Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1094 E. 2021/2192 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1094
KARAR NO : 2021/2192

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2021
NUMARASI : 2020/654 Esas – 2021/50 Karar

DAVACI : TASFİYE HALİNDE ÖZDAŞ PALET GERİ DÖNÜŞÜM SİSTEMLERİ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : GEBZE TİCARET SİCİLİ MÜDÜRLÜĞÜ –
VEKİLİ : Av. … –
TASFİYE MEMURU : … (T.C. NO:…) –

DAVANIN KONUSU : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 23/10/2020

KARAR TARİHİ : 16/12/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 30/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 31/07/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında almış olduğu karar gereğince şirketin tasfiyesini talep ettiğini, bu talep üzerine Gebze Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından verilen kararla 03/08/2018 tarihinde 3835 sayılı ilan sıra no ile şirketin tasfiyesinin ilan edildiğini, ancak davacı şirkete isim benzerliği nedeniyle icra takibi yapıldığını ve neticesinde davacı şirketin yapılan hacze istihkak iddiasında bulunduğunu, bunun sonucu olarak da Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/45 Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davanın yargılaması esnasında 13/10/2020 tarihli oturumda mahkemenin, şirketin tasfiye edildiğini dosyaya gelen yazıyla bilgilendiğini ve davacı şirkete, şirketi tekrar geçici ihya etmesi hususunda iki haftalık kesin süre vermesinden dolayı bu davayı açma zarureti doğduğunu, halen Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/45 Esas sayılı dosyasında davacı bulunduklarından ve davanın şirketin tasfiyesi nedeniyle sonuçlanamayacağından ve anılan mahkemenin 13/10/2020 tarihli celsesinde verilen kesin süre içerisinde dava açmak zarureti doğduğundan işbu davanın açıldığını beyanla; davalarının kabulü ile davacı şirketin geçici olarak tekrar ihyasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalının görevinin ilgililerce alınan kararları “tescil” etmekten ibaret olduğunu, dolayası ile davalının alınan kararların içeriğini denetleme yetkisinin olmadığını, davalının alınan kararları denetleme yetkisinin sadece “tescil için aranan” şartların denetimi ile ilgili olduğunu, bu nedenle davalının alınan “tasfiyenin kapatılması” kararını sadece şekli olarak incelemesinin gerekli olduğunu, ihyası talep edilen şirketin tasfiyenin kapanmasına ilişkin belgeleri ve kararlarının şekli olarak doğru olduğunu, dolayısı ile davalının “tasfiyenin kapanmasına” ilişkin kararını tescil etmesinin doğru bir işlem olduğunu, yasal görevi olan ve ilgililerince usulüne uygun olarak alınan kararı tescil eden davalının, davacının alacağının bulunduğu veya tasfiye memurunun gerekli araştırmayı yapmadığı denetleme yetkisinin olmadığını beyanla öncelikle usuli itirazlarının incelenerek davalı “…”ne temsile müvekkilleri Gebze Ticaret Odası’nın yetkili olduğunun tespitine; davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili ticaret sicil müdürlüğü aleyhine talep edilen “yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin” davalıya yükletilmesine yönelik davacı talebinin reddine, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, şirketin ihyasına karar verildiği takdirde tasfiye memuru atanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d,f ve 115/2. maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında davacı şirketin sehven tasfiye edildiği öğrenilmiş ve mahkemece şirketin tekrar ihyası için davaıcya süre ve yetki verildiğini; Bursa 4. İcra Hukuk Mahkemesi’nin verdiği süre aynı zamanda bir yetkilendirme olduğunu; sayın mahkemenin dava açmakta yetkisi olmadığı ve bu nedenle usulden davanın reddi usul ve yasalara aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dava tarihinde iflasına karar verilen şirketi temsil yetkisi iflas idaresine geçtiğinden, şirketin tasfiyesinden önceki temsilcinin şirketi temsil yetkisi de sonra erdiğini; bu sebeple, şirketi temsil yetkisi kalmayan yöneticinin vermiş olduğu vekaletname ile vekil tayin edilen avukatın, şirket adına dava açma ehliyeti olmadığı gibi, verilen kararı istinaf etme ehliyetinden de söz edilebileceğini beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2021 Tarih – 2020/654 Esas – 2021/50 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; şirketin ihyası istemine ilişkindir.
Dosyanın incelemesinde; mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 50. Maddesine göre; medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir.
Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan; taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel teşkil etmekle def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
6100 sayılı HMK’nın 114-(d) maddesi uyarınca tarafın, taraf ve dava ehliyetine sahip olması dava şartıdır. Bu şart olumlu giderilebilir dava şartıdır.
Tüzel kişilik, terkin ile sona erer. Tüzel kişilik sona erdiğinde medeni haklardan yararlanma ehliyeti de sona erer. Buna bağlı olarak tüzel kişiliğin sona ermesi ile davada taraf sıfatı da son bulur.
Dosyada bulunan … yazısına göre davacı olarak gösterilen şirketin, 03/08/2018 tarihinde sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır. Terkin ile ile birlikte tüzel kişi tacir için kişilik ve ehliyet sona ermiş ve artık dava ve taraf ehliyeti kalmamıştır. Yine bağlı olarak vekalet görevi, davacı şirketin ticaret sicil kaydından terkini ile sona ermiştir. Davacı vekili 29/06/2015 tarihli vekaletname ile davayı açmış olup terkin ile davacı vekilinin vekalet görevi sona erdiğinden, vekilin davaya vekalet ehliyeti ortadan kalkmıştır.
Bu açıklamalara göre; hem davacının taraf ehliyeti olmaması, hem de davacı şirket vekilinin geçerli bir vekaleti olmaması nedeni ile davanın 6100 sayılı HMK’nın 114-(d)-(f) bentleri uyarınca dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
16/12/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*