Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1128 E. 2022/758 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1128 – 2022/758
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1128
KARAR NO : 2022/758

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :….
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :29/04/2021
NUMARASI :2021/77 Esas – 2021/333 Karar

DAVACI :TURSAN TESİSAT MALZ. HAYV.YAPI MALZ. İNŞ. TİC. LTD. ŞTİ.- T.
VEKİLİ :Av….
DAVALI :AKBANK A.Ş….
VEKİLİ :Av. …
DAVA TÜRÜ :Alacak
DAVA TARİHİ :16/12/2016

KARAR TARİHİ :05/04/2022
KR. YAZIM TARİHİ :14/04/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından davacının bankadan kullandığı krediye ilişkin olarak 236.275,76 TL üzerinden 22.502,46 TL sinin “komisyon” adı altında erken kapama ücreti ve 1.125,12 TL ücretinin davacıdan tahsil ettiğini, bu tahsilatların haksız, hukuka aykırı ve fahiş miktarda kesintiler olduğunu, fahiş orandaki ve yersiz erken kapama cezası olmak üzere komisyon ve BSMV adları ile yapılan tahsilatların, haksız ve hukuka aykırı oranda tespit edildiğini ve davacıdan alındığını beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı banka tarafından gerçekleştirilen tüm işlemlerin yasa, sözleşme ve bankacılık uygulamalarında istinaden gerçekleştirildiğini, davacının talebinin hiçbir hukuki ve yasal dayanağının bulunmadığını, tacir olan davalı bankanın sözleşme gereği erken ödeme komisyonu talep etme hakkı bulunduğunu, davacı tarafın kredi kapama tutarına herhangi bir itirazda bulunmadığını, cari hesap şeklinde işleyen kredi borcunu kendi rızası ile vadesinden önce ödediğini ve bu şekliyle taraflar arasındaki kredi ilişkisinin sona erdiğini, davacı tarafın erken kapama ile ilgili tüm şartları ve hususları kabul ederek ve davalı banka ile mutabık kalarak krediyi erken kapadığını, davacının borçlunun iddia ettiği gibi talep edilen %2 erken kapama komisyonu dışında gerek daha alt bir komisyon bedeli ile gerekse de komisyon alınmaksızın kredinin kapatılacağı, ne taahhüt edildiğini nede kendisine bu yönde bir yönlendirme yapıldığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili ; davalı bankanın ilan ve yayım şartına tabii kredilerinde uygulayacağı oranları; ilan ve yayımladığına dair dosyaya herhangi bir delil sunamamış olduğunu, Bankaların T.C.M.B. sunduğu oran azami oran olması ve ilan ve yayımı yapılan oran olmadığının aşikar olduğunu, bu durumun kanıtı sayılabilecek durum ise T.C. 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/699 Esas sayılı dosyasına sunulan 05/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere TEB. A.Ş.’ni %5, QNB Finansbank’ın %5, İş Bankası’nın %4 ve Ziraat Bankası’nın %2 oranında erken kapama ücreti almaları olduğunu, Bankalar rekabet durumunda oldukları için uyguladıkları oran arasında %100 fazlalık olması bile hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu durumda T.C. Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/191 Esas sayılı dosyasına sunulan 15/06/2018 tarihli bilirkişi raporu hükme elverişli bir rapor olması sebebiyle; ilgili emsal kararlar ışığında kanuna ve hakkaniyete uygun olarak raporda belirtilen oran üzerinde hüküm tesis edilmesi gerekmekte olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın Bölge Adliye Mahkemesinin bozma ilamları öncesinde dosyaya sunulan 05/06/2018 tarihli raporun hükme esas alınmasını talep etmekte olduğunu, ancak mezkur raporda sadece T.C. Ziraat Bankası A.Ş. tarafından bildirilen cevap esas alınarak %2 erken kapama komisyonu alınabileceğini iddia etmiş olduğunu, anılan raporu hükme esas alan Yerel Mahkeme kararının daha önce istinaf mahkemesince ‘tek bir bankadan verilen cevap esas alınarak rapor düzenlendiği için’ kaldırıldığını, 05/06/2018 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının mümkün olmadığından davacı tarafın bu raporun dikkate alınması talebinin hukuka aykırı olduğunu, bir bankanın kendi içinde kullandırdığı kredilerde dahi komisyon oranlarının değiştiği açıkken eksik inceleme içeren raporun hükme esas alınmasının hatalı bir karar verilmesine sebep olmuş ve yerel mahkeme kararının bu nedenle kaldırıldığını, davacının bahsi geçen bilirkişi raporunun karara dayanak teşkil ettirilmemesini istinaf nedeni olarak sunmuş ise de, belirtikleri gerekçelerle nedenle davacı tarafın bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmekte olduğunu, davacının istinaf gerekçelerinin yasal dayanağının bulunmamakta olduğunu, davacıya kullandırılan kredilerin ticari nitelikte ve işletmesine ilişkin olduğunu, basiretli davranması gereken davacının, kredi sözleşmesi şartlarını inceleyerek; masraf ve ücretleri bilerek kabul etmiş ve kredi kullanmış olduğunu, davacının kredi kullanıp sonradan kredi masrafına itiraz etmesinin hakkın kötüye kullanımı olduğunu, iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 29/04/2021 tarih, 2021/77 Esas – 2021/333 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kredi sözleşmesi uyarınca tahsil edilen kredinin erken kapanması nedeniyle ödenen erken kapama ücretinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır
Taraflar arasında imzalanan 11/06/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin “Erken Ödeme” başlıklı 2.8.1 maddesinde; müşterinin bakiye borcunu kısmen veya tamamen vadesinden önce ödemesinin bankanın kabulüne bağlı olduğunun belirtildiğinin,banka erken ödeme isteğini kabul ederse, bunun şartlarını bildirerek, maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi K.K.D.F gibi mali yükümlülükleri müşteriden talep edebileceğinin, müşteri, belirlenen ödeme planı dışında yapacağı ödemeler için, erken ödemeden kaynaklanacak tüm masraflar ile Bankanın maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetlerine karşılık gelmek üzere talep edeceği erken ödeme komisyonu ve bu komisyon üzerinden hesap edilecek vergi, KKDF gibi yükümlülükleri kabul ettiğinin düzenlendiği ancak, bu komisyonun hangi oranlarda alınacağı veya hesap şekline dair bir düzenlemeye sözleşmede yer verilmediği anlaşılmıştır.
Davalı banka vekilinin gerek istinaf dilekçesinde gerekse cevap dilekçesinde taraflar arasında imzalandığı ve 4/IV-b bendinde davacının komisyon oranını peşin olarak kabul ettiğini iddia ettiği 22/06/2010 tarihli Genel Kredi Taahhütnamesine rastlanılmamıştır.
Somut olayda uyuşmazlık davacının davalı banka ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesinin erken kapatılması nedeniyle ödenen erken komisyon ücretinin iadesini talep edip edemeyeceği ile tahsil edilen komisyon oranın hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince daha önce verilen davanın kabulüne dair,18/10/2018 tarihli ve 2016/191 Esas – 2018/629 Karar, Dairemizin 2018/44 Esas, 2018/47 Karar sayılı ilamı ile;”…Taraflar arasında imzalanan ve erken ödeme halinde erken kapatma komisyonu tahsil edilebileceği düzenlemesini içeren sözleşmede herhangi bir oran belirtilmediğinden, ticari kredilerde bankalar tarafından alınacak olan masrafların hukukilik denetimi yapılırken Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2014/6 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine göre değiştirilen 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi uyarınca ilan ve yayım yapılmışsa bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması, yapılmamışsa emsal banka uygulamalarının uyuşmazlık konusu erken kapama komisyonu kesintilerde uyguladıkları oranlarda getirtilip diğer bankalarca uygulanan oranların araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre orantılı olup olmadığı değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, (Yargıtay 11. HD.’nin 11/10/2018 tarihli 2016/12666 E-2018/6233K., Yargıtay 11. HD.’nin 25/09/2018 tarihli 2017/276 E.-2018/5662 K. sayılı ilamları), mahkemece 22/06/2010 tarihli Genel Kredi Taahhütnamesi dosya içerisine celp edilip değerlendirilmeden sadece bir bankanın bildiriği komisyon oranına göre değerlendirme yapan bilirkişi görüşü esas alınarak eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usûle ve yasaya aykırı bulunduğundan davalı bankanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
İlk derece mahkemesince; Dairemiz 1. kaldırma ilamı uyarınca; davalı bankadan, davacı ile aralarında imzalanan genel kredi taahhütnamesi bulunup bulunmadığı, ve dava dışı Yapı ve Kredi, Garanti, Qnb Finans, İş Bankası ve TEB’e ,genel kredi sözleşmeleri ve tüm ticari kredilerde kredi borcunun müşteri tarafından erken kapatılması nedeniyle “erken ödeme komisyonu/cezası” adı altında alınan bir bedel olup olmadığı, varsa miktar ve oranlarının ne olduğu hususlarında müzekkereler yazılmış, gelen müzekkere cevaplarına göre aldırılan bilirkişi raporuna göre, 2018/699 Esas, 2019/607 Karar sayılı karar ile,davanın kısmen kabulü ile,toplam 11.223,12 TL nin dava tarihi olan 16/12/2016 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusunda bulunmaları üzerine Dairemizce bu kez;
“…. Ancak mahkemece kaldırma kararının gereği yerine getirilmemiştir. Dairemizin kaldırma kararı uyarınca mahkemece T.C. Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı: 2006/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2014/6 sayılı Tebliğ’in 4. maddesine göre değiştirilen 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi uyarınca davalı banka tarafından ticari kredilerde erken kapama halinde uygulanacak komisyon oranının miktarı konusunda erken kapama tarihini kapsayan bildirim, ilan ve yayım yapılıp yapılmadığı sorularak hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, bundan zuhul edilerek doğrudan emsal banka uygulamalarının araştırılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
2-Kabule göre ise; alınan 05/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda makul oranın %3 olarak uygulanması gerektiği yönünde görüş bildirilmesine rağmen, mahkemece makul oran bilirkişi raporunun aksine %5 olarak uygulanmıştır. Mahkemenin %5 oranını uygulayarak davacının talep edebileceği tutarı 11.223,12 TL olarak hüküm altına almasına rağmen, bu miktarın ne şekilde hesaplandığının ve hesaplama usulünün, hangi tutar üzerinden hesaplandığının açık ve belirli olmadığı, hesaplama yönteminin taraf ve yargı denetimine elverişli bulunmadığı anlaşılmakla, bu hususta doğru olmamıştır. ….” gerekçeleriyle kaldırılmıştır.
Yerel mahkemece Dairemizin 2. kaldırma ilamına göre;”Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na ve davalı bankaya müzekkere yazılarak “Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Dğer Menfaatler Hakkında Tebliğ (Sayı:2006/1)’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2014/6 Sayılı Tebliğin 4. Maddesine göre değiştirilen 2006/1 sayılı Tebliğin 6. Maddesi” uyarınca davalı banka tarafından ticari kredilerde erken kapama halinde uygulanacak komisyon oranının miktarı konusunda 24/11/2016 (erken kapama tarihi) tarihini kapsayan bildirim, ilan ve yayım yapılıp yapılmadığının sorulmasına” karar verilmiş, Akbank A.Ş. Genel Müdürlüğünün cevabi yazısında; 24.11.2016 TCMB bildirim tarihli itİbari ile Ticari kredilerde uygulanan ücret/Komisyonlara yönelik olarak., TCMB bildirimli ücret/Komisyon bilgileri ile,aynı tarih itibariyle Mevduat ve Kredi Faiz oranlarına yönelik TCMB’ye Bildirimi yapılan En yakın tarihli faiz oranlarına ilişkin tabloların sunulduğu,
TCMB’nın cevabi yazısında ise,15,09/2011-31.3.2020 döneminde, Akbank tarafından bildirilen erken kapama komisyon ve ücretinin %10 ve en düşük 100,00 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; gelen cevabi yazılara göre davalı banka tarafından sözü geçen tebliğ doğrultusunda %10 oranında ticari kredi erken kapama komisyon oranının belirlendiği ve TCMB’ye tebliğ doğrultusunda bildirim yapıldığı görülmüş, dosyada verilen kaldırma kararında söz konusu belirlemeye göre hüküm verilmesinin tavsiye olunduğu anlaşılmış, davalı bankanın bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere erken ödeme komisyonu olarak davacıya uyguladığı oranın %9,55 olduğu, bu oranın da ilan ve bildirime konu edilen %10’luk oranın dahi altında kaldığı anlaşıldığından davalı banka tarafından yapılan kesintinin usul ve yasalara uygun olduğu değerlendirilerek, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Ticari kredilere ilişkin erken kapama ücreti ile ilgili alacak davalarının temyiz incelemesi Yargıtay 11. Hukuk Dairesince, aynı konuda itirazın iptali şeklinde açılan davaların temyiz incelemesi ise Yargıtay 19. Hukuk Dairesince(Kapatılan) temyiz incelemesi yapılmaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin erken kapama komisyonu ile ilgili kararları değişkenlik göstermekle birlikte son dönemdeki kararlarından sözleşme tarihine göre ikili ayrıma gittiği, 818 sayılı Borçlar Kanunun zamanında düzenlenen sözleşmeler yönünden sözleşmede bir oran belirtilmesi halinde bu oran, bir oran belirtilmemesi halinde bankanın T.C. Merkez Bankasına bildirdiği oran, bu da yok ise emsal banka uygulamalarına göre makul bir oran belirlenmesi gerektiği, sözleşme tarihi 6098 sayılı TBK döneminde ise sözleşme hükümleri yönünden aynı yasanın 19, 20.. maddesi uyarınca genel işlem koşulları yönünden incelemeye tabi tutulması, kredi sözleşmelerinde yer alan masraf tahsiline ilişkin hükümlerin yazılmamış sayılması sebebiyle oluşan boşlukların öncelikle bankanın 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan ve 2014/6 sayılı Tebliğ ile güncellenen 2006/1 sayılı Tebliğin 3., 4. ve 6/2 maddeleri uyarınca belirleyip ilan ettiği oranlar, bankanın bu yönde yapmış olduğu bir ilan bulunmadığının tespit edilmesi halinde ise emsal banka uygulamaları gözetilerek doldurulması gerektiği yönündedir(Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/12/2019 tarih 2018/4910 E -2019/8174 K, 30.09.2019 tarih 2018/5750 E- 2019/5991K, 26.09.2019 tarih 2018/4650 E- 2019/5901K sayılı kararları). Basiretli bir tacirin seçenek özgürlüğü içinde kendisine en uygun kredi şartlarını sağlayan banka ile sözleşme yapması icap eder. Kredi kullanan tacirin bankaların uyguladığı