Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1095 E. 2021/1717 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1095 – 2021/1717
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1095
KARAR NO : 2021/1717

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2021 Tarihli İhtiyati Tedbir Kararı
NUMARASI : 2021/140 Esas

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN/DAVACI : SİSTEM TEKNİK SANAYİ FIRINLARI A.Ş. –
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF/DAVALI : SİSTEM MAKİNA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.

DAVA TÜRÜ : Haksız Rekabetten Kaynaklanan
TALEP : İhtiyati Tedbir

KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 25/10/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı olduğu…in kendi tasarladığı fırının imalatı için yine kendisinin çizimlerini yaptığı projeleri başkasına vermemek ve kullanmamak kaydıyla davalı Sistem Makina ‘ya teslim ettiğini, davalı Sistem Makinanın kendisine verilen proje ve çizimleri kullanmamayı, 3 kişilere vermemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, Dikmen Otomotivin yeni ihtiyacı olan ışıl işlem tesisi fırın işini, davacı müvekkil şirket yerine tasarım maliyeti bulunmayan, tasarım için arge ekibi çalıştırmayan hiçbir masraf yapmayan, kopya çizimler sayesinde daha ucuza teklif veren , haksız rekabet yapan davalı Sistem Makina firmasına verdiğini, davalı Sistem Makina’nın yüklendiği Dikmen Otomotiv fırın imalatı işinde elinde bulunan müvekkil firma’nın sistem teknik çizimlerini ve projelerini haksız ve hukuka aykırı kullandığını, Dikmen Otomotiv Döküm Gıda Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin yeniden fabrikası için yeni yaprak yaylar için ışıl işlem tesisi için müvekkil firmadan teklif istediğini müvekkil firmanın yerleşim planı ile birlikte fiyat teklifi verdiğini, ancak Dikmen Otomotiv Döküm Gıda Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin elinde çizimlerin olduğunu bildiği için tav fırını’nı işini daha ucuza davalı Sistem Makina San. ve Tic. Ltd. Şti.ye yaptırdığını, davalının bu işi daha ucuza mal etmesinin sebebinin çok açık olduğunu, hiçbir arge çalışması yapmadığını, bunun için mühendislerden oluşan kalabalık bir kadro çalıştırmadan, hiçbir harcama yapmadan, elinde bulunan müvekkil şirket tarafından hazırladığını çizimlerle ucuz fiyat teklifi verdiğini, müvekkili bulunduğu firma tarafından hazırlanan teknik resimleri kullanılarak tav fırını üretildiğini, müvekkil firmanın Sistem Teknik Endüstriyel Fırınlar Ltd. Şti’nin alınteri ve emeğinin ziyan olduğunu hukuksuzluğun ve haksız kazancın tespitinin Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/30 D.iş sayılı dosya ile yapıldığını, davalı Sistem Makine şirketinin müvekkil şirket ürünlerini plan ve projelerini hukuka aykırı olarak ele geçirerek haksız kazanç sağlayarak ve müvekkil firmayı zarar uğratması üzerine, taraflarınca öğrenilir öğrenilmez derhal Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/30 d.iş sayılı dosya ile tespit davası açıldığını, , bilirkişi heyetinin inceleme yaptığında da müvekkil firma tarafından sunulan çizim ve tasarımlar ile şüpheli şirket tarafından üretimi yapılan fırının çok yakın benzerliklerinin tesadüf olamayacağını, fırının müvekkil şirketin fırınından kopyalanarak yapıldığının tespit edildiğini, tüm bu nedenlerle de , davanın kabulüne, telafisi imkansız zararlar meydana gelmemesi için davalı elinde bulunan plan ve projeleri davalının kullanmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/30 d.iş sayılı dosyasında tespit edildiği üzere, davalının Dikmen Otomotiv Döküm Gıda Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye yapmış olduğu ısıl işlem fırın işinde müvekkil firmaya ait proje ve tasarımların kullandığının, fiilin ve rekabetin haksız olduğunun tespitine, haksız rekabetin men’i ile davalı elinde bulunan plan ve projelerin ve Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2020/30 D.iş sayılı dosyasında tespit edildiği üzere, davalının Dikmen Otomotiv Döküm Gıda Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne yapmış olduğu ısıl işlem fırının imhasını, davalı firmanın müvekkil firma plan ve projelerini kullanarak elde ettiği kar’ının saptanmasını,müvekkil firmanın umduğu kar kaybının hesaplanmasını ve müvekkil firma plan ve projelerinin kullanma bedelinin ve de uğradığı zararın belirlenmesini, maddi tazminatın şu anda belirlenmesinin imkansız olup maddi tazminat miktarının bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacak olmasından dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere belirsiz maddi tazminat olarak şimdilik 150.000,00 TL maddi tazminatın en yüksek reeskont faiziyle davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, masrafı davalıya ait olmak üzere hükmün tirajı 50.000’den fazla olan ulusal gazetede yayınlanmasını davanın Dikmen Otomotiv Döküm Gıda Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ihtarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 05/03/2021 TARİHLİ ARA KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı şirketin çizimlerinin bire bir kopyalandığı ve davalı tarafından haksız rakabet edildiğinin sabit olduğunu; davalı şirketin, davacıya ait plan ve projeleri kulllanmaması ve telafisi imkansız zararlar meydana gelmemesi için ihtiyati tedbir kararının verilmesinin şart olduğunu; davalı tarafın haksız rekabeti dayanılmaz haldığını; bu durum davacı şirketin yok olmasına neden olacağını beyan ile; yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Karşı tarafça, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/140 Esas – 05/03/2021 Tarihli İhtiyati Tedbir Kararı ve tüm dosya dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; haksız rekabetin tespiti, men’i, kar kaybı, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Derdest dava kapsamında davacı vekilinin, davalının elinde bulunan projelerin kullanılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebi üzerine, ilk derece mahkemesinin 05/03/2021 tarihli ara kararıyla; ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince kamu düzeni yönünden ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili, davacının tav fırın projesinin davalı tarafından kullanılarak tav fırın üretildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmış ve ihtiyati tedbir talebinde bulunmuştur.
TTK’nın 54-(2) maddesine göre “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” Bu madde ile hakime, çevreye, zamana ve günün ekonomik koşullarına uyan, uyarlanabilen geniş ve değişik bir kıstas verilmiştir. Kanunun amacı, ekonomik alanda doğruluk ve dürüstlük esaslarının ihlâlini önlemek olup, 55. maddede de sınırlayıcı olmamak kaydıyla dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar gösterilmiştir. Haksız rekabet hükümleri, sadece rakiplerin ekonomik çıkarlarını değil, rekabete dayalı ekonomik düzenin de korunmasını amaçlar.
6102 sayılı TTK’nın 61. maddesinde; “Dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56 ncı maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın “ihtiyati tedbirin şartları” na ilişkin 389-(1) maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir ” düzenlemesi bulunmaktadır.
Aynı Kanunun 390-(3) maddesinde ise; “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” hükmü bulunmaktadır.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuştur. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada) yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez.
Ancak kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Doktrinde bu yön karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez.
Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir.
Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür.
Hakim, geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur.
Somut olayda; tarafların iddia ve savunmaları, celp ve ibraz edilen belgeler ile yukarıdaki bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir yasada koruyucu önlem niteliğinde olup, mahkemece talep tarihi itibariyle değerlendirme yapılmıştır. Tarafların aynı konu ve sektörde faaliyet gösterdikleri, davacının tav fırın tasarımının tescilli bir tasarım olmadığı, ürettikleri ürünlerin birbirinin birebir aynısı veya benzeri oldukları, davalının ürünlerinin davacının tav fırın projesinden kopyalanarak üretildiğinin öncelikle ispatının gerektiği, bu durumun dosya ve belgeler üzerinden görsel olarak anlaşılabilecek bir husus olmadığı, bu hususta her iki tarafın ürünleri ve projeleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu aldırıldıktan sonra bir kanaate ulaşılabileceği, ihtiyati tedbir için yaklaşık ispata yarar delillerin bu aşamada bulunmadığı, kaldı ki; davalının projelerinin kullanılmasının durdurulması mahiyetindeki tedbirin davanın esasını ilgilendiren bir talep olduğu, değişen koşullara göre her zaman yeniden ihtiyati tedbir talep edilebileceği de dikkate alınarak, mahkemenin tedbir talebinin bu aşamada reddine yönelik verilen kararında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca; İhtiyati tedbir talep eden davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2021

..,.
Başkan…
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.
..
Üye…
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*