Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1203 E. 2022/681 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1203
KARAR NO : 2022/681

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2021
NUMARASI : 2019/538 Esas – 2021/356 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : AYHANLAR YOL ASFLATLAMA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. … –
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2019

KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 25/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkiden kaynaklı olarak Aksaray 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/18008 Esas sayılı dosyası üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın borca ve yetkiye itiraz ettiğini, dosyanın tekrar Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/55913 esas sayılı dosyası üzerinden açıldığını, borçlunun yine borca haksız olarak itiraz ettiğini, davalı şirketin yapmış olduğu ticari iş nedeni ile tüm elektrik malzemelerini müvekkili şirketten temin ettiğini, karşılığında düzenlenen faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin fatura içeriğine (8) günlük süre içerisinde itiraz etmediği gibi kendi muhasebe kayıtlarına da işlediğini, buna rağmen davalı şirketin borcunu ödemediğini, davalı şirketin icra takibine haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, alınan duyumlara göre davalı şirketin konkordato ilan ettiğini, sırf zaman kazanabilmek kastı ile yasal takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk sürecinde uzlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle; davanın kabulüne, davalının haksız itirazının iptali ile takibe kaldığı yerden devam edilmesine, alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine, haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalının, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin, davacının başlattığı icra takibine ilişkin hiç bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın her ne kadar dava dilekçesinde davalı şirkete çeşitli elektrik malzemeler sattığını, satılan elektrik malzemelerin faturalarının mevcut olduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia etmiş olsa da davacının bu iddiasının gerçek dışı ve haksız olduğunu, davalı şirketin, davacı yandan temin etmiş olduğu elektrik malzemelerin ödemesini eksiksiz olarak yaptığını, üzerine düşen yükümlülükleri tam olarak yerine getirdiğini, davacı tarafın ödemeler yapılmasına rağmen asılsız faturalar tanzim ettiğini ve davalı şirkete gönderdiğini iddia etmişse de davalı şirkete ulaşan hiçbir fatura bulunmadığını, gönderilmeyen bu faturalara binaen davalı adına açılan icra takibi ve devamında açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, kaldı ki tanzim edilen faturalar hukuka aykırı olup, bu konuda her türlü yasal haklarını saklı tuttuklarını, davalı şirketin davacı tarafa ne ticari olarak ne de cari olarak herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinin konu kısmında Aksaray 3. İcra Müdürlüğü’nün 2018/18008 Esas sayılı itirazın iptalini talep ettiğini, fakat dava dilekçesinin sonuç kısmında ise Aksaray İcra Müdürlüğü’nün yetkisizlikle kapatılan 2018/18008 Esas sayılı dosyası sonrası Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/55913 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan takibin devamını talep ettiğini, davacı tarafın dava dilekçesinin konu kısmı ile sonuç kısmının tutarsız, çelişkili olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde hangi icra dosyasına yapılan itirazın iptalinin talep edildiğinin belli olmadığını, tüm bu sebeplerle haksız davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KABULÜNE, Davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/55913 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 106.632,64.-TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına,
2-Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında olan 21.326,53.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece eksik inceleme yapılarak delillerin değerlendirilmesinde ve hukuki değerlendirmede hataya düşüldüğünü; davacı şirkete tüm alacakları ödenmiş olup, haksız ve hukuka aykırı bu dava kararının bozulması gerektiğini; bilirkişi tarafından hukuka aykırı olarak düzenlenen raporda cevap dilekçesinin dikkate alınmadığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/04/2021 Tarih -2019/538 Esas – 2021/356 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; faturadan kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının faturadan kaynaklanan alacağının tahsili için Gebze İcra Dairesi’nn 2018/55913 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince 28/01/2021 ve 02/11/2020 tarihli bilirkişi raporları alındıktan sonra davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraflar arasında ticari satış ilişkisi bulunduğunu iddia etmiştir. Satış ilişkisinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen malın bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu fatura bedelleri tanıkla ispat sınırının (HMK’nın m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebilir.
Eldeki uyuşmazlıkta; davacı şirketin ticari defterlerinin incelendiği 02/11/2020 tarihli bilirkişi raporu ile davalı şirketin ticari defterlerinin incelendiği 28/01/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin davalı şirketten 110.591,09 TL alacağı bulunduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların her iki şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bu belirlemelere göre; davacının, ticari ilişkinin varlığı ile alacaklı olduğunu usulüne uygun delillerle ispat ettiği, davalının ticari ilişkinin varlığını kabul ederek borcun ödendiğini savunduğu ancak bu savunmasını yazılı delillerle ispat edemediği görülmekle, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 7.284,08-TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 1.821,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 5.462,78 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/03/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*