Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1192 E. 2022/719 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1192
KARAR NO : 2022/719

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :01/04/2021
NUMARASI :2020/224 Esas – 2021/296 Karar

DAVACI :… (T.C.No:…) –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… (T.C.No:…) –
VEKİLİ :Av. …
DAVA :Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ :16/03/2020

KARAR TARİHİ :04/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ :28/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalının Gebze Ticaret Odasına 27881 ticaret sicil numarası ile kayıtlı Emba Makina Elektrik İnşaat Turizm Nakliyat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı olup, 01/11/2019 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda; şirketin tasfiyesine, tasfiye işlemlerini yürütmek üzere de davalının “tasfiye memuru” olarak atanmasına karar verildiğini, davalının TTK’nın ilgili maddeleri gereğince tasfiye memuru olarak derhal tasfiye işlemlerine başlaması gerektiği halde tasfiye işlemlerine başlamadığı gibi görevini kötüye kullanarak ilk günden itibaren Emba Makina’ye ait … plakalı araç dahil olmak üzere şirkete ait işyerini, atölyeyi, tüm ekip ve ekipmanları şahsına ait Avabis Makine Plastik İmalat isimli işyerine ait işlerde kullanmaya başladığını, davacının iş yerine giriş çıkışına engel olmak amacıyla işyerinin anahtarını ve şirketin mail adresi şifresini değiştirdiğini, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri gereği tasfiye ile ilgili olarak davacıya bilgi vermek zorunluluğu olduğu halde davacının bu konudaki tüm taleplerine rağmen davacıya bilgi vermeyerek bu yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yapılacak inceleme ile sabit olacağı üzere Farplast, Ecoplas ve daha sonra unvanını bildirecekleri işletmelerden aldığı işyeri tasfiye halindeki Emba Makina Şirketinin atölyesinde, tasfiye sürecinde işe aldığı çalışanlarda dahil olmak üzere şirketin çalışanlarına yaptırarak kendi işletmesi Avabis Makina Plastik İmalat … adına iş sahiplerine fatura keserek haksız kazanç temin ettiğini, güven sarsıcı davranışlar sergileyen ve tasfiyeyi bitirmeyi hiçbir zaman düşünmeyen davalının, şirkete ait banka hesapları incelendiğinde görüleceği üzere şirketin hiçbir borcu olmadığı halde şirket hesabındaki paraları kullanmaya başladığını, hatta tasfiye aşamasında kendisine satın aldığı…plakalı Audi marka aracın satın alındığı tarih aralığında şirket hesaplarından 102.000,00-TL çekerek parayı kullandığını, bu durumdan haberdar olan davacının bahsi geçen paranın nereye kullanıldığı konusunda kendisine bilgi verilmesini talep ettiği halde davacıya bilgi verilmediğini beyanla ileride telafisi imkansız zararlara sebebiyet vermemek için işin önemine ve müstaceliyetine binaen ihtiyati tedbir kararı verilerek davalının tasfiye memurluğundan el çektirilmesine, tüm yetkilerinin kaldırılmasına, tasfiye halinde Emba Makina Elektrik İnşaat Turizm Nakliyat Ticaret Limited Şirketine ait atölye, ekip ekipman ve banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulmasına, davalarının kabulü ile, davalı tasfiye memurunun azline, azledilen tasfiye memurunun yerine yeni tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalının ortak oldukları Emba Makina Elektrik İnşaat Tur. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortaklar kurulu kararı ile tasfiyesine karar verildiğini ve davalının tasfiye memuru olarak atandığını, tasfiye işlemleri devam ederken davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesi ile davalının dilekçede belirtilen nedenlerden dolayı tasfiye memurluğundan azli ve mahkemece yeni tasfiye memuru atanmasını talep ettiklerini, dava dilekçesinde davalının tasfiyeye girmiş şirkete personel aldığı ve şirket faaliyetlerine devam ettiğinin iddia edildiğini, davalının bu şirketi kurmadan önce aynı adreste faaliyet gösteren halen daha faaliyetlerine devam eden başka bir işyerinin mevcut olduğunu, bu işyeri faaliyetlerine devam ettiğini, davacı tarafın iddia ettiği gibi tasfiyeye girmiş şirkete personel alınması veya faaliyetlerine devam etmesinin söz konusu olmadığını, davalının tasfiye memuru olarak üzerine düşen yükümlülüklerini layıkıyla yerine getirdiğini, şirketin piyasadaki alacaklarını tamamına yakınını tahsil ettiğini, borçlarının ödenmekte olduğunu, tasfiye işlemlerinin neticelenme aşamasında olduğunu, şirket adına kayıtlı taşınmazın bulunmadığını, makine ve ekipmanın piyasa fiyatları üzerinden satışının gerçekleştiğini aktif pasif tüm işlemlerin kayıt altında olduğunu, ticari defter ve kayıtlarının incelendiğinde bu durumun daha iyi anlaşılacağını, şirketin tasfiyesine 2019 sonu itibariyle başlanıldığını, öngörülen yasal süre dikkate alındığında yaklaşık 6 aydan önce tasfiyenin neticelenmeyeceğinin açık olduğunu, müvekkilinin tasfiye sürecini titizlikle yürüttüğünü ve sona gelindiğini, şirketin malvarlığı ve yaptığı işler alacakların ticari defterlerde kayıtlı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulüne, davalı …’un tasfiye memurluğu görevinden alınmasına, Gebze Ticaret Sicil Müdürlüğünde 27881 Ticaret Sicil Numarası ile kayıtlı Tasfiye Halinde Emba Makina Elektrik İnşaat Turizm Nakliyat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne tasfiye memuru olarak mali müşavir …nin atanmasına…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının, kullandığı makine ve ekipman için tasfiye halindeki şirkete kira ödediğini, bilahare bu makineleri piyasa rayiç fiyatlarından satın aldığını, bu hususu tevsik eden belgelerin bilirkişi raporunun ekinde mevcut olduğunu, tasfiye sürecinin 2019 yılı Kasım ayında başladığını, davalının 2020 Haziran ayı itibariyle tasfiye işlemlerinin çok büyük bir kısmını tamamlayarak ilanların yapıldığını ancak davacı tarafça davalının azli için görülmekte olan dava açıldığından tasfiye sürecinin tamamlamadığını, bilirkişi raporuna yapılan itirazda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere davalının herhangi ihmal davranışının bulunmadığını, şirketin alacaklarını tahsil etmiş mevcut demirbaşlarını piyasa değerininde üzerinde sattığını ve satın aldığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasalara, dosya münderecatına uygun olup, davalı tasfiye memuru tarafından tasfiye sürecinin usulüne uygun yürütülmediği, yapılması gereken işlemlerin eksiklikler ile yapıldığı ve yapılmaya devam edildiği, tasfiye memurunun yaptığı işlemlerin hatalı olduğu ve ihmali davranışlarda bulunduğu, tasfiye memurunun usule ve yasalara aykırı davranışları nedeniyle taraflar arasında güvenin kalmadığının 16.03.2021 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği ile sabit olduğundan yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/04/2021 tarih, 2020/224 Esas – 2021/296 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; şirket tasfiye memurunun azli ve yeni tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; tarafların ortaklığının bulunduğu Emba Makina Elk. İnş. Turz. Nak. San. Tic. Ltd.Şti’nin 01/11/2019 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında şirketin tasfiyesine, tasfiye işlemlerini yürütmek üzere de davalının “tasfiye memuru” olarak atanmasına karar verildiği, tasfiyeye yönelik karar sonrası eldeki dava ile pay sahibi davacı, davalı tasfiye memurunun tasfiye işlemlerini ileri sürülen olgulara göre usulüne uygun yürütmediği gerekçesi ile görevden alınması ve yeni tasfiye memuru atanmasın talep edildiği, davalının ileri sürülen maddi vakıaları inkar ederek tasfiye memuru olarak üzerine düşen yükümlülüklerini layıkıyla yerine getirdiğini beyanla davanın reddini istediği, mahkemece dosya kapsamı deliller uyarınca azil için aranan haklı sebep koşulunun gerçekleşmesi sebebiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Tarafların ortaklıklarının bulunduğu şirket limited şirket olup 6102 sayılı TTK’nın 643. maddesinde limited şirket tasfiyesine ilişkin olarak ” Tasfiye usulü ile tasfiyede şirket organlarının yetkileri hakkında anonim şirketlere ilişkin hükümler uygulanır.” hükmüne yer verilmiş, atıf yapılan anonim şirket tasfiye memurunun görevden alınmasına dair 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 537/2. maddesinde, “Pay sahiplerinden birinin istemiyle ve haklı sebeplerin varlığında, mahkeme de tasfiyeye memur kişileri görevden alabilir ve yerlerine yenilerini atayabilir. Bu yolla atanan tasfiye memurları, mahkeme kararına dayanılarak tescil ve ilan olunurlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
Bu düzenlemeler uyarınca eldeki davanın taraflarının ortaklığının bulunduğu şirket tasfiye memurunun şirketin pay sahiplerince görevden alınmalarının istenmesi halinde, istemin dayandığı nedenlerin “haklı” olması gerekir.
Bu bağlamda tasfiye memurunun, tasfiye işlemlerine yönelik yargılamada tespit edilen maddi vakıaların (tasarrufların) davacı pay sahibinin menfaatini zedeler nitelikte görülmesi, tasfiye işlemlerinin tasfiye prosedürüne ve hakkaniyete uygun yürütülmemesi karşısında mahkemece karar yerindeki gerekçelerle davalı tasfiye memurunun azli için gerekli koşul olan haklılık halinin gerçekleştiği yönündeki kabul ve neticesinde yazılı şekilde verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Bu nedenle davalı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Öte yandan, davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna yönelik cevap dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de; eldeki dava yönünden dairemiz istinaf incelemesi ile görevli olup 6100 sayılı HMK’nın 390/1 maddesinde tarif edildiği şekli ile davanın görüldüğü mahkeme değildir. Ayrıca davacı tarafından ilk derece mahkemesinden talep edilen tedbir istemi hakkında görevli mahkemece 09/07/2020 tarihli tedbir kararı verilmiştir. Bu nedenlerle, bu yöndeki talep istinaf incelemesi kapsamında olmadığından değerlendirilmemiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca, davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca; alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği karar verildi.04/04/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*