Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1108
KARAR NO : 2022/619
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :12/02/2021
NUMARASI :2019/880 Esas – 2021/110 Karar
DAVACI :…………..
VEKİLİ :Av. ……..
DAVALILAR :1-… ……
:2-SAKARYA SEV TAŞIMACILIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – Hanlıköy Mah. Hürriyet Cad. Şehirler Arası Otobüs Terminali No:2 Merkez/SAKARYA
VEKİLİ :Av. … -……
DAVA TÜRÜ :Tazminat
DAVA TARİHİ :05/01/2017
KARAR TARİHİ :21/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ :30/03/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkette 149153215-2 nolu poliçe ile kasko sigortalı … plakalı aracın 31/12/2015 tarihinde Dilovası’nda, davalılardan Sakarya Sev Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu … plakalı aracın davalı …’ın sevk ve idaresinde iken %100 kusurlu olarak kazaya sebebiyet vermesi sonucu hasara uğradığını, yapılan incelemeye ve ekspertiz raporuna göre hasara uğrayan … plakalı araç için sigortalı Öz Doğulu Turizm Seyahat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’ne 22/03/2016 tarihinde 82.009,00-TL hasar tazminatı ödendiğini, davacı şirket tarafından ödenen hasar nedeniyle davalının aracı olan … plakalı aracın trafik sigortacısı olan SS Doğa Sigorta Kooperatifi’nin ……. nolu trafik sigorta poliçesi teminatından 15/06/2016 tarihinde 29.000,00-TL hasar tazminatının tahsil edildiğini, davacı şirket tarafından sigortalısına ödenen hasar tazminatı olan 82.009,00-TL’den karşı araç trafik sigortasından tahsil edilen bu 29.000,00-TL’nin mahsup edildikten sonra kalan bakiye 53.009,00-TL müvekkili şirket tarafından giderilen hasar ödemesinin kusurlu ve sorumlu davalılardan müştereken müteselsilen tahsili için dava açtıklarını; tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, 53.009,00-TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 22/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası’nın avans faizi, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasının 31/12/2015 tarihli trafik kazası tespit tutanağında ayrıntılı biçimde açıklandığını, buzlu zeminde, tipi nedeniyle görüş alanın havanın neredeyse tamamen kapalı olduğu bir hava ve yol koşulunda, birden fazla aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında, dava dışı …’nin yönetimindeki aracın çekicisinin ve dorsesinin TEM Otoyolu üzerinde durmasının kazaya sebebiyet verdiğini, 31/12/2015 günlü trafik kazası tespit tutanağında tartışmasız biçimde belirlenmiş olan zemin ve hava koşullarından kaynaklanmış olan dava konusu hadisede arkadan gelmekte olan araçların hızlarının ya da yakın takip mesafesini korumalarının kazanın oluşumuna etkisi olmadığının ortaya çıktığını, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/23545 soruşturma sayılı dosyasına sunulan kusur raporunun da bu değerlendirmeye uygun olduğunu, … plakalı aracın karıştığı kaza için sigortalısına davacı tarafından ödenen hasar bedelinin piyasa koşullarının çok üzerinde fiyatlandırılmış olması ve davalı …’a atfedilecek kusurun mevcut olmaması sebepleriyle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulüne, 53.009,00-TL’nin ödeme tarihi olan 22/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek davalı Sakarya Sev Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden avans faizi, davalı … yönünden yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin bilirkişilerden, görevsiz mahkeme tarafından dava dosyasına katıldığını, rapor ile bekletici mesele yapıldığını, Kamu dava dosyasında alınmış raporlar arasındaki çelişki ve olayda ızdırar halinin var olup olmadığının irdelenmesi görevini vermiş olduğunu ve gerek görevsiz mahkemede gerekse de yerel mahkeme’de irdelenmesi yönünde açık taleplerine karşın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda tanımlanan ızdırar halinin Karayolları Trafik Kanunu’nun 84/2. maddesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 157/5 ve 6. maddelerinin irdelemesi yerel mahkeme’nin hükme esas aldığı Bilirkişi raporunda irdelenmemiş olduğunu, ızdırar (zorda kalış) kavramının hukukçu bir bilirkişi tarafından açıklanması ve irdelenmesi yönündeki 12 Şubat 2021 günlü açık taleplerinin de yerel mahkeme tarafından kabul görmemiş olduğunu, eksik soruşturma ve delillerin takdirinde hata olduğunu, yerel mahkeme’nin, 12 Şubat 2021 günlü oturumun tahkikatın sonlanarak sözlü yargılamanın yapılacak olduğu açıklamasını davalılar vekili olarak taraflarına bildirmemiş olduğunu, adil yargılama hakkının açık bir ihlali olduğunu, dayanağı haksız fiil olması sebebi ile davacı yanın alacak talebine yasal faiz hakkı uygulanacak olmasına karşın, yerel mahkeme’nin, hüküm altına aldığı alacak kalemine vekil edenlerimden tüzel kişi tacir için avans faiz, gerçek kişi için yasal faiz uygulamış olması da delillerin takdirinde hatalı olduğunu, bu gerekçeler ile tüm taleplerinin, eksik inceleme ve delillerin takdirinde yanılgı içinde reddetmiş yerel mahkeme kararını yasal süresi içinde istinaf yasa yoluna götürmeleri zorunluluğunun doğduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/02/2021 tarih, 2019/880 Esas – 2021/110 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Türk Ticaret Kanununun TTK’nın 1472 maddesi uyarınca kasko sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuan tahsili istemine ilişkindir
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İncelenen dosyada davacı sigortacı vekilinin; müvekkili şirkette kasko sigortalı … plakalı aracın 31/12/2015 tarihinde Dilovası’nda, davalılardan Sakarya Sev Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu … plakalı aracın davalı …’ın sevk ve idaresinde iken %100 kusurlu olarak kazaya sebebiyet vermesi sonucu hasara uğradığını, yapılan incelemeye ve ekspertiz raporuna göre hasara uğrayan … plakalı araç için sigortalı Öz Doğulu Turizm Seyahat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne 22/03/2016 tarihinde 82.009,00-TL hasar tazminatı ödendiğini, müvekkili şirket tarafından ödenen hasar nedeniyle davalının aracı olan … plakalı aracın trafik sigortacısı olan SS Doğa Sigorta Kooperatifi’nin …… nolu trafik sigorta poliçesi teminatından 15/06/2016 tarihinde 29.000,00-TL hasar tazminatının tahsil edildiğini, müvekkili şirket tarafından sigortalısına ödenen hasar tazminatı olan 82.009,00-TL’den karşı araç trafik sigortasından tahsil edilen bu 29.000,00-TL’nin mahsup edildikten sonra kalan bakiye 53.009,00-TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tahsiline karar verilmesi için eldeki davayı açtığı,
Davalı tarafın ise; 31/12/2015 günlü trafik kazası tespit tutanağında tartışmasız biçimde belirlenmiş olan zemin ve hava koşullarından kaynaklanmış olan dava konusu kazada; arkadan gelmekte olan araçların hızlarının ya da yakın takip mesafesini korumalarının kazanın oluşumuna etkisi olmadığının ortaya çıktığını, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/23545 soruşturma sayılı dosyasına sunulan kusur raporunun da bu değerlendirmeye uygun olduğunu beyanla, davacının sigortalısına ödenen hasar bedelinin piyasa koşullarının çok üzerinde fiyatlandırılmış olması ve davalı …’a atfedilecek kusurun mevcut olmaması sebepleriyle davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda;
“…Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları hep birlikte değerlendirildiğinde; davalı … plakalı otobüs sürücüsü …’ın … plakalı aracın arka tarafında meydana gelen hasarın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün olayda kusurunun olmadığı, … plakalı aracın arka motor bölümünde meydana gelen hasar tutarının 82.009,38-TL olduğu, bu hasarın tamamından davalı sürücü …’ın ve diğer davalı araç işleteninin %100 kusur oranına göre sorumlu olduğu, hasar ödemesinin 29.000,00-TL’sinin davacı tarafından davalının ZMSS sigortacısından tahsil edildiği, dava dışı sigorta şirketi tarafından dava tarihinden önce yapılan 29.000,00-TL ödemenin mahsubu sonucu davalılar Sakarya Sev Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …’ın ödemesi gereken hasar miktarının 53.009,38-TL olduğu, bu kısım yönünden meydana gelen zarar ile davalı …’ın eylemi arasında illiyet bağı bulunduğu, bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 49 vd. maddeleri gereğince davalıların tazmin yükümlülüğü bulunduğu, davalılar Sakarya Sev Taşımacılık San. Tic. Ltd. Şti. ve …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları nazara alınarak ve talep ile bağlı kalınarak davanın kabulüne, faiz başlangıç tarihi olarak davacı …, sigortalısına hasar bedelini ödediği günden itibaren halef olacağından, kabul edilen bedelin işleten ve sürücüye karşı ödeme tarihi olan 22/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek davalı … yönünden yasal faizi, davalı şirket yönünden avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş….” şeklindeki gerekçe ile; davanın kabulüne, 53.009,00-TL’nin ödeme tarihi olan 22/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek davalı Sakarya Sev Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden avans faizi, davalı … yönünden yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş karara karşı davalılar tarafça istinaf başvurusunda bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davacı ve davalı … vekilinin istinaf ve tespit edilecek diğer kamu düzeni sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Sigorta ettirene ödeme yapan sigorta şirketi halefi olarak zarar görenlerden ödediği tazminatı rücuen tahsilini talep edebilir. Rücu edilebilecek tazminat tutarı sigortalıya ödenen miktar olmayıp ancak zarar görenin gerçek zararı kadardır. Yine rücu edilebilecek tazminat miktarı tayin edilirken zarara sebep olanın kusuru da nazara alınmalıdır.
Davacı taraf kusur belirlemesinin yanlış olduğu iddiasında bulunmuş ise de, İlk Derece Mahkemesi tarafından İTÜ’den alınan raporla rapor ve kaza tespit tutanağı arasındaki çelişkinin giderildiği, raporun olaya ve oluşa uygun olduğu anlaşılmakla itirazın reddi gerekmektedir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalıların İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 3.621,04-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 1.811,30 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.809,74-TL istinaf karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinee bırakılmasına,
5-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/03/2022
…
Başkan …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Katip …
¸e-imzalıdır.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*