Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1220 E. 2021/1831 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1220 – 2021/1831
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1220
KARAR NO : 2021/1831

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :15/01/2021
NUMARASI :2020/642 Esas – 2021/24 Karar

DAVACI :OMTAŞ OTOMOTİV TRANSMİSYON AKSAMI SAN. VE TİC. A.Ş. –
.
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :OMTAŞ EĞİTİM KURUMLARI MADENCİLİK MİNERAL ÜRETİM İNŞAAT HAFRİYAT ASFALT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. …
VEKİLİ :Av….
DAVANIN KONUSU :Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ :20/10/2020
KARAR TARİHİ :27/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ :01/11/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının ticaret unvanının müvekkilinin ticaret unvanı ile arasında iltibas bulunduğunu, bu iltibas sebebi ile ticaret şirketlerin karıştırıldığını, ülke ekonomisinde önemli ölçüde yeri bulunan, 50 yıldan fazla bir süredir Gebze’de faaliyet gösteren, bulunduğu il ve özellikle bulunduğu ilçede hemen her kesimden insan tarafından bilinen, tanınmışlık seviyesinin yüksekliğinden ötürü yakınından geçen şehir içi toplu taşıma vasıtalarının durak ismi olarak dahi ismini söylediği müvekkili şirketin, davalı ile hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen davalının ticaret ünvanı insanlara bunun tam aksini düşündürttüğünü, uzun yıllardır saygın bir müşteri portföyü olan, tanınmış ve güvenilir bir firma olan müvekkil şirketin şöhretinden yararlanmak isteyen davalı taraf kötü niyetli bir tutum sergilemekteyse de, bu duruma hukuken son verilmesi gerektiğini, zira davalı şirket ile ilgili kayıtlarda inceleme yapıldığında görüleceği gibi, 2019 yılında konkordato başvurusunda bulunmuş ama ilgili mahkeme tarafından başvurusu reddedilmiş olan, sık sık adres, ünvan ve faaliyet konusu değiştiren, karmaşık unvanından iştigal konusu anlaşılamayan bir firma olup; bu firmanın kötü niyetli eylemleri müvekkil şirket aleyhine telafisi güç zararlar doğuracağını, bu nedenlerle öncelikle tescil sahibi olarak davalının ticaret unvanının yarattığı bu karışıklıkların giderilmesi için ticaret unvanına tecavüzün tespiti, unvanın kullanılmasının yasaklanması, davalının ticaret sicilinden silinmesi, varsa ticaret unvanının kullanıldığı malların ve araçların imhası ve kararın gazetede ilanını talep etme haklarının bulunduğunu, bu haksız kullanım sebebi ile müvekkilinin uğramış bulunduğu maddi ve manevi zararları dava ve talep haklarının ise bu davaya bağlı olarak saklı tutulduğunu talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… açılan davada HMK’nun 114/1-c maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip süresinde müracaat halinde yetkili ve görevli Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatı ile) gönderilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin ticaret unvanının öne çıkan tek unsuru ‘’OMTAŞ’’ sözcüğü, hem dünya hem ülke çapında tanınmış bir markaya sahip olup özellikle Kocaeli/Gebze sınırları içerisinde hemen hemen her sektör ve her yaş grubundan kişilerce bilinmekte, hatta müvekkil şirketin bulunduğu yerden geçen toplu taşıma hatlarında bile durak adı belirtmek için müvekkil şirketin tescilli markası ve ticaret ünvanı olan ‘’OMTAŞ’’ sözcüğü kullanılmakla; tüm bu durumlar müvekkil şirket markasının tanınmışlık düzeyini göstermekte olup; yine Gebze sınırlarında faaliyet gösteren davalının bu durumdan haberdar olmaması beklenemeyeceği, bu nedenlerle; bu ticari unvanda öne çıkan unsur kuşkusuz “Omtaş’’ sözcüğü iken davalının ticaret ünvanını haksız olarak kullandığı tespit edildiğini, ünvanlar arasındaki karışıklıklar belirtilerek “öncelikli tescil sebebi ile üstün hak sahibi” olan müvekkil şirket olması dikkate alınarak davalının ünvanını değiştirmesi gerektiği, mevcut durumun her iki şirket ünvanı arasında ciddi bir iltibas yarattığı belirtildiği, bu nedenle davalıdan ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde ünvan değişikliği yapacaklarına ilişkin taahhütname vererek değişikliği yapması ihtar edilmesine rağmen davalı bu ihtarnameye rağmen müvekkil şirketin ticari ünvanını haksız ve yetkisiz olarak kullanmaya ve haksız olarak müvekkil şirketin nüfuzundan, tanınmışlığından yararlanmaya devam ettiğinden işbu davanın açılmasını gerektirdiğini; dava, ticaret ünvanına tecavüz nedeniyle vaki haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve davalı unvanındaki iltibas yaratan ibarenin sicilden terkini istemlerine ilişkin olup dava dilekçesinde davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanındaki “Henkel” ibaresinin davalı unvanında yer almasının haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin tespiti men’i, unvan terkini ve maddi manevi