Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1188 E. 2022/761 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1188
KARAR NO : 2022/761

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :31/03/2021
NUMARASI :2019/1062 Esas – 2021/289 Karar

DAVACI :… –
VEKİLİ :Av….
DAVALI :… –
VEKİLİ :Av. …
DAVA TÜRÜ :Tazminat
DAVA TARİHİ :04/11/2019

KARAR TARİHİ :05/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ :15/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketten Avanos Noterliği’nin 24.05.2019 tarih ve 2202 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile 130.000,00 TL’ye Otokar marka … plakalı ( nakil sonucu … ), 21987342 motor numaralı 2011 model bir otobüs satın aldığını, davacı şirketin Avanos -Nevşehir arasında D4 yetki belgesi ile yolcu taşımacılığı işi ile iştigal ettiğini, davalı şirketin ise yetkili Otokar satış ve servis bayisi olduğunu, 29.08.2019 tarihinde davalıdan satın alınan aracın motorunun düzensiz olarak çalışmaya başladığını, aracın olduğu yerde durarak çekici ile Nevşehir ilinde bulunan Nevşehir Otokar servisine götürüldüğünü, aracın motoru sökülüp açıldıktan sonra 4 numaralı piston bloğunda çatlak olduğu ve çatlak arka duvarında ve motor genelinde aşırı derecede korozyon olduğu, bu hali ile motorun tamirinin mümkün olmadığı, korozyona sebep olarak ise motorun uzun süre pas önleyicisi olarak da kullanılan antifriz katılmadan kullanıldığının bildirildiğini, araçta bulunan bu gizli ayıbın öğrenilmesi üzerine durumun gecikmeksizin Avanos Noterliği’nin 04.09.2019 tarih ve 4687 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ihtar edildiğini, aracın motorunda meydana gelen hasar ve sebebinin Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/18 D.İş sayılı dosyası ile tespit ettirildiğini, bilirkişi tespitinden sonra aracın yetkili servis tarafından düzenlenen 12.09.2019 tarihli faturadan da anlaşılacağı üzere araca yeni motor takılmak sureti ile 43.448,41 TL’ye tamir edildiğini, aracın tamirde bulunduğu süre içerisinde davacı şirketin yapmakla yükümlü olduğu taşıma servisini aksatmamak için bir başka şirketten 7 gün süre ile yolcu taşımaya uygun benzer vasıfta bir araç kiraladığını ve 4.130,00 TL ödemede bulunduğunu, davalı tarafça ayıp ihtarına Bakırköy 12. Noterliği’nin 13.09.2019 tarih ve 19824 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verildiğini, satıma konu aracın sağlam ve eksiksiz olarak satıldığı, araçta meydana gelen arızanın davacı şirketin kullanımında iken ortaya çıktığı, TTK’nın 23/1-c fıkrasına göre malda bir ayıp var ise 8 gün içinde inceletip satıcıya bildirmekle mükellef olduğu, süresi içerisinde bir ihbar yapılmaması sebebi ile sorumluluklarının bulunmadığının bildirildiğini, satıma konu bir araca ait motor bloğu çatlağının ve korozyonun olağan bir gözden geçirme ile anlaşılamayacağını, ikinci el araç satışlarında araç motor bloğunda bir arıza- ayıp olup olmadığının ancak motorun tamamen açılması ile anlaşılmasının mümkün olduğunu, bu yönde bir gözden geçirmenin ise alıcıdan beklenemeyecek kadar ağır masraf ve zamana neden olacağını, kaldı ki davalı firmanın Otokar marka araçlar için yetkili satış ve servis firması olduğundan davacı şirkette güven oluşmasına neden olduğunu, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davalı taraf sorumluluğunu kabul etmediğinden sulh olunamadığını, dava konusu zararın; tamir bedeli olan 43.448,72 TL’den 300,00 TL hurda motor değeri düşüldüğünde geriye kalan 43.148,72 TL ile 4.130,00 TL ikame araç kiralama bedeli ile ayıp ihtarının yapıldığı ihtarname gideri olan 330,90 TL toplamı 47.609,30 TL olduğunu, tüm bu nedenlerle 47.609,30 TL zararın arızanın giderildiği 12.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/18 D.İş sayılı tespit dosyası yargı giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin Otokar markasının yetkili satış ve servis bayisi olduğunu, bu nedenle yaptığı işler neticesinde, sıfır araç sattığı birçok müşterisinden 2. el aracını takasa aldığını, davaya konu aracın da davalının müşterisinden takasa aldığı bir araç olduğunu, 07/05/2019 tarihli Kocaeli 7. Noterliği’nin 12184 yevmiye numaralı araç satış sözleşmesine istinaden Edebalı Tur. Org. Nak. İnş. ve Taah. Tic. Ltd. Şti.’ye ait olan … (Satış sonrası plakası …) Otokar marka davaya konu aracı 120.000TL bedel karşılığında satın aldığını, davalının bu aracı 16 gün boyunca esnaf tabiri ile tezgahında tuttuğunu ve sonrasında davacı firmaya sattığını, bahse konu aracın 507.110 km’de alındığını ve satılmak üzere ilana konulduğunu, davacının, davalı şirketten 24.05.2019 tarihli Avanos Noterliği 2202 Yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi’ne istinaden … plakalı (satış sonrası yeni plakası …) 2011 model OTOKAR marka otobüsü 130.000 TL bedel karşılığında satın aldığını, davacının da davalı şirket gibi tacir olduğunu, davacının, davalı şirketten satın aldığı araçta, satış tarihinden 3 ayı aşkın bir süre sonra olan 29.08.2019 tarihinde aracın düzensiz çalıştığını iddia ettiğini ve aracın Nevşehir’deki Otokar servisine götürüldüğünü belirttiğini, sonrasında araçta ortaya çıkan sorunlar nedeniyle Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/18 D.İş numaralı dosyası ile delil tespitine başvurulduğunu ve alınan rapor neticesinde; davaya konu araçtaki 4 numaralı piston bloğunda çatlak olduğu, motor genelinde korozyon olduğu, mevcut haliyle tamirin mümkün olmadığı, motor bloğunda oluşan çatlağın kış aylarında motor suyuna antifiriz konmamasından kaynaklı donmaya bağlı olduğu, bu donmanın en erken 1 yıl önce oluştuğu (daha önce de oluşmuş olabileceği), davacının 2019 yılı Mayıs ayında bu aracı satın aldığı belirli olduğundan, bu aylarda da donma olmayacağından, satış tarihinden önce bu arızanın oluştuğu, motorun bu haliyle kullanılmasının mümkün olmadığı denilerek 43.448,41 TL tamir bedeli tespit edildiğini, öncelikle davacının iş bu davaya konu ettiği Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/18 D.İş sayılı dosyasındaki tespit raporuna itiraz ettiklerini, bu rapor taraflarına tebliğ edilmemiş olsa da dava dilekçesine aktarıldığı ölçüde tamamiyle davacının tek taraflı beyanlarıyla oluşturulduğunu, teknik ve bilimsel verilerden uzak olarak hazırlandığını, bu haliyle davacının davasına temel teşkil ettiği bu raporun Mahkeme huzurunda görülen davada esas alınmasının hukuka aykırı olacağını, antifirizsiz olarak aracın kullanıldığı, çatlak ve korozyona sebep olan durumun da bundan kaynaklandığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, çünkü davalının aracı satın aldığı Edebalı Turizm’in, Bilecik ilinde faaliyet gösteren bir firma olduğunu, Bilecik ilinin bilindiği üzere kış aylarında sert hava koşullarının yaşandığı, gece hava sıcaklığının sıfırın altında olduğu bir coğrafyada olduğunu, bu sebeple davacı gibi taşımacılık işi ile iştigal olan Edebalı Turizm firmasının davaya konu araca, kendisine ait olduğu dönemde antifiriz koymadan sağlıklı olarak çalışabilmesi mümkün olmadığını, antifiriz olmayan aracın gece hava sıcaklığının sıfırın altında olduğu dönemde su tankının donacağını ve aracın çalışmasının o haliyle mümkün olmayacağını, aracın motorunda korozyon olduysa ve yine davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere en erken 1 yıl önce (daha önce de olmuş olabileceği) bu korozyon durumu ortaya çıktıysa aracın çok daha öncesinde arıza yapması gerekeceğini, ayrıca korozyon durumunun iddia edildiği gibi yalnızca antifirizsiz kullanıma dayalı bir durum olmadığını, bu durumun genellikle yağ veya yakıt sistemindeki kirliliklerden veya iç motor sızıntılarından dolayı olduğunu, motorun rutin bakımlarına uyulmamışsa bu durumun sıkça tekrarlandığını, korozyona neden olan olası nedenlerin, yağdaki asitler, aşırı çalışma sıcaklığı, piston tarafından aşırı sızıntı, yağın soğutucu sıvı ile kirlenmesi, aşırı kükürtlü yakıt kullanımı ve yağ değişim dönemlerinin uzatılması olduğunu, bilindiği üzere araçların ve özellikle motorlarının sürekli çalışan, hareketli ve aşınan parçalardan oluştuğunu, teknik olarak bilindiği üzere binek ve ticari nitelikteki tüm araç sınıflarında, kullanılan motorlu araçların, kullanıldığı süre, yaptığı kilometre, çalıştığı iş ve kullanım şekline göre belirli bir süre ve kilometre sonra motor revizyonuna ihtiyaç duyduğunu, bunun kimi araçlarda 200.000km’de, kimi araçlarda 500.000km’de, kimisinde de 1.000.000km’de ortaya çıktığını, bu durumu etkileyen birçok faktör bulunduğunu, davaya konu araçta da meydana gelen durumun tamamen bununla alakalı olup, aracın yaşı, kullanımı, yaptığı km, motorun çalışma saati gibi faktörlerin birleşimi ile davaya konu arcın iddia edilen arızayı yaşadığını, ayrıca korozyona uğramış ve motor bloğunda çatlak olan bir aracın en erken 1 yıl(daha öncesi de mümkün) gibi süre düzensizlik yaşamadan teknik olarak çalışabilmesinin mümkün olmadığını, motor bloğunu çatlatan bir aracın en az 1 yıl gibi bir süre arızalanmaması ve yolcu taşıma gibi ağır bir işi yapmasının teknik olarak mümkün olmadığını, iddia edilen arızanın aracın yaşı ve kilometresine bağlı olarak davacının kullanımı sırasında ortaya çıktığının aşikar olduğunu, iddia edildiği gibi dava konusu araçta gizli ayıp olmasının mümkün olmadığını, aracın, davacı tarafından satın alındığı sırada yaşı ve kilometresine bağlı olarak bu tarz sorunlar çıkarabileceğinin kabul edildiğini ispatlamak adına tanık dinleteceklerini, tüm bu hususların teknik olarak mahkemenin tayin edeceği bir bilirkişi heyeti ile incelenmesini talep ettiklerini, davaya konu aracın, davacının davalıdan aracı satın almasından 3 ayı aşkın bir süre sonra arızalandığını, bu sebeple de bu 3 aylık süre zarfında aracın ne şekilde kullanıldığı, bakımlarının ihmal edilip edilmediği, ne tür yakıt kullanıldığının bilinmediğini, bilirkişi heyetinin tüm bu olasılıkları içeren teknik bir rapor hazırlanmasının davanın selameti ve hakkaniyetin yerine gelmesi açısından son derece elzem olduğunu, bununla birlikte davacının bir tacir olarak ticari faaliyetlerinde kullanmak üzere almış olduğu araçla ilgili aracın satıldığı 24.05.2019 tarihinden itibaren davacının 8 gün içerisinde aracı inceletip, araçta bir ayıp olması durumunda satıcıya ihbarda bulunması gerekeceğini, davacının bu sürelere uymayarak basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünü de ihlal ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; davaya konu aracın davalı şirketin sahipliğinde 16 gün gibi kısa bir süre kullanılmadan sadece satılmak suretiyle bulunduğunu, davalının dava sonucuna göre rücu hakkının doğması söz konusu olacağından, HMK m.61 ve devamı maddeleri gereğince davanın Gazipaşa Mh. Atatürk Blv. No:11 E Merkez/Bilecik adresindeki Edebalı Tur. Org. Nak. İnş. Ve Taah. Tic. Ltd. Şti’ye ihbar edilmesini talep ettiklerini, tüm bu sebeplerle, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulüne, 