Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/1065 E. 2022/565 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1065
KARAR NO : 2022/565

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2019
NUMARASI : 2018/254 Esas – 2019/373 Karar

DAVACI : … (T.C. NO:…) – ….
VEKİLİ : Av. … – …………………
DAVALI : YALVAÇ GRUP İNŞAAT GAYRIMENKUL TURİZM OTOMOTİV MEDYA YAYINCILIK VE REKLAM
VEKİLİ : Av. … – …………………

DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2018

KARAR TARİHİ : 18/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 07/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklı ile davalı borçlu arasında cari hesap ilişkisinin bulunduğu davacının, davalıya ürünlerle beraber faturaları da gönderdiğini, süresi içerisinde faturalara itiraz olmadığını, alacaklarının taraflarına ödenmediğini, davacı tarafça ödeme gerçekleşmediğinden düzenlenen faturalara ilişkin olarak Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/20230 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı vekili tarafından 12/04/2018 tarihinde borca itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava taraflarına tüm dilekçeler tebliğ edilmiş iki tarafında tacir olduğunu; basiretli iş ilişkisi her iki taraftan beklendiğini; davalı tarafın ticari defterlerinin sayın yerel mahkemeye incelenmek üzere sunulmaması dava da ne kadar haklı olduklarını ispatlar nitelikte olduğunu; bu nedenle yerel mahkemenin münhasıran davalının ticari defterlerine delil olarak dayanılmadığı gerekçesinin kabulünün mümkün olmadığını beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şart olduğunu; aynı zamanda açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olarak kabul edildiğini; bu kapsamda yerel mahkeme tarafından yapılan inceleme tam ve verilen karar hukuka uygun olup, kararın onanması gerektiğini beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/07/2019 Tarih – 2018/254 Esas – 2019/373 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; faturadan kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının faturadan kaynaklanan alacağının tahsili için Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2018/20230 E. sayılı icra dosyası ile icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine davacının eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince 22/05/2019 tarihli bilirkişi raporu alındıktan sonra davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraflar arasında ticari satış ilişkisi bulunduğunu iddia etmiştir. Satış ilişkisinde satıcı malın teslim edildiğini, alıcı da teslim edilen malın bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi uyarınca, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür. Takip konusu fatura bedelleri tanıkla ispat sınırının (HMK’nın m. 200) üzerinde olduğuna göre, alacağın varlığı 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi uyarınca yazılı delil ile ispat edebilir.
Eldeki uyuşmazlıkta; 22/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacının defterlerini usulüne uygun tutulduğu, faturaların defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının kendi defterlerine göre 7.434,00 TL alacaklı olduğunun belirtildiği, davalının defterlerini ibraz etmediği görülmektedir. Davacının faturaları kendi defterlerine işlemesi tek başına yeterli olmayıp ayrıca malın teslim edildiğini de ispat etmesi gerekmektedir. Davacının malların teslim edildiğine dair delil sunamadığı görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesinde 28/07/2020 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı kanunla yapılan değişiklik öncesinde davalının defterlerini sunmamasının davacı lehine delil olamayacağı anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalara göre, davacı malların teslim edildiğini ispat edemediğinden ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 80,70 TL istinaf karar harcının, peşin yatırılan 129,20-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 48,50 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/03/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*