Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/1842 E. 2021/1446 K. 13.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1842 – 2021/1446
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1842
KARAR NO : 2021/1446

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :01/09/2020
NUMARASI :2019/89 Esas – 2020/263 Karar

DAVACI :AXA SİGORTA A.Ş. –
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :RİTÜEL SOSYAL HİZMETLER GIDA TURİZM İNŞAAT TEMİZLİK SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ :Av. ..
DAVA TÜRÜ :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :28/02/2019

KARAR TARİHİ :13/09/2021
KR. YAZIM TARİHİ :27/09/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketi tarafından 142650003 nolu sigorta poliçesi ile sigortalı Çemesan Yassı Metal Makine San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin faaliyet gösterdiği ”Şekerpınar Mah. Ece Sok. No:3/1 Çayırova /Kocaeli adresindeki işyerinin 01/01/2017 – 01/01/2018 tarihlerini kapsayacak şekilde sigortalandığını, dava dışı sigortalının iş yerinde, davalı şirketin güvenlik hizmetini sağlamakta olduğunu, işbu görevini ihlali neticesinde 14/10/2017 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, davalı tarafın istihdam ettiği personel olan Güvenlik Görevlisi …’ın kendi el yazısı ile yazdığı yazılı savunmasında da bu hususun açıkça ikrar edildiğini, davacı sigorta şirketinin hırsızlık olayı neticesinde sigortalıya 07/12/2017 tarihinde 9.403,39 TL bedel ödediğini, müvekkilinin söz konusu alacağı için arabuluculuğa başvurduğunu ancak; arabuluculuk görüşmelerinin 06/02/2019 tarihinde olumsuz sonuçlandığını, Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2018/63287 esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlunun icra takibine itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazın iptalini, takibin devamını, davalı borçlunun %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile Çemesan Yassı Metal Mak. San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanmış bulunan sözleşmenin içeriğinin danışma personeli hizmetine ilişkin olduğunu, davalı şirketin bu sözleşme ile güvenlik hizmetini üstlenme gibi bir durumunun söz konusu olmadığını, Çemesan Şirketi ile davalı şirket arasında imzalanan sözleşme incelendiğinde açıkça personelin güvenlik personeli değil, danışma personeli olduğu hususunun anlaşılacağını, davalı şirketin özel güvenlik hizmeti vermesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin güvenlik hizmeti vermediği gibi bir taahhütte de bulunmadığını, meydana gelen olayda sorumluluğunun bulunmadığını, haksız ve dayanaktan yoksun olarak açılmış davanın reddine, davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile; Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/63287 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 9.403,11-TL asıl alacak, 714,12-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.117,23-TL üzerinden devamına, 10.117,23-TL alacağın %20 si oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili özetle; davalının istihdam ettiği personelin danışma personeli olduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporunda gözetim kelimesi üzerinden genişletici bir yorum yapılarak, sanki tüm işyerini gözetmekle yükümlüymüş gibi aksettirildiğini, yine bilirkişilerin yorumu bir adım daha ileri taşıyarak, personelin güvenlik kameralarını izlemesi gerektiği gibi bir yükümlülük getirdiğini ve güvenlik kameralarını izlemediği için kusur atfettiklerini, bahsedilen eylemlerin bir güvenlik görevlisi tarafından yapılması gereken işler olduğunu, davalının personelinin güvenlik görevlisi olmadığının açık olduğunu, yerel mahkeme gerekçesinin kendi içerisinde büyük bir çelişki yarattığını, hem “danışma personeli olsa dahi” diyerek sorumluluğu olduğunu dile getirilmesine rağmen, sonuç itibari ile sorumluluğu bekçi olmasına bağlandığını, hem bilirkişi raporunda, hem de yerel mahkeme gerekçesinde; davalı şirket çalışana “kamera görüntülerini izleme” yükümlülüğü getirildiğini ancak; dosya içerisinde işyerinde davalı tarafından kameraların izlenebildiği bir bölüm olduğuna dair herhangi bir somut delil mevcut olmadığını, dava dışı üst işveren Çemesan Şirketi tarafından fiilen davalı şirket personeline bekçilik görevi yaptırılması sözleşmeye aykırı bir durum olup, bu durumdan davalının sorumluluğuna gidilmesinin kabul edilebilir olmadığını, dava konusu alacağın likit olmayıp, yargılamayı gerektirdiğini, ihtilaflı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususu bile tartışmalı iken, alacağın likit bir alacak olduğunu kabul etmenin hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/89 Esas sayılı dosyası kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İnşaat All Risk sigortası kapsamında teminat altına alınan hırsızlık rizikosuna dayalı olarak sigortalıya ödenen bedelin rücuen tahsili başlatılan icra takibine yapılan vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemine ilişkindir. Davacı, sigortalısının halefi olarak işbu davayı açmıştır. Sigorta şirketi ancak sigorta poliçesi hükümleri çerçevesinde ödeme yapmakla yükümlü olduğu tazminatı ödedikten sonra bunu 6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesi (6762 sayılı TTK madde 1301) gereğince rizikonun gerçekleşmesine neden olan kimseye rücu edebilir. Bunun dışında poliçede teminat dışında kalan hallerde yapılan ödemelerden dolayı sigortacının rücu davası açması mümkün değildir. Sigortacının açtığı rücu davasında davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Eldeki dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı Çemesan Yassı Metal Makine San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin 01/01/2017 – 01/01/2018 tarihlerini kapsayan “İşyerim Paket Sigorta Poliçesi” imzalandığı, sigortalı iş yerinin Demir-çelik Fabrikası olduğu, Poliçede “Hırsızlık Teminatı” olmadığı ancak; bina yangın teminatı poliçe kapsamına alınmış olması koşuluyla, binaya ait sabit kıymetlere yapılacak hırsızlıklar ile, hırsızlık nedeniyle binaya verilecek zararların toplam bina sigorta bedeline kadar, bina teminatı yok ise, binaya verilecek zararların muhteviyat %5’ine kadar Hırsızlık Sigortası Genel Şartları çerçevesinde teminat kapsamına dahil edildiği, davaya konu hırsızlık olayı akabinde açılan hasar dosyasında ise; iş yerinde alarm sisteminin bulunmadığının, kamera sisteminin bulunduğu ve olayı kayıt aldığının, işyeri arsa çevresinin duvar üzerinin tel çit ve dikenli tel ile çevrili olduğunun belirtildiği, hırsızlık esnasında zarar verilen işyeri kapıları, merdiven basamakları ve işyeri gömme dolap levhasının (Gömme dolabın levhası olduğundan bina sabiti olarak değerlendirilmiştir.) onarımları ve değişimi için 9.730,00 TL hasar tutarının tespit edildiği görülmüştür.
Davalı Şirket ile dava dışı Çemesan Yassı Metal Makine San. ve Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan “Sözleşme Personel Sağlama Sözleşmesi” olup, yardımcı iş olarak belirlenen Danışma Personeli Hizmeti kapsamında; davalı şirketin “Gözetim, Kayıt, Santral, Misafir Giriş Çıkış,Yönlendirme” hizmetlerini üstlendiği, yüklenici şirketin, iş sahibi Firma’nın sürekli ya da yarı zamanlı personel ihtiyacının karşılamakla yükümlü olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, 14/10/2017 tarihinde sigortalı iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı sonrasında kollukta ifade veren ve olayın meydana geldiği iş yerinde bekçi olarak çalıştığını beyan eden davalı Şirket çalışanı …, saat 20:00’de iş yerine geldiğini,devriye attığını,bekçi kulübesine döndüğünü, saat 05:30’da kiralık aracın dubaları yıkarak dışarı çıktığını gördüğünü, hemen işyeri yetkililerine ve polise haber verdiğini, iş yeri girişindeki açma-kapama düğmesi bulunan projektörün kapandığını fark ettiğini, projektörü kendisi ile birlikte özel güvenlik olarak çalışan 3 kişinin daha bildiğini beyan etmiştir.
Dava dışı sigortalı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan “Danışmanlık Hizmet Alımı Sözleşmesi”nde yer alan hizmet kalemleri arasında “özel güvenlik hizmeti” belirtilmediğine göre, davalı şirketin verdiği hizmetin “güvenlik hizmeti” niteliğinde olup olmadığının, olayın meydana geldiği iş yerinde ayrıca özel güvenlik personeli istihdam edilip edilmediğinin, özel güvenlik hizmet alımına yönelik hizmet sözleşme yapılıp yapılmadığının ayrıca; poliçede teminat altına alınan davaya konu zarar Hırsızlık Sigortası Genel Şartları hükümlerine tabi olduğuna göre; Genel şartların “Koruma Önlemleri” başlıklı B.2. maddesinde ise; “Sigortalı veya sigorta ettiren, sigorta poliçesiyle temin olunan rizikoların gerçekleşmesinde zararı önlemeye, azaltmaya ve hafifletmeye yarayacak önlemleri almakla yükümlüdür..” hükmü uyarınca, yüksek güvenlik gerektirdiği anlaşılan işyerinin ayrıca özel güvenlik personeli istihdamını ve alarm sistemini gerektirip gerektirmediği, bu nedenlerle dava dışı sigortalı Şirketin olayın ve zararların meydana gelmesinde müterafık kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının dosyada açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Bu durumda yerel mahkemece, dava dışı sigortalının poliçe kapsamındaki iş yerinin güvenliği için ayrıca hizmet alıp almadığı araştırılarak, varsa özel güvenlik hizmet alımına ilişkin sözleşme dosyaya celp edildikten sonra, gerekiyorsa mahallinde aralarında güvenlik uzmanı bilirkişinin de bulunduğu konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyeti ile keşif yapılmak suretiyle,davalının verdiği hizmetin güvenlik hizmeti niteliğinde olup olmadığı, olayın meydana geliş yeri ve şekline göre güvenliğin sağlanması konusunda tarafların sorumluluğu, kusur oranları, sigortalının kendi güvenliği için aldığı önlemlerin yeterli olup olmadığı konularında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak, sigortalının müterafik kusurunun bulunup, bulunmadığının ve bu nedenle zarardan indirim yapılmasının gerekip gerekmediğinin de tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Bu açıklamalara göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6)-3) maddesi uyarınca kabulü ile, HMK’nın 353-(1)-a) maddesi gereğince; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının ise bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-6-3maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2- Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/09/2020 tarih, 2019/89 Esas ve 2020/263 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-a maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davalı hakkında düzenlenen 10/11/2020 tarihli ve 520,13 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
9-Davalının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.13/09/2021


Başkan..
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır

Katip…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*