Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/642
KARAR NO : 2023/1249
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 06/10/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2023
NUMARASI : 2021/474 Esas – 2023/75 Karar
DAVACI :MASTER NET SAVUNMA VE GÜVENLİK TEKNOLOJİLERİ İNŞAAT SAN. TİC. A.Ş. – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : DP WORLD YARIMCA LİMAN İŞLETMELERİ A.Ş. – … – …
VEKİLLERİ :Av. … – …
Av. … – …
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali
HÜKÜM : Kararın kaldırılması-Yeniden hüküm kurulması / İstinaf başvurusunun esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili – Davalı vekili
Taraflar arasındaki itirazın iptali (ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ile müvekkili şirket arasında 23/07/2019 tarihli tedarik ve hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 2. maddesinde kararlaştırıldığı üzere sözleşme ve eklerinde tanımı ve teknik detayları yer alan “Entegre Güvenlik Sistemlerinin Modernizasyonu” işini anahtar teslimi olarak sağlanmasını üstlendiğini, sözleşmede lafzi olarak anılan iş anahtar teslimi olarak öngörülmüş ise de sözleşme kapsam ve esas itibariyle bir ıslah projesi olduğunu, davacı müvekkili sözleşme kapsamında yazılım, donanım ve hizmetleri tedarik etmeyi yükümlenmiş ve üstlendiğini, tüm malzeme ve hizmet kalemlerini tedarik ettiği ve kurulumunu yaparak servis kalemlerini icra ettiğini, işin anahtar teslim bedelinin 206.026 Euro olarak belirlendiğini, 22/06/2020 tarihli sözleşme geçici kabul toplantı tutanağında belirtildiği üzere dokümanlar üzerinde kontrol ve sahada yapılan tespitler sonucunda bazı işlerin devam etmesinin geçici kabule engel bir hal olarak görülmediğini, müvekkili anılan tutanakta belirtilen hususlar dahi gereği gibi eksiksiz ve kusursuz bir biçimde ifa edilmediğini, sözleşmede öngörülen muacceliyet biçimine uygun bir biçimde ödeme yapılmayınca müvekkili tarafından alacağının tahsili için Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2021/87891 Esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlu tarafın borca ve ferilerine haksız biçimde ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek icra takibine davalının yapmış olduğu haksız vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davalı borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının tüm alacağı karşılayacak miktarının tensiple ihtiyaten haczine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmenin 4. maddesi hangi hallerde ödemeye hak kazanılacağını, davacının alacağının hangi aşamaların gerçekleşmesi halinde muaccel hale geleceğinin açıkça düzenlendiğini, bahsedilen %20’lik ödemeye sözleşmede belirtilen tüm sistemin sorunsuz şekilde 4 ay çalışmasını takiben hak kazanılacağının açık şekilde taraflarca hüküm altına alındığını, madde uyarınca sözleşme bendinin son %20’lik kısmı henüz muaccel hale gelmediğini, davacının sözleşme gereği teslim etmesi gereken ürün ve hizmetleri teslim edemediğini, fazlaya ilişkin hakları ve talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle ve bilhassa sözleşme uyarınca muaccel olmuş tüm alacaklar halihazırda davacıya ödenmiş olduğundan davacının müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığını, müvekkili şirketin iyi niyetle davacıya edimlerini yerine getirmesi gerektiğinin defaalle hatırlatmasına rağmen edimlerin yerine getirilmediğinden sözleşme kapsamında taahhüt edilen ürün ve hizmetlerin eksiksiz olarak teslim edilmediğinden gerekli eğitimler verilmediğinden ve bu hususlar tutanaklar ve yazışmalar ile sabit olduğundan haksız ve mesnetsiz davanın ve dolayısıyla itirazın iptali talebinin reddine, kötüniyetle ve hukuka aykırı şekilde başlatılan takip sonucu müvekkilinin uğradığı zarar nedeniyle davacı aleyhine takip konusu alacağı %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama gideri ve avukatlık ücretinin karış tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ” …. taraflar arasında 23/07/2019 tarihli eser sözleşmesi düzenlendiği, davacı tarafın bakiye alacağı için davalı hakkında icra takibi başlattığı, takibe itiraz edilmesi üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmış, davacının ticari defterleri üzerine yapılan incelemede 48.809,93 EURO davalıdan alacaklı olduğu, davalının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede 48.809,83 EURO davacının alacaklı olduğu belirlenmiş, mahallinde yapılan keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda sistemin takribi %99 çalışır olarak teslim edildiği ortaya çıkarılmış olup, dinlenen tanık beyanları ve özellikle mail yazışmaları değerlendirildiğinde, davacı tarafından gönderilen 08.04.2021 tarihli e-mailde ”’… eğitim verilen aşağıdaki kullanıcılar için düzenlenmiş sertifikaların soft hali ekte yer almaktadır.” ifadesinin yer aldığı, bu kapsamda davacının yapmış olduğu işin %99’unu tamamladığı tespiti, davalı tarafın işin bedelinin %75’inin ödendiğine ilişkin beyanı, her iki tarafın ticari defterleri ve tanık beyanları gözönüne alındığında işin tamamlanma oranı ve ödenen bedelin mahsubu sonucunda davacının dava değeri kadar alacaklı olduğu sabit görülmekle (Yargıtay 15.H.D. E2016/6099 K2018/1233 sayılı ilamı) davanın kabulüne, davalının Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/87891 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 48.809,36 Euro üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanan 4/a maddesi gereğince devlet bankaları tarafından Euro cinsi 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine,” karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından verilen icra inkar tazminatı isteminin reddi kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, somut uyuşmazlıkta icra takip tarihi itibariyle, davalı borçlu, borç miktarını kuşkudan uzak bir şekilde bilebilmekte ve hesap edebildiğini, bu husus yerel mahkemenin davamızın kabulüne karar vermesi ile sabit hale geldiğini, alacağımızın taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında likit olması ve mahkemece davamızın kabul edilmesi karşısında icra inkar tazminatını talebimizin reddedilmesi, başlıca istinaf nedenleri olduğunu, vekalet ücreti mahkemece davacı lehine eksik hesaplandığını, mahkemece, hüküm tarihinde geçerli aaüt hükümleri çerçevesinde davacı lehine 128.085,81-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken eksik bir biçimde yazılı şekilde 73.408,92- TL vekalet ücretine hükmedilmesi de keza başka bir istinaf nedeni olduğunu, açıklanan ve re’sen gözetilecek nedenlerle istinaf dilekçesinin kabulü ile;
Usul ve yasaya aykırı olan Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.02.2023 tarih ve 2021/474 Esas, 2023/75 Karar sayılı salt icra inkar tazminatı istemimizin reddine ve vekalet ücretine ilişkin istinaf dilekçemizin kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, icra inkar tazminatı istemimizin ve vekalet ücretine yönelik istemimizin kabulü ile HMK 353. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesine,
aksi halde, icra inkar tazminatı istemimizin reddine ve vekalet ücretine yönelik istinaf istemimizin KABULÜ ile usul ve yasaya aykırı olan anılan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmek üzere, dosyanın yerel mahkemeye tevdiine karar verilmesine,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davcı, sözleşme konusu işi sözleşme de ve sözleşmenin ekinde yer alan teknik şartnamede belirtilen şekilde tamamlamadığını, davacı, edimlerini eksik ifa ettiğini, eksik edim ifası ve muacceliyet şartı gerçekleşmemiş olmasına rağmen davacıya ödeme yapılamayacağını, eksik edime rağmen davacıya ödeme yapılacağının hüküm altına alınması sözleşmeye ve genel hukuk kurallarına aykırı olduğunu, davacı, kesin kabul için gereken testlere katılım göstermediğini, sözleşme konusu işe dair imzalı bir kesin kabul tutanağı bulunmadığını, davacı yükümlülüklerini yerine getirmiş olsaydı “kesin kabul tutanağının” imzalanmış olacağının açık olduğunu, dosyada eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli olmadığını, açıklanan nedenlerle; Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/474 E. 2023/75 K. Sayılı kararının kaldırılmasına, haksız davanın reddine, yargılamanın duruşmalı yapılmasına, karar kesinleşinceye kadar ilamın icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davalı tarafın usule, yasaya ve dosya kapsamına aykırı tüm istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilerek, istinaf istemleri doğrultusunda usul ve yasaya aykırı olan Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01.02.2023 tarih ve 2021/474 esas, 2023/75 karar sayılı icra inkar tazminatı istemimizin reddine yönelik ve vekalet ücretine ilişkin istinaf dilekçemizin kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına, HMK’nın 353. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmesine, aksi halde, icra inkar tazminatı istemimizin reddine ve vekalet ücretine yönelik istinaf istemlerinin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan anılan yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmek üzere, dosyanın yerel mahkemeye tevdiine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı, sözleşme konusu işi, sözleşmede ve sözleşmenin ekinde yer alan teknik şartnamede belirtilen şekilde tamamlamadığını, davacı taraf ikinci istinaf talebinde ise karşı taraf vekalet ücretinin eksik hesaplandığını iddia ettiğini, yapılan yargılama sonrasında verilen karar hatalı olduğunu, mahkeme davanın reddine karar vermesi gerekirken hatalı bir şekilde kabul kararı verdiğini, bunun dışında hüküm altına alınan vekalet ücretinin nasıl tespit edileceğinin belli olduğunu, yerel mahkemenin kararı hatalı olmakla beraber, kabul kararı durumunda yapmış olduğu avukatlık ücreti hesabı hatalı olmadığını, kısaca izah olunan tüm nedenlerden ötürü davacının haksız ve hukuka aykırı davası ile istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmesi, bizim tarafımızdan sunulan istinaf taleplerinin kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 HMK, 6098 Sayılı TBK, 6102 sayılı TTK, 2004 Sayılı İİK
3. Değerlendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Taraflar arasında 23/07/2019 tarihli “Entegre Güvenlik Sistemlerinin Modernizasyonu” işinin anahtar teslimi olarak sağlanmasına ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu, davacı tarafça 3.7.2020 tarihli 1.823.348,72 TL (236.151,42 Euro) faturaya istinaden 48.809,83 EURO bakiye iş bedelinin tahsili amacıyla eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmal etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır. Eksik işlerle ilgili teslim alınırken itirazi kayıt ileri sürmeye ve ihbarda bulunmaya gerek yoktur. Zamanaşımı süresi içinde işin eksik yapıldığı iş sahibince ileri sürülebilir.
Ayrıca, 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi hükmünde bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmazsa faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Eldeki davada, dava ve takibe konu faturanın davalının defter ve kayıtlarına işlendiği, davalının kendi kayıtlarına göre 48.809 EURO davacıya borçlu olduğu dosyada yer alan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Dolayısıyla anılan faturaya davalı tarafça 8 gün içerisinde itiraz edildiği ileri sürülüp ispat edilmediğinden içerikleri kesinleştiğinden davalının işi eksiksiz teslim aldığı ve açık ayıplarla ilgili muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğinin kabulü zorunludur. Bu halde davalı iş sahibi ancak sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların varlığı ve bunları ortaya çıkmasından itibaren gecikmeksizin yükleniciye bildirmesi halinde giderilmesini ya da bedelinin iş bedelinden düşülmesini isteyebilecektir. (Emsal Yargıtay 15. H.D. 2017/1382 E,2017/3332 K sayılı kararı)
Açıklanan nedenlerle, davalı iş sahibi, davacı yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği edimi eksiksiz teslim aldığını kabul ettiği ve açık ayıplarla ilgili muayene ve makul sürede ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi fatura tebliğlerinden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmediklerinden fatura içerikleri kesinleştiğinden davalının istinaf dilekçesinde eksik iş savunması (özellikle eğitim verilmemesi ve geçici kabuldeki eksik iş) bulunduğu ve yukarıda açıklandığı üzere eksik işler savunmasının kesinleşen fatura içeriği nedeniyle dinlenilemeyeceğinden mahkemece asıl alacak yönünden davanın kabulüne dair verilen karar yerinde olduğundan davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin istinafı incelendiğinde;
Hukuk Genel Kurulunun 1993/13-41 Esas 1993/145 Karar sayı ve 07.04.1993 tarihli kararında vurgulandığı üzere, yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden karar tarihindeki tarifeye göre nisbi karar ve ilam harcının ve avukatlık ücretinin hesaplanması gerekmektedir. Mahkemece, dava konusu yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücretine hükmedildiğine göre davacı vekilinin bu yöne değinen istinafı yerinde değildir.
İcra inkar tazminatı yönünden, İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatının karar altına alınabilmesi için davalı borçlunun icra takibine itirazında haksız olması gerekir. Likit bir alacağın bulunmadığı, uyuşmazlığın yargılama yapılarak bilirkişi raporuyla çözümlendiği durumlarda, davalı borçlu icra takibine itirazında haksız sayılamaz.
Somut olayda, takibin dayanağının fatura olması nedeniyle, alacağın sırf faturaya dayalı olması onu likit kılmaz. Alacağın likit sayılabilmesi için faturaların borçluya tebliğ edilmesi ve yasal 8 günlük süre içerisinde itiraza uğramaması, ya da davalı borçlunun faturaları ticari defterlerine kaydetmiş ve yasal süresi içinde iade faturası kesmemiş olması gerekir.( Emsal Yargıtay 15.H.D. 2013/5783 E, 2014/102 K sayılı ilamı) Belirtilen nedenlerle, takip konusu fatura kesinleştiğinden alacak likit nitelikte olup mahkemece davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü gerekirken istemin reddi doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalı vekilinin istinafının esastan reddine, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması ile yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 01/02/2023 tarih 2021/474 Esas – 2023/75 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA,
Davanın KABULÜ ile,
Davalının Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2021/87891 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 48.809,36 Euro üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanan 4/a maddesi gereğince devlet bankaları tarafından Euro cinsi 1 yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz ile takibin devamına,
İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, kabul edilen yabancı para alacağının dava tarihindeki TL değeri olan 503.717,44 TL nin %20 sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 34.408,93 -TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6.135,88-TL harcın mahsubu ile kalan 28.273,05 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,(harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
İlk Derece Mahkemesince hesaplanan harç miktarı ile Dairemizce hesaplanan harç miktarının farklı olduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince düzenlenen 03/05/2023 tarih, 2023/161 nolu harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz iadesinin istenmesine,
Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 73.408,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL başvurma harcı, 6.135,88-TL peşin harç ve 571,90 TL keşif harcı toplamı 6.767,08-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 563,70-TL müzekkere ve tebligat giderleri ile 12.100,00-TL bilirkişi ücreti toplamı 12.663,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı HUAK 18/A-13,14. maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden Kocaeli Arabuluculuk Bürosu 2021/608 numaralı dosyasında ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde haksız çıkacak taraftan tahsil olunacağı düzenlendiğinden davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,(harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi bakımından;
Davalı vekilinin başvurusu reddedildiğinden alınması gerekli 34.408,93 TL istinaf karar harcından peşin alınan 8.603,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 25.805,93 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,(harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
Davacı vekilinin istinafı kısmen yerinde görüldüğünden yatırılan istinaf karar harcının tarafına iadesine,
Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan 492 TL başvuru harcı, 128,5 TL posta masrafı olmak üzere toplam 620,5 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Kararın tebliği ve diğer işlemlerin dairemizce yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere 12/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
*
…
Başkan …
¸e-imzalı
…
Üye …
¸e-imzalı
…
Üye …
¸e-imzalı
…
Katip …
¸e-imzalı
¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