Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/696 E. 2023/778 K. 02.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/696
KARAR NO : 2023/778
KARAR TARİHİ : 05/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 11/10/2022
KARAR TARİHİ : 31/01/2023
NUMARASI : 2022/837 Esas -2023/71 Karar

DAVACI : … -… …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …

DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;
Müvekkilinin davalı tarafın iş yerine giderek davaya konu faturada yer alan 1 adet 48 BTU Klima montajını, 2 adet 24 BTU Klima montajını, 2 adet salon tipi klima montajı, 1 adet mutfak dolabı motor değişimi işlemlerini gerçekleştirmiş ve davalı adına fatura kestiğini, ancak davalı tarafın vekil edene hiçbir ödeme gerçekleştirmediğini, gerçekleştirilmeyen ödemeler bakımından Kemalpaşa İcra Dairesi 2021/2023 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz dilekçesi ile yetkili icra dairesinin Sakarya İcra Daireleri olduğunu beyan ettiğini ve dosyanın yetkili Sakarya İcra Dairelerine gönderildiğini, Sakarya 4. İcra Dairesi 2021/12013 Esas sayılı dosyası olduğunu, davalı tarafın itirazı üzerine dosyanın durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin davalı tarafa hizmet verdiğini ve ödemesini alamadığını, açıklanan nedenlerle davalının Sakarya 4. İcra Dairesi 2021/12013 Esas sayılı dosya kapsamındaki borcuna ilişkin yapmış olduğu 27/10/2021 tarihli itirazının iptali ile icra takibinin devamını, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli şekilde borca itiraz edildiğinden %20’den aşağı olmamak üzere vekil eden lehine tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ”Mahkemenin görevsizliğine, davanın görev dava şartı yokluğundan usulden reddine, ” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle;
Vekil eden aleyhine ikame edilen itirazın iptali davası ticari nitelikte bir iş olup her iki tarafın defter tuttuğu da göz önünde bulundurulacak olursa görülecek davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu anlaşılacağını, vekil edenin ilgili kanunlar nezdinde tacir olması ve yapılan işin de davacı açısından davacının ticari işletmesi ile ilgi olması sebebiyle ile bu davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, dosyada bu hususların tespiti ve gerekli araştırma yapılmadan verilen görevsizlik kararı yasaya aykırı olduğunu, istinaf başvurumuzun kabulüne karar verilmesi gerektiğini, istinaf başvurularının kabulünü, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK

3. Değerlendirme
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince kamu düzeni yönünden ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı; davalı tarafın iş yerinde davaya konu faturada yer alan 1 adet 48 BTU Klima montajını, 2 adet 24 BTU Klima montajını, 2 adet salon tipi klima montajı, 1 adet mutfak dolabı motor değişimi işlemlerini gerçekleştirdiğini ve davalı adına fatura kestiğini, fatura için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve icra inkar tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince; dava dilekçesinin dava şartları yokluğu nedeniyle usul yönünden reddine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Öte yandan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık, Kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açık usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Somut olayda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470. vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Anılan bu tür uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan mutlak ticari davalardan değildir. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.
Davalı iş sahibi şirketin sözleşme konusu işleri ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık davacı gerçek kişi olup, davacı sicile kayıtlı tacir olmadığı, faaliyetinin esnaf faaliyeti sınırını da aşmadığının belirlenmesi karşısında eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi’ne aittir. Eldeki davaya bakma görevi genel mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; ilk derece mahkemesi dosyasında, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/01/2023 tarih, 2022/837 Esas- 2023/71 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında davalıdan yeterli harç alındığından harç tahsiline yer olmadığına,
3-İstinafa başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve diğer işlemlerin İlk Derece Mahkemesince yapılmasına,
6-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK. 362/1-c maddesi uyarınca 05/06/2023 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı