Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2020/1667 E. 2022/1426 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1667
KARAR NO : 2022/1426

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :09/07/2019
NUMARASI :2014/86 Esas – 2019/413 Karar

DAVACILAR :1-…
:2-….
VEKİLİ :Av. …
DAVALILAR :1-…
:2-SUADİYE NAKLİYAT KİMYA PETROL TARIM GIDA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
VEKİLİ :Av. …
:3- …
DAVA TÜRÜ :Alacak
DAVA TARİHİ :28/02/2014
KARAR TARİHİ :29/06/2022
KR. YAZIM TARİHİ :19/07/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacıların satın aldıkları … plaka nolu araç , … plaka nolu dorse, … plaka nolu araç ile … nolu dorselerin davacıların K -1 belgelerinin olmaması nedeni ile davalıların birlikte hareketle bu araçların davalı şirket olan Suadiye nakliyat şirketi üzerinden çalıştırılmak istendiğini, araçların davalılar tarafından Suadiye Nakliyat üzerine kayıt edildiğini, ancak araçların gerçek maliklerinin davacılar olduğunu, araçlarla ilgili tüm ödemelerin ve kredi sözleşme bedellerinin davacılar tarafından ödendiğini, devir işlemlerinin yapılmasında en büyük etkenin davacı … ile davalı … ‘in bacanak olmasından olayı aralarındaki güven ilişkisinden kaynaklandığını, … plakalı araç ile … plaka nolu dorsenin bedelleri davacılar tarafından ödenerek satın alındığını, satın alma işlemleri ile ilgili belgelerin 23/10/2013 tarihli NG Otomotiv yazısı ile mevcut olduğunu, araç bedellerinin davacılar tarafından NG Otomotive bizzat yapıldığını ancak davalıların yoğun ısrarı nedeni ile faturanın Suadiye Nakliyat Firması adına kesildiğini, bu araçlarla ilgili tahakkuk edilen vergilerin, trafik sigortalarının kaskosunun ve araçta olan hasarlar nedeniyle ödemelerin davacı … tarafından yapıldığını, bu araçların çalışabilmesi için K -1 belgesine ihtiyaç olduğunu ve bu nedenle davacının K1 belgesi olmaması nedeniyle zorunlu olarak aracı Suadiye Nakliyat üzerine yazdırıldığını, davalının aracın devrini yapmadığını ve çalışmasından kaynaklı gelirleri davacılara ödemediğini, tüm çağrılarına rağmen olumsuz yanıt verdiklerini, davacılara ait olan … plaka nolu ve … plaka nolu dorse aracın toplam 82.000,00 TL’ye satın aldığını, bu araç ile ilgili olarak 45.820,00 TL kredi çekildiğini, bu krediye ilave olarak 17.250,00 TL’sinin ise davacılar tarafınca çekle ödendiğini, yine ilave ödemelerin davacılar tarafından yerine getirildiğini, Akbank Üsküdar Şubesinden 45.820,00 TL ile kredi çekildiğini ve ödemeleri davacılar tarafından yapıldığını, davacılara ait olan … plaka nolu araç ve dorsesi için eksik kalan 17.250 TL’lik çek ile ödeme yapıldığını, eksik kalan bedellerle ilgili olarak yine müvekkilleri tarafından 22/02/2013 tarihinde 5.000,00 TL’lik ödemeyi kredi kartı ile NG otomobile ödeme yaptıklarını, bu nedenlerle … plaka nolu araç ile … plaka nolu dorse ve … plaka nolu araç ile … nolu dorsenin ruhsatlarının davacılara devrini, devirin uygun olmaması halinde bedellerinin n yüksek ticari faizi ile tahsilini, devirlerin uygun olmaması durumunda bedellerin şimdilik 134.000,00-TL belirsiz alacaklarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalması koşulu ile en yüksek ticari avans faizi ile birlikte davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen ödemelerini, dorselerin ve araçların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için trafik kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davalıların davacılara ait araçları iade etmemeleri nedeni ile uğramış oldukları gelir kaybı ve zararlarından dolayı fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması koşulu ile 1.000,00-TL belirsiz alacaklarının en yüksek ticari avans faizi ile birlikte tahsilat tarihinden itibaren 1.000,00-TL ve müteselsilen davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’in sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde iddia ve taleplerin de haksız olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, davalılardan … ünvanlı firmada hak ediş usulü ile çalıştığını, SGK primlerini de kendisinin yatırdığını, Davacıların her ne kadar dava konusu … plakalı araç,… plakalı dorse ve yine … plakalı araç ile … plakalı dorselerin davacılara ait olduğu iddiası ile huzurdaki davayı tarafına açmış iseler de aslen söz konusu araçların kendisine ait olmakla birlikte söz konusu araçların faaliyette bulunabilmesi için çalışmakta olduğu firmadan almış olduğu vekalet ile aslen kendine ait olan araç ve dorseler ile çalışmakta olduğu firma adına MG Otomotiv ünvanlı firmadan satın aldığını ve bu vesile ile K-1 belgesi ile faaliyette bulunarak çalışmakta olduğu firmaya olan borçlarını ödemekte olduğunu, çalışmakta olduğu şirket ile aralarında cari ilişkinin söz konusu olduğunu, dava konusu araçları alırken de yine çalışmakta olduğu firmanın çeklerini kullandığını ve her ne kadar mülkiyeti resmiyette çalışmakta olduğu firma üzerinde görülmekte ise de aslen söz konusu araçların kendisine ait olduğunu, söz konusu durum tarafların yani gerek araçları ve dorseleri satın almış olduğu NG Otomotiv, gerekse çalışmakta olduğu davalı Suadiye Nakliyat Ltd. Şti.’nin ticari defterleri incelendiğinde ortaya çıkacağını, davacılar ile akrabalık ilişkileri bulunduğunu, davaya konu araçları ve dorseleri satın alırken davacılardan bir miktar borç para aldığını, davanın reddine talep etmiştir.
Davalı … ile davalı Suadiye Nak. Kim. Pet. Tar. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. vekillerinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalılarından olan …’in davalı kooperatifin çalışanı olduğunu, aynı zamanda davacılardan …’ın da bacanağı olması sebebiyle aralarında akrabalık ilişkisinin mevcut olduğunu, davalı …’in müvekkili şirketten yardım talep etmesi üzerine, davalı şirketin, çalışanının iş bu talebini kabul etmiş ve dava konusu edilen araçların alımında …’e yardımda bulunulduğunu, ayrıca davalı şirket ile … arasında söz konusu para alışverişleri nedeniyle cari hesap ilişki söz konusu olduğunu, halen davalı şirkete borcu bulunduğunu, davaya konu edilen araçların aslen malikinin … olmakla birlikte, K-l belgeli olarak aracın faaliyette bulunabilmesi için dava konusu araçların davalı şirket adına satın alındığını, söz konusu satış işlemleri yapılırken de …’e davalı şirket adına söz konusu araçları satın alabilmesi için vekalet verildiğini ve NG Otomotiv Treyler San. Tic. Gökçe Tır Pazarı/…’ den farklı tarihlerde (2) adet araç ve (2) adet dorse satın alındığını, söz konusu araçların müvekkili şirket adına alınması ile hem davalı şirket çalışanı söz konusu aracın isletmesini sağlamış olacağını, hem de davalılardan … ile davalı şirket arasında var olan cari hesap borcunun ödenmesi bakımından, davalı şirket yararına teminat ifade etmesi nedeniyle önem arz ettiğini, davalı şirket ile çalışanı …’in aslen kendisi, hukuken ise davalı şirket adına satın almış olduğu araçlar için davalı şirketin çeklerini kullanıldığını, bir takım harcamaların yapıldığını, davalı şirketin yapmış olduğu söz konusu harcamaların da davalı … ile aralarında olan cari hesap ilişkisine yansıtıldığını, davalı şirketin ticari defterlerin incelenmesinde bu hususların ortaya çıkacağını, davacıların taleplerinde haksız olduklarını, davalılar yönünden davanın reddi gerektiğini, davacıların iddia etmiş oldukları gibi söz konusu araçların sahibi değil dosyaya sundukları noter huzurunda yapılan kira sözleşmesinden de anlaşılacağı üzere kiracısı olduklarını beyan ile; davanın reddine talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KABULÜ İLE;
… plakalı çekici ile… plakalı dorsenin davalı şirketten alınarak davacılara aynen teslimi ile davacılar adına tescil edilmesine,
