Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1134 E. 2022/798 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1134 – 2022/798
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1134
KARAR NO : 2022/798

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2021
NUMARASI : 2019/361 Esas – 2021/99 Karar

DAVACI : MAPFRE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ –
VEKİLİ : Av. ….

DAVA TÜRÜ : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/09/2019

KARAR TARİHİ : 13/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 28/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;…. adresinde yer alan FONS Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi’ne ait işyeri davacı şirket nezdinde “Süper Kobim Paket Sigorta Poliçesi” kapsamında sigortalı olduğunu, 27.07.2018 tarihinde Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’ne ait arıtma tesisinin jenarötürü arızalandığını, arıza nedeniyle atık su giderlerindeki sular taştığını, taşma sonucu suların, davacı şirket nezdinde sigortalı işyerine sirayet etmesi nedeniyle işyerinde maddi hasar meydana geldiğini, hasarın oluş şekli incelendiğinde, kazanın gerçekleşmesinde davalının %100 kusurlu olduğu, davacı şirket nezdinde sigortalı işyerinin herhangi bir kusurunun bulunmadığı görüldüğünü, gerçekleşen su baskını neticesinde maddi hasara uğrayan sigortalıya, davacı sigorta şirket tarafından 12.10.2018 tarihinde 9.414,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, sigorta poliçesi kapsamında yapılan bu ödeme ile davacı şirket TTK’nın madde 1472 uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında İSKİ ve aynı kanuna tabi diğer kanalizasyon idarelerini özel hukuk hükümlerine göre hareket tüzel kişi oldukları kabul edilmiş ve bu doğrultuda söz konusu idarelere karşı açılacak davaların adli yargıda görülmesi gerektiği istikrarlı bir biçimde vurgulandığını, davalı taraf aleyhine açılan davada faizin başlangıç süresi olarak dava dışı sigortalıya Süper Kobim Paket Sigorta Poliçesi kapsamında ödeme yapılan tarih olan 12.10.2018 tarihi esas alındığını, bilindiği üzere, haksız fiilden doğan borçlarda borçlu taraf ayrıca bir ihtar ya da bildirime gerek olmaksızın haksız fiilin gerçekleştiği tarihte mütemerrit olduğunu, bu sebepten ötürü faiz başlangıç tarihinin müvekkil sigorta şirketi tarafından ödeme yapılan tarih olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 1.9.414,00 TL alacağın sigortalıya ödemenin gerçekleştiği tarih olan 12.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya zamanaşımı ve husumet yönünden itiraz ettiklerini, inşası gerçekleştirilen bu yağmursuyu altyapı tesisleri ile ilgili yatırımlar bedeli mukabilince Kocaeli Büyükşehir Belediyesi veya ilgili belediye adına yapıldığını, dereler ile ilgili tüm yetki ve sorumluluk mahalli idareler ile birlikte Devlet Su İşleri’ne ait olduğunu, dava konusu sel felaketinin sebebi söz konusu yerdeki yer altında kalmış dereler ve aşırı yağış sonucu oluşan yağmur suyu olduğunu, kurumun asıl göreviyle diğer su konuları ismen özdeşleştirildiği gerekçesiyle vatandaşlar tarafından kurumun sorumluluğunda olduğu telakki edildiğini, imar mevzuatları doğrultusunda dere kenarlarında yapılacak yapıların su basman kotu dere kret kotunun 1.50 m üstünde olması gerekli iken söz konusu işletmenin mevcut durumundaki su basman kotu +1.55 m olduğunu, mevcutta 1.89 kret kotunda yer alan dereye göre bina su basman kotu +3.39 olması gerekli iken söz konusu işletmenin bina su basman kotunun dere kret kotunun 1.84 m altında kaldığı görüldüğünü, dava konusu firmanın bulunduğu alanda yaklaşık 