Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1111 E. 2022/629 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2021/1111
KARAR NO :2022/629

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :25/03/2021
NUMARASI :2019/544 Esas – 2021/274 Karar

DAVACI :… (T.C. NO: …)
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… –
DAVA TÜRÜ :Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ :09/08/2019

KARAR TARİHİ :22/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ :30/03/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, … adresinde bulunan S.S. Unkarkent Konut Yapı Kooperatifi ünvanlı kooperatifteki ….numaralı taşınmazı, taşınmazın üyelik ve hak hissesine sahip …’den Üsküdar 21. Noterliği 39206 yevmiye numaralı 16/07/2018 tarihli Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi ile devraldığını, devreden tarafın, devralan müvekkillerinden hiçbir hak ve alacağının kalmadığını, davacının kendisi lehine üye kayıt ve tescilini yaptırmasına muvafakatinin bulunduğunu kabul ve beyan ettiğini, davacının, ilgili kooperatifteki B3 Blok 4 Numaralı taşınmazdaki üyelik kayıt ve tescilinin yapılması için Noter Tasdikli Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi ile Kooperatife başvuru yaptığını, belgenin üzerinde Kooperatif Yönetim Kurulu Başkanı …’ın görüldü yazısı ve imzası olmasına rağmen, haksız ve kötüniyetli şekilde Kooperatif üye kayıt ve tescilinin yapılmadığını, yapılan bu haksız işlemden sonra, üyelik kayıt ve tescil işleminin yapılması için davacı tarafından, davalı kooperatife ihtarname gönderilerek, Üç gün içerisinde mezkur taşınmaza ilişkin üyelik hakkı ve hisse devirlerinin tescili, üyelik kayıtlarının yapılması, aksi takdirde hukuki yollara başvurulacağının ihtaren bildirildiğini, davacı tarafından yapılan iyiniyetli bildirime rağmen, davalı kooperatifin haksız ve hukuk dışı tutumunu devam ettirdiğini, davacı tarafından defalarca yapılan tüm bu iyi niyetli bildirimlere rağmen, davalı tarafın kötü niyetli ve hukuk dışı tasarrufu devam ettiğini, bu sebeple hukuki yollara başvurma zorunluluklarının doğduğunu, davacının, iyiniyetli bir şekilde arabulucu huzurunda anlaşarak, dava yoluna gitmeden uyuşmazlığın çözülmesi tarafında olduğu için vekili ile birlikte bizzat kendisinin de katıldığını, bu duruma karşılık davalı kooperatif yetkilisinin, tebligat gönderilerek, telefondan aranarak, mesaj atılarak, whatsapp ve çeşitli iletişim yollarıyla bilgilendirildiğini ve davetiye mektubu gönderilmiş olmasına rağmen, arabuluculuk görüşmelerine katılmadığını, bu sebeple kooperatif üyeliğinin tespiti, hak kazanılan üyelik tespiti ve hisselerin davacı lehine tescili için için müzakerelere başlanılamadığını, burada davacının haklı ve iyi niyetli, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olduğunun çok açık olduğunu, ”Kooperatifler Kanunu 14. maddesinin ilgili fıkrasında; Ortaklık devredilebilir. Yönetim kurulu, ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde, bu kişiyi ortaklığa kabul eder”. ilgili maddesine istinaden yukarıda açıklanan sebeplerle, davacının kooperatife üyelik kayıt ve tescilinin yapılması gerektiğini beyanla, davalarının kabulü ile davacının B3 Blok 4 numaralı taşınmaza ilişkin, kooperatif üyeliğinin tespitine, davacı lehine ilgili taşınmaza ilişkin davalı kooperatifin defterine üye kayıt ve tescilinin yapılmasına, dava konusu … numaralı taşınmazda, dava sonuna kadar davacı aleyhine tasarruf yapılmaması için ilgili taşınmaza ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun tebliğe rağmen yasal süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından defalarca yapılan tüm bu iyi niyetli bildirimlere rağmen, davalı tarafın kötü niyetli ve hukuk dışı tasarrufu devam etmiş, bu sebeple hukuki yollara başvurma zorunluluğunun doğduğunu, yerel mahkemeye dava açmadan önce arabuluculuk şartını da yerine getirilmiş olduğunu, davacının, iyiniyetli bir şekilde Arabulucu huzurunda anlaşarak , dava yoluna gitmeden uyuşmazlığın çözülmesi tarafında olduğu için vekili ile birlikte bizzat kendisi de katılmış olduğunu, bu duruma karşılık davalı kooperatif yetkilisine, tebligat gönderilerek, telefondan aranarak, mesaj atılarak, whatsapp ve çeşitli iletişim yollarıyla bilgilendirildiğini ve davetiye mektubu gönderilmiş olmasına rağmen, arabuluculuk görüşmelerine katılmadığını, bu sebeple kooperatif üyeliğinin tespiti, hak kazanılan üyelik tespiti ve hisselerin davacı lehine tescili için müzakerelere başlanamamış olduğunu, davacının haklı ve iyi niyetli olduğunu, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olduğunun çok açık olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/03/2021 tarih, 2019/544 Esas – 2021/274 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinin tespiti istemine yöneliktir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki davada;davacı vekili davalı Kooperatifte üyelik ve hak hissesine sahip olduğunu beyan ettiği dava dışı kişiden “Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi” ile taşınmaz satın almasına rağmen, haksız ve kötüniyetli şekilde, Kooperatife üye kayıt ve tescilinin yapılmadığını ileri sürerek, davaya konu taşınmaza ilişkin kooperatif üyeliğinin tespitine, müvekkili lehine ilgili taşınmaza ilişkin davalı kooperatifin defterine üye kayıt ve tescilinin yapılmasına kararı verilmesini talep ve dava etmiş, davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Dosyada SMMM Bilirkişisinden alınan, 22/01/2021 tarihli raporda; davalı kooperatifin inceleme konusu yapılan defter ve kayıtlarının mali yönden eldeki ihtilafın aydınlatılması bakımında incelemeye uygun bulunmadığı, davacının davalı kooperatif hisselerini devraldığını iddia ettiği …’nin, davalı kooperatifin incelenen üye kayıt defterlerinde ismine rastlanmadığı gibi, 1163 sayılı yasanın 23. maddesinde yapılan düzenleme gereği hak ve vecibelerde eşitlik ilkesinin aksine, imtiyazlı üyelik yönünden davalı kooperatif genel kurulu tarafından alınmış bir kararında görülmediği, davalı kooperatifin 2016 yılı ve sonrasında yapılan genel kurul toplantı tutanakları hazır bulunanlar listesinde ve çağrı listesinde …’nin isminin görülmediği, davalı kooperatifin 2016 yılı mali kayıtlarında …’nin mahsuben haklarını devraldığı Öz Gören İnşaat şirketi ile davalı kooperatif arasında herhangi bir hesap ilişkisinin tespit edilemediği, davalı kooperatifin fotokopi karar defterine …’nin üyeliğe kabulüne ilişkin alınan 05/04/2016 tarih ve 207 numaralı yönetim kurulu kararında kooperatif başkanı dışındaki imzaların eksik olmasından dolayı, davalı kooperatifin temsil şekli dikkate alındığında, üye kayıt işlemlerinin tamamlanmamış olduğu bildirilmiştir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, getirtilen ve mahallinde incelenen kooperatif kayıtları, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; olmayan üyeliğin devri nedeniyle davalı kooperatifin davacıyı üyeliğe kabul etmesinin hukuken mümkün olmadığı, başvurunun kabul edilmemesine yönelik kooperatif işleminin hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davanın reddine karar verilmiş ise de, karar yetersiz bilirkişi raporuna ve eksik incelemeye dayalıdır:
Somut olayda davacı …’ın, davalı S.S. Unkar Konut Yapı Kooperatif üyesi ve B 3 Blok 4 nolu, B5 Blok 3 nolu ve B5 Blok 4 nolu taşınmazların üyelik hak ve hissesine sahip olduğunu ileri sürdüğü dava dışı …’nin, Üsküdar 21. Noterliğinin 16/07/2013 tarih ve 39206 yevmiye numaralı Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesi ile S.S. Unkarkent Konut Yapı Kooperatifinde B 3 Blok 4 nolu taşınmazdaki üyelik hak ve hissesinin tamamını bütün aktif ve pasifi ile birlikte devir alan tarafına devir ettiğini, …’nin devir bedelini nakden ve tamamen aldığını, hiç bir hak ve alacağının kalmadığını, bundan sonra bütün sorumluluk ve ödemelerin devir alana ait olduğunu, devir alanın kendisi yerine üye kayıt ve tescilini yaptırmasına muvafakat ettiğini kabul ve beyan ettiğini ileri sürdüğü, söz konusu devir sözleşmesinin davalı Kooperatife bildirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan; Üsküdar 21. Noterliğinin 16/07/2018 tarih ve 39206 yevmiye numaralı Kooperatif Hisse Devir Sözleşmesinin incelenmesinde; dava dışı …’nin davalı Kooperatif nezdinde, B3 Blok 4 Nolu taşınmazdaki üyelik hak ve hissesinin tamamını bütün aktif ve pasifi ile birlikte devir alan … isimli kişiye 2.000,00-TL(ikibin Türk Lirası) bedel mukabilinde devir ettiği, devir bedelini nakten ve tamamen aldığı, kooperatif ile devir alandan hiçbir hak ve alacağının kalmadığını, bundan sonra tüm sorumluluk ve ödemelerin devir alana ait olduğunu, devir alanın devreden yerine üye kayıt ve tescilini yaptırmasına muvafakatinin bulunduğunu kabul ve beyan ettiği, yine dilekçe ekinde sunulu, davalı Kooperatif Yönetim Kurulunun 04/04/2016 tarihli yazısından; dava dışı …’ye; “Kooperatifimizde daire bedeli ödemeyeceksiniz.sadece kooperatif genel gider, site aidatı,trafo katılım ,elektrik,su bağlantı ve depozitolar, tapu ve iskan masrafları tarafınızdan tahsil edilecektir.” şeklinde bildirimde bulunulduğu görülmüştür.
Dosyada keşfen SMMM Bilirkişisinden aldırılan hükme esas 22/01/2021 tarihli raporda ise;
“…. Davacı, davalı kooperatif hisselerini dava dışı …’ den devraldığını iddia ederek kooperatife üye kaydının yapılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesi ekinde … adına düzenlenmiş 04.04.2016 tarihli Borç konulu yazıda; Kooperatife daire bedeli ödenmeyeceği, sadece genel giderler, site aidatı, trafo katılımı, su bağlantısı, depozitolar, tapu ve iskân harçlarının tahsil edileceği yazılmıştır. Bu yazıda davalı kooperatif kaşesi ve imza görülmüştür. Ayrıca … adına 04/04/2016 tarihli üye giriş beyannamesi düzenlenmiştir. Bu beyannamenin 2 numaralı maddesinde S.S. Unkar Kent Konut Yapı Kooperatifi’ nin B3 Blok 4 nolu, B5 Blok 3 – 4 nolu daireleri alacağı ve daire bedelini hak edişine mahsuben daire alan Öz Gönen İnşaat şirketine ödediği, kooperatifin daire bedeli haricinde alacağı site aidatı, vb. ödemelere katılacağını yazılmış olup, belge taraflarca imza altına alınmıştır. Davalı kooperatif adına tek imza atılmıştır. Bu belgelerden dava dışı …’nin davalı kooperatife üç adet bağımsız bölüm için üyelik müracaatında bulunduğu, kooperatif aidatlarının üçüncü kişi alacağına mahsup edileceği ve inşaat imalatlarından istisna tutulma talebinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu belgeler ekinde mahsup edilen ödemenin miktarının ne olduğu, daire bedellerinin ne olduğu, üçüncü kişinin bu mahsuba muvafakatı olup olmadığı belirsizdir.
2008 yılı için tasdik edilen 2013 yılında kapanış tasdiki yapılan ve 2016 yılı için ara tasdik yapılan karar defteri fotokopisinin sayfa numarası okunamayan 05/04/2016 tarih ve 207 karar numaralı yönetim kurulu kararında, dava dışı … yönünden “04/04/2016 tarihli devir dilekçesi ile başvurduğu, yapılan araştırmalar sonucunda ortaklık şartlarını taşıdığından ortak alınmasına, devir işlemlerinin kabulüne ve keyfiyetin pay defterine işlenmesine karar verilmiştir. “ şeklinde karar yazılmış ve kararın altında başkan sıfatıyla … imzası görülmüş olup, yönetim kurulu üyeleri … ve …’in imzalamadığı görülmüştür. Davalı kooperatifin 11/03/2015 tarih, 8776 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 299. Sayfasında yayınlanan ilana göre kooperatifin başkan ile birlikte üyelerden herhangi birinin müşterek imzası ile temsil ve ilzam edileceği ilan edilmiştir. Kooperatifin bu temsil şekli dikkate alındığında, dava dışı …’nin üye kaydı yönünden usulüne uygun şekilde karar alınmamış olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı kooperatifin üye kayıt defterinde dava dışı …’nin ismine rastlanmamıştır. 2016 yılı Yevmiye Defteri kayıtlarında … adına rastlanmamıştır. Ayrıca Davalı Kooperatif defterlerinde, …’nin mahsuben alacağını devraldığı Öz Gönen İnşaat Şirketi adına açılmış herhangi bir hesaba rastlanmamıştır. Davalı kooperatifin Öz Gören İnşaat şirketine olan borç kaydı veya hesap ilişkisi görülmemiştir. Diğer taraftan davalı kooperatifin bir CD halinde dosya içine alınmış olağan genel kurul toplantı tutanakları ekindeki hazır bulunanlar listesinde ve çağrı listesinde … ismine rastlanmamıştır. Ayrıca …’nin, davacıya devrettiği bir adet üyelik hakkının mahsuben ödenmesi suretiyle devralınmasının maddi kaynağına ulaşılamadığı gibi 1163 sayılı yasanın 23. maddesinde yapılan düzenleme gereği hak ve vecibelerde eşitlik ilkesinin aksine, imtiyazlı üyelik yönünden davalı kooperatif genel kurulu tarafından alınmış bir kararda görülmemiştir. ….” şeklinde tespitlerde bulunulmuştur.
Bilindiği üzere 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “ortaklığa girme şartları ve ortak sayısı” başlıklı 8.maddesinde; Kooperatif ortaklığına girmek için gerçek kişilerin medeni hakları kullanma yeterliliğine sahip olmaları gerekir.Ortak olmak isteyen gerçek ve tüzel kişiler, kooperatif anasözleşmesi hükümlerini bütün hak ve ödevleriyle birlikte kabul ettiklerini belirten bir yazı ile kooperatif yönetim kuruluna başvururlar…”hükmü yer almaktadır.
Ortaklığın devir biçimi ise Yasada gösterilmemiştir. Ancak, pay devrinin alacağın temliki yolu ile yapılması, temlikin de dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK’nın 184. maddesi uyarınca yazılı olması gerekmektedir.
Daire satımında üyelik kendiliğinden alıcıya satım ile birlikte geçmez. Satıcının üye olması ve üyeliğinin alıcı tarafından ayrıca devir alınması gerekmektedir. Üyelik ayrıca devredilmedikçe satıcının üyeliği kooperatif nezdinde devam eder. Satıcının üye olması, alıcının bu üyeliği ayrıca devir alması ve devir alanın kooperatif üyelik koşullarını taşıması halinde kooperatifin bu kişiyi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14/2. ve anasözleşmenin 17/2. maddesi uyarınca ortaklığa kabul etmesi zorunludur. Üyelik devir sözleşmesi yapıldığı tarih itibariyle sözleşmenin yanları arasında geçerli sonuç doğurmasına karşın, kooperatif bakımından ise 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 14/3. ve anasözleşmenin 17/1. ve 2. maddeleri hükümleri gereği, devrin kooperatife bildirilmesi ve yönetimin makul sürede yapacağı inceleme sonunda devir alanın ortaklık şartlarını taşıması durumunda devir alanı makul süre içerisinde üyeliğe kabulü kararı verdiği tarihte hüküm ifade eder. Anasözleşmede yer alan yazılı başvuru koşulu, devrin geçerliliğine ilişkin olarak değil, devrin kooperatife iletilmesi ve ortaklığa kabulü için ispat bakımından sevk edilmiştir(aynı yönde Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/3814 Esas, 2016/3658 Karar sayılı ilamı.).
Anılan Kanunun 14. maddesi ise ortağın ölümü ve ortaklığın devrini düzenler. 14. maddenin 2. fıkrası “ortaklık devredilebilir, yönetim kurulu ortaklığı devralan kişinin ortaklık niteliklerini taşıması halinde bu kişiyi ortaklığa kabul eder.” düzenlediği anlaşılmıştır.
Yargıtay konuya ilişkin içtihatlarında ise; kooperatif yönetim kurulunun ortaklık şartlarının mevcudiyeti halinde ortaklığın devrine muvafakat etmiş olması gerektiği. ortaklığın devredildiğini gerek noter senedi ile ve gerekse sair şekilde yazılı olarak gerçekleştiğini öğrenen kooperatif yönetim kurulu bu devir halini açıkça veya zımnen benimsemiş ise, artık bu benimseme karşısında ayrıca ortaklığı devir alan kişinin Kooperatifler Kanunu 8. maddesine göre kooperatife “yazılı giriş bildirimi” verilmesinin gerekmediği zira, bu benimsemenin “yazılı giriş bildirimi” yerine geçeceği belirtilmektedir.