tazminat isteminde bulunduğu, davacı yanın iddiasında 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca tescilli markalarından söz edilmiş ise de, bu markalardan kaynaklanan öncelik ya da üstünlük haklarına dayanılmadığından uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK hükümlerinin uygulama yeri bulunmadığından; TTK hükümlerinin uygulanması suretiyle çözümlenmesi gereken uyuşmazlıkta ticaret mahkemesi görevli olduğunu; mahkemece yargılamaya devam olunarak taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmediğini, Yargıtay kararlarında da; davaya konu uyuşmazlıkta görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının usul ve esas yönünden kaldırılmasına, istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi 15/01/2021 tarih, 2020/642 Esas – 2021/24 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Ticaret ünvanına tecavüz nedeniyle haksız rekabetin tespiti ve davalı ünvanında iltibas yaratan ibarenin sicilden terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince; “… Açılan davada HMK’nun 114/1-c maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesine müteakip süresinde müracaat halinde yetkili ve görevli Gebze 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatı ile) gönderilmesine …” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince kamu düzeni yönünden ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; “davalının ticaret unvanının müvekkilinin ticaret unvanı ile arasında iltibas bulunduğunu, bu iltibas sebebi ile ticaret şirketlerin karıştırıldığını, ülke ekonomisinde önemli ölçüde yeri bulunan, 50 yıldan fazla bir süredir Gebze’de faaliyet gösteren, bulunduğu il ve özellikle bulunduğu ilçede hemen her kesimden insan tarafından bilinen, tanınmışlık seviyesinin yüksekliğinden ötürü yakınından geçen şehir içi toplu taşıma vasıtalarının durak ismi olarak dahi ismini söylediği müvekkili şirketin, davalı ile hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen davalının ticaret ünvanı insanlara bunun tam aksini düşündürttüğünü, uzun yıllardır saygın bir müşteri portföyü olan, tanınmış ve güvenilir bir firma olan müvekkil şirketin şöhretinden yararlanmak isteyen davalı taraf kötü niyetli bir tutum sergilemekteyse de, bu duruma hukuken son verilmesi gerektiğini, zira davalı şirket ile ilgili kayıtlarda inceleme yapıldığında görüleceği gibi, 2019 yılında konkordato başvurusunda bulunmuş ama ilgili mahkeme tarafından başvurusu reddedilmiş olan, sık sık adres, ünvan ve faaliyet konusu değiştiren, karmaşık unvanından iştigal konusu anlaşılamayan bir firma olup; bu firmanın kötü niyetli eylemleri müvekkil şirket aleyhine telafisi güç zararlar doğuracağını, bu nedenlerle öncelikle tescil sahibi olarak davalının ticaret unvanının yarattığı bu karışıklıkların giderilmesi için ticaret unvanına tecavüzün tespiti, unvanın kullanılmasının yasaklanması, davalının ticaret sicilinden silinmesi, varsa ticaret unvanının kullanıldığı malların ve araçların imhası ve kararın gazetede ilanını talep etme haklarının bulunduğunu, bu haksız kullanım sebebi ile müvekkilinin uğramış bulunduğu maddi ve manevi zararları dava ve talep haklarının ise bu davaya bağlı olarak saklı tutulduğunu …” belirtmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 33. maddesine göre hakim, Türk Hukukunu re’sen uygular. Olayların anlatımı taraflara, hukuki niteleme hakime aittir.
Dava dilekçesinde davacı vekili, müvekkilinin ticaret unvanındaki “Omtaş” ibaresinin davalı unvanında yer almasının haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürmüş ve davalının ticaret unvanının yarattığı bu karışıklıkların giderilmesi için ticaret unvanına tecavüzün tespiti, unvanın kullanılmasının yasaklanması, davalının ticaret sicilinden silinmesi talebinde bulunmuştur. Davacı vekilinin dilekçesindeki olayların anlatımı ve talebe göre eldeki dava, ticaret ünvanına tecavüz nedeniyle haksız rekabetin tespiti ve davalı ünvanında iltibas yaratan ibarenin sicilden terkini istemine ilişkindir. Somut olayda 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanun’u hükümlerinin uygulanması söz konusu değildir. Bu durumda, TTK hükümlerinin (TTK’nun 52 v.d.) uygulanması suretiyle çözümlenmesi gereken uyuşmazlıkta ticaret mahkemesi görevlidir. Bu nedenle, mahkemece yargılamaya devam olunarak taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacının, davacı ve davalı vekillerinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6)-3) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince; GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 15/01/2021 tarih, 2020/642 Esas ve 2021/24 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-3) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 27/10/2021


Başkan…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*