Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/646 E. 2023/696 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/646
KARAR NO : 2023/696
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 13/03/2023
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
NUMARASI : 2023/135 Esas – 2023/151 Karar

DAVACI : … -V.N:… […] UETS
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : … – T.C:…-…

DAVA : İtirazın İptali

HÜKÜM : İstinaf başvurusunun usulden reddi
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki İtirazın İptali davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davacı tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketçe 26.12.2019 tarihinde yapılan kontrollerde, dava konusu ticarethanede kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini ve dava dışı … hakkında 161774 seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı ile kayıt altına alındığını, daha sonra …’ın müvekkili kuruma 3000210069 nolu itiraz başvurusu ile …’ın fiili kullanıcı olduğunun tespit edildiğini ve ilgili tutanağın davalı … adına değiştirildiğini, söz konusu kullanımın kaçak elektrik tüketimi olduğunu, kaçak elektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerden olduğunu, davalının ticarethanesinde perakende satış sözleşmesi yapmaksızın kaçak elektrik kullandığı tespit edildiğini ve hakkında 26.12.2019 tarihinde 161774 seri numaralı kaçak elektrik kullanım tespit tutanağı tutulduğu ve enerjisinin kesildiğini, İşbu dava nezdinde 21.02.2023 tarihinde Kocaeli Arabuluculuk Bürosu’na başvurulduğunu, taraflar arasında 03.03.2022 tarihinde arabuluculuk toplantısının gerçekleştiğini fakat toplantının anlaşamama ile sonuçlandığını, davalının kaçak olarak tükettiği elektrik bedelini ödemediği gibi yapılan icra takibine de itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenlerle davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini , Yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Tensiben karar verildiğinden dava dilekçesi tebliği yapılmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre;…Dosya kapsamına göre; davalının tacir olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı, kaçak elektrik kullanılan yerin iş yeri olmasının, davalıyı tacir olarak nitelendirmek için yeterli olamayacağı, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı, kaçak ve abonesiz olarak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle tahakkuk ettirilen elektrik bedelinden kaynaklandığı, davalının tacir ve tüketici sıfatı bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden davanın 6100 sayılı HMK.m.114/1-c ve m.115/2 uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usûlden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin eksik inceleme sonucu verdiği “dava şartı yokluğu nedeniyle reddine” ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme; her ne kadar gerekçeli kararında davalının tacir olmadığından bahisle görevsizlik kararı vermiş ise de davalının kaçak tutanak tutulduğu tarihte tacir olup olmadığının araştırılmadığını, yalnızca güncel UYAP sorgusunda vergi kaydı olmadığının saptandığını beyanla; yerel mahkeme kararının kaldırılarak mahkemenin görevli olduğunun tespiti ile esastan incelemeye geçilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı HMK, 6763 sayılı Kanun

3. Değerlendirme
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde “miktar veya değeri binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin” olduğu belirtilmiş, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, “maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmek” suretiyle söz konusu kesinlik sınırı üçbin Türk Lirasına çıkarılmış ve her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir.
Öte yandan, 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ya eklenen Ek madde 1/2 gereğince HMK’nın 341. maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının uygulanmasında, hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı öngörülmüş olduğundan, 6763 sayılı Kanun değişikliği ile yapılan parasal sınırlar, ancak söz konusu Kanun’un yürürlüğe girdiği 02.12.2016 tarihi ve sonrasında (2017 takvim yılı başına kadar) verilen ilk derece mahkemesine ait kararlar yönünden esas alınabilecektir.
Buna göre, ilk derece mahkemesine ait karar tarihi, 02.12.2016 tarihinden önce ise 1.500,00 TL, 02.12.2016 tarihi ve sonrasında ise, (2017 takvim yılı başına kadar) 3.000,00 TL, 01.01.2018 ve sonrasında ise (2019 takvim yılı başına kadar) 3.560,00 TL, 2019 yılı için 4.400,00 TL, 2020 yılı için 5.390,00 TL, 2021 yılı için, 5.880,00 TL, 2022 yılı için 8.000,00 TL, 2023 yılı için ise 17.830,00 TL olarak uygulanacaktır.
Somut olayda; itirazın iptaline konu asıl alacak miktarı ve dava değeri 11.537,75 TL olup ilk derece mahkemesince istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir. Verilen karara yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Ancak kabul edilen miktar hüküm itibariyle HMK’nın 341/2. maddesinde yazılı 2023 yılı kesinlik sınırı olan 17.830,00 TL’nin altında olduğundan, İlk Derece Mahkemesi tarafından davalının istinaf kanun yolu başvurusunun kesin karara karşı yapılması sebebiyle HMK’nın 346. maddesine göre reddedilmesi gerektiği, ancak mahkemece bu yönde bir karar verilmediği, dosyanın bu hali ile Dairemize gönderildiği, kararın kesin olması halinde İlk Derece Mahkemesince bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarih 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca parasal kesinlik sınırı nedeniyle temyiz edilemeyecek kararların temyizi halinde Yargıtay’ca temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği veya bu yolda Dairemizce de karar verilebileceği, kesinlik sınırının dikkate alınarak davalının istinaf isteğinin kesin karara ilişkin olması sebebiyle bu yönden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; davalının istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nın 341/2, 346 ve 352/1 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
İstinaf başvurusunun kötüniyetle yapıldığı saptanamadığından HMK’nın 351 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına,
Davalının yatırdığı istinaf harçlarının talebi halinde iadesine,
İstinaf yasa yolu aşamasında yapılan yargılama giderlerinin istinaf yasa yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dava değeri dikkate alınmak suretiyle aynı yasanın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 18/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı