Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/566 E. 2023/603 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/566
KARAR NO : 2023/603
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 19/02/2023
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
NUMARASI : 2023/92 Esas – 2023/135 Karar

DAVACI : UFUK KİMYA İLAÇ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
Av. … -…

DAVALI : 1- SER MÜHENDİSLİK TESİSAT İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- EMS MÜHENDİSLİK TEKNİK MALZEME SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davacı tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca davalıların üstlendiği işi tamamlamaması, eksik ve ayıplı bırakmasına bağlı olarak alacağının bulunmadığı, aksine gerek işi yarım ve ayıplı bırakması, teslim etmemesi, düşük bedelli malzeme kullanıp yüksek bedelli malzeme kullanmış gibi tahsilat yapması, gerekse asansörlerin elektrik devrelerini keserek, diğer davalıya otomasyon sistemini sabote ettirerek tesisin tamamlanmış bölümlerinin de çalışmasını engellemesinden kaynaklanan müvekkil zararlarının belirlenmesi ile , zararların bu aşamada tam tespit edilememesine bağlı olarak belirsiz alacak davası açılması ile belirlenecek zararlardan 4.067.000,00-TL’nin tazminini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Ser Mühendislik vekili cevap dilekçesinde; davanın 6100 sayılı HMK m.114/-ı, 6325 sayılı HUAK m.18/A, 6102 sayılı TTK m.5/A vd. uyarınca dava şartı yokluğundan ve esastan reddine, davacının haksız ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre;…arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemiş olması sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; haksız ve hukuki dayanaklardan yoksun yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, 08.11.2022 tarihinde Hendek Arabuluculuk Bürosu’nda başlatılan, aslında bir uzlaşmaya varılamayacağı başından bilinen, ancak uyuşmazlığın arabuluculuk sürecine tabi olması nedeniyle başvurulan arabuluculuk sürecinin davalının dava açılması sürecini uzatmaktan başka bir işlev görmediğini, iyiniyetle arabuluculuk sürecini başlatan tarafa, en basit haliyle arabulucunun görevini gereği gibi yapmamasının sorumluluğunun yükletilerek, açılan davanın usulü gerekçe ile reddine karar verilmesi haksız ve hak arama özgürlüğünün engellenmesi niteliğinde olduğundan ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasının zorunlu olduğunu, kaldı ki, bu halde dahi dava açılmadan önce sonlandığı net olan arabuluculuk tutanağının olmadığı düşünülüyor ise taraflarına kanunun 18/A(2) maddesi uyarınca bir hafta süre verilmesi gerekirken verilmemiş olmasının da tümüyle hukuka aykırı olduğunu beyanla; ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak talepleri kapsamında yargılamaya devam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı HMK, 6102 sayılı TTK, 6325 sayılı HUAK,

3. Değerlendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminaat talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılar aleyhine eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat davası açmıştır.
Davalı vekili ise, yetki itirazında bulunarak arabulucuya başvuru şartı sağlanmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nın 115/1. ve 114/2. maddeleri gereğince dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmiştir. Karara karşı, taraf vekillerince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davanın 19/02/2023 tarihinde Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı, dosyada, 2023/673 büro numaralı 2023/4977 arabuluculuk esas numaralı dosyada arabuluculuk başvurusunun 11/01/2023 tarihinde yapıldığı, son tutanağın davacı vekilince 17/02/2023 tarihinde, davalılar vekillerince 23/02/2023 tarihinde, arabulucu tarafından 24/02/2023 tarihinde imzalandığı, arabuluculuk son tutanağının 24/02/2023 tarihinde düzenlenerek sürecin tamamlandığı, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/92 Esas sayılı dosyasında 19/02/2023 tarihinde açılan davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Dava şartları, 6100 sayılı HMK’nın 115/1 maddesinde dava şartlarının mevcut olup olmadığı hususunun yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiğilinden araştırılması gerektiği belirtilmiş, anılan kanunun 114. maddesinin 1. fıkrasında dava şartları sayılmış, aynı yasa maddesinin 2. fıkrasında ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesine göre, ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak kabul edilmiş olması durumunda, davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde, mahkemece davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunması aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiyenin gönderilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine mahkemece gönderilen ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi, ayrıca arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Dava açılmadan önce arabulucuya hiç başvurulmamış olması dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddini gerektiren bir husus olup, arabulucuya başvurulmuş olmakla birlikte anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin mahkemece verilen kesin süre içerisinde sunulmamış olması ise davanın usulden reddi yaptırımına bağlanmıştır.
İş bu davada, yukarıdaki kanuni düzenlemeler doğrultusunda davacı tarafından dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğu, ancak son tutanak düzenlenmeden dava açıldığı, böylece dava açılmadan önce arabuluculuk işlemi tamamlanmadan dava açılmakla başvuru şartının yerine getirilmediği anlaşılmakla, Mahkemenin usulden red kararında bir isabetsizlik bulunmamıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 27/02/2023 tarih, 2023/92 E – 2023/135 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin yatırılan istinaf karar harcı yeterli olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.b.1 ve 361/1 maddeleri gereğince, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yolu açık olmak üzere 04/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı