Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/586
KARAR NO : 2023/1083
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/09/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ : 28/11/2022
NUMARASI : 2020/63 Esas – 2022/918 Karar
DAVACI : INDUCTOTHERM İNDÜKSİYON SİSTEMLERİ SAN. A.Ş. – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : ELİT İMPLANT DÖKÜM SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. – … -…
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
Av. … – …
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı kur farkı alacağına ilişkin itirazın iptali
HÜKÜM : Kararın kaldırılması-mahkemesine gönderme
İSTİNAF EDEN : Davalı vekili
Taraflar arasındaki itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı borçlu aleyhine Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/39086 Esas sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, yapılan işbu takibe davalı borçlu tarafından borçlu olunmadığından bahisle haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğinden takip durdurulduğunu, icra takibine konu 19/11/2018 tarihli fatura bedeli olan 6.766,00 USD karşılığı (36.258,32 TL) alacağın ödenmesi hususunda 15/12/2018 tarihinde davalı tarafa ihtar gönderilerek ayrıca fatura tarihinden itibaren kur farkı veya vade farkı faturası kesileceği bildirildiğini, ancak buna tağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığından dava konusu icra takibi düzenlendiğini, taraflar arasında imzalanan 08.11.2017 tarihli sözleşme uyarınca ocak fiyatı 73.000 USD olmakla sözleşmenin 4 nolu maddesi uyarınca 14.000 Dolar siparişte peşin 17.03.2018 tarihli 50.000 TL tutarlı ve 26,03.2018 tarihli 38.000 TL tutarlı çek siparişte verileceğini, sevkiyattan önce sistem bedelinin 450’si tamamlanmış olmalıdır. Bakiye 4450 sevkiyattan 30 gün sonra başlayan 30’ar gün vadeli 4 eşit taksitte ödeneceğini, ödemelerde kur ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru olarak alınacağını, taraflar arasında imzalanan iş bu sözleşme uyarınca; sevkiyattan önce bedelin 9450′ si ödenmemiş olup, sözleşme bedeli Dolar olarak belirlendiğinden ve 17.03.2018 tarihli 50.000 TL tutarlı ve 26.03.2018 tarihli 38.000,00.-TL tutarlı çeklerin Türk Lirası olması sebebiyle, TL ödemelerinde kur ödeme tarihindeki TCMB Efektif satış kuruna göre belirlenerek davalıya kur farkı faturası kesildiğini, sözleşmeye konu ocak davalı tarafa süresinde, tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, davaları davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına ilişkin olup, iddialarının; tarafların defter ve kayıtları, fatura dökümleri, hesap ekstreleri, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme, icra dosyası ve bilirkişi incelemesi ile ispatlanacağını, davalı itirazında borç bulunmadığını ileri sürmekte ve borca faize ve ferilerine itiraz ettiğini, itiraz tümüyle haksız ve dayanaksız olduğunu, takibe dayanak oluşturan faturalarda yer alan mal ve hizmetler davalı yana noksansız teslim edildiğini, verilen mal ve hizmetler davalı yanca itirazsız alındığını ve kullanıldığını, verilen mal ve hizmet bedelleri sözleşme uyarınca süresinde ödenmediğini, alacağını uzun zamandır tahsil edemeyen müvekkili şirket mağdur edildiğini, ihtarname ve icra takibine rağmen alacağını tahsil edemediğini, itiraz açık şekilde kötü niyet içermekle olup haksız ve dayanaksız olduğunu belirterek, davalı yanın haksız ve dayanaksız itirazının iptali ile takibin devamına ve müvekkili şirket alacağının en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, haksız ve dayanaksız itiraz nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının da davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; haksız ve hukuki dayanaktan uzak davanın reddini, Mahkememiz aksi kanaatte ise tarafların arasındaki borç alacak ilişkisi yargılamayı gerektirdiğinden ve davacının ürünü tam ve eksiksiz teslim ettiği iddiasının aksine ürünü çalışmaz verim alınamaz teslim etmesinden dolayı müvekkilini zarar uğratmış olmasından, halen daha eksiklikleri gidermemiş olmasından dolayı ürünün bu hali ile değerinin tespitini, müvekkilini uğrattığı zararların da tespiti ile müvekkilin borcunun değil alacağının olmasından dolayı yine davacı taleplerinin reddine, mahkememizce yapılacak tespitler neticesinde davacının da alacağı olabildiğine kanaate getirmesi durumunda davalının zararlarının ve alacaklarının karşılaştırılarak takas ve mahsubuna davalının fazlaya ilişkin haklarının talep ve dava açma haklarının saklı tutularak karar verilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre;
“1-Davanın KABULÜNE, -Davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/39086 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 6.766,00.-USD asıl alacak üzerinden iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren devlet bankalarının USD cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanmak suretiyle devamına,
2-Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacağın takip tarihindeki TL karşılığının (37.489,73.-TL) %20’si oranında olan 7.497,95.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,” karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/63 Esas 2022/918 Karar sayılı 28/11/2022 tarih ve tarafımıza 25/02/2023 tarihinde tebliğ edilen kararının, ödemelerin tam ve eksiksiz yapılması bir kısmının da çekle yapılması karşısında kur farkı istenemeyeceği, makinenin açık ve gizli ayıplar içerdiği, mevcut hali ile üretim yapılmasının mümkün olmadığı, makinenin yaptığı işin özelliği nedeni ile ergitme ocak mekanizmasının iade alınarak yeni bir ergitme ocak mekanizması ile değişritilmesi gerektiği tespit edilmesi, müvekkilin mağdur edildiği ve davacıya hiçbir borcu olmadığı gibi çalışmayan bir ürün içi davacının makinenin bedelini eksiksiz teslim almakla sebepsiz zenginleştiği haksız alacak peşinde olduğu, yıllarır davacı tarafça mağdur edilmeye devam edildiği, müvekkilin cihazın üretilmesinden dolayı ödemesi gereken bedeli ödediği ancak, davacının taraflarca imzalanan sözleşme gereği ürünü teslim edemediği, çalışmaz ve verim alınamaz teslim etmesinden dolayı müvekkili zarar uğrattığı, halen daha ayıp ve eksikliklerin gidermemiş olmasından dolayı ürünün bu hali ile kullanılmasını can güvenliğini riske atar durumda olması, davaya cevap dilekçesi ve ihtarnameler ile izah edildiği şekilde müvekkilin zararları açısından müvekkilin borcunun değil alacağının olması iddia ve savunmalarımıza yönelik bir değerlendirmenin yapılmadığı, bu hususların incelenmediği, edimini yerine getirmeyen davacı tarafın talepçi de olamayacağı, davaya cevap dilekçesi ile bir an için davacının alacaklı olması durumunda dahi takas mahsup talebi içerdiği, gözetilmeden verilen kararın ortadan kaldırılmasına ve davacının haksız ve hukuki dayanaktan uzak dava ve taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı kur farkı alacağına ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 HMK, 6098 Sayılı TBK
3. Değerlendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı kur farkı alacağına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu kapsamda;
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Taraflar arasında 08/11/2017 tarihli sözleşme kapsamında ” VIP-I Ergitme Sistemi” nin yapımı ve davalının fabrikasına kurulumunun 73.000 USD götürü bedelle kararlaştırıldığı, sözleşmenin 4 nolu maddesi uyarınca 14.000 Dolar siparişte peşin 17.03.2018 tarihli 50.000 TL tutarlı ve 26,03.2018 tarihli 38.000 TL tutarlı çek siparişte verileceğini, sevkiyattan önce sistem bedelinin %50’sinin tamamlanmış olacağı, bakiye %50 nin sevkiyattan 30 gün sonra başlayan 30’ar gün vadeli 4 eşit taksitte ödeneceğini, ödemelerde kur ödeme tarihindeki TCMB efektif satış kuru olarak alınacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 4. maddesinde “garanti” başlığı ile garanti hükümlerinin düzenlendiği, son cümlesinde “Garanti süresince minimum altı (6) ayda bir (1) Inductotherm’den bakım hizmeti satın alınmadığı takdirde bu garanti geçerliliğini kaybeder.” Düzenlemesi yer aldığı anlaşılmaktadır.
Davacı yüklenici, kararlaştırılan sözleşme kapsamında edimlerini ifa ettiğini, sözleşmeye konu ocağı davalıya süresinde tam ve eksiksiz teslim ettiğini beyanla takibe konu konu 19/11/2018 tarihli fatura bedeli olan 6.766,00 USD nin davalıdan tahsili için itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı iş sahibi, sipariş üzerine davacı tarafından yapılıp teslimi yapılan ergitme fırınında ayıpların meydana geldiğini, ürünün eksiksiz ve ayıpsız bir şekilde teslim edilmediğini, müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, üründen kaynaklı zararlarının bulunduğunu, sözkonusu zararların takas ve mahsubu ile davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Eser sözleşmeleri, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmelerdir. Eser sözleşmelerinde kural olarak yüklenici işinin ehli ve basiretli bir iş adamı olarak yükümlendiği imalâtı fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye, iş sahibinin amacına uygun tamamlayarak teslim etmek zorundadır. İmalâtın ayıplı olması halinde iş sahibinin hakları 818 sayılı BK 360 maddesinde (TBK 475. madde) sayılmıştır. Buna göre eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir. Aynı maddenin II. fıkrasında ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde iş sahibinin işin ayıbı oranında bedelden indirim ve eğer aşırı bir masrafı gerektirmez ise bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarımını isteyebileceği hükmü getirilmiştir. Öte yandan, götürü bedel eser sözleşmelerinde iş bedeli hesaplanırken eserin eksik ve ayıpları gözetilerek tüm işe göre oranı bulunmalı ve bu oran sözleşme bedeline uygulanarak hak edilen iş bedeli bulunmalıdır.
