Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/742 E. 2023/1457 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2023/742 – 2023/1457
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/742
KARAR NO : 2023/1457
KARAR TARİHİ : 09/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : …(…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 29/12/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
NUMARASI : 2021/640 Esas -2023/137 Karar

DAVACI : APAK DANIŞMANLIK ELEKTRİK MAKİNE İNŞAAT TİC.LTD.ŞTİ. …
VEKİLİ : Av. … – […] UETS

DAVALI : NUH ÇİMENTO SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ – … […] UETS- …
VEKİLİ : Av. … – [… ] UETS

DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebi
HÜKÜM : Kararın kaldırılması- yeniden hüküm
İSTİNAF EDEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;
Vekil eden şirket ile davalı borçlu arsında gerçekleştirilen ticari ilişki nedeniyle 05/04/2017 tarihli hizmet alım sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin bir suretinin dava dilekçesi ekinde mahkemeye sunulduğunu, iş bu sözleşmeden kaynaklanan iş gereği müvekkili şirketin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini, karşılığında davalı borçlunun müvekkili şirkete üç adet faturadan kaynaklanan toplamda 274.224,14 TL tutarında ödeme yapmış olması gerektiğini, davalının toplamda 248.477,24 TL tutarında ödeme yaptığını, davacı tarafından faturaların ödenmemesi üzerine İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’nün 2017/30037 Esas sayılı dosyasıyla davalı borçlu aleyhine icra takibine başlandığını, davalı tarafın başlatılan bu takibe itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, taraflar arasında hukuki ilişkinin varlığının, davalı borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazda da görüleceğini, davalı tarafın vekil eden şirkete yaptığı bir kısım ödemelerde de bu ilişkinin varlığını ve vekil edene alacaklı olduğu hususunu esasında kabul ettiğini, davalı tarafın icra takibine dayanak olarak sunulan 2 adet fatura konusunda herhangi bir açıklama yapmadığını ve ödeme belgesi de sunmadığını, buna ilişkin bir itirazın da bulunmadığını, davanın kabulünü, davalının İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’nün 2017/30037 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun takip ve ödeme emrinin tebliğinden sonra ancak takibe itirazından önce 28/09/2017 tarihinde vekil edene hesabına yapmış olduğu 13.265,66 TL tutarındaki ödemenin yargılama neticesinde icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, vekil edene likit alacağına karşı yaptığı itirazında haksız ve kötü niyetli olan davalı aleyhine dava konusu alacağın %20’sinde az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde;
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ”Davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, davalının İstanbul 30. İcra Müdürlüğü’nün 2017/30037 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 23.796,10 TL asıl alacak üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek avans faizi ile birlikte devamına, alacak likit olduğundan 10.530,44 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatına davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine, haricen ödendiği hususunda ihtilaf bulunmayan 13.265,66 TL tutarındaki tahsilatın infaz aşamasında dikkate alınmasına, fazlaya yönelik talebin reddine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle;
Vekil edene şirketin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, vekil eden şirket ile davacı arasında 05.04.2017 tarihinde … numaralı hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ceza-i şartlar başlıklı kısmında tarafların sözleşmeye aykırılık durumundaki yükümlülükleri belirlendiğini, vekil eden şirket tarafından sözleşme maddesine göre cezai şartların uygulandığını ve davacı tarafa 03.05.2017 tarihli ihtarname ile bildirim gerçekleştirildiğini, Yerel Mahkeme gecikme faturasının davacıya tebliğ edildiğini gösterir bir kayıt bulunmadığı gibi dosyaya da bu hususta bir belge sunulmadığı şeklinde hüküm kurmuş olduğu, hükme göre davacı tarafından taraflarına kesilen faturalara ilişkin tebliğ aranmadığını, vekil edenin kesmiş olduğu faturaya ilişkin tebliğin arandığını, vekil edene söz konusu gecikme bedeline ilişkin davacı tarafa 03.05.2017 tarihli ihtarname ile bildirim yaptığını ve 15.09.2017 tarihli fatura kestiğini, davacının gecikme bedelinden haberdar olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan gecikme bedeli olup gecikmenin olduğu an derhal bu durum karşı tarafa bildirildiğini, vekil edenin mağdur olduğunu ve Yerel Mahkemenin eksik incelemesi ve hatalı tespitleriyle vekil eden borçlu olmadığı bir miktarı ödemek zorunda bırakıldığını, vekil eden ödemesini yaparken ceza bedeli miktarını mahsup ettiğini ve kalan bedelin tamamını ödeyerek taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarını eksiksiz kapattığını, Yerel mahkemece hükmedilen icra inkar taminatının reddinin gerektiğini, alacaklı tarafından haksız başlatılan takibe vekil eden şirketin itiraz etmesi olağan olup kötü niyet taşımadığını ve vekil eden aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, vekil edenin incelenen defter kayıtlarıyla davacının kayıtlarının uyuşmadığı bu nedenle davacının iddiasını ispatlayamadığını, vekil eden kayıtlarına göre ilk bilirkişi raporunda çıkan 10.530,44 TL’nin vekil eden kayıtlarında 10.530,44 TL gecikme bedeli olarak göründüğü, vekil edenin defter kayıtlarından davacıya bütün ödemelerini usulüne uygun olarak yapıldığını ve uyuşmazlığın davacının kendi kayıtlarında gecikme bedeline yer vermemesinden kaynaklandığı anlaşıldığından Yerel Mahkeme tarafından eksik inceleme ile tesis edildiğini, işbu kararın kaldırılarak yapılacak yeniden inceleme sonucunda davanın reddi yönünde hüküm kurulmasının gerektiğini, tehiri icra taleplerinin kabulü ile; istinaf nedenlerinin kabulü ile davacının davasının reddini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebi davası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 2004 sayılı İİK

3. Değerlendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinafa başvurulmuştur.
Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesi niteliğinde olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Yüklenicinin borcu sözleşmeye ve fen ve tekniğine uygun şekilde ve zamanında işi teslim, iş sahibinin borcu ise, iş bedelinin ödenmesidir.
Somut dosyada; taraflar arasında Ulupınar su hatlarının deplase Edilmesi İşlerinin yapılmasına konu alan eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu uyuşmazlık konusu değildir.
Yargıtayın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Başka bir deyişle, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 tarihli ve 2001/19-267 E., 2001/311 K.; 20.03.2002 tarihli ve 2002/13-241 E., 2002/208 K. ve 25.04.2018 tarihli ve 2017/19-902 E., 2018/973 K. sayılı kararları)
Kaldı ki, itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Üstündağ, S: İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102) HGK’nın 27.11.2013 tarihli ve 2013/13-372 E., 2013/1606 K. sayılı kararında da aynı yönde tespitlere yer verilmiştir.
Dava konusu olayda davalı borçlu, icra takibinde icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Alacaklı ve borçlu şirketin merkezi ve sözleşmenin ifa edildiği yer Körfez/Kocaeli’dir. Taraflar arasında yapılan sözleşmede ise Kocaeli Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili kılınmıştır. Taraflar tacir olup yapmış oldukları yetki sözleşmesi kendilerini bağlar.
Dava konusu olayda davalı borçlu, icra takibinde icra dairesinin yetkisine de itiraz etmiştir. Mahkemece, bu yönlü inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın karar vermiştir. Kocaeli Mahkemelerinde itirazın iptali davasının görülebilmesi için, takibin Kocaeli icra dairelerinde yapılmış olması gerekir. Bu nedenle mahkemece, öncelikle dava konusu takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisini incelemesi gerekir. Takipte yetkili icra dairesi Kocaeli icra daireleridir. Burada başlatılmış bir icra takibinin bulunmadığı da açık olmakla, mahkemece davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan gerekçeye göre; davalı tarafın istinafı yerinde görülerek 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi hükmü gereğince mahkeme kararının ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/03/2023 tarih, 2021/640 E – 2023/137 K sayılı kararının 6100 sayılı HMK nun 353/1-b-2 madde gereğince esas hakkında yeniden karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
2-Davanın görüldüğü mahkeme yargı çevresinde usulüne uygun olarak yetkili icra dairesinde açılmış bir takip bulunmadığından itirazın iptali davasının DAVA ŞARTI ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 269,85-TL harcın, peşin alınan 294,57-TL ile fazla yatırılan 24,27 TL’nin harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-İlk Derece Mahkemesince hesaplanan harç miktarı ile Dairemizce hesaplanan harç miktarının farklı olduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince düzenlenen 12/05/2023 tarih, 2023/186 nolu harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesinin istenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 3.902,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
8-İlk Derece Mahkemesince hesaplanan harç miktarı ile Dairemizce hesaplanan harç miktarının farklı olduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince düzenlenen 12/05/2023 tarih, 2023/186 nolu harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesinin istenmesine,
9-HMK’nın 333/1. maddesi ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 207. maddesi gereğince, karar kesinleştiğinde gider avansından kullanılmayan kısmın yazı işleri müdürü tarafından ilgilisi hesap numarası bildirmiş ise, hesabına aktarılmasına; aksi halde, masrafın gider avansından karşılanmak suretiyle PTT vasıtasıyla adrese ödemeli olarak gönderilerek iadesinin sağlanmasına,
İstinaf incelemesi bakımından;
10-Davalının başvurusu yerinde görüldüğünden yatırılan istinaf karar harcının talep halinde tarafına iadesine,
11-Davacının istinaf aşamasına yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
12-Davalının istinaf aşamasında yaptığı 492,00 TL başvuru harcı masrafı ve 96,00 TL dosya gönderim ücreti olmak üzere toplam 588,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
14-Kararın tebliği ve diğer işlemlerin İlk Derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
15-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.nun 362/1-a maddeleri gereğince KESİN olarak 09/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı