Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1224 E. 2021/1921 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1224
KARAR NO : 2021/1921

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2021 Tarihli Talebin Reddi Kararı
NUMARASI : 2021/78 Esas

TALEP EDEN/DAVACI : … (T.C. NO:…) –
VEKİLİ : Av. … –
KARŞI TARAF/
DAVALILAR : 1- … (T.C. NO:…) –
2- … (T.C. NO:…)
VEKİLİ : Av. … –

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
TALEP : Kayyım Atanması Talebi
DAVA TARİHİ : 04/02/2021

KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 29/11/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davaya konu EPAŞ A.Ş.’nin her biri 5.000,00 TL’lik 4.800 paya ayrılmış 24.000.000,00 TL esas sermayesinin, 768 paya karşılık 3.840.000,00 TL’ye tekabül eden % 16 hissesi davacı müvekkili …”na, 288 paya karşılık 1.440.000,00 TL’ye tekabül eden % 6 hissesi …”na, 288 paya karşılık 1.440.000,00 TL’ye tekabül eden % 6 hissesi …”na, 192 paya karşılık 960.000,00 TL’ye tekabül eden % 4 hissesi …”na, 960 paya karşılık 4.800.000,00 TL’ye tekabül eden % 20 hissesi …”na, 1104 paya karşılık 5.520.000,00 TL’ye tekabül eden % 23 hissesi davalı … …’na, 1104 paya karşılık 5.520.000,00 TL’ye tekabül eden % 23 hissesi davalı …’na, 24 paya karşılık 120.000,00 TL’ye tekabül eden % 0,5 hissesi …’na, 24 paya karşılık 120.000,00 TL’ye tekabül eden % 0,5 hissesi …’na, 24 paya karşılık 120.000,00 TL’ye tekabül eden % 0,5 hissesi (…’nun kızı Yönetim Kurulu üyesi) …’na, 24 paya karşılık 120.000,00 TL’ye tekabül eden % 0,5 hissesi (…’nun kızı Yönetim Kurulu üyesi) …na ait olduğunu, listenin ilk sırasında yazılı %16’ya tekabül eden hissenin azınlık olarak davacıya ait olduğunu, hakim ortaklar ve davalı yönetim kurulunun, 2014 yılından bu yana davacıya ve bir kısım azınlığa kasten hiçbir mali paydaşlık hakkı vermemekte ve tasfiye payından da hiçbir şey elde edememeleri için yoğun çaba harcadıklarını, aile şirketi niteliğindeki davalı şirket ve dahil olduğu Epaş Grup’un daha önce son derece verimli bir şekilde çalışmakta iken, davacının kardeşleri … ve …’nun davacıyı dışlama, şirketlere sokmama ve tek geçim kaynağı olan kar paylarından mahrum bırakma gibi pek çok yöntemle şirketlerdeki haklarından vazgeçmeye zorladıklarını, bu kapsamda davalı şirket ve çoğunluk 2014 yılından bu yana hızla davaya konu şirkette yaptıkları gibi tüm grup şirketlerin içini boşaltıcı faaliyetlere giriştiklerini, davacı grup şirketlere sokmamaya başladıklarını, davalı YK üyelerinin şirketin içini boşaltma ve zarar ettirme yoğun kasıt ve faaliyetleri içinde oldukları mahkeme kararları ve bilirkişi raporlarıyla kesinleştiğini, EPAŞ A.Ş.’ye YK üyeleri tarafından verilen zararların kapsam, nitelik ve meblağının belirlenebilmesi için, muhasebe, işletme, hukuk vb. pek çok alanda bilirkişi dinlenmesi ve şirket hesapları üzerinde ayrıntılı hesaplama yapılması gerekeceğinden işbu davanın HMK’nın 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu bu sebeple fazlaya ilişkin haklar/alacaklar ve değer artırım hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’lik belirsiz alacak davası dava yoluyla; davanın EPAŞ A.Ş.’ye ihbar edilerek, tedbiren Yönetim Kurulu üyelerinin şirkete daha fazla zarar vermelerinin önüne geçebilmesini sağlamak, şirket menfaatlerinin ve malvarlığının korunmasını temin, alacaklılar ve pay sahiplerinin haklarının korunmasını olanaklı kılmak amacıyla yönetim kurulunun temsil ve idare yetkilerinin kaldırılarak şirkete yönetim kayyumu atanmasına, mahkemece şirkete yönetim kayyumu atanması talebinin makbul kabul edilmemesi halinde terdiden şirketin iş ve işlemlerinin şirket menfaatlerine uygun yürütülüp yürütülmediğini ve malvarlığının korunması ilkesinin tatbik edilip edilmediğini denetleme amacıyla denetim kayyumu atanmasına, esastan TTK’nın 533. maddesi uyarınca davalı Yönetim Kurulu üyelerinin EPAŞ A.Ş’ye kusurlarıyla verdikleri zararın, zarar verici her bir eylem tarihinden itibaren işleyen faiziyle birlikte şirketin uğradığı zararların belirlenerek TTK’nın 557. maddesi uyarınca EPAŞ A.Ş’ye ödenmek üzere tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalıların 08/06/2017 tarihinden itibaren Epaş End. Mam. Paz. ve Tic. A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi olmadıklarını, işbu hususun 11/06/2017 tarihinde tescil edildiğini ve 19/07/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, davalılar hakkında haksız rekabet suçunu işlediğine dair verilmiş bir karar bulunmadığı gibi hizmet nedeniyle görevini kötüye kullandığı suçlamasına ilişkin bir iddianame ve ceza kararı da bulunmadığını, davacının, davasının zamanaşımına uğradığını, davacının amacının bir mağduriyet tablosu yaratmak olduğunu, davacının “şirketlerdeki haklarından vazgeçmeye zorlandığını” iddia etmekte olduklarını, oysa gerçeklerin bu minvalde olmadığını, davacıya her ay 10.000,00.-TL elden ödeme gönderildiğini, davacının, davalıların kurduğu şirketlere ilişkin yine gerçeğe aykırı iddialar ortaya koyduğunu, müşteriler dahil bütün faaliyetlerin ilk üç şirkete aktarıldığının iddia edildiğini, davalıların yeni kurdukları şirketlere kendi şahsi birikimlerinden sermaye koyduklarını, davacının, şirket kuruluşlarında yapılan ödemelerin ortağı olduğu şirketten yapıldığını iddia etmekle birlikte buna ilişkin delil sayılacak bir belge ibraz edemediğini, davacı bu iddiaların ispatı gibi tablolara dilekçesinde yer vermekle birlikte bu tabloların veri setini ortaya koyamadığını, bu sebeple mahkemenin lehimize nazara alacağı sair sebeplerle; davacının haksız ve dayanaksız; yönetim kayyumu, denetim kayyumu tedbir taleplerinin reddine, usuli itirazlarının kabulü ile davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 16/04/2021 TARİHLİ ARA KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davacı vekilinin, davalı şirkete kayyım atanması talebinin REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; denetim kayyumu atanmasına konu şirketin en az 65.000.000,00 TL kadar zarara uğratılmış olduğu ,tamamı kesinleşmiş bilirkişi raporlarına ve denetim raporuna dayanmakta olduğu karar gerçeklerle örtüşmediğini; yerel mahkemenin gerekçeli kararı, gerekçesiz olduğunu; talebe konu şirket hakkında açılan haklı sebeple fasih davasında ayrılma paylarının tespiti aşamasına gelinmiş olması sebebiyle teknik iflasa sokulmuş şirketin malvarlığının korunması bakımından en azından denetim kayyumu aranması gerekteğini, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/78 esas numaralı dosyasının 16/04/2021 tarihli “şirkete kayyım atanması talebinin reddine” ilişkin ara kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda “şirkete yönetim kayyumu atanmasına, bu talebin kabul edilmemesi halinde (şirket hakkında açılmış olan fesih davasında ayrılma paylarının belirlenmesi aşamasına gelinmiş olduğunu gözetilerek) malvarlığının korunması ilkesinin tatbiki bakımından denetim kayyumu atanmasına” karar verilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesine, karar ve talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Karşı taraf davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının şirkete yönetim kayyımı mümkün olmadığı takdirde denetim kayyımı atanması talebinin haksız ve dayanaksız olduğunu, davalılar halen Epaş End. Mam. Paz. ve Tic. A.Ş.’nin yönetim başkanı veya yardımcısı olmadığını, davacı ile dava dışı Epaş Endüstri Mam. Paz. ve Tic. A.Ş. Arasında 2015/162 Esası ile yapılan yargılamada davacı tarafından yine yönetim kayyımı mümkün olmadığı takdirde denetim kayyımı atanması talep edilmiş, davacının işbu talepleri reddedilmiş hatta istinaf edilen bu kararın onandığını; davacının sorumluluk iddiaları gerçeğe aykırı olduğunu; dava somutlaştırılamadığını ve dayanaksız olduğunu beyan ile; yönetim kayyumu, denetim kayyumu tedbir taleplerinin reddine, istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/78 Esas – 16/04/2021 Tarih sayılı talebin reddi kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; dava dışı şirket zararının tazmini istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında dava dışı şirkete kayyım atanması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebi üzerine ilk derece mahkemesinin 16/04/2021 tarihli ara kararı ile kayyım atanması talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince kamu düzeni yönünden ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların dava dışı EPAŞ A.Ş.’de ortak olduklarını, davalı yönetim kurulu üyelerinin dava dışı şirket ve grup şirketlerin içini boşaltarak şirketi zarara uğrattıklarını belirterek, davalı yönetim kurulu üyelerinin dava dışı şirkete verdikleri zararın tazmin edilerek dava dışı şirkete verilmesini ve dava dışı şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir.
Şirketlere kayyım (denetim, onay veya yönetim) atanmasına dair 6102 sayılı TTK’da açık bir hüküm bulunmamaktadır. 6102 sayılı TTK’nın 1. maddesinde; TTK’nın 4721 sayılı TMK’nın ayrılmaz bir parçası olduğu hüküm altına alınmakla 4721 sayılı TMK’nın 426. vd. maddelerinin uygun düştüğü ölçüde şirketler için de kıyasen uygulanması gerekir. Nitekim Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemelerince de, şirkette organ boşluğu, şirket ortakların hak ve menfaatlerinin korunması gibi nedenlerle şirketlere yönetim, denetim ve onay kayyımı atanacağı benimsenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 389-(2) maddesi; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”.
6100 sayılı HMK’nın 390. maddesi; “tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” hükmünü içermektedir.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri; ispat ölçüsü noktasındadır. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında; yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara karar verilirken, haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.

Bu bağlamda, davacının ileri sürdüğü nedenlere yönelik olarak tarafların iddia ve savunmaları, dosya kapsamındaki mevcut delil durumu gözetildiğinde; talebe konu tedbir istemleri (kayyım atanması) yönünden gerekli olan yaklaşık ispat olgusunun bu aşamada gerçekleşmemesi, davacının haklı sebep olgularına yönelik iddialarının varlığı ve kapsamının yargılamayı gerektirmesi, ayrıca Epaş A.Ş.’nin davada taraf olmaması, Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 22/04/2021 tarihli cevabi yazısına göre dava tarihi itibarıyla ve halen davalıların Epaş A.Ş.’nin temsile yetkili yönetim kurulu üyeleri olmamaları dikkate alındığında kayyım atanmasına ilişkin şartların oluşmadığı, ilk derece mahkemesince verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Karar başlığında; tarafların T.C. Kimlik numaralarının yazılmaması HMK’nın 391-(2) a) ve HMK’nun 297-(1) b) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; talep eden davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/11/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*