Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/807 E. 2023/1502 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/807
KARAR NO : 2023/1502
KARAR TARİHİ : 23/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
NUMARASI : 2020/466 Esas – 2023/254 Karar

DAVACI : GÖKKARDEŞLER İNŞAAT TAAHHÜT NAKLİYE TİC. LTD. ŞTİ. – (…)- …
VEKİLİ : Av. …- …

DAVALI : 1- BESANTAŞ TOPRAK CEVHERLERİ İŞLETMESİ İNŞAAT SAN. VE TİC. A.Ş. – (…) – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : 2- ERTEMOĞLU İNŞAAT TAAHHÜT ELEKTROMEKANİK MEDİKAL GIDA REKLAM MATBAACILIK VE YAYINCILIK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. – (…) …

DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı alacak

HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davalı Besantaş Toprak Cevherleri İşletmesi vekili

Taraflar arasındaki alacak (ticari satımdan kaynaklanan) davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davalı Besantaş Toprak Cevherleri İşletmesi İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı firmaların iş ortaklığı olan Ertemoğlu Besantaş İş ortaklığı arasında taşeron sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye dayalı işlerin yerine getirilmesine rağmen hakkedişleri ödenmediğinden davalıya ihtarnameler gönderdikleri ancak sonuç alamadıklarından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile KDV hariç 186.835,88-TL’nin 10.06.2017 tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı ile aralarında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davacıya sadece 19.319,05-TL borçlu olduklarını, davacı çalışanlarının Kocaeli 5. İş Mahkemesi 2018/77 E, Kocaeli 4. İş Mahkemesi 2018/146 E, 2018/147 E sayılı dosyaları ile dava açtıklarını, icra takipleri Kocaeli 5. İş Mahkemesi 2018/77 E, sayılı dosyası için Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2020/113617 E sayılı dosyasına 23.000,00-TL, Kocaeli 4. İş Mahkemesi 2018/146 E, 2018/147 E sayılı dosyaları için 22.700,00-TL ödeme yaptığından, ödediği miktarların mahsup edilmesini, yetki itirazları bulunduklarını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ” ….davacının İzmit’te bulunan SGK binasının seramik, karo, kaba alçı, saten alçı ve boya, şap kaba sıva, tuğla, asma tavan ve yalıtım işlerini yapmayı sözleşme ile üstlenmiş olduğu, yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporuna göre ve dinlenen tanık beyanlarına göre davacının dava konusu işi eksiksiz olarak tamamlamış olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ticari defterlerinin eksik tutulması ve birbiri ile uyumlu olmaması karşısında tek başına ticari defterler dikkate alınmamış yapılan işe göre inceleme ve araştırma yapılmıştır. Davacı şirkette çalışan işçilerin açmış olduğu davalar sonucu Kocaeli 4.İş Mahkemesinin 2018/146 E. Dosyasında ve Kocaeli 5. İş Mahkemesinin 2018/77 E. Dosyasında davalının ödemek zorunda kaldığı miktarların, davalı tarafından mahsup talep edilmesi talebi sebebiyle davacı ile davalıların aralarındaki sözleşmeden dolayı davacının sorumlu olduğu anlaşıldığından davacının alacağından mahsup edilmesi gerekmiştir. Davacının yapmış olduğu iş karşılığında alması gereken 551.158,87 TL’den (taraflar arasındaki sözleşmeye göre KDV dahil edilmeyerek) davalının ödemiş olduğu miktar ve davacının işçilerine ödemiş olduğu miktarlar mahsup edildiğinde davacının KDV hariç 148.110,57 TL alacaklı olduğu anlaşılmış olup, taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı tarafından KDV hariç bedel talep edilmiş olduğundan, taraflar arasındaki sözleşme ve dosya içerisindeki vesikalar dikkate alınarak davacının KDV hariç 148.110,57 alacaklı olduğu kanaatiyle davacının davalılara ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih dikkate alınarak 17.02.2018 tarihinde temerrüte düşmüş oldukları görüldüğünden bu tarihten itibaren avans faizi işletilmiştir. Bu nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddine ” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Besantaş Toprak Cevherleri İşletmesi İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı Besantaş Toprak Cevherleri İşletmesi İnşaat San. Ve Tic. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulen ilişkin istinaf sebepler; müvekkil şirketin adresi “…” olup yetkili ticaret mahkemesi Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu,
taraflar arasında akdedilen 23.03.2020 tarihli arabuluculuk son tutanağına bakıldığında; taraflar anlaşamadıklarını beyan ettiler ve son tutanağa böyle geçsin dediler. tarafların üzerinde anlaşamadığı uyuşmazlık konusunun taraflar arasında akdedilen SGK binası yapımı ile ilgili ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak olduğu belirtildiğini, ancak işbu alacağın miktarı yazılmadığını, söz konusu uyuşmazlıkta karşı tarafın iddiasına göre sözleşmeseler bir alacak olup; miktarının belirlenememesi basiretli tacir tarafından beklenemeyeceğini ve işbu alacak miktarının net olarak arabuluculuk tutanağına yazılması gerektiğini, işbu usuli eksiklik nedeniyle davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin istinaf sebepler; müvekkil şirket ile davacı şirket arasında ticari bir ilişki söz konusu olduğunu, müvekkil şirkete 27.11.2018 tarihin de tebliğ edilen ihtarname de davacı tarafından beyan edilen hakedişlere binaen, cari hesap ekstreleri incelendiğinde 19.391.05 TL değerinde borcu kabul etmekle beraber; geçici kabul hakedişi yapıldıktan sonra ödeneceği31.01.2018 tarihli ihtarnameye cevabımında belirttiklerini, bu hususlar üzerine yapılan arabulucuk tutanaklarında görüldüğü üzere olumlu sonuç alınamadığını, davacı tarafça ileri sürülen hususlar soyut ve gerçek dışı olup reddi gerektiğini, müvekkil yapılan yargılama sonucu icra takipleri neticesinde durumun daha fazla zarara yol açmaması için davacı şirketin delil olarak sunduğu ama müvekkil şirket tarafından aleyhine başlatılan icra takibinine mukabil borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kaldığını, müvekkil şirket aslında borçlu değil alacaklı konumda olduğunu, karşı şirketin zor durumda kaldığını iddia ederek delil olarak sunduğu mahkeme dosyaları aslında; müvekkil tarafından cebri icra yolu ile müvekkil tarafından ödendiğini, işbu dosyaların delil olarak sunulması kötü niyetin göstergesi olduğunu, şöyle ki; karşı taraf çalışanlarına ödeme yapmayarak; müvekkil’i zor duruma sokup; cebri icra yolu ile ödeme yapmak zorunda bırakmıştır. işbu müvekkil’in ödemek zorunda kaldığı; karşı tarafın çalışanlarının işçilik alacakları neticesinde, müvekkil şirket zarara girdiğini, dosyada mübrez bilirkişi raporları arasında farklılıklar bulunduğunu, bu hususlar göz önünde bulundurulmadan hazırlanmış olan 28.02.2023 tarihli rapor hatalı şekilde düzenlendiğini, yukarıda ve yerel mahkeme dosyasında arz ve izah edilen ve re’sen dikkate alınacak gerekçelerle;

öncelikle hüküm kesinleşinceye kadar icranın ertelenmesine karar verilmesini, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 14/04/2023 Tarih, 2020/466 Esas 2023/254 Karar sayılı ilamının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talebimiz doğrultusunda verilmesini

) yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; usul açısından; taraflar arasındaki sözleşme iş ortaklığı şeklinde yapılan sözleşme olup taraflar arasında bu nedenle zorunlu dava arkadaşlığının bulunması nedeniyle iş ortaklığı dava edilmiş bulunduğunu, bu durumda taraflardan bir tanesinin tek başına istinaf yolunu kullanması usul açısından mümkün olmadığını, bu durum karşısında usul açısından istinaf eden şirketin tek başına istinaf hakkının bulunmaması nedeniyle istinaf talebimin usul açısından reddine karar verilmesi gerektiğini, esas açısından; davalıların orada çalışanların işçilik alacaklarını ödemeleri nedeniyle bu miktarları alacağımızdan düşerek iş bu kararı verdiğini, bu alacağın düşülmesinin mümkün olmamasına rağmen müvekkil işletme iyi niyetle bu hususta istinaf yoluna gitmezken davalı taraf yine kötü niyetle iş bu istinafı yaptığını, davalının amacı inşaat maliyetlerindeki fahiş artış ile faizi oranlarının düşük bulunmasından istifade ile müvekkil alacağını tabiri caizse kuşa çevirerek ödemek olup bu davranışları basiretli iş adamı davranışına uygun olmadığı gibi, ayrıca tam bir M.K. 2 ye aykırılık teşkil ettiğini, davalı tarafın usul açısından yerinde olmayan tek taraflı istinaf başvurusu bu nedenlerle yerinde bulunmadığından istinaf talebi ile tehiri icra talebinin bu nedenlerle reddine karar verilmesi taleb ettiklerini, kısaca bahsedilen nedenlerle iş ortaklığı şeklindeki adi ortaklık olarak alınan bu işte,zorunlu dava arkadaşlığının bulunması karşısında davalının tek başına istinaf hakkı bulunmadığından yapılacak ön inceleme ile davalının gerek istinaf ve gerekse tehiri icra talebinin reddine, sonuçta esas açısından da ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 HMK, 6098 Sayılı TBK

3. Değerlendirme ve karar
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı Besantaş AŞ vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Taraflar arasında Kocaeli SGK binasının seramik, karo, kaba alçı, saten alçı ve boya, şap kaba sıva, tuğla, asma tavan ve yalıtım işlerini işlerinin yapımına ilişkin 14.10.2015 tarihli eser sözleşmesi düzenlendiği, iş bedelinin KDV hariç birim fiyatlı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı; kararlaştırılan sözleşme kapsamında edimlerini ifa ettiğini, bakiye 186.835,88-TL alacağı kaldığını beyanla bu miktarın tahsilini talep etmiştir.
Davalı; yetki itirazında bulunarak davacının 19.319,05-TL dışında alacağı kalmadığını, davacının işçilerinin açtığı davalarda ödemede bulunduğunu, ödemelerin mahsubu neticesi alacağın kalmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalının yetkiye ilişkin istinafı incelendiğinde; ihtilaf eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından, bu türden uyuşmazlıklarda davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi ile belirlenen yer mahkemeleri yetkilidir. Somut dosyada; akdin ifa yeri Kocaeli ili olduğundan davacının Kocaeli mahkemelerinde dava açmasında yasal engel bulunmadığından davalının yetkiye yönelik istinafı yerinde değildir.
Davalının diğer istinaf nedenleri incelendiğinde; davalı defter ve kayıtlarıyla davacının iddia ettiği alacağı sabit olmamakla birlikte taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu çekişmesiz olup kararlaştırılan 14.10.2015 tarihli sözleşme birim fiyatlı eser sözleşmesi niteliğindedir. Mahkemece toplanan deliller ve mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde davacının dava konusu işi eksiksiz olarak tamamlamış olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, davacının sözleşme birim fiyatlarıyla tespit edilen hakedişinden davalı tarafça yapılan ödemeler ve davalının davacının işçilerine ödemiş olduğu miktarlar mahsup edildiğinde davacının KDV hariç 148.110,57 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından mahkemece bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; İlk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı Besantaş A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken istinaf karar harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 7.587,43 TL nin davalı Besantaş A.Ş. den tahsili ile hazineye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 23/11/2023 tarihinde oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