…plakalı çekici ile … plakalı dorse yönünden davacıların aynen teslim taleplerinin REDDİNE,
… plakalı çekici ile … plakalı dorsenin bedeli olan toplam 92.000-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı Suadiye Nakliyat ile Davalı … Karaarslaner ‘ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Davalı … yönünden davanın REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacılar vekili ile davalı Suadiye Nakliyat Kimya Petrol Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili Av. … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı Suadiye Nakliyat Kimya Petrol Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. vekili Av. … istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme dosyası kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmasının açıkça usul ve yasava aykırı olduğunu ve bozma sebebi olduğunu; yargılama sırasında yerel mahkemeden NG Otomotiv şirketinin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi taleplerinin olmasına rağmen bu hususta herhangi bir inceleme yapılmadığını; beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararında davalı … yönünden davanın reddine karar verilmişse de, gerekçeli kararda belirtilmiş olan gerekçe emsal Yargıtay içtihatlarına doğrultusunda açık, anlaşılır ve çelişkisiz olduğunu; …ve… plakalı araçları aynen teslimi ve tesciline ilişkin verilen hükmün; araç bedellerinin tahsiline (Hükme esas alınan 07/04/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre 85.000 TL) şeklinde tavzih edilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekici ve araçların bedelleri davacılar tarafından NG Otomotiv’e ödendiğini; ayrıca NG Otomotiv tarafından araç bedellerinin davacılar tarafından ödendiğine ilişkin tanzim edilen bu belge bilirkişi kök ve ek raporlarında da dikkate alındığını; davalıların hukuka, yasaya ve hakkaniyete aykırı şekilde kötü niyetli olarak hareket ettikleri tüm dosya kapsamından anlaşılmakta olup, yerel mahkeme de araçların mülkiyetinin davacılara ait olduğunu kabul ve ikrar ederek davacılar lehine davanın kabulüne dair karar verildiğini beyan ile; davalılar tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2019 Tarih – 2014/86 Esas – 2019/413 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; araç mülkiyetinin tespiti, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince; “… Davanın KABULÜ İLE;
… plakalı çekici ile … plakalı dorsenin davalı şirketten alınarak davacılara aynen teslimi ile davacılar adına tescil edilmesine,
…plakalı çekici ile … plakalı dorse yönünden davacıların aynen teslim taleplerinin REDDİNE,
…plakalı çekici ile … plakalı dorsenin bedeli olan toplam 92.000-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı Suadiye Nakliyat ile Davalı … Karaarslaner ‘ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Davalı … yönünden davanın REDDİNE..” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı … Karaarslaner ve davalı şirket vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı … ilk derece mahkemesinin kararını istinaf etmiş, dairemizin geri çevirme kararı üzerine ilk derece mahkemesince davalıya istinaf harçları ve gider avansını yatırması için muhtıra çıkarılmış, muhtıra 09/03/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, verilen kesin süre içerisinde davalı tarafından harç ve masrafların yatırılmaması üzerine ilk derece mahkemesinin 03/09/2020 tarihli istinaf talebinin değerlendirilmesi kararı ile 09/07/2019 tarih ve 2014/86 esas 2019/413 karar sayılı ilamının davalı … tarafından istinaf edilmemiş sayılmasına karar verilmiş, iş bu karar davalıya tebliğ edilmiş, davalı tarafından istinaf talebinin değerlendirilmesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmadığından bu davalının istinaf istemi yönünden inceleme yapılmamıştır.
1-Davacıların istinaf başvuru sebepleri yönünden yapılan incelemeye göre;
Davaya konu … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin 18/09/2012 tarihli fatura ile satıcı NG Otomotiv (…) tarafından alıcı/davalı şirkete toplam 67.000,00 TL bedelle satışının yapıldığı, yine… plakalı çekici ve … plakalı dorsenin 82.000,00 TL bedelle satıcı NG Otomotiv (…) tarafından alıcı/davalı şirkete satıldığı, noter satışlarının 18/09/2012 ve 21/02/2013 tarihlerinde aynı taraflar arasında olduğu, bu şekilde araçların ve dorselerin yapılan satışlar sonucu davalı şirket adına kayıtlı oldukları, satış işlemlerinde davalı şirketin alıcı olduğu, tescillerinin davalı şirket adına olduğu, davalı …’ın davalı şirketin yetkilisi olduğu, bu davalının satış işlemlerinin tarafı olmadığı gibi araçların da adına tescil edilmediği, davacıların ileri sürdükleri talepler yönünden şirket yetkilisi sıfatıyla bir sorumluluğu bulunmadığı, ilk derece mahkemesince davalı … hakkında açılan davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu anlaşılmaktadır.
Davacılar vekili, ilk derece mahkemesinin kararından sonra sunduğu 16.07.2019 tarihli tavzih dilekçesi ile ‘Davanın Kabulü ile ; … plakalı çekici ile … plakalı dorsenin davalı şirketten alanırak davacılara AYNEN TESLİMİ İLE DAVACILAR ADINA TESCİL EDİLMESİNE…” şeklinde hüküm kurulduğunu, … ve … plakalı araçlar üzerinde Vergi Dairelerinin hacizlerinin bulunduğunu ve bu şekilde HMK.md.305 uyarınca hükmün icrasında tereddüt uyandırması nedeniyle kararın ”… plakalı çekici ile … plakalı dorsenin bedeli olan toplam 85.000-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı Suadiye Nakliyat ile Davalı …’ den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine” şeklinde düzeltilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince 09.09.2019 tarihli tavzih kararı ile tavzih talebinin reddine karar verildiği, davacılar vekilinin sunduğu istinaf dilekçesinde kararın kaldırılarak talep doğrultusunda tavzih kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nın “Hükmün tavzihi” başlıklı 305. Maddesinde; Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebileceği, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların, tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği düzenlenmiştir.
