Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1182 E. 2022/717 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1182 – 2022/717
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1182
KARAR NO : 2022/717

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :09/02/2021
NUMARASI :2018/751 Esas – 2021/97 Karar

DAVACILAR :……
VEKİLİ :……
DAVALI :……
:……
VEKİLİ :……
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :31/12/2018

KARAR TARİHİ :04/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ :26/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki gereği davacı tarafından 16.03.2018 tarihli fatura seri … sıra …. nolu 5.964,83-TL bedelli fatura düzenlendiğini, işe ilişkin faturaya dair davalı ile görüşmeler yapıldığını, buna rağmen davacı tarafından davalıya faturada belirtilen ürünlerin teslim edildiğini ancak davalı taraftan herhangi bir ödeme alınamadığını, bunun üzerine davalı tarafa Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2018/63695 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğunu, bunun davacı tarafından haricen öğrenildiğini, davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu tüm itirazların haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen kötü niyetli olduğunu, davacının gıda toptancılığı yaptığını, faturanın da gıda satımına ilişkin açık fatura olduğunu, davacının davalı tarafa teslim ettiği malların bedelini almadığı hususunun da kesin olduğunu, tüm bu nedenlerle; davalı tarafından Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2018/63695 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebi ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “…Davanın reddine…” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davaya konu malların teslimine ilişkin olarak sevk irsaliyesi düzenlediğini, malları … sevk irsaliyesine imza atarak kabul ettiğini, davacı davalı tarafa açık fatura tanzim ederek teslim ettiği malların bedelini talep ettiğini, yerel mahkemesinde malları sevk irsaliyesi ile teslim eden tanık …’nun dinlenmesi ile gerçeğin ortaya çıkmasının istediğini, yerel mahkemenin tanığını dinlemeyip taleplerini reddettiğini, irsaliyeyi teslim alanın …’nın davalının kardeşi olduğunu, sevk irsaliyesindeki imzanın kendisine ait olduğunu, davacı ile davalının aynı işi yaptığını, dükkanlarının yan yana olduklarını, davalının davacı ile görüştüğünü, borcun kendisinin durumu düzeldiğinde ödeyeceğini söylediğini, kendi iş yerinin adının toplu tüketim adının taşıdığını, kendisinin kaşesinin de bu adı taşıdığını, ancak irsaliyeye devalının kaşesinin nasıl basıldığının anlayamadığını, dolambaçlı yöntemlerle borçtan kurtulmaya çalıştığını, davalı tarafın davaya karşı son beyanlarında “bu borcun eski alışverişten kaynaklanan borç olduğunu ve bu nedenle ödemediklerini ifade ettiğini, tanığın imzasını ve teslimatı kabul ettiği sevk irsaliyesi de bu nedenle … … adına düzenlendiğini ve … kaşesi ile bu malları …’ın teslim almış olduğunun ispatlandığını, ayrıca davacı … … adına fatura tanzim ederek tebliğ ettiğini ve bu fatura her iki tarafça da kayıt altına alındığını ve borçlu süresi içinde faturaya itiraz etmediğini, Tebliğ edilen faturaya süresi içinde itiraz edilmemiş olması dahi borcun kabul edildiğini gözler önüne serildiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının takip konusu borçla ilişkisinin olmadığını, tanık beyanlarında da belirtildiği üzere borcun davacı ile davacı ortağı …’ın eski alışverişlerinden kalan borç olduğunun sabit olduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/02/2021 tarih, 2018/751 Esas – 2021/97 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satım ilişkisi kaynaklı fatura alacağının tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı delillere göre; uyuşmazlık konusu fatura ve faturaya konu ürünlerin teslim edildiğini ispata yarar sevk irsaliyesi davalı tacir adına düzenlenmiş, sevk irsaliyesi üzerindeki imzalı teslim alan kaydı; davalının kaşesi ile birlikte kardeşi adınadır. Davacı tarafından uyuşmazlık konusu fatura ticari defter ve kayıtlara davalıdan olan alacak olarak kaydedilmiş, satış işlemi BS formu ile vergi dairesine beyan edilmiştir. Davalı satım ilişkisini ve borcun varlığını inkar etmiştir. İncelenen ticari defter ve kayıtlarında takibe konu fatura kayıtlı değildir. Ayrıca faturaya konu alım işlemine dair bildirimde vergi dairesine beyan edilmemiştir.
Uyuşmazlık, 16.03.2018 tarihli fatura seri … sıra 446288 nolu 5.964,83-TL bedelli faturaya konu ürünler sebebiyle taraflar arasında satım sözleşmesi ilişkisi kurulup kurulmadığı ile davacının fatura konusu miktarda davalıdan alacaklı olup olmadığı üzerine olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı taraflar arasında ticari satış sözleşmesi bulunduğunu iddia etmiştir. Satış sözleşmesinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen ürünün bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu fatura bedelleri tanıkla ispat sınırının (HMK’nın m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebilir.
Bu bağlamda ilk derece mahkemesince davacı tarafından takip konusu fatura yönünden ticari ilişkinin ve mal tesliminin ispat edilemediğinden bahisle ispat edilemeyen alacağa yönelik itirazın iptali isteminin reddine karar verilmiş ise de; yukarıda belirlenen maddi ve hukuki olgulara göre; uyuşmazlık konusu fatura ve faturalara konu malların sevk irsaliyesi davalı adına düzenlenmiş, davalı kaşesini içerir teslim kaydı davalının kardeşi tarafından imzalanmıştır. Bu halde, mahkemece taraflar arasında sözleşme ilişkisinin, sözleşme ilişkisi içerisinde düzenlenen faturaya konu ürünlerin teslim olgusunun ispatlandığı dolayısıyla fatura konusu miktarın ödendiğine dair delilinin sunulamaması ve takipten önce temerrütün gerçekleşmemesi nedeniyle davalının itirazının asıl alacak üzerinden iptaline ve alacağın faturadan kaynaklı likit niteliği gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, sözleşme ilişkisinin sevk irsaliyesinde salt imzası bulunan davalı kardeşi ile gerçekleştirildiği yönündeki kabul ve neticesinde davanın reddi doğru görülmemiş, kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Öte yandan, davacı adi ortaklığın tüzel kişiliği dolayısıyla ortaklık olarak taraf ehliyeti bulunmadığından karar başlığında ortaklığı oluşturan, vekile ayrı ayrı vekalet sunan davacıların gösterilmemesi doğru değil ise de bu husus mahallinde her daim düzeltilebilir nitelikte olduğundan eleştirilmekle yetinilmiştir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemenin kararının davacı lehine kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davacının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/02/2021 tarih, 2018/751 Esas ve 2021/97 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın kısmen KABULÜ ile,
-Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/63695 esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe yönelik davalı itirazının, 5.964,83-TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemine REDDİNE,
-Davalı itirazında haksız ve alacak likit olduğundan asıl alacağın (5.964,83-TL) %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b)Alınması gerekli 407,46-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 110,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 296,91-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
c)Davacıların yaptığı toplam 728,45-TL yargılama giderinin kabul/ret oranına göre 671,25-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
d)Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ret edilen kısım üzerinden hesaplanan 508,28-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
f-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davacının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b)Davacılar tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 162,10-TL ve posta gideri 43,00-TL olmak üzere toplam 205,10-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davacılar tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince davacılara iadesine,
e)Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince; miktar itibari ile KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.04/04/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*