Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/2008 E. 2021/1535 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/2008 – 2021/1535
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2008
KARAR NO : 2021/1535

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :22/10/2019
NUMARASI :2018/100 Esas – 2019/1026 Karar

DAVACI :TUALP GIDA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ :Av. ..
DAVALI :TÜRK EKONOMİ BANKASI A.Ş. –
VEKİLİ :Av. …
DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ :14/02/2018

KARAR TARİHİ :27/09/2021
KR. YAZIM TARİHİ :27/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı firmanın, davalı bankanın Gebze Şubesi ile çalıştığını ve bu şubeden çek defteri kullandığını, davacının …numaralı, 60.000.TL bedelli 08.01.2017 (Pazar günü) vade tarihli davalı bankanın Gebze Şubesi çekini düzenleyip ciro ederek ticari bir işte ödeme aracı olarak kullandığını, davacı firmanın temsilcisi, 09.01.2017 tarihinde çekin karşılığını yatırmak için bankaya geldiğinde , banka çalışanlarının kar yağışı dolayısıyla erken satte çalışmayı bıraktıklarını ve bankayı kapattıklarını, bu sebeple çek bedeli karşılığı parayı bankaya yatıramadığını, banka müşteri temsilcisini aradığını, müşteri temsilcisinin kendisine resmi bir kar tatili olmamasına rağmen şubenin tasarrufu ile personelin erken çıktığını, ertesi gün paranın yatırılması halinde sorun olmayacağını söylediğini, bunun üzerine ertesi gün çek bedelini bankaya yatırdıklarını, fakat çekin buna rağmen karşılıksız olarak yazıldığını, davalı banka görevlisi … tarafından firma temsilcisi…’ye gönderilen mail yazısında bu hususun doğrulandığını, davalı bankanın Gebze şubesinde İşletme Müşteri İlişkileri Yöneticisi olarak çalışan … tarafından 11 Ocak 2017 tarihinde saat 12:06’da “[email protected]” isimli mail adresinden, davacı firma yetkilisi…’nin “[email protected]” adres kutusuna atılan mail yazısında “KONU : 60.000 TL tutarlı çek hk ; Alpay Bey Merhaba , …seri numaralı 08/01/2017 tarihli 60.000 TL tutarlı çek ödemesi takasa yetişememiş olup sistemlerde karşılıksız kaydı görmüştür. Hava şartları nedeniyle bazı şubelerimizin erken kapanmak durumunda olmasından dolayı para hesaba yatırılamamıştır. Ertesi gün hesap müsait hale getirilmiş ve çek ödemesi 11/01/2017 tarihinde yapılmıştır. Çek kkb raporunda karşılıksız olarak gözükür ama Şubat sonrası silindi olarak yansıyacaktır.” dendiğini, bu mailin, söz konusu çekin yazılmasında davalı bankanın kusurlu olduğunu gösterdiğini, kar tatilinin resmi olarak ilan edilmediğini, hatta banka genel müdürlüğünün böyle bir izin duyurusu da olmadığını, banka müşteri temsilcisi Şubat 2017 sonunda karşılıksız çek bilgisinin kbb raporlarında silineceğini beyan etmesine rağmen bu hususun dava tarihi itibarıyla dahi yerine getirilmediğini, davacı firma temsilcisinin çekin davalı bankanın kusuru ile yazılmasına kadar çeklerinin zamanında ödendiğini, çekin kredi ve başka birçok şekilde banka argümanları kullanarak ticaret yaptıklarını, çekin yazılmasından sonra bankaların kredileri askıya aldıklarını, bu durumun ekonomik istihbarat yapan ve kendilerinden alışveriş yapan firmaları da menfi manada etkilediğini, mal alışverişini aniden kestiklerini, zira kendileri ile daha önce çalışan ticari işletmelerin para veya çek verip ürün veya hizmet alamama endişesi yaşadıklarını, diğer bankaların da ticari olarak kendilerine mesafeli yaklaştıklarını, ticari hayatlarının tıkandığını ve alacak verecek dengelerinin bozulduğunu, sonuç olarak şirket ve sahipleri aleyhine birçok icra takibi yapıldığını, …numaralı, 60.000.TL bedelli 08.01.2017 vade tarihli çekin haksız olarak yazılması nedeniyle davacı firmanın maddi ve manevi zararının doğduğunu, meydana gelen zararlar ile haksız eylem arasında illiyet bağı bulunduğunu, haksız fiil nedeniyle tazminat isteminin koşullarının gerçekleştiğini, davacının, davalı bankanın dikkatsiz ve özensiz eylemleri neticesinde bankalar nezdinde itibarsız müşteri konumuna düştüğünü, ticari kariyeri ve tüzel kişilik değerlerinin saldırıya uğradığını, sahibi hakkında birçok ceza davası açıldığını, dolayısıyla ağır bir manevi zarara uğradığını beyan etmiş, tüm bu nedenlerden dolayı davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın anlattığı sürecin anlatıldığı şekilde gerçekleşmediğini, davalı şirketin sorumluluğunu doğuracak herhangi bir sebebin bulunmadığını, davalı bankanın şubesinin 09/01/2017 tarihinde erken saatlerde kapatılmadığını, 09/01/2017 tarihinde takasın kapanış saatinin 17:20 olduğunu, davacının çek ödemesini bu saate kadar yapmasının gerektiğini, söz konusu ödemenin yapılacağı beklentisiyle takas kapanış saati olan 17:20’ye kadar beklendiğini, bunun üzerine 17:24’de şubenin kapatıldığını, gerçekleşen bu olay neticesinde 07/01/2017 tarihinde karşılıksız işlemi gören çekin yazıldı kaydı silinebilmesi için ertesi gün 10/01/0017 tarihi, saat 14:30 a kadar davacı tarafından çek hesabının müsait hale getirilmesinin gerektiğini, bu süre sınırının Merkez Bankasına bildirim süresi olduğunu, 14:30’dan sonra yapılacak ödemelerin çekin yazılmış olması sonucunu değiştirmeyeceğini, sadece çek hamili tarafından başlatılacak dava ve takiplerin önüne geçeceğini, davacı tarafından 10/01/2017 tarihi, saat 14:30’a kadar müsait hale getirilmesi gereken çek hesabına bu süre içerisinde yeterli ödemenin yapılmadığını, parçalı para yatırma işlemlerinin gerçekleştirildiğini, neticesinde saat 16:34’te hesabın müsait hale getirildiğini, davacı tarafından 10/01/2017 tarihinde, saat 16:34’te hesabın müsait hale getirilmesiyle beraber 11/01/2017 tarihinde çek hamili tarafından ve TEB Sultanbeyli Şubesinden tahsilatın sağlandığını, ancak bu durumun Merkez Bankasına bildirim süresi geçtikten sonra davacıdan kaynaklı olarak çekin yazıldığı gerçeğini değiştirmediğini, davacı vekilinin, “müvekkilinin kusurlu eylemi neticesinde ticari itibarının zedelendiği, hakkında icra takiplerinin başlatıldığı, maddi ve manevi zararlarının oluştuğu” iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının ekonomik sıkıntılarının dava konusu olaydan çok daha evvel başladığını ve ticari itibarındaki zedelenmelerin yaşadığı uyuşmazlık konusundan ileri gelmediğini, 09/01/2017 tarihinde takas kapanış saati olan 17:20 ye kadar şube açık durumda davacının beklendiğini beyan ederek tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davacı tarafından açılan maddi tazminat davasının reddine, davacı tarafından açılan manevi tazminat davasının reddine, …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi dikkate alınmadan yerel mahkemenin dava konusu olay bakımından yetersiz olan bilirkişi raporuna dayanarak hüküm tesisinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişinin tevil yolu ile davalı bankanın kusurlu olduğunu söylese dahi hukuki bakış açısı ile sorumluluk tayinine gidemediğini ve illiyet bağının varlığını veya yokluğunu hukuki unsurları ile değerlendiremediğini, bu sebeple dosyanın dava konusu olayın ticari ve hukuki sonuçlarını analiz edebilecek ve illiyet bağı hususunda görüş sunabilecek bir hukukçu bilirkişi ile dosyadaki ticari riskler ve sonuçları bakımından görüş sunabilecek alanında uzman akademik olarak faaliyet gösteren bilirkişiye tevdi edilmesi gerektiği beyan edilerek bilirkişi incelemesi talep edilmiş ise de yerel mahkeme tarafından bu talep gerekçe gösterilmeden kabul edilmediğini, bilirkişinin sadece banka memuru gözü ile olayı değerlendirmeye çalışmış olup ticari realiteleri ve sonuçlarını gözardı ettiğini, zira bankacılık işlemleri bakımından telafisi mümkün olan bir hatanın, ticari hayat bakımından sonun başlangıcını oluşturabileceğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/100 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı eylemi nedeniyle çekin karşılıksızdır işlemi gördüğünden bahisle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın her iki talep yönünden reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davalı banka nezdinde 24328772 numaralı mevduat hesabı bulunan davacının, takas kapanış saati olan 17:20’ye kadar karşılık bulundurması gereken …numaralı, 08/01/2017 vade tarihli, 60.000,00-TL bedelli çekin, karşılığını hesapta bulundurmadığı için çekin karşılıksızdır işlemi gördüğü, karşılıksızdır işleminin düzeltilmesine yönelik 10/01/2017 tarih, 14:30’a kadar çek karşılığı yatırılarak kullanılması gereken düzeltme hakkının da davacı tarafından kullanılmadığı, eldeki dava ile şirketin ticari ve mali durumunda oluşan sıkıntıya söz konusu çekin karşılıksızdır işlemi görmesinin neden olduğu ve bu durumun banka şubesinin para yatırmaya gidildiği saatte kapatılmasının sebebiyet verdiği ileri sürülerek ticari itibar kaybı nedeniyle uğranılan manevi zarar ile maddi zararının giderilmesinin talep edildiği, mahkemece, davacının oluştuğunu iddia ettiği zarar ile davalı banka çalışanlarının işlemleri arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesi ile davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Öncelikli uyuşmazlık, davaya konu çekin karşılıksızdır işlemine tabi tutulmasında tarafların kusuru, davalı banka şubesinin kar yağışı nedeniyle kapatılmasının karşılıksızdır işleminin yapılmasına sebebiyet verip vermediği üzerine olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı deliller, alınan bilirkişi raporu uyarınca; davacının, …numaralı, 08/01/2017 vade tarihli, 60.000,00-TL bedelli çekin kaşılığını, çekin bağlı bulunduğu hesapta 09/01/2017 tarihinde takas kapanış saati olan 17:20’ye kadar bulundurması gerektiği halde, hesaba aynı gün 16:16 itibariyle gelen 25.000,00-TL’nin eksi bakiyeden mahsubu sonrası hesapta 6.983,45-TL bulundurulduğu, banka şubesinin o gün kar yağışı nedeniyle gişe işlemlerini 16:50’de, şube kapanışını ise 17:24’te gerçekleştirdiği, karşılığı bulunmayan çekin 09/01/2017 tarihi itibariyle karşılıksızdır işlemine tabi tutulduğu, davacı tarafından düzeltme hakkının tanındığı süre içerisinde de hesabın müsait hale getirilmediği, bu şekli ile karşılıksızdır işleminin kesinleştiği, akabinde, düzeltme süresinin hitamı sonrası parçalı yapılan havale işlemleri neticesinde söz konusu çek bedelinin hamiline 11/01/2017 tarihinde ödendiği, bu hale göre; davacı tarafından şubenin kapalı kaldığı zaman diliminin çekin karşılığının hesaba yatırılmasına engel olduğu, dolayısıyla bu durumun karşılıksızdır işlemine sebebiyet verdiği ileri sürülmüş ise de; karşılık bulundurulması gereken hesaba yapılan havale işlemlerinin varlığı ve tarihleri, şubenin kapalı kaldığı zaman dilimi dışındaki çalışma saatlerinde karşılık bulundurma olanağının bulunması, özellikle düzeltme hakkının varlığı karşısında, karşılıksızdır işlemine davalı banka şubesinin kapalı bulunduğu zaman diliminin doğrudan sebebiyet vermediği, bu nedenle, davacının ileri sürdüğü zararların giderimi için gerekli olan illiyet bağının somut olayın gelişimine göre gerçekleşmediği, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı değerlendirilmiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacı adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.’nun 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/09/2021


Başkan…
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*