Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/1837 E. 2021/1409 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/1837 – 2021/1409
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1837
KARAR NO : 2021/1409

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/09/2020
NUMARASI : 2019/280 Esas – 2020/304 Karar

DAVACI :TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ –
VEKİLİ :Av. …
DAVALILAR :1-HAS ÖZEL GÜVENLİK DANIŞMANLIK EĞİTİM ALARM CİHAZLARI VE SİSTEMLERİ TİC. LTD. ŞTİ. –
:2-S.T.K. GÜVENLİK SİSTEMLERİ ÖZEL GÜVENLİK TİCARET LTD. ŞTİ. –
:3-ULUSOY ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ :Av. …
:4-PERPA KORUMA VE GÜVENLİK HİZMETLERİ LTD. ŞTİ.
DAVANIN KONUSU :Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ :19/06/2019

KARAR TARİHİ :10/09/2021
KR. YAZIM TARİHİ :07/10/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılar ile yapılan ihaleler sonucu sözleşme imzalandığını davalıların 25.09.2010 ile 30.07.2013 tarihleri arasında işyerinde çalıştırdığı dava dışı işçi … isimli şahsa ödemesi gereken kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarının ödenmemesinden dolayı Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 14.11.2014 tarihli ve 2013/277 Esas 2014/396 sayılı kararı ile hüküm altına alınan Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/2454 sayılı dosyasına 23.07.2017 tarihinde 11.841,62-TL tutarın ödendiğini, sözleşme ve şartnameler gereği işten çıkarılan işçilerin ücret vs alacaklarından yüklenici firmaların sorumlu bulunduğundan, kıdem tazminatı ve işçi alacakları açısından, işçinin çalıştırıldığı tüm dönemlerinden sorumlu olduğunu, 11.841,62 TL nin icra dosyasına ödendiği 23.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek sözleşmede belirtilen oranlarda faizi ile davalılardan sorumluluklar oranında rücuen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti ile S.T.K Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Tic. Ltd. şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılar vekili 7166 sayılı kanunla 4857 sayılı kanunun 112. maddesine eklenen 6. fıkraya göre asıl işveren olan kamu kurum ve kuruluşu ile alt işveren arasında bağıtlanan sözleşmede kıdem tazminatı ödenmesinden alt işverene rücu edileceğine dair açık hükme yer verilmemişse hiçbir ahvalde alt işverene ya da alt işverenlere rücu edilemez düzenlemesi bulunduğunu, davada zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın kabulü ile 5.629,01-TL Kıdem Tazminatının 3.082,03-TL sini davalı Perpa Koruma ve Güvenlik Hizm. Ltd. Şti ‘den, 2.546,98-TL sinin davalılar Has Ulusoy – Stk Özel Güvenlik İş Ortaklığından 23/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, 6.212,61-TL İhbar Tazminatı ve ferilerinin davalı Has-Ulusoy-STK Özel Güvenlik İş Ortaklığından 23/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine …” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti .vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; “Dava konusu olayda da, davacıyla davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Somut olayda ise, dava dışı işçinin işçilik alacaklarından, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6’ncı maddesi gereğince işçiye karşı müteselsilen sorumlu olan tarafların, aralarındaki iç ilişkide (taraflar arasındaki mevcut sözleşme ve şartnamelerde) bu sorumluluğun nihai olarak hangi tarafa ait olacağı konusunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Asıl işveren ve alt işveren olan taraflar arasındaki sözleşme ve şartnamelerde, fiili işçilik alacakları dışındaki alacaklarından tümüyle yüklenici alt işverenin sorumlu olacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmadığından, dava dışı işçiye yapılan dava konusu ödemeler nedeniyle davacı ve davalının yarı oranda sorumlu olduklarının kabulü gerekir, konuyla ilgili Yargıtay kararları da bu yöndedir” beyanı ve diğer taraftan, kıdem tazminatına ilişkin düzenlemeler nitelikçe emredici olduklarından, kıdem tazminatına ilişkin düzenlemeler ya da bu düzenlemelerde yapılan değişiklikler henüz kesinleşmiş bir kararla sonuçlanmamış tüm uyuşmazlıklarda uygulanmak durumundadır, 4734 sayılı Kanun 62’nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir. Görüldüğü üzere, 10.09.2014 tarihinde kabul edilen 6552 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112 nci maddesine eklenen fıkralar uyarınca, asıl işveren olan davacı, 16.03.2016 tarihinden önceki dönemlere isabet eden/16.03.2016 tarihinden önceki dönemlere tekabül eden kıdem tazminatı yönünden de alt işveren olan müvekkilim şirketlerin oluşturdukları İş Ortaklıklarına/Alt İşverene/Alt İşverenlere yahut İş Ortaklıklarına dahil olan/İş Ortaklıklarını oluşturan müvekkilim şirketlere rücu edemez, müvekkilim şirketlerin oluşturdukları Has-Ulusoy-STK İş Ortaklığı’nın 31.12.2013 tarihinden sonra, Has-Ulusoy İş Ortaklığı’nın da 22.10.2014 tarihinden sonra davacı Kuruluşa özel güvenlik hizmeti sunmadıkları gözetildiğinde, somut olayda “belirtili” 2 yıllık sürenin geçtiği açıktır, müvekkiller yönünden dava zamanaşımına uğramıştır” şeklinde beyanda bulunarak, bilirkişi incelemesi yaptırılması ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; “davalıların istinaf nedenleri yerinde değildir. Dosya içeriğinde mevcut dilekçeler, bilirkişi raporları, emsal kararlar ve Yargıtay kararları istinaf nedenlerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yerel mahkeme kararının olay ve yasaya uygun olduğunu göstermektedir” şeklinde beyanda bulunarak, davalıların istinaf taleplerinin usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 22/09/2020 Tarih – 2019/280 Esas – 2020/304 sayılı kararı ve tüm dosya dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; rücuen alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalılar; Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın yapılan incelemesinde; davacının, davalılar ile yapılan ihaleler sonucu hizmet alım sözleşmeleri imzaladığı, davalıların 25.09.2010 ile 30.07.2013 tarihleri arasında işyerinde çalıştırdığı dava dışı işçi … isimli şahsa ödemesi gereken kıdem tazminatı ve diğer işçilik alacaklarını ödemedikleri, davacının, Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14.11.2014 tarihli ve 2013/277 Esas 2014/396 sayılı kararı ile hüküm altına alınan ve Sakarya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2015/2454 sayılı dosyasından takibe konulan 11.841,62-TL tutarı 23.07.2017 tarihinde ödediği, ödediği tutar olan 11.841,62 TL’nin icra dosyasına ödendiği 23.07.2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan sorumlulukları oranında rücuen tazminine karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı bir kısım davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6’ncı maddesinde; “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereğiyle teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işverenle birlikte sorumludur” hükmü bulunmaktadır.
Dava konusu olayda da davacı ile davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup, davacı asıl işveren, alt işverenlerin işçilerine karşı o işyeriyle ilgili olarak İş Kanunu’ndan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle, alt işverenle birlikte müteselsilen sorumludur. Burada Kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup, asıl ve alt işverenler, dış ilişki itibariyle (dava dışı işçiye karşı) müseselsilen sorumludurlar. Bu düzenleme, işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla yapılmış olup, sadece işçilere karşı bir sorumluluktur. Asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide ise iş hukuku değil, Borçlar Kanunu ve sözleşme hukuku esas alınacağından, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gereklidir.
Alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular, kendi aralarındaki iç ilişkide, bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda bir anlaşma yapabilirler. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesinde düzenlenen, “Aksi karalaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır” şeklindeki hükümde de, müteselsil borçlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirtilmiştir.
İşte müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki iç ilişkide, bu konudaki sorumluluğun tamamen borçlulardan birine ait olacağı yönünde bir sözleşme yapılmış ise, tarafların serbest iradeleriyle düzenlemiş oldukları sözleşme hükümleri kendilerini bağlayacağından, dış ilişkide kanundan doğan teselsül gereğince borcu ödemiş olan müteselsil borçlunun, ödediği miktarın iç ilişkide borcun nihai yükümlüsü olan borçludan rücuen tahsilini talep edebileceği kabul edilmelidir.
Somut olayda taraflar arasında tanzim edilen hizmet alım sözleşmesinin eki niteliğindeki Teknik Şartnamenin “Yüklenicinin Sorumluluk Esasları” başlıklı 15/(5) maddesinde; İş, sosyal güvenlik ve diğer ilgili mevzuat uyarınca yüklenici istihdam edilen hizmet personelinin işvereni olarak kabul edilecek ve mevzuattan doğan bütün borç ve yükümlülükler ile istihdam edilen tüm personelin özlük, yıllık ücretli izine ilişkin hakları ile ilgili Kanun ve bunlara ilişkin tüzük, yönetmelik ve tebliğlerle belirlenmiş tüm yükümlülükler, yükleniciye ait olduğunun, idarenin bu hali ile dava dışı işçiye ödenen işçi alacaklarının belirtilen hüküm kapsamında yer alması sebebiyle davacının ödediği miktarı talep etme de haklı olduğu, sözleşme ve teknik şartnamede alt işverenlerin kıdem tazminatından sorumluluklarının olmadığına ilişkin bir düzenlemenin de bulunmadığı, davalıların dayanak hükme dair genel işlem koşulları kapsamında yazılmamış sayılmasının kabul edilmesine yönelik savunmalarının da yerinde olmadığı, bunların yanında, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinde yüklenici olan davalılardan Perpa Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. dışındaki davalıların sorumlu olduğu miktarın ilk derece mahkemesince verilen hükümde Has Ulusoy – STK Özel Güvenlik İş Ortaklığından şeklinde yer alması ve bu şirketlerin sorumlu olduğu miktarın her bir şirket yönünden ayrı ayrı müştereken ve müteselsilen olacak şekilde belirtilmemesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında davalılar vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırılık teşkil etmekte ise de; bu husus sonuca etkili olmadığından ve mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden kaldırma nedeni yapılmamış ve eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Bu nedenlerle; davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne – kısmen reddine, yerel mahkemenin kararının davalı lehine kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının yukarıda açıklanan nedenlerle KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/09/2020 tarih, 2019/280 Esas ve 2020/304 Karar sayılı kararının HMK.’nun353-(1)-b)-2) maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
Davanın KABULÜ İLE;
a-5.629,01-TL Kıdem Tazminatının
-3.082,03-TL’sinin davalı Perpa Koruma ve Güvenlik Hizm. Ltd. Şti.’den,
-2.546,98-TL’sinin davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere 23/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
b-6.212,61-TL İhbar Tazminatı ve ferilerinin; davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere 23/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılardan (884,92-TL sinin davalı Perpa Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’den, 2.515,08-TL’sinin ise davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde) tahsili ile davacıya verilmesine,
d-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 808,90-TL harçtan peşin harç olarak alınan 202,23-TL’nin mahsubu ile 606,67-TL harcın (157,90-TL sinin davalı Perpa Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti ‘den, 448,77-TL’sinin ise davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde) tahsili ile davacıya ödenmesine,
e-Davacı tarafından sarf edilen posta masrafları 200,70-TL, bilirkişi ücreti 450,00-TL olmak üzere toplam 650,70- TL yargılama giderinin peşin harç olarak alınan 202,23-TL ile birlikte (169,36-TL yargılama gideri ile 52,63-TL harcın davalı Perpa Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti ‘den, 481,34-TL yargılama gideri ile 149,60-TL harcın ise davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde) tahsili ile davacıya ödenmesine,
f-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (343,56-TL sinin davalı Perpa Koruma ve Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti ‘den, 976,44-TL’sinin ise davalılar Has Özel Güvenlik Danışmanlık Eğitim Alarm Cihazları ve Sistemleri Tic. Ltd. Şti., S.T.K. Güvenlik Sistemleri Özel Güvenlik Ticaret Ltd. Şti. ve Ulusoy Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen sorumlu olacak şekilde) tahsili ile davacıya ödenmesine,
g-HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
b-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harçlarının hazineye gelir kaydına,
c-Davalılar tarafından yapılan 445,80 TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 48,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 494,30 TL’nin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
ç-İstinaf edenler tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK.’nun 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,

d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
f-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/09/2021


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır
….
Üye…
¸e-imzalıdır

Katip…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*