Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/858 E. 2023/1550 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/858
KARAR NO : 2023/1550
KARAR TARİHİ : 29/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
NUMARASI : 2020/163 Esas – 2023/166 Karar

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …

DAVALI :OLŞAH ENERJİ NAK. TURİZM İNŞAAT TEMİZLİK SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. … …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Alacak (Harici Araç Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)

HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki Alacak (Harici Araç Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davacı tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 01/01/2014 tarihinde … plaka sayılı aracın şahitler huzurunda satış sözleşmesinin yapıldığı, sözleşme yapıldıktan sonra müvekkilinin devir işlemlerinin yapılmasını istediği, ancak davalı tarafça sürekli oyalandığını, müvekkilinin aradaki samimiyete güvenerek beklediğini ancak sözleşme tarihinden itibaren 6 yıl gibi bir zaman geçmiş olmasına rağmen davalı firmanın üzerine düşen edimini yerine getirmediği, aracın ve plakanın devrini gerkçekleştirmediğini belirterek; davaya konu aracın ve ticari plakanın davacı adına tescil edilmesine ya da güncel değerinin tespit edilerek ticari faizi ile davalıdan alınarak müvekkiliine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talebin zamanaşımına uğradığını, davacının iddia ettiği sözleşmenin borç yükleyen bir sözleşme olduğunu, davacı tarafın aracın bedelini ödemediğini, bu nedenle herhangi bir satım sözleşmesinde alıcının asli edimi olan satılanın bedelini ödemenin gerçekleşmediğini, davacının alacağı olduğunu ispatlaması gerektiğini, tescilli araç satış sözleşmelerinin noterde yapılması gerektiğini, davacının aradan geçen zaman zarfında ticari plakanın değer kazanması nedeniyle bu davayı kötü niyetli olarak açtığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre;…ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasında yapılan sözleşmede her ne kadar alıcı müvekkilin edimini gerçekleştireceği bedel yazılmasa da müvekkilinin mağduriyetini karşılayacak düzeyde ticari plaka ve araç üzerinden rayiç bedel tespit edilmesi ve belirlenecek ticari faiz ile davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesi gerektiğini, her ne kadar son duruşmada taraflarına yemin teklif edilmiş olsa da; şirket yetkilisinin duruşma tarihinde vefat ettiğini, dolayısı ile ortada yemin teklifi yapılacak kimse kalmadığını beyanla; yerel mahkemenin usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılarak davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Alacak (Harici Araç Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı HMK, 6098 Sayılı BK, 2918 Sayılı KTK,

3. Değerlendirme
Dava, harici araç satım sözleşmesi nedeniyle aracın davalı adına olan mülkiyet kaydının iptali ile davacı adına tescili; bu mümkün olmadığı taktirde aracın güncel bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı vekili, davalıdan … plakalı aracı satın aldığını, aracın ödemelerin tamamlanmasından sonra devrinin yapılacağının kararlaştırıldığını ve bu bedelin elden davalı adına ödendiği, sözleşme uyarınca davacı aracının teslim edilmediğini ve davalının araç devrini yapmadığını belirterek aracın davalı adına olan mülkiyet kaydının iptali ile davacı adına tescili; bu mümkün olmadığı taktirde aracın güncel bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı ile aralarında yapılan araç alım satım sözleşmesi uyarınca sözleşme bedelinin davacı yanca ödenmemesi nedeniyle tescilin gerçekleştirilmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Trafikte kayıtlı araçların satış sözleşmesinin KTK’nın 20/d. maddesine göre, Noterlikçe yapılması geçerlilik şartıdır. Diğer bir ifadeyle, adi yazılı veya sözlü satışlar, daha sonradan Noterlikçe resmi satış yapılmadığı sürece geçersizdir. Harici sözleşme “araç satış vaadi” şeklinde nitelendirilemez. Alıcı, yapılan bu sözleşmeye göre, aracın kendi üzerine tescilini talep edemeyeceği gibi satıcı da satım bedelinin ödenmesini talep edemez. 2918 KTK’nın 20/d. maddesi uyarınca, harici satışlar geçersiz olup, herkes sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince verdiğini geri isteyebilir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 27/11/2018 tarihli 2018/2686 Esas – 2018/6122 Karar sayılı ilamı). Taraflar arasında araç satışına ilişkin yapılan sözleşme KTK 20/d. maddesi uyarınca resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir ve tarafların leh veya aleyhine sonuç doğurmaz. Taraflar ancak aldıklarını, iade ile yükümlüdür. Bu bağlamda satıcı taraf alıcıdan ancak aracın iadesini, isteyebilir. Aracın alıcıda kaldığı dönem için kullanma bedeli kira, ecrimisil adı altında talepte bulunamaz. Alıcı taraf ise sadece satış bedelini isteyebilir. Satış bedelinin satıcıda kaldığı süre için faiz isteyemez.
Geçersiz sözleşmelerde; 6098 sayılı TBK’nın 77-82. maddeleri gereğince, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre, taraflar karşılıklı olarak, ancak verdiklerini geri alma hakkına sahiptirler. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Buna göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
Kanun’da aksine özel bir düzenleme olmadıkça; taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür, (TMK 6), diğer bir ifadeyle, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafı ispat yükü altındadır. (HMK 190)
6100 sayılı HMK 200. maddeye göre, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibin beşyüz Türk lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibin beşyüz Türk lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz. Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan, yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ikrar, yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir. Tüm bu delillerle de sözleşme ilişkisi ispatlanmış değilse HMK 200. maddedeki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. Açık muvafakat olmazsa tanıkla sözleşme ilişkisi ispatlanamaz. Bunun da istisnası olan HMK 202. maddeye göre senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.
Bu açıklamalara ve yargısal içtihatlara göre somut dosya ele alındığında; Dava konusu … plaka sayılı aracın dava dışı 3. Kişi adına kayıtlı olduğu, taraflar arasında trafikte kayıtlı davalıya ait aracın alım satımına ilişkin yapılan sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olup bu nedenle taraflar karşılıklı olarak ancak verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilecektir. Davacı miktar belirtmeksizin bedelin elden nakden yapıldığını iddia etmekte, davalı ise, ödemenin yapılmadığını savunmaktadır. Davacı iddia ettiği ödeme olgusunu HMK’nın 200. Maddesi uyarınca yazılı bir belge ile ispatlayamamıştır. Böylece, Mahkemenin ispatlanamayan davanın reddine dair kararında bir isabetsizlik bulunmamıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KOCAELİ 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 21/03/2023 tarih, 2020/163 E – 2023/166 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca 29/11/2023 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı