Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/85 E. 2023/469 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/85
KARAR NO : 2023/469
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2022
NUMARASI : 2020/413 Esas – 2022/580 Karar

DAVACI : KÖRFEZ ETA MÜHENDİSLİK ELEKTRİK MAKİNE İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : ALSA ENERJİ ANONİM ŞİRKETİ – … …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)

HÜKÜM : İstinaf talebinin esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davalı tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 25.06.2018 tarihli alt işveren sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme kapsamında davacı tarafından Ereğli Demir Çelik Fabrikaları T-A.Ş.’nin EP2-SAT-4100014867-1 no’lu Gaz Jenaratörü Mekanik ve Elektrik işine ait doğalgaz işlerinin yapılması, doğalgaz tesisatının ve projesinin yapımı ile gaz kullanılmasının sağlanması işlerini yaparak, sözleşme kapsamı edimlerini eksiksiz ifa ettiğini ve yapılan iş karşılığında takibe konu edilen faturaların tanzim ve davalı tarafa tebliğ edildiğini, faturalara itiraz edilmemesine rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine icra takibine girişildiğini, takibe haksız bir şekilde itiraz edildiğini beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; incelenen dosya kapsamında davalı avukat tarafından bir kısım işlerin takip edilerek, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiği, bu nedenle takip edilen işler nedeni ile Avukatlık Kanunu’nun 164. Maddesi uyarınca uygun bir ücrete hak kazanacağı kuşkusuzdur. Davalı avukatın davranışlarının davacının zararına neden olmaması nedeni ile davalı tarafından 27.209,40 TL talep edebileceği kalan kısmın haksız yere talep edilmesi nedeni ile davacının kalan kısım yönünden borçlu olmadığına, kötü niyet şartları oluşmaması nedeni ile kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, karara dayanak bilirkişi raporuna yönelik haklı ve hukuka uygun itirazları gözetilmeksizin davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu alacak iddiasının 14.11.2019 tarihli 19.719,83TL miktarlı ve 14.11.2019 tarihli 20.727,38TL tutarlı iki adet faturaya dayalı olduğunu, faturaya dayalı alacak iddiasında bulunan davacı tarafın 2019 yılı Kasım ayı ticari defterlerinin usulen uygun tutulmadığının bilirkişi raporunda belirtildiğini, ayrıca geçerli bir icra takibi olmadığından dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, dava konusu alacağın likit olmadığını, bu nedenle davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu beyanla; usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının müvekkil şirket lehine kaldırılmasını, davanın reddi ile davacı tarafın dayanak icra takibinin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK, 6102 sayılı TTK, 6098 sayılı TBK, 6004 sayılı İİK

3. Değerlendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili talebi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 25/06/2018 tarihli alt taşeronluk sözleşmesi akdedildiği, sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından Ereğli Demir Çelik Fabrikaları A.Ş’nin EP2-SAT-4100014867-1 nolu Gaz Jeneratörü Mekanik ve Elektrik işine ait doğalgaz işlerinin yapılması, doğalgaz tesisatının ve projesinin yapımı ile gaz kullanılmasının sağlanması işlerini yaparak, sözleşme kapsamında edimlerini eksiksiz ifa ettiği, yapılan iş karşılığı düzenlenen faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaların itiraza uğramadığı , davalı şirketin faturada belirtilen hizmetleri almasına rağmen fatura bedellerini ödemediğini, bu nedenle davacının itirazının iptalini talep etmiş; davalı, davaya karşı cevap vermemiş, bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Taraflar arasında Ereğli Demir Çelik Fabrikaları A.Ş’nin EP2-SAT-4100014867-1 nolu Gaz Jeneratörü Mekanik ve Elektrik işine ait doğalgaz işlerinin yapılması, doğalgaz tesisatının ve projesinin yapımı ile gaz kullanılmasının sağlanmasına ilişkin alt taşeronluk, eser sözleşmesi ilişkisi olduğu hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davanın açıldığı ve sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. Anlaşmazlık, iş bedeli, bedelin ödenmesi, davacı alacağının miktarına ilişkindir.
Davacı yüklenici (alt taşeron), davalı iş sahibi (taşeron)dir.
Taraflar arasında Ereğli Demir Çelik Fabrikaları A.Ş’nin EP2-SAT-4100014867-1 nolu Gaz Jeneratörü Mekanik ve Elektrik işine ait doğalgaz işlerinin yapılması, doğalgaz tesisatının ve projesinin yapımı ile gaz kullanılmasının sağlanması işine ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, davacı tarafça 2 adet fatura düzenlenerek sözkonusu fatura kapsamında, takibe konu bakiye 40.447,21 TL alacakla ilgili eldeki alacak davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmal etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır. Eksik işlerle ilgili teslim alınırken itirazi kayıt ileri sürmeye ve ihbarda bulunmaya gerek yoktur. Zamanaşımı süresi içinde işin eksik yapıldığı iş sahibince ileri sürülebilir.
Ayrıca, 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi hükmünde bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmazsa faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Eldeki davada, davaya konu faturaların davacı ve davalının defter ve kayıtlarına işlendiği dosyada yer alan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Dolayısıyla anılan faturalara davalı tarafça 8 gün içerisinde itiraz edildiği ileri sürülüp ispat edilmediğinden içerikleri; davalı yanca süresinde yapılan eksik ayıplı iş defi de bulunmadığından davalının işi eksiksiz teslim aldığı ve iş bedelinin kesinleştiğinin kabulü zorunludur. Zira, davalı vekilinin istinafı gözetildiğinde, akti ilişkinin reddedilmediği, eksik ayıplı iş iddiasında bulunulmadığı, istinafın iş bedeli yönünden olduğu, davalı iş sahibi, davacı yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği edimi teslim aldığını kabul ettiği ve tebliğlerinden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmediklerinden fatura içerikleri, yani iş bedeli kesinleştiğinden, davalının bu yöne ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilecek konumda bulunması nedeniyle alacağın likit ve muayyen nitelikte olduğunun kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesinde ve takip talebinde bulunulan faiz oranıyla faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KOCAELİ 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 13/10/2022 tarih, 2020/413 E – 2022/580 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.762,95 TL harçtan, peşin yatırılan 691,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)

3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca 05/04/2023 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı