Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/438 E. 2021/2224 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/438
KARAR NO : 2021/2224

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2019
NUMARASI : 2016/1386 Esas – 2019/639 Karar

ASIL DAVA
DAVACI : NUHPANEL YAPI ELEMANLARI SANAYİ VE TİCARET A.Ş. – Gebze
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : EKOLMAK MAKİNA SAN. VE TİC. PAZARLAMA LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av. ..
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/09/2016

BİRLEŞEN DAVA : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2016/1673 E. – 2017/928 K.
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … –
: Av.
DAVALI : EKOLMAK MAKİNA SAN. VE TİC. PAZARLAMA LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/12/2016

BİRLEŞEN DAVA : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2017/899 E. – 2018/291 K.
DAVACI : EKOLMAK MAKİNA SAN. VE TİC. PAZARLAMA LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/12/2017

KARAR TARİHİ : 20/12/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 21/12/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 01.09.2014 tarihinde imzalanan “Poliüretanlı İzolasyon Levha Boyutlandırma Makinası Satın Alma Sözleşmesi” kapsamında davalı, sözleşme konusu “Poliüretanlı İzolasyon Levha Boyutlandırma Makinası’nı teslim etmeyi, iş bu edim karşılığında davacının ise %65 peşin, %35’i ise makinenin tam, eksiksiz montajı yapılmış, kullanıma hazır ve çalışır halde teslimi anında ödemek üzere 257.000,00 Euro ödemeyi yüklendiğini, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, davacı tarafından sözleşme bedelinin %65’ine denk gelen 167.050,00 Euro peşinatın 02.10.2014 tarihinde davalıya ödendiğini, davalının sözleşme kapsamında sözleşme konusu “Poliüretanlı İzolasyon Levha Boyutlandırma Makinası’na ilişkin proje ve yerleşim planını, sözleşmenin imzalanmasını takiben en geç 30, makineyi ise en geç (150) iş günü içerisinde teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davacı tarafından peşinat ödeme yükümlülüğü yerine getirilmesine rağmen davalı tarafından proje ve makine süresi içinde teslim edilmediğini, Gebze 6.Noterliği’nin 11.05.2016 tarih, 23295 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeye konu makinenin davacı şirket tarafından onaylanan projeye uygun şekilde 15 gün içerisinde teslim edilmesi ihtar edildiğini, davalı tarafından taraflarına Karacabey 1. Noterliği’nin 23.05.2016 tarih, 05015 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile makine tesliminin gerçekleştirilebilmesi için yeni bir sözleşme yapılmasını ihtar ettiklerini, Gebze 6. Noterliği’nin 09.06.2016 tarih, 27747 yevmiye numaralı ihtarnemesi ile sözleşmenin geçmişe etkili şekilde feshedildiğini ve ödenen peşinatın iadesi talep edildiğini, Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7709 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıp, davalıya ödeme emri gönderildiğini, davalı tarafından yetkiye, borca itiraz edildiğini, davalının borca itirazı kötüniyetli olup, sözleşmenin geçmişe etkili şekilde sona ermesi ile davalının, davacı tarafından ödenen peşinatı iade etmesi gerektiğinin açık olduğunu, borçlu şirket tarafından, sözleşmede kararlaştıran şekilde, proje taslağının dahi davacıya teslim edilmediğini, makine tesliminin de gerçekleşmediğini, davacının sözleşmede kararlaştırılan şekilde 02.10.2014 tarihinde ödediği 167.050,00 Euro peşinatı iade etmesi gerektiğini beyanla, Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7709 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak şartı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin … adresinde makine imalatı ile uğraştığını, yaklaşık 20 işçi ile faaliyette bulunan ve 2015 yılı cirosu 1.000.000,00 TL olan bir şirket olduğunu, Ngim Holding davalı şirketin binlerce katı büyüklüğünde ve bünyesinde 9 büyük şirket barındıran, yüzlerce kişiye istihdam sağlayan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında makine imalatı konusunda iki adet eser sözleşmesi imzalandığını, dava konusu 01.09.2014 tarihli Ekolmak Poliüretan İzalasyon Levha Boyutlandırma Makinası için sözleşme imzalandığını, her iki makinanın özellikli makinalar olup, Türkiye’de yapılmayan ve yurt dışından getirilmesi durumunda değerleri milyon dolarla ifade edilecek makinalar olduğunu, fakat iş sektörünün içinde bulunduğu krizden dolayı her iki makinayı da maliyetlerine bir fiyatta yapmayı ve teslim etmeyi taahhüt ederek sözleşmeyi imzaladıklarını, buraya kadar taraflar arasında herhangi bir ihtilaf söz konusu olmadığını, teknik şartname ile üretilecek makinaların hangi özellikleri taşıyacakları belirlenmesine rağmen söz konusu şartnameler işin başından beri davacı firma ve özellikle firma sahibi Başar Bey tarafından değiştirildiğini, davalının beyanı ile davacı taraf ilerleyen tarihlerde sözleşmedeki teknik şartname dışında yeni bir makine yaptırmaya çalıştığını, sözleşmede kararlaştırılan makinenin 2-4 cm kalınlığında ürün kesebilecek nitelikte olacak iken davacı tarafından önce kalınlık 10 cm çıkarıldığını, buna göre yeni proje istenildiğini, proje davacıya sunulduğunda firma sahibinin kalınlığın 100 cm olacağını ve bu şekilde bir proje hazırlanmasını istediğini, müvekkili firmanın 100 cm kalınlığında proje hazırlayıp davacı tarafa sunduğunu, istenilen projenin onaylanma tarihinin 28.12.2014 olduğunu, davalı tarafından 3 ayrı proje hazırlanmak zorunda kalındığını, normal şartlarda bir projenin hazırlanması ek bir külfet, zaman ve maliyet gerektirirken davacı tarafın sürekli fikir değiştirerek davalıyı oyaladığını, üretimi istenen projedeki makina ile davacı tarafından sonradan değiştirilen yapımı istenen makine arasındaki tek benzerlik yapacağı işlev olan “Poliüretan Dilimleme” olduğunu, sadece makinanın adının değiştirilmediğini, bunun dışındaki tüm sistemin değiştirilmek zorunda kaldığını, taraflar arasında ilk sözleşmeden kalan ve davacıya teslim edilen sözleşmeden dolayı davalının, davacıdan 46.305 Euro ve haricen yapılan işlerden dolayı 40.861,00 TL alacağının mevcut olduğunu, bu borç ödenmediğinden davalının ekonomik olarak sıkıntıya girdiğini, makinanın imalatının da geciktiğini, söz konusu makinaların yapılmamasının nedeninin davacı olduğunu, davacının davasının reddine, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Mahkeme dosyası ile birleşen aynı mahkemenin 2016/1673 Esas, 2017/928 Karar sayılı dosyasında, davacı …’nin, davalı …ne karşı açtığı davada dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı arasında 01/09/2014 tarihinde “Poliüretanlı İzolasyon Levha Boyutlandırma Makinası Satın alma Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşme kapsamında davalının sözleşme konusu “Poliüretanlı İzolasyon Levha Boyutlandırma Makinası”nı teslim etmeyi, işbu edim karşısında müvekkilinin ise %65 peşin, %35 ise makinenin tam, eksiksiz, montajı yapılmış, kullanıma hazır ve çalışır halde teslimi anında ödemek üzere 257.000,00 Euro ödemeyi yüklediğini, müvekkilinin sözleşmede üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, sözleşme bedelinin %65 ine denk gelen 167.050,00 Euro peşinatı, 02/10/2014 tarihinde davalıya ödediğini, ancak davalı tarafından proje ve makinenin süresi içerisinde teslim edilmediğini, ihtarname ile verilen sürede teslim gerçekleşmaeyince Gebze 6.Noterliğinin 09/06/2016 tarih, 27747 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, davalının borcunu ifa etmemesi nedeniyle uğramış olduğu zararların giderilmesi için şimdilik 60.000,00 TL maddi tazminatın sözleşmenin fesih tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etttiği anlaşılmıştır.
Mahkeme dosyası ile birleşen aynı mahkemenin 2017/899 Esas, 2018/291 Karar sayılı dosyasında davacı …, davalı …’ye karşı açtığı davada dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında makine imalatı konusunda iki adet eser sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede imzalanan ve üretimi istenen projedeki makine ile davalı tarafından sonradan değiştirilerek yapımı istenen makine arasındaki tek berzerliğin yapacağı işlev olan Poliüretan Dilimleme yani sadece makinanın adının değişmediğini, bunun dışındaki tüm sistemin değiştirilmek zorunda kalındığını, sözleşme konusu makine ile davalının istek ve değişiklikleriyle müvekkili tarafından imal edilmeye çalışılan makine arasında çok büyük farklar söz konusu olduğunu, bu nedenle sözleşme ile belirlenen zaman ve fiyatta bu makinanın yapılmasının düşünülemeyeceğini, makinanın %60-70’lik kısmı bitirildikten sonra davalının taraflarına Gebze 6.Noterliğinden gönderdikleri 09.06.2016 tarih, 27747 yevmiye nolu ihtarnamesi ile taraflar arasında yapılan 01.09.2014 tarihli sözleşmeyi fesh ettiklerini bildirdiklerini, söz konusu feshin haksız olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ve kötü niyetli fesihden dolayı müvekkilinin uğradığı zararların tahsili için 50.000,TL maddi tazminatın sözleşmenin haksız feshinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … A-1-Mahkememiz dosyası ile birleşen, Mahkememizin 2016/1673 Esas, 2017/928 Karar sayılı dosyasında davacının açmış olduğu davasının sübut bulmadığından reddine…, B-1-Mahkememiz dosyası ile birleşen, Mahkememizin 2017/899 Esas, 2018/291 Karar sayılı dosyasında davacının açmış olduğu davasının sübut bulmadığından reddine…, C-1-Asıl dosyada davacının davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı borçlunun Gebze 1. İcra Müdürlüğü’ nün 2016/7709 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 167.050,00 EURO asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda T.C. Merkez Bankasının aynı cinsten yabancı paraya uyguladığı bir yıllık en yüksek mevduat faizinin işletilmesine, işletilecek faiz oranın yıllık %6 faiz oranını geçmemesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Dava konusu alacak likit olmadığından ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden, davacı alacaklının icra inkar tazminatı isteminin reddine, 3-Davacı alacaklının takip yapmakta kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı borçlunun kötüniyet tazminatı isteminin reddine…, karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davalı tarafından davacı aleyhine açılan birleşen 2017/899 E. ve 2018/291 K. sayılı dosyasındaki taleplerinin reddi kararı usul ve hukuka uygun olup, bu karara karşı bir istinaf başvurusunda bulunmadıklarını, bu karar yönünden yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep ettiklerini,
Asıl dava yönünden kısmen reddedilen faiz, icra inkar ve kötüniyet tazminat yönlerinden sadece takip öncesi faiz taleplerini, icra inkar tazminat talebi ve kötü niyet tazminat taleplerinin reddedilmesi kararına itiraz ederek, bu kısmi ret nedenlerine dayanarak kararın kaldırılmasını ve taleplerinin tamamı bakımından asıl davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, asıl davanın davacısı sözleşmeye açıkça aykırı davranarak, almış olduğu peşinat bedelini davacıya iade etmediği, dosyada sabit delillerle davacının kötü niyetli olduğu sabit olduğunu,
Birleşen Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1673 E., 2017/928 K. sayılı davanın reddi kararının itirazları kapsamında kaldırılarak, birleşen dava yönünden de davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, dava dosyasına sundukları deliller ile davalının sözleşmeye aykırı davranmış olması nedeniyle müvekkilin zarara uğradığı sabit bulunduğunu, söz konusu makinenin müvekkile hiç teslim edilmediği sabit olmasına rağmen makinenin geç teslim edilmesi nedeni ile müvekkilin zarara uğramadığını söylemek hukuka ve hayatın olağan akışına açıkça aykırı olup asıl davanın kabul edilmesiyle haklı oldukları ispatlandığını, asıl ve birleşen davalarda verilen kararlar bu yönüyle çeliştiğini,
Birleşen 2017/899 E. sayılı dosya yönünden davanın reddi kararına bir itirazları bulunmamakta olup, bu kararın onanmasını talep ettiklerini beyan ederek, tehiri icra taleplerinin kabulü ile usul ve hukuka aykırı Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.07.2019 tarih ve 2016/1386 E., 2019/639 K. sayılı “Birleşen 2016/1673 E., 2017/928 K. Sayılı Davanın Reddi” ve “Asıl Dosyanın Kısmen Reddi” kararlarının kaldırılmasını ve asıl ve birleşen davalardaki taleplerimizin tümü yönünden kabulüne karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle yerel mahkeme kararında hükme esas olarak alınan bilirkişi raporları bizzat mahkemenin ara kararı ile belirlediği şartlara haiz olmayan bilirkişiler tarafından hazırlanan raporun hükme esas alınması istinaf sebebi olduğunu, dosyada bulunan 3 farklı bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporlarda sözleşme ile belirlenen makina ile yüklenici müvekkil tarfından imal edilmeye çalışılan makina çok farklı makinalar olduğunu, bunun da sebebi davacı işverenin sürekli olarak makinada değişikliler istemesinden kaynaklandığını, sürekli değişen istek ve beklentileri ile sözleşme konusu makinayı tamamen değiştiren ve yapılan işi çıkmaza sokan davacı şirket işin kolayına kaçarak sözleşmenin feshi yolunu seçtiğini, hukuki ilişkiler kapsamında dürüstlük kuralına uygun davranılmadığını, sözleşme konusu makina ile davacının istekleri doğrultusunda yapılmaya çalışan makina arasında çok büyük farkların olduğu bilirkişi raporları ile de sabit oluğunu, MK. 2. maddesi anlamında kötü niyetli bir tacir söz konusu olup verilen karar ile korunduğu oysa yerel mahkeme hiç bu hususua dikkat çekmediğini, itirazlarının dikkate alınmadığını, eksik inceleme ile alınan bilirkişi raporlarında dahi davacı için bir kusur öngörülmüş fakat yerel mahkeme bu hususu hiç dikkate almadığını,
Mahkeme dosyası ile birleşen 2016/1673 E.2017/928 K.sayılı dosyasından verilen karar usul ve yasaya uygun olup onanması gerektiğini,
Mahkeme dosyası ile burleşen 2017/899 E. – 2018/291 K. sayılı dosyası için verilen red kararıda eksik inceleme ile verildiğini, yerel mahkeme hiç bir zaman söz konusu makinada davacı tarafından talep edilen ve müvekkil tarfından yapılmaya çalışılan değişikliklerin esaslı olup olmadığını irdelemediğini, sözleşmede belirlenen teslim süresi dolmasına rağmen halâ makinayı imal ettirmeye çalışan dosyaya sunulan mailler ve bizzat dinlenen davacı çalışanının beyanı ile sabit olan davalının 15 ay gibi bir süre sonunda olayı çıkmaza sokup ‘makinayı teslim almıyorum’ deyip, sözleşmeyi feshetmesi kötü niyetinin göstergesi olup müvekkilin uğradığı zararları tazmin etmesi gerekmekle, bu davanın red kararının kaldırılarak dosyanın bu yönde inceleme yahpılması yönünden yerel mahkemeye gönderilmeine karar verilmesini talep ve beyanlarında bulunarak,
Birleşen Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1673 E. – 2017/928 K. sayılı davanın reddi kararı usul ve yasaya uygun olup onanmasına, Birleşen 2016/1673 E. – 2017/928 K. sayılı kararlarının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasını ve söz konusu davanın kabulüne karar verilmesini, usul ve yasaya aykırı Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1386 E. – 2019/639 K. sayılı kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılmasına ve davanının reddine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı, istinaf dilekçesini süresi içerisinde sunmadığından istinaf itirazlarının usulden reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak ise, yerel mahkemenin, davalı tarafından müvekkil aleyhine açılan birleşen 2017/899 E. ve 2018/291 K. sayılı dosyasındaki taleplerinin reddi kararı usul ve hukuka uygun olup, bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunmadıklarını, davacı, istinaf dilekçesinde işbu red kararına karşı hiçbir yeni veya esaslı itirazda bulunmamış, sadece kararın eksik inceleme ile verildiği itirazıyla reddini talep ettiğini,
Davacının 2016/7709 E. sayılı asıl dava yönünden yerel mahkemenin davanın kısmen kabulü kararına yönelik itirazları haksız ve hukuka aykırı bulunup, davacının itirazlarının reddine ve takibinin asıl alacak yönünden kısmen reddedilen faiz, icra inkâr ve kötüniyet tazminat bakımından kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, davalının itirazları yerinde olmadığını, davalı yüklenici tarafından, asıl dava konusu ile hiçbir ilgisi bulunmayan BK 138 ve BK 485. maddeleri ileri sürülmüşse de, ilgili hükümlerde düzenlenen hususların huzurdaki davaya konu uyuşmazlıktan tamamen alakasız olduğu olmakla, davalı yüklenicinin haksız ve kötü niyetle ileri sürdüğü itirazlarına dayanak göstereceği başka hiçbir hukuki zemin bulunmadığını, söz konusu tüm değişiklikler mutabakat sonucu kararlaştırılmış olmasına rağmen adeta müvekkil tarafından tek taraflı olarak kararlaştırılmışçasına davalı yüklenici tarafından yapılan tüm itirazlar haksız ve hukuka aykırı bulunduğunu, birleşen 2017/899 E. sayılı dosya yönünden davanın reddi kararına bir itirazı bulunmamakla bu kararın onanmasını ve davacının tüm itirazlarının reddedilmesini talep ederek, usul ve hukuka aykırı Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.07.2019 tarih ve 2016/1386 E., 2019/639 K. sayılı “Birleşen 2016/1673 E., 2017/928 K. Sayılı Davanın Reddi” ve “Asıl Dosyanın Kısmen Reddi” kararları bakımından davalının tüm itirazlarının reddini asıl ve birleşen davalardaki taleplerinin tümü yönünden kabulüne karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2019 Tarih – 2016/1386 Esas – 2019/639 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava; itirazın iptali, birleşen davalar ise sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleşen davaların reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.
Dosya kapsamı delillere göre; Taraflar arasında 01.09.2014 tarihinde, Poliüretanlı İzolasyon Levha Boyutlandırma Makinası yapımına ilişkin eser sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme konusu olan Poliüretanlı İzolasyon Levha Boyutlandırma Makinesini yüklenicinin peşin ödeme olan, toplam bedelin %65’ini aldığında yapmaya başlayacağı ve 150 iş günü içinde bitirip iş sahibine çalışır halde montajınıda yaparak teslim edeceği, bedelin bakiye %35’inin de makinenin montajı yapılıp kullanıma hazır ve çalışır halde teslimi anında ödeneceği, sözleşmeye göre toplam ödenecek bedelin 257.000,00 Euro olduğu ve peşinat olan sözleşme bedelinin %65’ine denk gelen 167.050,00 Euro peşinatın 02.10.2014 tarihinde yükleniciye ödendiği, sözleşmenin, sözleşme konusu başlıklı 2.2. maddesinde “…proje ilerledikçe ALICI’nın sözleşmenin konusuna uygun talep ve beklentileri doğrultusunda karşılıklı mutabakat ile malzeme ve sistem üzerinde değişiklikler yapılacaktır.” hükümlerinin bulunduğu, yüklenici tarafından sözleşmeye konu makinenin yapımına başlandığı, iş sahibinin sözleşme konusu makinede değişiklikler talep ettiği, dosyada yapılan bilirkişi incelemesi, yüklenici beyanları ve delillerden iş sahibinin makinedeki değişikliklere ilişkin taleplerini, yüklenicinin kabul ettiği, mutubakat üzerine iş sahibinin taleplerine uygun değişikliklerin yapılmaya başlandığı, eserin %60’ının tamamlanmış olduğu, iş sahibinin Gebze 6. Noterliği’nin 11.05.2016 tarih, 23295 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeye konu makinenin 15 gün içerisinde teslim edilmesini ihtar ettiği, yüklenicinin de Karacabey 1. Noterliği’nin 23.05.2016 tarih, 05015 yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesi ile makine tesliminin gerçekleştirilebilmesi için yeni bir sözleşme yapılması gerektiğinin cevaben bildirildiği, iş sahibinin verilen sürede eser teslim edilmediği için Gebze 6.Noterliği’nin 09.06.2016 tarih, 27747 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi geçmişe etkili şekilde fesh ettiğini bildirerek ödenen peşinatın iadesini talep ettiği, 6 gün sonra 15/06/2016 tarihinde Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7709 Esas sayılı dosyası ile yükleniciye karşı icra takibi yaparak ödediği bedeli faizi ile birlikte talep ettiği, iş sahibinin asıl davada itirazın iptalini ve birleşen 2016/1673 Esas sayılı davada sözleşmedeki edimin yerine getirilmemesi nedeniyle zararını, yüklenicinin de birleşen 2017/899 Esas sayılı davada sözleşmenin feshi nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep ettiği, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporları aldırıldıktan sonra yüklenicinin sözleşmeyi geriye etkili feshi için şartların oluştuğu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların sübut bulmadığından reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, her ne kadar yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Buna göre;
TBK’nın 470. maddesi uyarınca; eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği bir sözleşmedir.
Taraflar arasında; 01.09.2014 tarihinde “Poliüretanlı İzolasyon Levha Boyutlandırma Makinası” yapımına ilişkin eser sözleşmesinin imzalandığı tartışmasızdır. Dosya kapsamına göre sözleşme konusu eserin yapımına başlandığı, süreç içerisinde iş sahibinin sözleşmedeki düzenlemelere dayanarak değişiklikler talep ettiği, yüklenicinin de bu talepleri kabul ederek imalata devam ettiği, ancak makinenin icra takibi tarihi itibarıyla bilirkişi raporlarına göre % 60’ının tamamlandığı ve teslim edilmediği anlaşılmaktadır.
“Eser sözleşmesi ilişkisinde, yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalâtın iş sahibi tarafından reddedilemeyecek bir oranda tamamlanmamış olması halinde, haksız dahi olsa sözleşme tek taraflı irade beyanıyla feshedilebilir. Yargıtay uygulamasında geriye etkili fesih olarak da adlandırılan bu halde; fesih, karşı tarafa varmakla hukuki sonuç doğurur.
Sözleşmenin bu şekilde feshedilmesi halinde, sözleşme ilişkisi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye edilir ve herkes aldığını iade eder. Buna karşılık; işin, iş sahibi tarafından reddedilemeyecek bir oranda tamamlanmış olması ya da imal edilen malzemenin iş sahibi için özel olarak üretilmesi ve bu nedenle başka bir iş için kullanılmasının mümkün olmaması halindeyse, sözleşmenin tek taraflı olarak ve geriye de etkili olacak şekilde feshedilmesi mümkün değildir. Zira bu halde fesheden tarafın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde anlamını bulan sübjektif iyi niyet kurallarına uygun davrandığından söz edilemez. Sözleşmenin bu halde feshi durumunda da, fesih ileriye etkili olacağından, yüklenici fesih tarihine kadar yaptığı imalâtın bedelini, iş sahibi de yapılan imalâtın teslimini talep edebilecektir.” (YARGITAY 15.Hukuk Dairesi 19.01.2015 tarih, 2014/ 6400 Esas- 2015 / 220 Karar).
İlk derece mahkemesince sözleşmenin geriye etkili feshine karar verilmiş ise de; yukarıda anılan Yargıtay İlamında belirtildiği gibi sözleşme konusu makinenin iş sahibi için özel olarak üretilip üretilmediği ve bu nedenle başka bir iş için kullanılmasının mümkün olup olmadığı, bu durumda sözleşmenin geriye etkili feshinin mümkün olup olmadığı üzerinde durulmamıştır. Zira; dosya kapsamı delillere göre de yüklenici taraf sözleşme konusu makinenin iş sahibi taraf için özel olarak üretildiğini ve başka bir iş için kullanılmasının mümkün olmadığını savunmaktadır.
Bu durumda yapılması gereken iş; sözleşme hükümleri ve tarafların beyanları da dikkate alınarak, sözleşme konusu makinenin iş sahibi için özel üretilen ve başka bir iş için kullanılması mümkün bir makine olup olmadığının tespiti, bu kapsamda tarafların bilirkişi raporlarına esaslı itirazlarının da dikkate alınarak makine başında işin ehli bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak fiili gerçekleşme oranı, yapılan imalatın bedeli ve iş sahibi için özel üretilen ve başka bir iş için kullanılması mümkün bir makine olup olmadığının tespiti, bundan sonra da yukarıda alıntılanan Yargıtay İçtihadında belirtilen şekilde sözleşmenin geriye veya ileriye feshi hususunda hukuki değerlendirme yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Gerekçeli karar başlığında; asıl dosya davacısının adresinin yazılmaması ile birleşen davaların bilgilerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.

Açıklanan tüm bu gerekçelerle; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2019 Tarih – 2016/1386 Esas – 2019/639 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf Karar Harçlarının, talepleri halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
3-İstinaf edenler tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/12/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*