Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1098 E. 2022/618 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1098 – 2022/618
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2021/1098
KARAR NO :2022/618

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :….
ÜYE :….
ÜYE :….
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :09/12/2020
NUMARASI :2018/472 Esas – 2020/528 Karar

DAVACI :TİTİZ ARAŞTIRMA DANIŞMANLIK REKLAM ORGANİZASYON İNŞAAT ÖZEL EĞİTİM SANAYİ TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ :Av. ….
DAVALI :…..
VEKİLİ :Av. ….

DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :13/08/2018

KARAR TARİHİ :21/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ :30/03/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesine özetle; davacı şirket yetkilisinin, şirket hesaplarına ilişkin bir işlem yapmak istemesi esnasında, tüm şirket hesaplarına haciz işlendiği bilgisinin verilmesi üzerine Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/30356 Esas sayılı dosyasından 21/06/2018 tarihinde haberdar olduğunu, bu icra dosyasından aldıkları takip dayanağı 4 adet faturada, toplamda 136 klima satın alındığı ve karşılığı toplam 609.742,50-TL borçlu olduğunu gördüklerini, davacının ne alacaklı görünen kişiyi tanıdığını, ne de şirketin böyle bir borcu bulunmadığını, esasen takip dayanağı faturaları teslim alan kişinin de davacı ile bir ilişkisi bulunmadığını, tebligatın usulsüz şekilde yapılarak takibin kesinleştirildiğini, davacının merkezi Gebze olan bir araştırma şirketi olup, çeşitli konularda kendisine iletilen talebe göre kamuoyu araştırması yaptığını, davalı alacaklının ise çeşitli soğutma ısıtma sistemleri satışı yaptığını ve kuruluşundan bu yana davalı / alacaklı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını, davacının yaptığı işin mahiyeti gereği soğutma-ısıtma havalandırma makineleri satan bir iş yerinden bir veya iki adet klima satın almasının hayatın olağan akışına uygun düşeceğini, ancak fatura içerikleri incelendiğinde adeta bir fabrika işletircesine 53+3+25+24+16+15 adet toplamda 136 adet çeşitli ebat ve performansa sahip klimaları davalı taraftan satın almış olduğunun görüldüğünü ve satın alınan bu klimaların da müvekkili şirketle ilgisi dahi bulunmayan …tarafından teslim alınarak adeta şirket yetkilisi gibi bu şahsın imzaladığını, davacının hiçbir zaman davalı alacaklı ile bir alım satım sözleşmesi imzalamadığı gibi takip dayanağı faturaları da klimaları da teslim almadığını, zaten faturaları teslim alan kişinin davacı şirket yetkilisi olmadığını, bu nedenle suç duyurusunda da bulunduklarını beyan ederek; Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/30356 Esas ayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, davacı adına kayıtlı … plakalı araç kaydı üzerindeki haciz şerhi baki kalmak kaydıyla, yakalama şerhinin kaldırılarak tamiri için davacıya yediemin olarak teslimine, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra dosyası nedeniyle davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça yasal süresi içerisinde davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulü ile, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/30356 esas sayılı dosyasından davacının borçlu olmadığının tespitine, Koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı, davalıdan 606.760,17-TL karşılığı ürün satın almış olduğunu, bu malın tesliminde de irsaliye imzaladığını, dosyasına sunulan icra takibine konu faturalar irsaliyeli faturalar olduğunu, söz konusu faturalarda da görüleceğini, dava konusu malların teslimi yapıldığını, irsaliyelerdeki imzalarla ilgili herhangi bir inceleme yapılmayarak bilirkişi raporunda inceleme konusu faturaya konu edilen malların teslimine dair herhangi bir irsaliye veyahut benzeri belgenin bulunmadığı belirtilerek tamamen yanılgılı ve eksik inceleme ile rapor tamamlandığını ve davacı tarafın ticari defterlerine kayıt edilmemesi nedeni ile davacının davalıya borçlu bulunmadığı doğrultusunda rapor sonuçlandırıldığını, davacı tarafın tüm bu ticari ilişkiyi bilmekte ve kötü niyetli olarak maddi kazanç sağladığı faturaya konu malları faturaları defterlerine işlememek suretiyle vergilerden kaçınarak kazanç sağladığını ve faturalardan doğan borcu ödememeye çalışarak kötü niyetli olarak bu davayı açmış olduğunu, davacı şirketin başkaca işlemleri, sözleşmeleri, ticari kayıtlardaki faturalandırmaları veyahut banka işlemleri gibi belgelerin celbi sonrasında adı geçen ve bağıntısının bulunmadığı söylenen şahsın bu davacı şirket işlemleri ile içli dışlı oluşu görülecek ve davacı şirketin önceki kabullenmelerinin ardından işbu dava konusu mal alımında ödemeden kaçınarak borçtan kurtulma çabası ile yetkili olan şahıslar dışında imza edilerek mal tesliminin imkan dahlinde olmadığını belirtmenin kötü niyetli ve haksız kazanç sağlamaya yönelik beyanlar olduğunu ortaya çıkacak iken eksik ve yüzeysel inceleme ile salt davacı defterlerine işlemenin yapılmadığına ve davacı şirket ve yetkilisi ile birlikte hareket eden …gayet tabii olan savcılık dosyasına verilen beyanlara bağlı kalınarak davanın kabul edilmesi kabul edilemeyeceğini belirterek; istinaf taleplerinin ve adli yardım taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
2018/472 Esas – 2020/528 Karar numarası yazılı yerel mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiştir ve istinaf incelemesi sonucunda İlk Derece Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarında ispat yükünün, kural olacak davalı/alacaklıda olduğunu ve davacı/borçludan alacaklı olduğu yönündeki savını ispatlamak ile mükellef tutulmakta olduğunu, davalı tarafça HMK’nın gereğince dilekçeler ve delil sunma süreleri içinde davada haklı olduğunu ispatlar mahiyette herhangi bir somut delil sunulmamış olduğunu, istinaf dilekçesi ile bildirdikleri hususların delilden yoksun ve farazi beyanlardan ibaret olduğunu, davalı tarafın icra takibine konu faturalara ilişkin sözleşmeyi davacı ile yapmadığını bilmekte olduğunu, davalının, davacı şirket yetkilisinin kardeşini tanıyor olması ve onunla sözleşme yapması, davacı şirket ile de sözleşme yaptığı anlamına gelmeyeceğini, bilebilecek durumda bulunmakta olduğunu, aksi iddialar TTK’nın md. 18/2 gereğince basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı olduğunu, davalı tarafın adli yardım talebinin kabul edilebilmesi için gereken ve HMK’nın madde 334’te sayılan Yoksulluk ve Haklılık koşullarının ikisini de davalı tarafın bünyesinde barındırmamakta olduğunu, davalı tarafın tek bir iş için 606.760,17-TL bedelli fatura kesebilecek, bu faturalar karşılığı olan klimaları derhal temin edebilecek maddi yeterliliğe sahip olduğunu, istinaf harcı için de gerekli masrafı karşılayabileceğinin aşikar olduğunu, ikinci olarak adli yardım talebinde bulunan kişinin, dava veya savunmasında haklı olduğu yönünde kanaat uyandırması gerektiğini belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2020 tarih, 2018/472 Esas – 2020/528 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, menfi tespit istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki uyuşmazlıkta davalı vekili; müvekkili şirket yetkilisinin, şirket hesaplarına ilişkin bir işlem yapmak istemesi esnasında, tüm şirket hesaplarına haciz işlendiği bilgisinin verilmesi üzerine Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/30356 Esas sayılı dosyasından 21/06/2018 tarihinde haberdar olduğunu, bu icra dosyasından aldıkları takip dayanağı 4 adet faturada, toplamda 136 klima satın alındığı ve karşılığı toplam 609.742,50-TL borçlu olduğunu gördüklerini, müvekkilinin ne alacaklı görünen kişiyi tanıdığını, ne de şirketin böyle bir borcu bulunmadığını, esasen takip dayanağı faturaları teslim alan kişinin de müvekkili ile bir ilişkisi bulunmadığını beyan ederek; Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/30356 Esas ayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, müvekkili adına kayıtlı … plakalı araç kaydı üzerindeki haciz şerhi baki kalmak kaydıyla, yakalama şerhinin kaldırılarak tamiri için müvekkiline yediemin olarak teslimine, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra dosyası nedeniyle davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş,davalı yan davaya cevap vermemiştir.
Dosyada akademisyen hesap bilirkişisinden aldırılan 14/10/2019 tarihli raporda; davalının ve davacının incelenen 2018 hesap dönemine ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığı, dava dosyasında taraflar arasında imza edilen ticari sözleşmeye rastlanılmadığı, davacının yasal defterlerinin incelenmesi neticesinde söz konusu faturalara ait herhangi bir kaydın olmadığı ve borcunun bulunmadığı, davalının yasal defterlerinin incelenmesi neticesinde söz konusu faturaların kaydedildiği ve 606.760,17-TL alacaklı görüldüğü, faturaların davacıya teslim edildiği ve bu faturalara ait mal veya hizmetin ifa edildiğine dair ispat mükellefiyetinin 213 Sayılı VUK, 6102 Sayılı TTK ve Yargıtay emsal kararlarına göre davalıya ait olduğu mütalaa edilmiştir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; taraflara ait ticari defterler, bilirkişi raporu, irsaliyeli faturalar ve tüm dosya kapsamına göre; davaya konu olan General Marka Split Inverter klimalar için düzenlenen irsaliyeli faturanın …ismindeki kişi tarafından teslim alındığı, yapılan araştırmada ve SGK kayıtlarında …’in davacı şirketin çalışanı olmadığı, Kocaeli 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2020/2691 Değişik İş sayılı dosyasında …’in şüpheli sıfatıyla ifadesinin alındığı ve ifadesinde …ile davaya konu olan alışverişi yaptığını, bu alışverişi kendisi adına yürüttüğünü, klimaların sevkiyatında sıkıntı olmaması nedeniyle abisi olan müşteki…’in şirket bilgilerini kullandığını, sevkiyattan sonra faturaları …’a yolladığını, onun da bu faturaları iptal edeceğini kendisine söylediğini ve müşteki olan…’in bu durumdan haberinin olmadığını beyan ederek davaya konu olan sevk irsaliyesindeki Split klimaların şirket adına değil, kendisi adına teslim aldığını ikrar etmiş olup, davacının defterlerinde de faturaların kayıt edilmediği gözetildiğinde ve davalı tarafın da ispat yükümlülüğünü yerine getirememiş olması nedeniyle, davanın kabulü ile, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/30356 Esas sayılı dosyasından davacının borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
Somut davada ispat yükü, takip konusu faturaların içeriğini oluşturan malzemelerin davacıya teslim edildiğini iddia davalı taraftadır. Takibe konu irsaliyeli faturalar altında ”teslim alan” kısmında dava dışı …’in imzası bulunmaktadır….ceza dosyasındaki ifadelerinde ise; klimaları kendisinin aldığını, klimalar yola çıkacağı için abisi …..şirket bilgilerini verdiğini ve …’un faturaları buna göre düzenlediğini, sevkiyattan sonra ise faturaları …’a geri yolladığını beyan etmiştir. Diğer yandan tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu dosyaya sunulan denetime elverişli bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığı, dava dosyasında taraflar arasında imza edilen ticari sözleşmeye rastlanılmadığı, davacının yasal defterlerinin incelenmesi neticesinde söz konusu faturalara ait herhangi bir kaydın olmadığı ve borcunun bulunmadığı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, teslim hususunun davalı tarafça ispat edilemediği, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanaatine ulaşılmıştır.
Sonuç olarak, dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 41.651,51-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 10.412,88-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan ‭31.238,63‬-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
21/03/2022

…..
Başkan ….
¸e-imzalıdır

….
Üye ….
¸e-imzalıdır

….
Üye…
¸e-imzalıdır

….
Katip …..
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*