Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/1950 E. 2021/1559 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1950 – 2021/1559
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1950
KARAR NO : 2021/1559

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI : 2018/749 Esas – 2020/419 Karar

DAVACI : ÇOBANTUR TURİZM TİCARET VE NAKLİYAT LTD. ŞTİ. -.
VEKİLLERİ : Av. …
: Av. …
DAVALI : VİG METAL SANAYİ VE TİCARET A.Ş. – .
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/12/2018

KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 27/10/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan taşıma sözleşmeleri gereğince düzenlenen navlun bedellerine ilişkin faturaların tahsili amacıyla Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/77954 sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini, davalı şirketin borca ve ferilerine itirazı nedeni ile takibin durdurulduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan anlaşma gereği, müvekkili şirket tarafından davalıya ait emtiaların nakliyesinin üstlenildiğini, iş bu anlaşmalar uyarınca müvekkili şirket tarafından icra dosyasına konu edilen, farklı tarihlerde ve farklı alıcılara teslim edilmek üzere taşıma hizmetlerinin ifa edildiğini, bu hizmetlerin eksiksiz tamamlandığını, her bir taşımaya ait düzenlenen belgeler ve diğer taşıma evraklarının mahkemeye sunulduğunu, müvekkili tarafından düzenlenmiş faturalara ait emtiaların ilgililerine eksiksiz ve ihtirazı kayıtsız olarak teslim edilmiş olamasına rağmen, davalı tarafça müvekkilinin navlun alacağının ödenmediğini, fatura konusu emtialara ilişkin olarak müvekkili tarafından verilen hizmete ya da hizmet kusuruna ilişkin iş bu davaya dayanak yapılabilecek davalı tarafın hiçbir itirazının bulunmadığını, davalı şirket hakkında 32.770,00 Euro miktarlı asıl alacak iç in icra takibine geçilmiş olmakla birlikte, davalı şirket tarafından 26/10/2018 tarihinde 1.506,69 Euro banka ödemesi yapıldığını, bu hususun icra dosyasına bildirildiğini, takibe konu edilen alacak bedelinin cari hesap ekstresine göre 31.363,31 Euro olduğunu, davalı tarafın müvekkiline karşı herhangi bir borcu bulunmadığına dair vaki icra takibine yaptığı itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket tarafından verilen hizmetin belgeleri ile sabit olduğunu belirterek davalının hukuka aykırı itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında, 20.11.2017 tarihli Uluslararası Karayolu Taşıma Sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme uyarınca davacı şirketin taşıyıcı olarak müvekkili şirket tarafından ihraç edilen ürünleri sözleşmeye göre taşımayı üstlendiğini, bu kapsamda davacı şirket sözleşme konusu ürünlerin Slovakya’da faaliyet gösteren Carcoustics Slovakia Novaky S.R.O isimli şirkete nakliyesini gerçekleştireceğini, bu amaçla davacı şirket ile Cenova Lojistik İthalat ve İhracat Limited Şirketi arasında bir alt sözleşme ilişkisi kurulduğunu ve davacı şirket ile alt taşıyıcı, ürünlerin ithalatçı firmaya naklini alt taşıyıcının sağlayacağı hususunda anlaştıklarını, sözleşme konusu ürünlerin, davacı şirket tarafından görevlendirilen alt taşıyıcının kusurlu ve kötü niyetli davranışları sebebiyle ithalatçı firmaya geç teslim edildiğini, müvekkili şirket ile ithalatçı firma arasındaki sözleşmeler kapsamında; ithalatçı firma, ürünlerin kendisine geç teslim edilmesi gerekçesiyle, müvekkili şirkete 31.363,31 Euro tutarında cezai şart uygulandığını ve cezai şarta ilişkin faturanın müvekkili şirkete iletildiğini, bunun üzerine, müvekkili şirketin, 31.363,31 Euro tutarındaki cezai şartın davacı şirkete rücu edildiğine ve davacı şirketin, müvekkili şirketten olan taşıma alacaklarından takas-mahsup yöntemiyle mahsup edildiğine dair ihtarlarını, Beyoğlu 31. Noterliği’nin 24.10.2018 tarihli 34960 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı şirkete bildirdiğini, işbu ihtarname ile birlikte söz konusu cezai şartın, davacı şirketin müvekkili şirketten olan taşıma alacaklarından mahsup edildiğine yönelik olarak, müvekkili şirket tarafından davacı şirket adına düzenlenmiş olan 18.10.2018 tarihli ve 31.363,31 Euro tutarlı faturanın da davacı şirkete iletildiğini, sözleşme kapsamında alınan nakliye hizmetine ilişkin süreçte, müvekkili şirket, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı şirkete, ürünlerin en geç 19.06.2018 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini bildirdiğini ve davacı şirket tarafından ürünlerin en geç bu tarihte ithalatçı firmaya teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, akabinde davacı şirket tarafından müvekkili şirkete yapılan bildirimde ürünlerin 13.06.2018 tarihinde … plakalı araca yüklenerek yola çıktığının belirtilmiş olmasına rağmen; ürünler davacı şirket tarafından taahhüt edilen tarihte ithalatçı firmaya teslim edilmediğini belirterek davanın reddi ile davacının uyuşmazlık konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere hesaplanacak olan kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın kabulüne, davalının Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/77954 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 31.363,31 Euro üzerinden ve bu meblağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince devlet bankalarınca Euro cinsi bir yıl vadede hesaba uygulanan en yüksek faiz ile birlikte devamına, alacak likit olup İİK 67/2 maddesi uyarınca hüküm altına alınan 31.363,31 Euro’nun takip tarihindeki kur karşılığı olan 196.334,32 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararı, dosya kapsamında görevlendirilen bilirkişinin görev alanını aşarak yapmış olduğu hukuki değerlendirmelere dayanılarak tesis edildiği; somut olayda; müvekkil şirket tarafından takas/mahsup hakkı kullanılamayacağı ve davacının sınırlı sorumlu olduğu yönündeki ve müvekkil şirketin zararının somut olarak ortaya koyulamadığı gerekçesiyle davanın kabul edilmesi hukuka aykırı olduğunu ayrıca icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesinin yasal koşulları oluşmadığını beyan ederek, tehiri icra taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; iş bu davaya konu talep ve davalının savunmalarının Ülkemizin taraf olduğu CMR Konvansiyonu gereğince tespit ve değerlendirilmesi gerekmekte olup yerel mahkemenin söz konusu mevzuata uygun kararının bozulması istemi hukuki mesnetten yoksun bulunduğu, iddia edilen gecikme nedeni ile taşımacıya yüklenebilecek sorumluluğun şartları CMR Konvansiyonunda açıkça düzenlendiği, davalının gecikme nedeni ile zarar iddiasına konu ettiği taşıma, iş bu davaya konu edilen faturalara konu taşımalardan biri olmadığı, dava konusu olayda davalı tarafından CMR belgesine derc edilmiş teslime ilişin bir özel çıkar/menfaat olmayıp, müvekkilin iddia edilen gecikmede kast yada kasta eşdeğer kusurunun olduğuna dair bir delil de bulunmadığı; nitekim, taşıma sırasında pek çok dış etken gecikmeye mahal verebilecek olup herhangi bir gecikmenin kast ve kasta eşdeğer kusur kavramı ile kapsamına sokulması hukuken mümkün olmadığını; icra inkâr tazminatı için kötü niyet aranmadığı, borçlunun haksız itirazı kafi olup inkar tazminatı şartlarının oluştuğunu, bilirkişilerin görevlerini aşarak tespitte bulunduklarına dair iddiaları yerinde olmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının onanmasına, davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarih – 2018/749 Esas – 2020/419 sayılı kararı ve tüm dosya dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davacı tarafından başlatılan icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, davalı ile arasındaki taşıma ilişkisinden kaynaklı alacağının tahsili için Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/77954 esas sayılı icra takibini başlattığı, davalının süresi içerisinde ödeme emrine itirazı üzerine eldeki davayı açtığı; davalının, davacı şirketle aralarında 20.11.2017 tarihli Uluslararası Karayolu Taşıma Sözleşmesi akdedildiği, işbu sözleşme uyarınca davacının taşıyıcı olarak kendileri tarafından ihraç edilen ürünleri sözleşmeye göre taşımayı üstlendiği, bu kapsamda davacının sözleşme konusu malları Slovakya’da faaliyet gösteren Carcoustics Slovakia Novaky S.R.O isimli şirkete nakliyesini gerçekleştireceğini, bu amaçla Davacı Şirket ile Cenova Lojistik İthalat ve İhracat Limited Şirketi arasında bir alt sözleşme ilişkisi kurulduğunu ve davacı şirket ile alt taşıyıcı, ürünlerin ithalatçı firmaya naklini alt taşıyıcının sağlayacağı hususunda anlaştıklarını, sözleşme konusu ürünlerin, davacı şirket tarafından görevlendirilen alt taşıyıcının kusurlu ve kötü niyetli davranışları sebebiyle ithalatçı firmaya geç teslim edildiğini, ithalatçı firmanın ürünlerin kendisine geç teslim edilmesi gerekçesiyle şirketleri aleyhine 31.363,31 Euro tutarında cezai şart uygulandığını, 31.363,31 Euro tutarındaki cezai şartın davacının şirketlerinde olan alacağından takas-mahsup yöntemiyle mahsup edildiğini, bu nedenle davacıya borçlu olmadıklarını belirtip davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, açık hesap şeklinde işleyen taşıma ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık ise; davacının, davalıdan açık hesap şeklinde işleyen taşıma ilişkisinde geciken son teslimat nedeniyle daha önce sorunsuz şekilde teslim edilen taşıma işlerinin bedellerini talep edip edemeyeceği noktasındadır.

Dosya arasında bulunan Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2018/77954 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde davacı alacaklı tarafından faturaya dayalı takip yapıldığı, ödeme emrine karşı davalı borçlunun süresinde itiraz ettiği ve davacının davasını kanunda belirtilen bir yıllık süre içerisinde usule uygun olarak açtığı görülmüştür.
30/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda;13/06/2018 tarihinde, … plaka numaralı araçla yapılan taşımada; ithalatçı/alıcı firmaya, emtianın geç tesliminden ötürü, sadece bir zarar doğmuşsa düzenlenebilecek “yansıtma faturası”nın, takas mahsup işleminde kullanılabilmesi, CMR Konvansiyonu madde 23 gereğince, sadece bu faturaya ait taşımadan doğan alacak için yapılabileceği, zamanında eksiksiz ve de hasarsız teslim edilen diğer taşımalardan doğmuş cari alacağın takas mahsubunda kullanılamayacağı sonucuna varıldığı, taşıma işlemi öncesi taşıma senedine kaydedilmek üzere malın değeri veya tesliminde özel faiz beyan edilmişliği söz konusu olmadığı için CMR Konvansiyonu madde 26 ya göre taşıyıcının sınırsız sorumluluğundan bahsetmek bu olay için mümkün görülmediği, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2018/77954 sayılı dosyasıyla başlatılmış olan icra takibinin kaldığı yerden devam etmesinin yerine olacağı sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiği görülmüştür.
Somut davada, ilk derece mahkemesince; taraflar arasında CMR konvansiyonu kapsamında 20/11/2017 tarihli taşıma sözleşmesi bulunduğu, bu kapsamda davacı tarafından davalıya ait emtiaların nakliyesinin üstlenildiği, takibe konu edilen navlun faturalarının bedellerinin ödenmediğinin ileri sürüldüğü, davalı tarafından Slovakya’da faaliyet gösteren Carcoustics Slovakia Novaky S.R.O isimli şirkete nakliyesinin gerçekleştirileceği emtia yönünden kusurlu ve kötü niyetli davranışlar ile teslimatın süresinde yapılmadığı, cezai şart uygulanması nedeniyle davacı şirkete rücu edildiği, alacağın takas-mahsup yöntemiyle mahsup edildiği savunmasında bulunulduğu, dosyaya getirilen deliller kapsamında talimat kanalıyla uzman bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda emtianın geç tesliminden dolayı sadece yansıtma faturası ile doğan zararın istenebileceği, takas mahsup işleminde kullanılabilmesinin CMR Konvansiyonu madde 23’e göre geç teslimat yapılan işe dair düzenlenen faturaya yönelik olması şartının bulunduğu, zamanında eksiksiz ve de hasarsız teslim edilen diğer taşımalardan doğmuş cari alacağın takas mahsubunda kullanılamayacağının ve davacının CMR Konvansiyonu madde 26’ya göre taşıyıcının sınırsız sorumluluğundan bahsedilemeyeceğinin tespit edildiği, davalı tarafça davaya konu edilen faturaların tamamı yönünden gecikmeli eksik ya da hasarlı teslim edildiği iddiasında bulunulmadığı, yalnızca savunmada geçen teslimat bakımından gecikme savunmasında bulunulduğu, davacının takibe konu ettiği 19 adet faturanın incelenmesinde hiçbirinin savunmada geçen taşıma ve teslimata ilişkin olmadığı, CMR konvansiyonunun 23 ve 26. maddelerine göre bilirkişi tespitlerinin yerinde olduğu, takas mahsup def’inin davalı tarafından yapılan işe dair düzenlenen faturaya yönelik olması şartının bulunduğu, oysa davalının söz konusu def’iyi talebe konu tüm taşımalara yönelik olarak ileri sürdüğü, bu neden ve gerekçelerle davanın kabulüne ve alacak likit olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 13.196,00 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 3.353,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.842,60 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK.’nun 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK.’nun 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.’nun 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/09/2021


Başkan-…
¸e-imzalıdır


Üye…
¸e-imzalıdır


Üye-…
¸e-imzalıdır


Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*