Somut dosyada, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, VIP-1 Ergitme sistemi makinasının mekanik ve makine bölümlerinin üretimden kaynaklanan açık ve gizli ayıplı bir ürün olduğu ve makinanın mevcut hali ile üretim yapmasının mümkün olamayacağı, makinanın yaptığı işin özelliği nedeniyle ergitme ocak mekanizmasının iade alınarak yeni bir ergitme ocak mekanizması ile değiştirilmesi gerektiği, VIP-1 Ergitme sistemi makinası içerisinde hazır gelen ve Melt Manager isimli uygulama özelinde olmak üzere makinanın ayar ve ölçümlerini gösteren panel ve gerek bu panelin sunduğu işlevler ve çalışması anlamında herhangi bir kusur bulunamadığı mütalaa edilmiş, ancak, heyette yer alan Elektrik ve Elektronik Mühendisi bilirkişi muhalefet şerhi koyarak, bilirkişi heyeti ile aynı görüş ve kanaatte olmadığını, Vip Ergitme Sistem makinesinde ergitme yapılarak protez ürün elde edilmesi ile ilgili video görüntülerinden sorunun kullanıcı hatasından kaynaklandığı tespitinin yapıldığını, sözleşmenin garanti hükümleri çerçevesinde davalının bakım hizmeti satın almadığını, elektriksel olarak ayıplı ya da eksik teslim edilen işlerin olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiştir.
Mahkemece, sözleşmenin garanti düzenlemesi kapsamında davalı tarafın garanti süresi içerisinde bu hizmetten yararlanabilmesi için periyodik bakım hizmeti alma şartının gerçekleşmediği, bu nedenle makinenin garanti kapsamı dışında kalmış olduğundan, makine ve bilgisayar mühendisi bilirkişilerin makinenin ayıplı olduğu yönündeki tespitlerine iştirak edilmediğini, elektrik mühendisi bilirkişinin tespitleri de nazara alınarak davalının ayıp savunması yerinde görülmeyerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Buna karşılık, mahkemece, dava konusu ocağın (eserin) bir bütün olarak ayıplı olup olmadığı ayıplı ise ayıbın imalattan mı yoksa bakım hizmeti alınmamasından mı kaynaklandığı yönlerinde yeterli derecede inceleme ve araştırma yapılmamış, hükme dayanak raporun da bu kapsamda hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece; yeniden oluşturulacak öncekiler dışında konusunda uzman bilirkişisi kurulu marifetiyle, mahallinde keşif de yapılarak dava konusu eserin bütünü itibariyle ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın açık mı gizli mi olduğu, ayıbın imalattan mı yoksa davalı tarafça bakım hizmeti alınmamasından mı kaynaklandığı, davalının ihbar yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, ayıbın TBK. 475. maddesi gereğince eserin reddini gerektirip gerektirmediği, ayıbın eserin reddini gerektirecek nitelikte bulunmaması halinde sözleşme bedeli yüz birim olacak şekilde davacının gerçekleştirdiği imalatın ayıp ve eksiklikler dikkate alınmak suretiyle işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranının (başka deyişle ayıbın eserin yüsde kaçına isabet edeceği) yüzde (%) olarak belirlenmek suretiyle belirtilen hususlarda taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri ve yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde incelenip değerlendirilerek ve önceki raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek biçimde gerekçeli, denetimine elverişli rapor alınıp, buna göre davalı iş sahibinin ayıp savunması hakkında bir karar verilmelidir.
Öte yandan, mahkemece, davacının kur farkından kaynaklı alacağı olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmadan karar verilmesi de doğru değildir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede iş bedeli USD olarak yabancı para üzerinden belirlendiğinden, iş sahibinin ödemeleri Türk lirası üzerinden yapması halinde alacaklı yüklenici ödeme tarihi itibariyle oluşan kur farkının tahsilini borçlu iş sahibinden istemekte haklıdır. Sözleşmede aksine hüküm bulunmadığından kur farkının, fiili ödeme tarihindeki yabancı paranın TC Merkez Bankası efektif satış kuruna göre ile Türk lirası cinsinden yapılan ödemenin karşılığı olarak alınarak yabancı para arasındaki fark olarak hesaplanması gerekir.
Davacının düzenlediği kur farkı faturasına davalı iş sahibinin itiraz etmesi ve faturanın davalı defter ve kayıtlarında yer almaması sebebiyle içeriği kesinleşmediğinden, mahkemece oluşturulacak bilirkişi veya bilirkişi kurulundan takip tarihinden önce yapılan ödemelerle ilgili kur farkı alacağının hangi tarihlerde ve ne miktarlarda oluştuğu konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle kur farkı alacağı yönünden sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme karar verilmesi hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; eksikliklerin tamamlanması amacıyla dosyanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, sair istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/11/2022 tarih 2020/63 E. 2022/918 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf talep eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
5-İstinaf talep eden tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KESİN olarak 20.09.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
*
…
Başkan …
¸e-imzalı
…
Üye …
¸e-imzalı
…
Üye …
¸e-imzalı
…
Katip …
¸e-imzalı
¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