Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/740 E. 2023/1444 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/740
KARAR NO : 2023/1444
KARAR TARİHİ : 09/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 26/02/2016
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
NUMARASI : 2016/249 Esas – 2023/9 Karar

DAVACI : … – …- …
VEKİLİ :Av … -…

DAVALI : … – T.C: … …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Eser sözleşmesinden Kaynaklanan)

HÜKÜM : Kararın kaldırılması-Yeniden hüküm kurulması
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili – Davalı vekili

Taraflar arasındaki İtirazın İptali davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davacı ve davalı tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasında yapılan iş neticesinde müvekkili firmanın davalılının tüm binasının içindeki yani Körfez deki inşaatta yapılan tüm dairelerdeki işçilik ve hizmetlerine dair iş yapıldığını ve alacaklarını alamadıklarından dava konusu faturalar ve ticari defterlerindeki belgelere ve yapılması talep edilen keşif neticesinde müvekkilinin işçilik ve hizmet alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın görevli mahkemede açılmamış olması nedeniyle görev yönünden reddedilmesini, davacının müvekkilinden hiçbir alacağının olmadığını, aralarında bir ticari ilişki var gibi gözüksede böyle bir durumun söz konusu olmadığını, davacının amacının dava dışı 3. kişi …’le yaptığı işin parasını müvekkili ile tanışıklığına istinaden ondan tahsil etmeye çalışmak olduğunu, bu sebeplerle davanın görevsizlik yönünden reddine karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda alacaklı olduğunu iddia edene müvekkilinin herhangi bir borcu olmaması nedeniyle esastan reddi ile davacının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre;…Davanın kısmen kabulü ile; Körfez İcra Müdürlüğünün 2015/523 esas sayılı dosyasına borçlunun yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 185.000,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazla ilişkin istemin reddine, asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece sunulan faturalar üzerindeki bedelden karar verilmesi gerektiğinden ve diğer reddedilen kısımlardan da kaynaklı kararın kaldırılmasını ve yargılamanın yenıden yapılmasını talep ettiklerini, istinaf nicelemesi neticesinde kararın reddedilen kısmının ve vekalet ücretine yönelik kısmınının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararı haksız ve hukuka aykırı olup kararın kaldırılması gerektiğini, ispat yükü davacıda olup davacının iddialarını ispatlayamadığını, bilirkişi raporuna aykırı şekilde davanın kısmen kabulüne hükmedilmiş olup, bilirkişi raporuna uyulmama sebebinin gerekçeli kararda yer almadığını, yerel mahkemenin eksik inceleme sonucu hüküm verdiğini, keşif yapılan inşaat bitip kapanışı yapıldıktan sonraki tarihte kesilen fatura ve irsaliyelere dayalı bir alacak talebinin söz konusu olduğunu, yerel mahkemenin bu tarihlere hiç değinmeden hüküm kurduğunu beyanla; yerel mahkeme kararının itirazları doğrultusunda kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İtirazın İptali (Eser sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı HMK, 6098 Sayılı TBK,

3. Değerlendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili; davalının inşaatına imalat ve işçilik yaptığını, yapılan iş karşılığı davalıya fatura düzenlediğini fatura bedellerinden bakiye 185.000 TL yönünden itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş,
Davalı vekili; davacının düzenlediği faturaları kabul etmediğini, davacı ile mal alım satımı ilişkisi bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşme ilişkisi bulunmamaktadır. Davacı taraf delil olarak takibe konu faturalara ve tanık beyanlarına dayanmaktadır. Davalı tarafça dava başından bu yana, davacı ile olan akdi ilişki inkar edilmekte, akdi ilişkinin dava dışı … ile davacı arasında kurulduğu savunulmaktadır. Davalı, aşamalarda da akdi ilişkinin kurulmadığını savunmuştur. Bu nedenlerle taraflar arasında akdi ilişki kurulduğuna dair davalının açık kabul beyanı bulunmamaktadır. Davacı tarafça davalı adına fatura düzenlenmiş olması tek başına işin yapıldığına delil olmayacağı, fatura konusu işlerin yapıldığının ve teslim edildiğinin davacı tarafça kanıtlanması gerekmektedir.
Kurulduğu iddia edilen temel hukuksal ilişki TBK’nın 470. maddesinde tanımlanan eser sözleşmesidir. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Ancak, sözlü yapılan sözleşme inkâr edildiği takdirde, sözleşmenin yapıldığı zamanki miktar veya değeri HMK’nın 200. maddesindeki miktardan fazla ise akdî ilişkinin anılan yasa hükmü gereğince davacı tarafından yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Akdî ilişkinin tanık delili ile kanıtlanabilmesi için ya davacı tarafından “yazılı delil başlangıcına” dayanılmış olması veya davalının tanık dinlenmesine açıkça onay vermiş olması gerekir.
Somut olayda; davacı tarafından akdi ilişkinin ispatına yarar fatura dışında bir delil sunulmamıştır. Sözkonusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı da dosya kapsamıyla sabittir. Başkaca yazılı delil bulunmadığı gibi tanık dinlenmesini gerektiren yazılı delil başlangıcı da bulunmadığından karşı tarafın açık muvafakatı da olmaması nedeniyle dinlenen tanık beyanlarının hükme esas alınması da olanaklı değildir. Tüm bu gerekçelerle, davacının davasını, davalı ile aralarında kurulduğu iddia olunan akti ilişki ispatlanamadığından davanın reddi yerine kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Bu yönden davalının istinafının kabulüne; davacının istinafının ise reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun ise kabulü ise kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; KOCAELİ 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 10/01/2023 tarih, 2016/249 Esas – 2023/9 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden hüküm kurulmasına,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 3.159,34 TL’den mahsubu ile, fazla yatırılan 2.889,49 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 29.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
1-Davacının istinaf başvurusunun reddine karar verildiğinden alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
2-Davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiğinden yatırmış olduğu 3.19,34 TL harcın talebi halinde iadesine,
3-Davacının yaptığı istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca 09/11/2023 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı