Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1081 E. 2022/589 K. 21.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/1081 – 2022/589
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1081
KARAR NO : 2022/589

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :25/03/2021
NUMARASI :2019/529 Esas – 2021/243 Karar

MÜTEVEFFA :…
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
DAVANIN KONUSU :Tazminat
DAVA TARİHİ :13/12/2019

KARAR TARİHİ :21/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ :20/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının maliki olduğu … plaka sayılı….Şasi nolu Römork/Damper kasa Römork davalı sigorta şirketinde genişletilmiş kasko sigortası ile 11/04/2019 – 11/04/2020 tarihleri arasında hatta öncesinde sigortalı olduğunu, davacının aracının 03/09/2019 tarihinde Sakarya İkizce de bulunan Dünyalar Firmasına ait kum ve çakıl ocağından yüklediği 27 ton çakılı 22/04/2019 tarihinde Kolin İnşaat Turizm Sanayi A.Ş. İzmit tesisine dökümü esnasında yükün bir tarafa yan basması sureti ile müvekkilinin römorkunun şasi ve eklentilerinin eğmek, koparmak ve zarar vermek sureti ile Kaim Kardeşler Damper Dingil Römork Nakliyat San. Tic. ve Ltd. Şti.’nde sigorta eksperi de çağrılarak onay alınmak sureti ile 14/09/2019 tarih 676886 sayılı fatura ile müvekkilinin aracında bu kaza nedeniyle toplam 11.564,00 TL hasar, zarar ve işçilik olduğu ve müvekkiline fatura edildiğini, müvekkili tarafından daha önce sigorta eksperince de tespit edilen fatura bedelinin ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ve talebinin reddedildiğini, arabulucuya yapılan başvuruda anlaşmanın sağlanamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 8.000,00 TL fatura tarihi olan 14/09/2019 tarihinden itibaren mevduata bankalarca uygulanan en yüksek fiili faiz ile yasal faizden aşağı olmamak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aracının, 11/07/2019 – 11/04/2020 tarihli 155230919 nolu poliçe ile müvekkili şirkette sigorta örtüsü altına alındığını, poliçenin mevcut olması teminatın tamamen ve otomatik olarak ödeneceği anlamına gelmediğini, davacı araçta meydana gelen hasar nedeniyle hasar dosyası açıldığını, yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda meydana gelen hasarda herhangi bir çarpma çarpılma olmadığını, aracın kırılan bölümlerinde zamanla oluşan yıpranma olması sebebi ile meydana geldiği hasarın eskimeye bağlı olduğunu, ani ve harici bir etki sonucu meydana gelmediğinden kasko poliçesi teminatı kapsamı dışında kaldığının tespit edildiğini, söz konusu hasarın imzalanan sözleşmede sigortanın konusu kapsamına girmediğinden ve hasarın ani, harici bir etki sonucunda meydana gelmemiş olduğundan tazminat dışı olduğunu, söz konusu poliçe de düzenlenen yağsızlık, susuzluk, donma, bozukluk, eskime, çürüme, paslanma veya bakımsızlık nedeniyle meydana gelen hasar olduğundan teminat kapsamına girmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin ret gerekçesine dayanak kesin süre kendilerine 07.01.2021 tarihli celsede verilmiş olup müvekkil … yeni öğrendikleri üzere 18.11.2020 tarihinde öldüğü, mahkemece kesin süre verildiği tarihten 2 ay önce öldüğünden mahkemenin verdiği kesin sürenin bu nedenle yerine getirilemediği esasen ölüm ile vekalet ilişkisinin de sona erdiği dikkate alındığında 18.11.2020 tarihi itibariyle müvekkil adına davaya devam edilemeyeceğinden mahkemenin Uyap ekranında bu durum görülebilir olduğundan her nasılsa bu görülemediğini, 18.11.2020 tarihinde öldüğü sabit olan davacı adına açılmış davanın 25.03.2021 tarihinde reddi nedeniyle verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 25/03/2021 Tarih – 2019/529 Esas – 2021/243 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; davacının maliki olduğu….plakalı Römork/Damper kasa Römork davalı sigorta şirketinde genişletilmiş kasko sigortası ile 11/04/2019 – 11/04/2020 tarihleri arasında sigortalı olduğu, davacının aracının 03/09/2019 tarihinde yüklediği 27 ton çakılı 22/04/2019 tarihinde dökümü esnasında yükün bir tarafa yan basması sureti ile davacının römorkunun şasi ve eklentilerinin zarar gördüğü, bu kaza nedeniyle toplam 11.564,00 TL hasar meydana geldiği, bu bedelin ödenmesi için davacının davalıya başvurduğu, davalının hasar bedelini karşılamayı reddettiği, bunun üzerine eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan; taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel teşkil etmekle def’i değil, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
6100 sayılı HMK’nın 114-(d) maddesi uyarınca tarafın, taraf ve dava ehliyetine sahip olması dava şartıdır. Bu şart olumlu giderilebilir dava şartıdır. Aynı kanunun 115. maddesi uyarınca süre verilerek tamamlatılması gerekir.
6100 sayılı HMK’nın 55. maddesi uyarınca taraflardan birinin ölümü halinde mirasçılar mirası kabul veya reddetmemiş ise bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.” Bu hüküm mirasçıların mal varlığını etkileyen davalarda dikkate alınmalıdır. Zira mirasçılara intikal etmeyen, tarafın ölümü ile konusuz kalan davalarda gerek bulunmamaktadır.
Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, TMK’nın 28-(I) maddesi uyarınca ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Bu durumda mirasçıları da ilgilendiren, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmaz. Bu halde, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davanın 13/12/2019 tarihinde açıldığı, 25/03/2021 tarihinde mahkemece karar verildiği, bu kararın 27/10/2021 tarihinde davacı vekili tarafından istinaf edildiği, davacının 17.11.2020 tarihinde öldüğü UYAP sisteminde bulunan nüfus kayıt örneğinden anlaşılmıştır.
Davacının ölümü halinde taraf ehliyeti ortadan kalkacağından taraf teşkili bozulmuştur. Bu durumda mirası reddetmeyen mirasçıların davaya zorunlu dava arkadaşı olarak davaya devam etmesi gerekir.
Mahkemece yargılama aşamasında ölen davacının yasal mirasçılarının davadan haberdar edilmesi ve yukarıda belirtilen usulü işlemler yapılarak yargılamaya devam edilmesi gerektiğinden hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-4) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/03/2021 tarih, 2019/529 Esas ve 2021/243 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 21/03/2022
….
Başkan-….
¸e-imzalıdır
….
Üye-…
¸e-imzalıdır
….
Üye…
¸e-imzalıdır
….
Katip-….
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*