22 m²’lik bir alanın çukurda kaldığını ve yağmursularının toplanması açısından havuz niteliği taşıdığını, metrekareye 46,6 kg/m² yağış düştüğü gözönünde bulundurulduğunda yaklaşık 1.0 ton su dava konusu dükkanda su baskınlarına mahal verebileceğini, söz konusu işletmenin dere kenarında bulunduğu su baskınlarına karşı kendisini koruma amacı ile herhangi bir tedbir almadığı, davaya konu işletmenin yer aldığı binaların yol kotundan yaklaşık 0,30 metre aşağıya dükkan girişi yapıldığı, yolda biriken suların yol kotundan daha aşağıda olan dükkana giriş yaptığı,27/07/2018 tarihinde Kocaeli İzmit Kadıköy Mahallesi Bulvar Mevkiinde mevsim normalleri üzerinde yağan yaşık nedeniyle bölgede su baskınları yaşandığını belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın Kabulü ile,
9.414,00-TL ‘nin 12.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kanun ve yönetmeliklere uymayan mülk sahibinin olayda birinci derecede kusurlu sayılması gerekirken kusursuz sayılması hukuka ve kanuna aykırı olduğunu; yeniden kusur oranlarının değerlendirilmesi gerektiğini; meydana gelen hadisenin oluşturduğu zarardan kurumlarının hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı idare, hasardan %100 kusuruyla sorumlu olduğu gibi kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği de sorumluluğu bulunduğunu; davalının, dava konusu hasardan sigortalı işyerinin sorumlu olduğu yönündeki iddiası da haksız olduğunu; istinaf konusu yerel mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davalı tarafın istinaf başvurusunun reddi gerektiğini beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/02/2021 Tarih – 2019/361 Esas – 2021/99 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacının sigortalısına ödediği hasar tazminatının davalıdan rücuen tahsiline dayanan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı sigorta şirketine “Süper Kobim Paket Sigorta” poliçesiyle sigortalı, FONS Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi’ne ait işyerinde, 27.07.2018 tarihinde yağmur yağması şeklinde gerçekleşen riziko nedeniyle meydana gelen hasar için tazminat ödendiği, ödenen hasar tazminatının kusurlu olduğu gerekçesiyle davalıdan tahsilinin talep edildiği, davalının kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince inşaat mühendisi, elektrik mühendisi, meteoroloji mühendisi ve mobilya ahşap iş dekorasyon bilirkişisinden oluşan heyetle mahallinde keşif yapıldığı, bilirkişi heyetinin 20.07.2020 tarihli bilirkişi raporunda, sigortalı iş yerinin bulunduğu bölgede 27.07.2018 tarihinde gerçekleşen yoğun yağışın geçmiş yıllar tekerrür analizlerine göre öngörülebilir olduğu, yağmursuyu şebekesinin işletimi, bakım ve onarımı ile görevli olan İSU Genel Müdürlüğü’nün olay tarihinde zamanında müdahale edilip yağmur suyunun tahliye edilmemiş olmasından dolayı kusurlu ve sorumlu olduğunun belirtildiği, mahkemece davanın taleple bağlı kalarak kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür.
Davacı eldeki davada, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet gereğince poliçe kapsamında ödediği bedelin rücuen tazminini talep etmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesine göre; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder”. Bu hüküm uyarınca davacı sigortacı, sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen hasarı ve hasar bedelini ödediğini ispat ettiğinde sigortalısının yerine geçerek sorumlulardan sorumlulukları oranında ödediği bedeli istemeye hak kazanacaktır.
Davalının sorumluluğu Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı İzmit Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş, Görev, Yetki ve Yönetimine İlişkin Teşkilat Yönetmeliği’nin yönetmeliğin 25. ve 29. maddelerinde şu şekilde düzenlenmiştir;
“Madde 25 – (1) İçmesuyu ve Kanalizasyon Daire Başkanlığının görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
b) Atıksu sisteminin kumandasını yapmak gayesiyle Atıksu SCADA (System Control And Data Acguation) sisteminin işletilmesi ve genişletilmesi, bu sistem vasıtasıyla Atıksu Arıtma Tesislerinin, t istasyonlarının ve sanayi kuruluşlarının SKKY ( Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği), AKDY (Atıksuyun Kanala Deşarj Yönetmeliği) uygun olarak çalışasını Arıtma Daire Başkanlığı ile birlikte yürütülmesi,
d) Bedeli idare tarafından karşılanmayan ancak yapılması icap eden sokak bazındaki atıksu kanalizasyon projelerine onay vermek, taahhüt belgesini tanzim etmek, kazı ruhsatı için görüş vermek, bu kanalların inşaatı sırasında kontrollerini, İSU’ya devri safhasında kabullerini yapmak, röleve projelerini ilgili birime göndermek,
g) Kanalizasyon ve yağmursuyu kolektörleri üzerinde yer alan atıksu ve yağmursuyu terfi merkezlerinin işletilmesini sağlamak.
Proje Dairesi Başkanlığı
Madde 29 – (1) Projeler Dairesi Başkanlığının görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
a) İdarenin görev alanı içerisindeki yerlerde, su ihtiyaçlarının karşılanması ve atıksu kirliliğinin önlenmesi, her türlü baraj, arıtma tesisi, terfi merkezi, depo, şebeke hattı, tali ve ana kolektörler, tünel, işletme binası ve ekipmanının uzun vadeli planlamasını ve yağmursuyu taşkınlarını önleyici projeler ile ıslah projelerini yapmak ve ya yaptırmak.
b) İdaremize ait mevcut ve planlanan tesislerde zemin ile ilgili problemleri çözebilmek amacıyla jeolojik etüt ve sondaj çalışmalarını yapmak veya yaptırmak
c) Yıllık yatırımları, iş programlarını, mevcut su durumu ile su ve atıksu konusundaki işletme ihtiyaçlarını proje ile irtibatlandırmak, öncelik sıralarını tespit etmek, planlamak ve projelendirmek.
e) İdarenin içme suyu, atık suyu ve yağmur suyu altyapı tesisleri ile ilgili araştırma ve geliştirme projeleri yapmak veya yaptırmak.
f) Her türlü proje ve dökümanlar ile işletmeye açılmış tesisleri ait projeleri kontrol ve muhafaza etmek, ayrıca gerektiğinde proje çalışmalarını yaparak bu konularda bütün birimlerle koordinasyonu sağlamak”.
Eldeki uyuşmazlıkta; olay günü şiddetli yağan yağışta terfi istasyonlarının çalışması durumunda yağmur suyunun İzmit körfezine deşarj edileceği, olay günü yağan yağmur şiddetinin olağan tekrarlanan periyotlarda yağan yağmur olduğu, projelendirilen kanal ve terfi istasyonları ile su baskının olmasının mümkün olmadığı, davalı kurumun zamanında müdahale edilip yağmur suyunun tahliye edilmemiş olmasından ve gerekli tedbirleri almadığından su baskınının meydana geldiği, 20/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre 27.07.2018 günü gerçekleşen yağışın dava dışı sigortalının iş yerinde zarar oluşturduğu, zamanında müdahale edilip yağmur suyunun müdahale edilememiş olmasından dolayı, olay yerini su basması sebebiyle davalı İSU’nun yukarıda anılan yönetmelik hükümleri gereğince kusurlu ve sorumlu olduğu, davacı tarafından sigortalısının zararına karşılık davalı kurumdan talebi kadar 9.414,00 TL alacaklı olduğu sonucuna varılmıştır. İlk derece mahkemesinde bu belirlemelere göre inceleme yapılarak karar verildiği, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/04/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.
….
Üye…
¸e-imzalıdır.

Üye…
¸e-imzalıdır.
….
Katip….
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*