Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/520 E. 2023/610 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/520
KARAR NO : 2023/610
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 17/12/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
NUMARASI : 2022/639 Esas 2023/32 Karar

DAVACI : KANDIRA GIDA İHTİSAS ORG. SAN. BÖLG. – (Vergi No: …) …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …

DAVALI : KARACAYOL İNŞAAT MADENCİLİK TURİZM MAKİNA SANAYİ TİC. LTD. ŞTİ. -… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Sözleşmeden kaynaklı tazminat

HÜKÜM : Kararın kaldırılması – gönderme
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan edimlerin yerine getirilmemesi nedenine dayalı olarak tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline idare tarafından gerçekleştirilen ihale neticesinde müvekkili ile davalı Karacayol İnşaat Madencilik arasında 19/04/2021 tarihinde Kandıra Giosb Ariyet Ocağından Malzeme Temini, Yol Terasmanı Yapılması Ve Atıl Malzemenin Saha Dışına Taşınması Yapım İşi Sözleşmesi imzalandığını, yer tesliminin akabinde davalı şirket tarafından sözleşmeye konu taahhüt edilen işe başlanmış ise de sözleşme ve eklerine riayet edilmediğini, davalı şirketin sözleşmeye aykırı yapılan işleri ayıplı ifa kusurlu eylemler neticesinde müvekkilini gerek maddi gerek manevi büyük zarara uğrattığını, davalı şirketin açıkça taraflar arasında akdedilen 19/04/2021 tarihli sözleşmeyi ve sözleşme eki şartnameleri ihlal ettiğini, davalının taşınır, taşınmaz malvarlığı ile üçüncü kişilerde bulunan alacaklarına ilişkin tedbir mahiyetinde haciz kararı verilmesini, sözleşmenin ihlali nedeniyle şimdilik 200.000,00 TL maddi tazminatın sözleşmeye aykırılığın ve ihlalin meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek reesmont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın haksız olarak müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan ve müvekkili şirket tarafından ihale konusu işlerin yapımında kullanılmak üzere tesis edilen kantarın 09/11/2022 tarihinde müvekkili şirket tarafından alınması işlemini sözleşme maddelerini çarpıtarak el konulduğunun iddia edildiğini, müvekkili şirketin sözleşme ile taahhüt ettiği işi yapabilmesi için zeminin dolgu imalatına uygun hale getirilmesi gerektiğinden, bu hali yapılacak yol çalışmasının ileride telafisi imkansız zararlara yol açacağını davacı tarafa ispat ettiği için sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, davacı tarafın söz konusu sözleşme sahasında daha önceki yüklenici firmalara işe ait ödeneğinin çoğunu ödediği için daha fazla maliyet yapmadan işin bitirilmesini istediğini, davacı tarafın ticari defterleri incelendiğinde bu hususunda ortaya çıkacağını, tüm bu nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ” … davalı tacir olsa da davacı tacir kabul edilemeyeceği için mutlak ticari dava söz konusu olmadığından uyuşmazlığın ticari dava olarak asliye ticaret mahkemesinde görülüp çözülmesi doğru değildir. Şu durumda, davaya bakmakla görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi değil, asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek mahkememizin görevsizliğine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davada, görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olup yerel mahkemece haksız ve hukuka aykırı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesinin kabul edilemez olduğunu, (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 2016/2487 E., 2016/8521 K. Sayılı ve 31.05.2016 tarihli ilamı – İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 2018/3103 E., 2018/1996 K. Sayılı ve 15.11.2018 tarihli ilamı- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2017/2334 E., 2018/1593 K. sayılı ve 14.11.2018 ilamı) ilk derece mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı yeterli ve ayrıntılı gerekçelendirme yapılmaksızın verilmiş olup kararın kabulünün mümkün olmadığını, (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2014/8822 E. , 2015/4862 K. Sayılı ilamı) açıklanan ve mahkemece re’sen incelenecek nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulü ile Kocaeli 2.asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/639 Esas, 2023/32 Karar sayılı ve 10/01/2023 tarihli görevsizlik kararının kaldırılmasına ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmesine, akabinde de dosyanın esasen incelenmek üzere yerel mahkemeye iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Sözleşmeden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı HMK, 6098 Sayılı TBK, 6102 Sayılı TTK, 4562 Sayılı OSBHK

3. Değerlendirme
Dava; sözleşmeden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için, uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi gereğince, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1.maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16/1. maddesi; “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” hükmünü, aynı yasanın 11/1. maddesi ise; “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.” hükmünü içermektedir.
Davacı OSB, 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Hakkındaki Kanunun 5. maddesinde belirtildiği üzere, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının onayı ile kurulmuş bir özel hukuk tüzel kişisidir.
Tüm bu açıklamalar göstermektedir ki, 4562 Sayılı Kanun gereğince kurulmuş olan davacı OSB, özel hukuk hükümlerine göre idare edilmekte, eş söyleyişle ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte; yaptığı işler itibariyle de tacir sıfatını taşımaktadır.
Bu durumda, davalı şirket ve davacı OSB’nin ticari işletmesiyle ilgili olarak açılan iş bu davaya bakma görevi, Asliye Ticaret Mahkemesine aittir (Benzer mahiyette Yargıtay 3 HD 2016/2487 E. – 2016/8521 K. sayılı ilamı).

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi nin 10/01/2023 tarih 2022/639 E. 2023/32 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde tarafına iadesine,
5-Taraflarca ödenen istinaf başvuru harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a.3 ve 362/1-c maddeleri gereğince KESİN olmak üzere 04/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