Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1236 E. 2022/764 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1236
KARAR NO : 2022/764

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :31/03/2021
NUMARASI :2018/635 Esas – 2021/231 Karar

DAVACI :… (T.C. NO: …) –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… (T.C. NO: …) –
VEKİLİ :Av. … –
DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :13/11/2018

KARAR TARİHİ :05/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ :15/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Gölcük İcra Dairesinin 2018/795 Esas sayılı dosyası ile Vakıfbank Karamürsel Şubesine ait 0035034 numaralı 14/03/2018 keşide tarihli ve 710.000,00-TL bedelli çeke dayanılarak yapılan icra takibine ilişkin olarak, çekteki imza ve yazıların davacıya ait olmadığını, davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, çekin üzerinin çizildiğini, icra dosyasından davacıya ait taşınmaz ve araçlar üzerine haciz konulduğunu, imza incelemesi sonunda imzanın davacıya ait olmadığının anlaşılacağını, takibin kötüniyetli olduğunu, sahte bir çek ile icra takibi başlatıldığını beyan ederek; sahte çekten dolayı imzaya yaptıkları itirazın kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle takibin tedbiren durdurulmasına, davalıya takibe konu çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının kötüniyeti açık olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalıya olan borcuna karşılık dava konusu çeki düzenleyerek davalıya verdiğini ve çekin ödenmemesi üzerine icra takibine başladıklarını, ödeme emrinin tebliğinden sonra davacı-borçlunun davalı ile irtibata geçerek bu borcun ödenmesi konusunda bir anlaşma yapmak istediğini söylediğini, bu anlaşmaya göre; davacının, davalıya olan borçlarını ödeyebilmesi için taşınmazlarının olduğunu fakat bunların üzerinde icra dairesi tarafınca haciz konduğunu, bu hacizleri kaldırmak için bir miktar para yatırılması gerektiğini, yine para verirse hacizleri kaldırdıktan sonra hem bahse konu olan borcu hem de hacizleri kaldırmak için aldığı borcun tamamını vereceğini söylediğini, bu anlaşma sonucunda işlemlere başlandığını, davalının davacıya başka hacizlerini kaldırmak için yine ödeme yaptığını, işlemler belli bir aşamaya geldikten sonra davacının Karamürsel Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/2266 sayılı dosyası ile dolandırıldığı gerekçesiyle şikayette bulunduğunu beyan ederek; davanın reddine ve davacının kötü niyeti nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulü ile; Gölcük icra Müdürlüğünün 2018/795 esas sayılı takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili; bilirkişi raporları arasında çelişkilerin bulunmakta olduğunu, bu çelişkiler düzeltilmeden verilecek kararının hukuka aykırı olacağına dair Yargıtay içtihatlarının mevcut olduğunu, bu nedenle yeniden bilirkişi raporu alınması ihtiyacının doğduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte iş bu dava aleyhine kabul edilmiş olsa bile bidayet mercinin belirttiği vekalet ücretinin tarafına hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın kötü niyetli olarak kurguladığı bir olay üzerinden bu davayı açmış olduğunu, davalının bu davanın açılmasında bir dahli olmadığını, bu nedenle davalı aleyhine vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, somut olayda uyuşmazlığı doğuran, sebebiyet veren taraf davacı … olduğunu, bu sebeple vekalet ücreti davalıya hükmedilmemesinin gerektiğini, yerel mahkemenin vermiş olduğu bu kararın hukuka aykırı olduğunu, uyuşmazlık konusu hakkında bidayet merci tarafından çek üzerindeki söz konusu imzanın davacının kendisine ait olmamasından dolayı davalıya, davacının sahte imzalı resmi bir evrak vermesi hasebiyle Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığında 2021/1988 soruşturma numarası ile davacı aleyhine soruşturma evresi başlatılmış olduğunu, iş bu sebeple Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin vermiş olduğu kararın kaldırılması ve davacı tarafın takibinin mahkeme kararının eksik ve yanılgılı değerlendirme ile verilmiş olması nedeni ile bozulmasını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf dilekçesinde yerel mahkeme dosyasında alınan raporlar arasında çelişki olduğunu iddia etmişse de bu iddiasının maddi gerçeğe aykırı olduğunu, davalı tarafın çeki bizzat kendisinin imzalayıp verdiğini beyan ettiğini iddia etmişse de işbu iddiası gerçeğe aykırı olup kesinlikle kabul etmediğini, davacının imzalı çek verdiğine dair bir beyanı olmadığını, davalı tarafın gerçeğe aykırı beyanlarda bulunmakta olduğunu, imzanın da davacının eli ürünü olmadığı yerel mahkeme dosyasına sunulan raporlar ile de ortaya çıkmış olduğunu, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini, davalı tarafın uyuşmazlığı doğuran, sebebiyet veren tarafın davacı olduğunu ve bu sebeple vekalet ücretinin tarafına hükmedilmemesi gerektiği iddia etmişse de davalı tarafın işbu iddiasının da yersiz olduğunu, çekteki imzaların davacıya ait olmadığını bildiği halde kötü niyetli olarak icra takibi yapan, davanın açılmasına sebebiyet veren davalı taraf olduğunu, davacının gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebep olmamış olduğunu, duruşma zabıtlarına bakıldığında da taraflarına her duruşmaya katıldığı davalı tarafının ise sürekli mazeret verdiğinin görüleceğini, davanın kabulü veya reddi halinde yürürlükteki Avukatlık Ücreti Tarifesi hükümleri uyarınca taraflar yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmekte olup yerel mahkemenin vekalet ücreti yönünden kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece eksik inceleme sonucu kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermiş olduğunu, yerel mahkemece kötü niyet tazminat talebinin reddi yönünden kararının gerekçesiz olup, adil yargılanma hakkının temel bir unsuru olan ”gerekçeli karar hakkı” yerel mahkemece ihlal edilmiş olduğunu, yerel mahkemenin kötü niyet tazminat talebinin reddi yönünden kararının lehe hususlar baki kalmak kaydı ile istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak talepleri gibi davalının alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı, davacının sahte imzalı resmi bir evrak vermesi hasebiyle Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığında 2021/1988 soruşturma numarası ile davacı aleyhine soruşturma evresi başlatılmış olduğunu, sonuç olarak ilgili icra takibinin taraflarınca kötü niyetle başlatıldığı davacı tarafça ve bidayet mercince ispat edilebilmiş olmadığını, bu sebeple davacı tarafın istinaf talebi hukuka aykırı olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2021 tarih, 2018/635 Esas – 2021/231 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile; Gölcük icra Müdürlüğünün 2018/795 esas sayılı takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine, Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş karara karşı taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki davada davacı taraf, davalının icra takibine konu ettiği 14/03/2018 keşide tarihli ve 710.000,00-TL bedelli çekteki imza ve yazıların müvekkiline ait olmadığını, davalıya hiçbir borcu bulunmadığını, çekin üzerinin çizildiğini, beyan ederek sahte çekten dolayı imzaya yaptıkları itirazın kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle takibin tedbiren durdurulmasına, davalıya takibe konu çekten dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve davalının kötüniyeti açık olduğundan alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf ; davacının müvekkiline olan borcuna karşılık dava konusu çeki düzenleyerek müvekkiline verdiğini ve çekin ödenmemesi üzerine icra takibine başladıklarını,davacının hacizleri kaldırmak için aldığı borcun tamamını vereceğini söylediğini, işlemler belli bir aşamaya geldikten sonra davacının Cumhuriyet Savcılığına dolandırıldığı gerekçesiyle şikayette bulunduğunu beyan ederek; davanın reddine ve davacının kötü niyeti nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davaya konu çek üzerinde imza incelemesi yapılmak üzere ATK’dan ve İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinden aldırılan raporlarda; çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı mütalaa edilmiştir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; imza incelemesine ilişkin Adli Tıp Kurumu Başkanlığı raporu, Jandarma Kriminal Laboratuvarı raporu ve tüm dosya kapsamından; Gölcük. İcra Müdürlüğünün 2018/795 sayılı dosyasına konu 710.000,00-TL bedelli çekin davacı tarafından imzalanmadığı, çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı, bu hali ile imzanın davacıyı bağlamayacağı yapılan imza incelemesi ile anlaşıldığından davanın kabulüne, ancak icra takibinde bulunan davalının bu takipte kötü niyeti sabit olmadığından kötü niyet tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiş,karara karşı davalı tara istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı istinafı bakımından;
Dosya kapsamında toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, talebe konu çekteki imzanın davacıya ait olmaması nedeniyle münhasıran kambiyo senedine dayanan takipten dolayı davacının borçlu olmadığına yönelik mahkemenin kabulünde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davalının istinaf talepleri yerinde görülmemiştir.
Davacının istinaf talebi yönünden ise;
Davaya konu çekin davacının borcuna karşılık verildiğini beyan eden lehdar davalının, çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek ya da bilmesi gerekecek durumda bulunmasına göre borçlu olmadığı kambiyo senedinden dolayı yapılan takipte davalının kötüniyetli olduğunun anlaşılması karşısında davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle işbu talebin reddine karar verilmiş olması yerinde görülmemiş, belirtilen gerekçelerle davacı istinafı yerinde görülmekle, davalının istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-İlk derece mahkemesi kararına ilişkin davalının istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN REDDİNE, davacının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2021 tarih, 2018/635 Esas ve 2021/231 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın KABULÜ ile; Gölcük icra Müdürlüğünün 2018/795 esas sayılı takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine,
b)2004 Sayılı İİK’nin 72/5. maddesi gereğince davacının kötü niyet tazminat talebi yerinde görülmekle, dava değeri olan 710.000,00 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 142.000,00TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 48.500,10-TL harçtan, peşin alınan 12.125,03-TL harcın mahsubu ile bakyie 36.375,07‬-TL harcın davalıdan alınmasına,
d)Davacı tarafından yapılan 12.125,03-TL harç, 311,05-TL adli tıp ücreti, 321,80-TL posta gideri olmak üzere toplam 12.757,88-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 52.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davacının yatırmış olduğu istinaf karar harcının hazineye irat kaydına,
b)Davalının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
c)Davalı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 162,10-TL ve posta gideri 48,50TL olmak üzere toplam 210,60-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
d)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e)Taraflarca yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince taraflara iadesine,
f)Kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği karar verildi.05/04/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*