İncelenen Dosyada ise, gerek bilirkişi raporunda ve gerekse gerekçeli kararda davalı Kooperatif Ana Sözleşmesi hükümleri yönünden herhangi bir irdeleme ya da değerlendirmeye rastlanılmadığı gibi, Kooperatif üyeliğinden dolayı kendisine tahsis edilen dairesini davacıya devreden dava dışı …’nin, kooperatif üyeliğinden çıkma talebi olduğuna dair bir iddia ve sunulmuş delil de yoktur.
Hükme esas Bilirkişi raporunda her ne kadar; davacının davalı kooperatif hisselerini devraldığını iddia ettiği …’nin, davalı kooperatifin incelenen üye kayıt defterlerinde ismine rastlanmadığı gibi, 1163 sayılı yasanın 23. maddesinde yapılan düzenleme gereği hak ve vecibelerde eşitlik ilkesinin aksine, imtiyazlı üyelik yönünden davalı Kooperatif Genel Kurulu tarafından alınmış bir kararında görülmediği, davalı kooperatifin 2016 yılı ve sonrasında yapılan genel kurul toplantı tutanakları hazır bulunanlar listesinde ve çağrı listesinde …’nin isminin görülmediği, davalı kooperatifin fotokopi karar defterine …’nin üyeliğe kabulüne ilişkin alınan 05/04/2016 tarih ve 207 numaralı yönetim kurulu kararında kooperatif başkanı dışındaki imzaların eksik olmasından dolayı, davalı kooperatifin temsil şekli dikkate alındığında, üye kayıt işlemlerinin tamamlanmamış olduğu ifade edilmemiş ise de, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi kooperatif ortaklığının, kooperatif yetkili organlarının bu doğrultudaki açık bir kararı ile gerçekleşebileceği gibi, ilgili kişi ile üye sıfatını benimseyen yazışmalar yapması, onu genel kurullara çağırması, ödemeleri kabul etmesi gibi zımni (örtülü) şekilde de gerçekleşebileceği, bu durumda kooperatif konusunda uzman bir bilirkişi seçilerek kooperatif defter kayıt ve belgeleri ile genel kurul ve yönetim kurulu kararları, hazirun cetvelleri üzerinde inceleme yaptırılarak davalının genel kurul toplantılarına katılıp katılmadığı, hazirun cetvellerinde isminin bulunup bulunmadığı, herhangi bir aidat yatırıp yatırmadığı üzerinde durularak, açık ya da zımni olarak davacının ve/veya …’nin kooperatif ortağı olarak kabul edilip edilmediği hususunda rapor alınıp oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği görüşünü benimsediği görüldüğünden( Ör:Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin, 2012/6547 Esas, 2013/268 Karar sayılı kararı) yerel mahkemece; dava dışı …’nin davalı Kooperatif nezdinde, B 3 Blok 4 nolu, B 5 Blok 3 nolu ve B 5 Blok 4 nolu taşınmazların üyelik hak ve hisselerini davacı … ve dava dışı …a devir ettiğinin anlaşılmasına göre, öncelikle söz konusu taşınmazların tapu kayıtları dosyaya kazandırılarak, taşınmazların Kooperatif adına tescilinin yapılıp yapılmadığı, Kooperatif adına tescil olunan taşınmazlarla ilgili olarak kur’a çekimi ve ferdileştirme işlemlerinin yapılıp yapılmadığı, dava dışı …’nin Kooperatife genel gider, site aidatı,trafo katılım, elektrik, su bağlantı ve depotizotalar, tapu ve iskan masrafları vs. şeklinde herhangi bir ödemede bulunup bulunmadığı, ödemelerin davalı kooperatifçe kabul edilip edilmediği araştırılarak, dosyaya atanacak Kooperatifler alanında uzman bilirkişiden yeniden rapor aldırılmak suretiyle, dava dışı …’nin Kooperatife üyeliğinin “zımni’ olarak gerçekleşmiş olduğunun kabul edilip edilemeyeceği ayrıca; davacının hisse ve ortaklığın devredildiğini noter senedi ile yazılı olarak öğrenen davalı kooperatif yönetim kurulunun, bu devir halini açıkça veya zımnen benimsemiş kabul edilip edilmeyeceği dolayısıyla, davacının Kooperatife üyeliğinin tespitini talep etmekte haklı olup olmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak verilen karar isabetli görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/03/2021 tarih, 2019/544 Esas ve 2021/274 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.22/03/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*