43.148,72-TL hasar bedeli, 4.130,00-TL ikame araç bedeli, 330,90-TL ihtarname masrafı olmak üzere talep ile bağlı kalınarak toplam 47.609,30-TL’nin 04/11/2019 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili ; davacı şirketin, uyuşmazlık konusu aracı, yaşı, motor gücü, satış tarihine kadar yaptığı kilometre dahil tüm nitelik ve niceliklerini bilerek satın almış olduğunu, dolayısıyla TTK’nın madde 222 hükmü gereğince davalının ayıba karşı tekeffül sorumluluğundan olduğundan bahsedilemeyeceği, davacının, satış tarihinde yaş, km durumu, motor gücü vb. tüm nitelik ve niceliklerini bilerek satın aldığı uyuşmazlık konusu araçla ilgili satış tarihinden 3 ay sonra araç motorunda meydana gelen arıza nedeniyle ayıp iddiasında bulunması TMK’nın madde 2 dürüstlük kuralına da aykırı olduğunu, hakkında kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, buna rağmen yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun, hüküm kurmaya ve hukuki denetime elverişli değil olmadığını, yerel mahkemece eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirketin, süresinde, usulüne uygun şekilde ayıp ihbarında bulunmamış olduğunu, ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı şirketin, TTK’nın maddi 223/2 hükmü gereğince satılanı kabul etmiş olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket Otokar marka araçların yetkili satış bayi olduğunu, satıma konu araçta Otokar marka bir araç olduğunu, davacı yetkili bir satıcıdan ikinci el bir araç alarak, kendini daha güvencede olduğunu düşünmüş olduğunu, araçta ortaya çıkan hasar ve zararın normal yıpran- maya bağlı olmadığını, aracın 24/05/2019 tarihinde satın alınmış olduğunu, bu tarih itibari ile ülkemizde don olaylarının görülmesi mümkün bulunmamakta olduğunu, satış tarihinden önce aracın motoru antifiriz kullanılmadan çalıştırılmış, motor donmaya maruz kalmış ve aynı zamanda korozyonlanmış İkinci el araç satın alan bir kişinin araç motorunda bu yönlü bir hasarın bulunup- bulunmayacağını bilmesinin ilk bakışta imkansız olduğunu, Zira ikinci el araç satın alan kişinin motoru söktürüp, motor blokunda arıza hasar varmı-yokmu diye baktırması mutad bulunmamakta olduğunu, bu sebeplerle davalı tarafın motorda meydana gelen hasarın kullanmaya bağlı aşınmadan kaynaklandığını ileri sürmesi hem savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olup, hemde maddi gerçeğe uygun bulunmamakta olduğunu, ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılmadığı savunmasında kötüniyetli olduğunu, araçta bulunan gizli ayıbın öğrenilmesi üzerine durum gecikmezsizin Avanos Noterliğinin 04/09/2019 tarih ve 4687 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ihtar edildiğini, aracın Nevşehir Otokar yetkili servisinde bulunduğunu, istenilir ise kendileri tarafından da kontrol edilebileceğini, motor arıza sebebinin mahkeme aracılığı ile tespit ettirilip ayrıca tebliğ edileceği ilgi ihtarnamede bildirildiğini, davalı şirketin sattığı araç ile ilgili olarak gelip incelemede bulunmamış olduğunu, motor bloku üzerinde iki ayrı bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, her iki raporda da ayıbın gizli ayıp olduğunun mütalaa edildiğini, araçta bulunan ayıp gizli ayıp niteliğinde bulunması sebebi ile olaya TTK’nın 23/1-c fıkrası atfı ile BK’nın 223. maddesi uygulanması gerektiğini, nitekim yerel mahkemece yasa maddesinin doğru olarak olaya uygulanmış olduğu ve doğru neticeye varılmış bulunmakta olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/03/2021 tarih, 2019/1062 Esas – 2021/289 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı satıcı tarafından davacı alıcıya satılan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla araç tamir masrafı, aracın tamir gördüğü sürede yerine kiralanan ikame araç bedeli, ayıp ihtarına ilişkin noter masrafının tazmini istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki uyuşmazlıkta davacı vekili, D4 yetki belgesi ile yolcu taşımacılığı işi ile iştigal eden müvekkilinin davalı şirketten satın aldığı 2011 model bir otobüsün motorunun arızalandığını, araca yeni motor takılmak sureti ile 43.448,41 TL’ye tamir edildiğini, aracın tamirde bulunduğu süre içerisinde davacı şirketin yapmakla yükümlü olduğu taşıma servisini aksatmamak için bir başka şirketten 7 gün süre ile yolcu taşımaya uygun benzer vasıfta bir araç kiraladığını ve 4.130,00 TL ödemede bulunduğunu ileri sürerek, motor tamir bedeli olan 43.448,72 TL’den 300,00 TL hurda motor değeri düşüldüğünde geriye kalan 43.148,72 TL ile 4.130,00 TL ikame araç kiralama bedeli ile ayıp ihtarının yapıldığı ihtarname gideri olan 330,90 TL toplamı 47.609,30 TL olduğunu, tüm bu nedenlerle 47.609,30 TL zararın arızanın giderildiği 12.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ayrıca; verilmesine, Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/18 D.İş sayılı tespit dosyası yargı giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf ise,davaya konu aracın da müvekkilinin müşterisinden takasa aldığı bir araç olduğunu, davacının tacir olduğunu, ticari faaliyetlerinde kullanmak üzere almış olduğu aracın, satıldığı 24.05.2019 tarihinden itibaren davacının 8 gün içerisinde aracı inceletip, araçta bir ayıp olması durumunda satıcıya ihbarda bulunması gerekeceğini, davacının müvekkil şirketten satın aldığı araçta, satış tarihinden 3 ayı aşkın bir süre sonra olan 29.08.2019 tarihinde aracın düzensiz çalıştığını iddia ettiğini, dava konusu araçta gizli ayıp olmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Dosyada makina mühendisi bilirkişiden aldırılan 21.01.2021 tarihli raporda; dava konusu ürünün streç ile sarılı olduğu, motor bloğunun 4 nolu piston yuvasında çatlak mevcut olduğu, motor bloğunun genelinde korozyon oluştuğu, motor üzerinde okunan motor numarası ile ruhsatta görünen numaranın aynı olduğu, 4 nolu silindir yuvasında görülen çatlağın donma sonucu veya üretimden kaynaklanabileceği, sahiplenildiği yaklaşık üç aylık sürenin bahar ve yaz ayları dikkate alındığında tespiti yapılan kusurun kullanımdan kaynaklanmayacağı, motor bloğunun genelinde tespit edilen korozyonların genellikle ortamın rutubetinden kaynaklandığını, dava konusu ürünün uzun süreden beri (streç filmle kaplı olsa da) rutubete açık bir ortamda olmasından kaynaklanma ihtimali düşünüldüğünde iddia edilen korozyonun varlığının motor bloğunun geçmişinden kaynaklanması kanaatini oluşturmadığı, 4 nolu silindir bölümündeki çatlağın tamirinin mümkün olmadığı, bu haliyle satışı yapılan aracın motor bloğunun ayıplı olarak kabul edilebileceği, ticari aracın faaliyetine devam edebilmesi için bu bloğun yenisiyle değişimi gerektiği, bunun için gerekli sürenin 7 gün olacağı, aracın ticari faaliyet için kullanıldığı dikkate alındığında 7 gün bu faaliyetinden mahrum kalacağı, bu süre için başka bir araçtan kirası karşılığında faydalanılmasına ihtiyaç duyulacağının kabul edildiği, yapılan piyasa araştırmalarında davacının ticari faaliyetinin devamı için gerekli aracın günlük kira bedelinin 500,00 TL olduğu, araç mahrumiyet kaybının KDV dahil 4.130,00 TL olduğu, yapılan piyasa araştırmalarında dava konusu ürünün arızasının tespit edildiği Ağustos 2019 tarihindeki motor bloğu değişimi malzeme işçilik ve KDV dahil 43.448,41 TL olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; taraflar arasında 2019 yılı Mayıs ayında araç satış sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeye konu Otokar Marka 2011 model aracın motora ilişkin arızasının 29/08/2019 tarihinde fark edilmesinden sonra yetkili servise başvurulduğu, Önder Oto- Otokar Yetkili Servisinin 27/03/2020 tarihli müzekkere cevabı ile gönderilen 12/09/2019 tarihli iş emirlerine göre arızanın motorun komple değişimi yapılmak suretiyle giderildiği, davacının 04/09/2019 tarihli ihtarname ile ayıp nedeniyle taleplerini dile getirdiği görülmüş olup, davacının arızayı fark etmesinden sonra yetkili servise başvurusu dahi ayıp ihbarı niteliğinde olduğundan (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 04.04.2019 tarihli 2017/4068 E., 2019/2268 K. sayılı emsal kararı), kaldı ki ayıbın yetkili servisçe davacıya bildirildiği tarih de belirsiz olduğundan, ihbarın süresinde olduğu, bu arızaların kullanım kaynaklı olmadığı ve gizli ayıp mahiyetinde bulunduğunun teknik bilirkişi raporu ile tespit edildiği, buna göre satılan malda gizli ayıp bulunduğu, davacının TTK’nun 23/1-c bendi ile TBK’nun 223/2 fıkraları uyarınca ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiği, davalının TBK’nun 219 maddesi kapsamında ayıptan sorumlu olduğu, davacının TBK’nun 227 maddesinde bahsi geçen tazminat isteme hakkını kullandığı, aracın ayıplı olması sebebi ile davacının bu hakkını kullanmakta haklı olduğu, davalı, aracı kendisinin satmadan önce çok az kullandığını belirtmiş ise de satıcının bilmediği ayıplardan sorumlu olması (TBK m. 219) dikkate alındığında, davalının bu savunmasına değer verilemeyeceği, yine aracın motorunun aracın en önemli aksamı olduğu ve aracın sürekli kontrol edilen bir bölümü olmayıp ancak arıza anında kontrolü gerekeceğinden davacıya araç kontrollerini gerekli seviye ve zaman aralığında yaptırmamasına dayalı olarak kusur yüklenmesinin doğru olmayacağı, davalının bu husustaki itirazlarının yerinde olmadığı, dava konusu araçtaki motorun komple değişim bedelinin 43.448,41 TL olduğu, bu bedelin piyasa rayiçlerine uygun bulunduğu, değişen motorun hurda bedeli (300,00 TL) düşüldüğünde, hasar bedelinin 43.148,41 TL olduğu, davacının aracın serviste kaldığı günler için ikame araç bedeli olarak tazminat talep ettiği, bilirkişi tarafından aracın serviste kaldığı günler nedeniyle marka ve model itibariyle emsal bir araç kiralaması için piyasa araştırmalarına göre günlük 500,00 TL bedel takdir ettiği görülmüş olup, ticari nitelikte D4 yetki belgesi ile yolcu taşıma amacıyla kullanılan 27 koltuklu tek katlı otobüs olan dava konusu araç için belirlenen günlük araç kiralama bedelinin rayiçlerine uygun olduğu, aracın tamir süresi 7 gün olarak belirlenmiş olup bu sürede KDV dahil 4.130,00 TL ikame araç bedelinin talep edilebileceği, davacının ayrıca 330,90 TL noter ihtar masrafı yaptığı ve noterlik makbuzunu dava dilekçesine eklediği anlaşılmakla davanın kabulüne, her ne kadar davacı tarafça ayıp bildirimi için davalı tarafa ihtarname gönderilmiş ise de bu ihtarnamede zarar miktarının yazılı olmadığı, bu nedenle ihtarnamenin davalıya tebliği ile temerrüdün gerçekleştiğinin kabul edilemeyeceği değerlendirilerek, kabul edilen bedellerin dava tarihinden itibaren işleyecek (her iki tarafın da tacir ve aracın ticari olması nedeniyle) ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerektiğinden,davanın kabulü ile, 43.148,72 TL hasar bedeli, 4.130,00 TL ikame araç bedeli, 330,90 TL ihtarname masrafı olmak üzere talep ile bağlı kalınarak, toplam 47.609,30.-TL’nin 04/11/2019 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş karara karşı davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere bilirkişi raporunun oluşa, somut olayın özelliklerine uygun, açık, anlaşılır, taraf ve yargı denetimine uygun olmasına, davaya konu araçtaki, ayıbın gizli ayıp niteliği taşımasına, muayene ile ortaya çıkabileceğine,ikinci el araç satışı ile iştigal eden ve tacir olan davalı satıcının aracın motor bloğundaki arızayı bilmesi ve alıcıyı bilgilendirmesi gerektiğinden dolayısıyla, 6098 sayılı TBK’nın 225. maddesi gereğince ağır kusurlu olduğundan, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacağının anlaşılmasına göre, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın aşağıda belirtilen husus dışında usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan sair istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; 330,90 TL ihtarname masrafının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş,yerel mahkemece söz konusu masraf hükmolunan tazminata dahil edilerek hüküm kurulmuş ise de, ihtarname gideri yargılama giderlerindendir.
Buna göre 330,90 TL’lik noter ihtarnamesi ücretinin hüküm fıkrasında yargılama gideri olarak düzenlenmesi gerekirken,yerel mahkemece 43.148,72 TL hasar bedeli, 4.130,00 TL ikame araç bedeli, 330,90 TL ihtarname masrafı toplamı 47.609,30.-TL davalıdan tahsiline karar verilmiş olması hatalı olup ancak, bu yanlışlığın HMK. 353/b-2 maddesi uyarınca duruşma açılmadan giderilmesi mümkün bulunduğundan, davalının istinaf isteminin kısmen kabulü ile, kararın kaldırılmasıyla, düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2021 tarih, 2019/1062 Esas ve 2021/289 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın KABULÜNE, 43.148,72 TL hasar bedeli, 4.130,00 TL ikame araç bedeli, olmak üzere talep ile bağlı kalınarak toplam 47.278,72-TL’nin 04/11/2019 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
b)Alınması gereken 3.252,19.-TL karar ve ilam harcından başlangıçta yatan 813,05.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.439,14.-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
c)Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 813,05.-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan ve harcanan 213,80.-TL posta ve diğer giderler ile 419,90.-TL keşif harcı, 100,00.-TL yol ücreti, 500,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere olmak üzere toplam 1.233,70.-TL yargılama gideri, 330,90 TL ihtarname masrafı, Nevşehir Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/18 D.İş sayılı dosyasında yapılan 20,40.-TL başvurma harcı, 73,10.-TL peşin harç, 314,00.-TL keşif harcı, 100,00.-TL araç keşif gideri, 300,00.-TL bilirkişi ücreti, 20,70.-TL tebligat gideri olmak üzere 828,20.-TL delil tespiti giderinden oluşan 2.392,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. 13/1-2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 6.944,20.-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
f)6325 sayılı HUAK’ın 18-(A)-11) maddesi uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
g)Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davalının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b)Davalı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 162,10-TL ve posta gideri 48,50-TL olmak üzere toplam 210,60-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davalı tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince davalı tarafa iadesine,
e)Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince; miktar itibari ile KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/04/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*