Davacıların talepleri araç mülkiyetinin tespiti, olmadığı takdirde bedellerine hükmedilmesine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda halen davalı şirket adına tescilli olan … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin davalı şirketten alınarak davacılara aynen teslimine ve davacılar adına tescil edilmesine (mülkiyetin tespitine karar verilmesi gerekirdi), … plakalı çekici ve… plakalı dorsenin ise 3. kişiye satışı nedeniyle davacıların aynen teslim taleplerinin reddine, bedellerinin tahsiline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince araçlar yönünden verilen kararlar davacıların yargılama aşamasındaki talepleri ile uyumlu ve hüküm yeterince açıktır ( Aşağıda 3 nolu bentte belirtilen kamu düzenine ilişkin nedenler dışında). … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin üzerinde bir takım hacizlerin bulunması, hükmün icrasında tereddüt uyandıracak bir durum değildir. Davacılar dava dilekçelerinde araçların kısıtlamalarından ari bir şekilde mülkiyetinin tespitini talep etmemişler, haciz şerhi lehdarlarını da davada taraf göstermemişlerdir. …plakalı çekici ve dorsesinin üzerinde bulunan hacizlerden kimin sorumlu olması gerektiği, kaldırılıp kaldırılmaması gerektiği, taraflar arasında görülebilecek ayrı bir davanın konusu olabileceği gibi aşağıda (2) nolu bentte davalı şirketin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede de belirtildiği gibi davalı şirketin de araçların işletilmesinden dolayı alacaklı olduklarına ilişkin iddiaları da bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle; davacıların…plakalı çekici ve dorsesinin bedeline hükmedilmesine yönelik talebi hakkında tavzih yoluyla karar verilmesinin mümkün olmadığı, tavzih talebinin reddinin de doğru olduğu değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacıların istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı şirketin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemeye göre;
Davalı … Kocaeli CBS’nin 2013/16310 sor. Sayılı dosyasında, müşteki sıfatıyla verdiği 27/08/2013 tarihli ifadesinde; 2012 yılı Ekim ayında İstanbul’da ikamet eden bacanağı … ve ağabeyi …’ın bir tır aldıklarını ve kendisinden çalıştığı Suadiye nakliyat firmasına bu aracı kaydettirip çalıştırmasını istediklerini, kendisinin de bu aracı çalışmış olduğu Suadiye Nakliyat firmasına kaydettirdiğini, bu tırın yapmış olduğu sevkiyatlardan gelen para ile firmanın bu araç için yapmış olduğu giderleri ödeyip kalan kısmını da kendilerine gönderdiğini, işler iyi gidince 2013 Mart ayında davacıların kredi çekerek borçla bir tır daha aldıklarını ve yine aynı firmaya kaydettirerek aracın çalışmasını sağladıklarını, ancak 2013 Nisan ayından sonra işlerin bozulmaya başladığını, davacılara artık fazla iş olmadığını ve araçların yeterince para kazanmadığını, ikinci tırın borcunun ödenmesinden ziyade daha fazla araçların giderlerinin olduğunu, tırın bir tanesini satacağını söylediğini, davacıların aracın satışını kabul ettiklerini ancak bu araçların firmaya ait borçlarını ödemek yerine satıştan gelen tüm parayı kendilerine istediklerini, kendisinin de şirkete ait borçların aracın satışından karşılanacağı ve kalan bakiyenin de kendilerine gönderileceğini söylediğini, yaklaşık 1 aydan beri bu şahısların kendisini ve ailesini tehdit ettiklerini beyan etmiştir. Davalı … Kocaeli 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde tehdit suçundan açılan 2014/117 esas sayılı dosyasında müşteki sıfatıyla verdiği ifadesinde, soruşturma aşamasındaki ifadesinin doğru olduğunu belirtmiştir. Ceza Mahkemesince verilen kararla sanıkların (davacıların) beraatine hükmedilmiştir. Yine Sakarya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/573 esas sayılı dosyasında davalı …’ın malen sorumlu olarak ifadesi alınmış, davalı 03/12/2013 tarihli ifadesinde; araçların şirkete ait olduğunu ancak işletmesinin vekaleten kendisine devredildiğini beyan etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; “… davaya konu edilen araçların aslen malikinin … olmakla birlikte, K-l belgeli olarak aracın faaliyette bulunabilmesi için dava konusu araçların davalı şirket adına satın alındığını, söz konusu satış işlemleri yapılırken de …’e davalı şirket adına söz konusu araçları satın alabilmesi için vekalet verildiğini ve NG Otomotiv Treyler San. Tic. Gökçe Tır Pazarı/…’ den farklı tarihlerde (2) adet araç ve (2) adet dorse satın alındığını, söz konusu araçların müvekkili şirket adına alınması ile hem davalı şirket çalışanı söz konusu aracın isletmesini sağlamış olacağını, hem de davalılardan … ile davalı şirket arasında var olan cari hesap borcunun ödenmesi bakımından, davalı şirket yararına teminat ifade etmesi nedeniyle önem arz ettiğini, davalı şirket ile çalışanı …’in aslen kendisi, hukuken ise davalı şirket adına satın almış olduğu araçlar için davalı şirketin çeklerini kullanıldığını, bir takım harcamaların yapıldığını, davalı şirketin yapmış olduğu söz konusu harcamaların da davalı … ile aralarında olan cari hesap ilişkisine yansıtıldığını…” belirtmiştir.
Davaya konu…plakalı çekici ve … plakalı dorsenin 18/09/2012 tarihli fatura ile satıcı NG Otomotiv (…) tarafından alıcı/davalı şirkete toplam 67.000,00 TL bedelle satışının yapıldığı, yine … plakalı çekici ve… plakalı dorsenin 82.000,00 TL bedelle satıcı NG Otomotiv (…) tarafından alıcı/davalı şirkete satıldığı, noter satışlarının 18/09/2012 ve 21/02/2013 tarihlerinde aynı taraflar arasında olduğu, bu şekilde araçların ve dorselerin yapılan satışlar sonucu davalı şirket adına kayıtlı oldukları anlaşılmaktadır.
Satışları yapan NG Otomotiv (…)’nin dava dosyasına gönderdiği 23/10/2013 tarihli yazıda; ” … … – … aşağıda ödemelerini 18/09/2012 tarihli 046415 ve 046416 nolu faturalara istinaden yapmışlar istekleri üzerine söz konusu araçlar Suadiye Nakliyat Kimya Petrol Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi- Alemdar Vergi No: … Kartepe/Kocaeli adresine kesilerek satış ve teslim yapılmıştır … ” cevabının verildiği görülmüştür.
“…İkrar, taraflardan birisinin, kendi aleyhine olarak ileri sürülen bir olayın doğru olduğunu mahkemeye beyan etmesi olarak tanımlanmakta olup, ikrar yazılı olabileceği gibi sözlü dahi olabilmektedir. İkrar, mülga 1086 sayılı HMK’nın deliller bölümünde 236. maddede düzenlenmiş iken, 6100 sayılı HMK’nın ispat ve deliller” bölümünde 188. maddesinde düzenlenmiştir. HMK’nın 188/1 maddesinde tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaktan çıkar ve ispatı gerekmez hükmü bulunmakta olup, bu hükme göre bir beyan ikrar sayıldığı takdirde o konuda artık yeni veya başka bir delile ihtiyaç kalmadan o olay ispat edilmiş kabul edilmek zorundadır. Bir davada bir tarafın iddia ettiği husus, karşı tarafça ikrar edilirse artık o husus çekişmeli olmaktan çıkar ve bu konuda ispat aranmaz. Bu halde artık delile veya ispata ihtiyaç kalmaz. İkrar mahkeme içinde olabileceği gibi mahkeme dışı ikrar da mümkündür. İkrarın mahkeme dışında olması halinde bu makamın resmi bir makam olması gerekli ve zorunludur” (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 07.02.2017 tarih, 2016/447 Esas- 2017/479 Karar).
Yukarıda anılan Yargıtay içtihadından da anlaşıldığı gibi; mahkeme dışı bir ikrarın varlığının kabul edilebilmesi için, resmi bir makam nezdinde olması gerekmektedir.
Somut olayda; davalı …’in Kocaeli CBS’nin 2013/16310 sor. Sayılı dosyasında müşteki sıfatıyla verdiği 27/08/2013 tarihli ifadesi mahkeme dışı ikrar (harici ikrar) mahiyetinde olup, davalı bu ifadesini ceza yargılaması sırasında da tekrarlamıştır. Davalı …’in ikrarı, davalı şirket vekilinin cevap dilekçesindeki beyanları ve tüm dosya kapsamı delillere göre, dava konusu araçlar ve dorselerinin davacılar tarafından paraları verilmek suretiyle davacılar tarafından ve davacılar adına satın alındıkları, araçlar ve dorselerinin mülkiyetinin davacılara ait olduğu, araçların işletilmesi için K-1 belgesinin gerekmesi nedeniyle inançlı işlemle satış işlemlerinin ve tescillerinin davalı şirket adına yapıldıkları sabittir. İkrar kesin delil olup davalı …’ın yargılama sırasında araçların ve dorselerinin kendisine ait olduğuna ilişkin savunmasına dayalı davalı şirketin savunmalarının dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Diğer taraftan; davalı …’ın davalı şirketin çalışanı olduğu, gerek çalışan olması gerekse dava konusu araçların işletilmesi nedeniyle davalı şirketle davalı … arasında bir takım alacak-verecek meselelerinin bulunduğu belirtilmiş ise de; davalı …’ın araçları vekaleten çalıştırdığı, eğer davalı şirketin araçların çalıştırılmasından kaynaklanan bir borç varsa bunun davalı şirket ile davalı … ve davacılar arasında görülebilecek ayrı bir davanın konusu olabileceği, davalı şirket tarafından eldeki davada karşı dava açılmadığı, eldeki davanın araç mülkiyetinin tespiti, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğu, ilk derece mahkemesince de açılan dava kapsamında karar verilmesinin doğru olduğu, tahkikatın ve yapılan bilirkişi incelemesinin yeterli olduğu, davalı …’ın ikrar mahiyetindeki beyanları karşısında araçların mülkiyetinin aidiyeti hususunda başkaca bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, mevcut delillere göre hukuki değerlendirme yapılarak sonuca ulaşmanın mümkün olduğu, davalı şirket vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
3-Kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre;
Yukarıda belirtildiği gibi; Davalı …’in Kocaeli CBS 2013/16310 Soruşturma nolu dosyasındaki beyanı eldeki davadaki davacıların ileri sürdükleri maddi vakıaları ikrar mahiyetindedir. Davalı … ifadesinde her iki araç ve dorselerinin davacılar tarafından satın alındığını ve davacılara ait olduklarını ikrar etmiş, davacılar hakkında tehdit suçundan açılan kamu davasında da Kocaeli 5. Asliye Ceza mahkemesi’nin 2014/ 117 Esas-2014/ 316 karar sayılı dosyasındaki müşteki sıfatıyla verdiği ifadesinde de poliste ve savcılıktaki ifadelerini tekrar ettiğini beyan etmiştir. Davalı …’ın ikrarı karşısında eldeki davada aksi yöndeki araçların ve dorselerinin kendisi tarafından satın alındığı, bedellerinin kendisi tarafından ödendiğine yönelik savunmalarına ve aynı yöndeki davalı şirket savunmalarına itibar edilmemiştir.
6100 Sayılı HMK’nın 114/(1)-d maddesinde ”Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması” dava şartı olarak belirtilmiş,
6100 Sayılı HMK’nın 115/(2). maddesinde, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içerisinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” yönünde düzenlemesi getirilmiştir.
Taraf sıfatı dava şartı olup, taraflarca her aşamada ileri sürülebileceği gibi, mahkemece de resen incelenir. Bu husus, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.4 maddesi gereğince istinaf sebebi olup, taraflarca ileri sürülmese dahi istinaf incelemesinde resen dikkate alınır.
Bir subjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü kişinin kimler olduğu, eş söyleyişle bir davada davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu tamamen maddi hukuka göre belirlenir. Dolayısıyla, bir sübjektif hakka ilişkin davada davacı olma sıfatı o hakkın sahibine (aktif husumet) ait olup, bir sübjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişi o hakka uymakla yükümlü olan kişidir (pasif husumet).
Somut olayda; ilk derece mahkemesince teslim ve tescile karar verilen … plakalı çekici ve…plakalı dorsesi davalı … adına kayıtlı olmayıp, davalı şirket adına kayıtlıdır. Bu araçlar yönünden verilmesi gereken hüküm mülkiyetin tespiti hükmü olup, davalı …’ın bu talep yönünden pasif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Dosya kapsamı delillere göre … plakalı çekici ve … plakalı dorsenin bedelleri yönünden ise istinaf edenlerin sıfatı ve istinaf sebepleri de dikkate alınarak davalı şirket ile birlikte davalı …’ın da sorumlu olduğu değerlendirilmiştir.
Yine, eldeki davada davacılar dava konusu çekiciler ve dorselerin ruhsatlarının kendilerine devrini asıl talep olarak ileri sürmüşlerdir. Davacıların bu talebi araçların mülkiyetinin kendilerine ait olduğunun tespiti mahiyetindedir. Mahkemece, idari işlem tesis edecek şekilde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na tabi araçların trafik siciline tescili yönünde karar verilebilmesi mümkün değildir. Bu durumda mahkemece… plakalı çekici ve … plakalı dorsesinin mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespiti hükmü kurulması gerekirken, mahkemenin görevinde olmayan (idarenin görevinde olan) bir konuda tescil kararı verilmesi de doğru görülmemiştir.
Açıklanan gerekçelerle, yukarıda (1). ve (2). Bentlerde açıklanan gerekçelerle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine, yukarıda (3) nolu bentte açıklanan gerekçelerle ilk derece mahkemesi karının kamu düzenine ilişkin nedenler de dikkate alınarak kaldırılmasına, yukarıda (3) nolu bentteki açıklamalara uygun dairemizce HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince yeni hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacılar ile davalı Suadiye Nakliyat Kimya Petrol Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin İSTİNAF BAŞVURULARININ AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE;
1-)Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2019 Tarih – 2014/86 Esas – 2019/413 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince kamu düzeni gereğince KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davalı … yönünden davanın REDDİNE,
b-Davanın, davalı Suadiye Nakliyat Kimya Petrol Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden tümden, davalı … yönünden kısmen KABULÜ İLE;
… plakalı çekici ile … plakalı dorsenin mülkiyetinin davacılar … (T.C.No:…) ve …’a (T.C.No:…) ait olduğunun tespitine,
…plakalı çekici ile… plakalı dorse yönünden davacıların aynen teslim taleplerinin REDDİNE,
… plakalı çekici ile … plakalı dorsenin mülkiyetinin tespiti yönünden davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
… plakalı çekici ile …plakalı dorsenin bedeli olan toplam 92.000-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı Suadiye Nakliyat Kimya Petrol Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile Davalı … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
c-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 16.570,00-TL vekalet ücretinin (12.690,00-TL’sinden davalı … sorumlu olmak kaydıyla) davalı … ile davalı Suadiye Nakliyat Kimya Petrol Tarım Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
ç-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
d-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 12.090,87-TL harçtan peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 3.023,00-TL nin mahsubu ile 9.067,87-TL harcın (4.713,47-TL’sinden davalı … sorumlu olmak kaydıyla) davalı … ile davalı Suadiye Nakliyat Kimya Petrol Tarım Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
e-Davacılar tarafından sarf edilen posta masrafları 218,15-TL, bilirkişi ücretleri 2.500,00-TL olmak üzere toplam 2.718,15- TL yargılama giderinin peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan toplam 3.023,00-TL ile birlikte (1.571,35-TL’sinden davalı … sorumlu olmak kaydıyla) davalı … ile davalı Suadiye Nakliyat Kimya Petrol Tarım Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti’ den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
f-HMK.nın 333.maddesi uyarınca davacılar tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-Bakiye 72,60-TL (36,30-TLx2) harcın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 12.090,87 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 3.023,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 9.067,87 TL istinaf karar harcının (4.713,47-TL’sinden davalı … sorumlu olmak kaydıyla) davalı Suadiye Nakliyat Kimya Petrol Tarım Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
c-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
ç-İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların, istinaf edenler üzerinde bırakılmasına,
d-İstinaf edenler tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
e-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
f-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
29/06/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*