erken kapama oranı ve diğer masrafları araştırması, bankalarla müzakere etmesi, T.C. Merkez Bankasına bildirilen masrafları öğrenmesi bir tacirden beklenmesi gereken bir durumdur. Sözleşmenin orana ilişkin kısımları önceden müzakere edilmediği için genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi durumunda kredi kullanan tacirin bankanın internet sitesinde de yayınlanan T.C. Merkez Bankasına bildirdiği erken kapama komisyonu ve masrafından haberdar olması gerektiği için Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yukarıda anılan kararlarında belirtildiği üzere bu boşluğun bankanın T.C. Merkez Bankasına bildirdiği oran üzerinden belirlenmesi gerekir.
Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun 07.07.2020 tarihli kararıyla 19. Hukuk Dairesi kapatılarak işleri 11. Hukuk Dairesi’ne devredilmiş olmakla Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin uygulamaları da dikkate alınarak uyuşmazlığın incelenmesi gerekmektedir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 08.05.2019 tarih 2018/426 E, 2019/3029 K sayılı kararında sözleşmedeki erken ifa hali her iki tarafın menfaatlerini korumaya yönelik bir düzenleme olduğundan genel işlem şartı olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı, sözleşmede bir oran belirlenmiş ise bu oranın uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Böylelikle Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 6098 sayılı TBK’dan sonra düzenlenen sözleşmelerde aynı yasanın 19, 20 maddeleri uyarınca genel işlem koşullarına yönelik denetim yapılmaması, sözleşmedeki oranın uygulanması görüşünde olduğu anlaşılmaktadır.
İstinafa konu dosyada, davacı ile davalı bankanın 6098 sayılı Borçlar Kanunun yürürlüğü zamanında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinin ‘Erken Ödeme’ başlığı altında düzenlenen 2.8. maddesinde;
“Müşterinin bakiye borcunu kısmen veya tamamen — vadesinden önce ödemesi bankanın kabulüne bağlıdır.Bankanın kabulü olmaksızın yapılan ödeme, vadesinde tahsil edilir. Müşteri, bankanın muvafakatine dayanmayan erken ödeme nedeniyle faiz ve indirim dahil bankadan herhangi bir talepde bulunamaz. Erken ödemede bulunmak isteyen müşteri, erken ödeme yapmak istediği tarihten beş iş günü önce bankaya yazılı olarak başvurur. Banka, erken ödeme isteğini kabul ederse, bunun şartlarını bildirir ve bundan kaynaklanacak tüm masraflar ile maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetleri, erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, kkdf gibi mali yükümlülükleri müşteriden talep edebilir. Müşteri, belirlenen ödeme planı dışında yapacağı ödemeler için, erken ödemeden kaynaklanacak tüm masraflar ile bankanın maruz kalacağı kar mahrumiyeti, zarar ve maliyetlerine karşılık gelmek üzere talep edeceği erken ödeme komisyonunu ve bu komisyon üzerinden hesap edilecek vergi, kkdf gibi mali yükümlülükleri ödemeyi kabul eder.” hükmü düzenlenmiş, ancak sözleşmede bir oran belirtilmediği görülmekle birlikte, Yargıtayın yukarıda anılan uygulamasına göre; davalı bankanın, 15,09/2011-31.3.2020 döneminde T.C Merkez Bankasına bildirdiği erken kapama komisyon ve ücretinin %10 ve en düşük 100,00 TL olduğunun,basiretli bir tacirin seçenek özgürlüğü içinde kendisine en uygun kredi şartlarını sağlayan banka ile sözleşme yapması gerektiğinin,kredi kullanan davacı tacirin bankaların uyguladığı erken kapama oranı ve diğer masrafları araştırması, bankalarla müzakere etmesi ve T.C. Merkez Bankasına bildirilen masrafları öğrenmesinin bir tacirden beklenmesi gereken bir durum olduğunun anlaşılmasına göre; ilk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/04/2022


Başkan…
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*