Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/691 E. 2023/742 K. 26.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/691
KARAR NO : 2023/742
KARAR TARİHİ : 29/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 03/04/2023
KARAR TARİHİ : 05/04/2023
NUMARASI : 2023/188 Esas – 2023/226 Karar

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : TARAKLI TERMAL TURİZM ANONİM ŞİRKETİ – …

DAVA : Taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen devremülk sözleşmelerine ait ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsili ve munzam zarar istemi
HÜKÜM : Kararın kaldırılması- gönderme
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen devremülk sözleşmelerine ait ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsili ve munzam zarar istemi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın görevsizliğine, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;
Vekil eden davalı şirket ile 26/11/2013 ve 28/11/2013 tarihlerinde 2 ayrı devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladığını,… İli, … İlçesi, … Mevkii, …-… adanın … parsellerinde inşa edilecek … … Blok 2. Kat …, …+…taşınmazının 26 Nisan-10 Mayıs ve 7 Kasım-21 Kasım dönemlerinde vekil edene kullandırılması ve bu şekilde tapuya kaydı tesis edilmesinin vaat edildiğini, sözleşmelerde teslim tarihi 30/06/2014 olarak belirlendiği ve sözleşmenin 6. Maddesi uyarınca ek süre sonunda 30/12/2014 tarihinde teslim edileceğinin vaat edildiğini, davalı şirketin devre mülkleri teslim etmediği gibi tapu kaydında da devre mülk hakkını tesis ettirmediğini ve vekil edenin elde etmiş olduğunu haktan sözleşme tarihinden bugüne kadar yararlanamadığını, davacının sözleşme gereğince bütün edimini ifa ettiğini, borçlarını ödediğini ancak davalı şirketin edimini ifa etmediğini, taşınmazı teslim etmediği gibi tapu kay dı ile devre mülk hakkının tesisini de sağlamadığını ve vekil edenin sözleşmeden cayma hakkını kullanma olacağını doğduğunu, edimin ifa edilmemesi ve aldatma sebebiyle davalı şirket ile davacı arasında 26/11/2013 ve 28/11/2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmelerinin yargı kararı ile geçersiz sayılması neticesinde davalı şirket nezdinde sebepsiz zenginleşmeye sebep olan alacağın denkleştirici adalet ilkesi ve munzam zarar hesaplaması yapılarak şimdilik 10.000 TL’sinin ilk dava tarihi olan 15/10/2019 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ”Mahkemenin görevsizliğine, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği görev dava şartı yokluğundan usulden reddine,” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle;
Mahkemece dava dilekçesinde Asliye Hukuk Mahkemesi dava dosyası getirtilerek incelenmeksizin karar verilmiş olduğunu, görevsizlik kararı yerinde olmadığını, davacı tüketici sıfatını haiz olmayıp yatırımcı olduğunu ve iki adet devremülk satın aldığını ve yerel mahkeme dosyasının fiziken getirtildiğinde görüleceği üzere yargılama sürecinde dosya evveliyatında Sakarya 6.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/196 Esası ile görülürken Tüketici Mahkemesi sıfatı ile verilen karar üzerine istinaf kanun yoluna başvuru neticesinde Sakarya BAM 5.Hukuk Dairesi’nin 2020/780 E- 2021/31 K sayılı ilamı ile tüketici mahkemesinin görevli olmadığını ve genel hükümlere göre davaya bakılması gerektiği anlaşılmakla dava neticeye kavuşturulduğunu, bu inceleme yapılmadan verilen karar yerinde olmadığını, kararın kaldırılmasını talep etmek gerektiğini, eksik incelemeye dayalı mahkeme kararının Sakarya BAM 5 HD 2020/780 -2021/31 sayılı dosyasındaki ilamın görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen devremülk sözleşmelerine ait ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsili ve munzam zarar istemi davası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK

3. Değerlendirme
Dava; taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen devremülk sözleşmelerine ait ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre davalıdan tahsili ve munzam zarar istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanması sebebiyle görev dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Davacı; devre mülk sözleşmesindeki edimin davalı tarafından ifa edilmemesi ve aldatma sebebiyle davalı şirket ile davacı arasında 26.11.2013 ve 28.11.2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmelerinin Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/345 esas ve 2021/642 kararı ile geçersiz olduğunun belirlenmesi neticesinde davalı şirket nezdinde sebepsiz zenginleşmeye sebep olan alacağın denkleştirici adalet ilkesi ve munzam zarar hesaplaması yapılarak şimdilik 10.000,00 TL’ sinin, ilk dava tarihi olan 15.10.2019 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacının dava dilekçesinde talebine sebep olarak gösterdiği Gevye Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26/10/2021 tarih, 2021/345 E – 2021/652 K sayılı dosyasının incelemesinde; Davacı; … ili … ilçesi … mevkii …-… ada … parsel sayılı taşınmazda … evler … blok …. Kat … nolu bağımsız bölümün, 26 nisan- 10 mayıs ve 7 kasım- 21 kasım dönemlerindeki kullanım hakkının tapuya kayıt ve tesciline, davalı adına böyle bir kayıt ve tescil var ise kaydın iptaline, bu talepleri kabul edilmediği takdirde sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu 10.000 Euro karşılığı fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplanacak tazminatın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep edildiği, Sakarya 6. Asliye Hukuk Mahkeme’since (Tüketeci Mahkemesi Sıfatıyla) yapılan yargılama sonucunda, 07/10/2020 tarih ve 2020/196 Esas-2020/50 sayılı kararı ile davacının davasının kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, Dairemizin 15/01/2021 Tarih, 2020/780 Esas-2021/31 Karar sayılı ilamı ile, somut olayda tüketici kanunundan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı, davanın genel mahkemelerde sonuçlanması gerektiği değerlendirmesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına karar verildiği, bunun üzerine, Sakarya 6. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmasına karar verildiği ve akabinde Sakarya 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/06/2021 tarih 2021/41 esas, 2021/190 karar sayılı ilamı ile dosya hakkında yetkisizlik kararı verilmesi üzerine, dosyanın Geyve Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, Mahkemece, davanın asıl talep yönünden reddine, terditli davanın kısmen kabulüne, sözleşmelerin iptaline, davacının sözleşmeler kapsamında ödediği toplam 19.500,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, hükme karşı davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulduğu, Dairemizin 30/03/2022 tarih ve 2022/517 Esas-2022/517 Karar sayılı kararı ile davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı taraf davasını, Gevye Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 26/10/2021 tarih, 2021/345 E – 2021/652 K sayılı dosyasındaki karşılanmayan talepleri sebebiyle açtığı, davacının talebinin konusunu … ili … ilçesi … mevkii … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalı tarafından inşa edilmekte olan termal kaplıca tesislerinde 26 Nisan -10 Mayıs ve 7 Kasım- 21 Kasım dönemleri arasındaki … evler … blok … Kat … nolu …+… dairenin devre mülk satış vaadini düzenleyen 26/11/2013 ve 28/11/2013 tarihli iki ayrı devremülk sözleşmeleri olduğu, anılan dosyada davacı 2 adet devre mülk sistemini yatırım amacı ile satın aldığını beyan ettiği, başka bir deyişle davacı en baştan tüketici olmadığını bilerek/öngörerek eldeki açtığı anlaşılmaktadır. İki adet devremülk satış vaadi sözleşmesinin iptali istendiğine göre, Tüketici Kanunundan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığından davanın genel mahkemelerde sonuçlandırılması gerekir. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerine ait bulunduğu gözetilerek, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, görevli mahkemenin tayininde hataya düşülerek Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Bu açıklamalara göre, eldeki davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğundan dosyanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/04/2023 tarih, 2023/188 Esas – 2023/226 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan karar harcının (179,90 TL) talep halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine,
5-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-HMK. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı HMK’nun 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı