Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/439 E. 2023/917 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/439
KARAR NO : 2023/917
KARAR TARİHİ : 07/07/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/07/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 28/09/2021
KARAR TARİHİ : 30/09/2022
NUMARASI : 2021/503 Esas – 2022/546 Karar

DAVACI : RAF AHŞAP MALZEME SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
Av. … – …

DAVALI :HALDIZ İNŞAAT OTOMOTİV VE TİC. A.Ş. – … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali

HÜKÜM : Kararın kaldırılması-Yeniden hüküm kurulması
İSTİNAF EDEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki itirazın iptali davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; İstanbul 34. İcra Müdürlüğünün 2020/19137 esas sayılı dosyası ile akrilik tezgah işleri sözleşmesi uyarınca edimlerini yerine getiren müvekkilinin alacaklarının tahsili amacıyla takip başlatıldığını, yapılan itirazın haksız olduğunu beyan ederek; itirazın iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının ödemeleri fazlasıyla aldığı, dolayısıyla davacının müvekkilinden alacağı kalmadığı, bu hususun ticari defterlerin incelenmesi ile ortaya çıkacağı savunmaları ile davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ” …. Taraflar arsında akdedilen eser sözleşmesi uyarınca taraflar arasında bir ticari ilişki başlamış davacı tarafça bu akdi ilişki çerçevesinde davalıdan alacaklı olduğu iddiası ile icra takibi başlatılmıştır. Bu akdi ilişki çerçevesinde davalı tarafından icra takibinden sonra yapılan ödeme nedeni ile konusuz kalan 13.198,12 TL yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Taraflar arsasındaki diğer ihtilaf ise davacı tarafından davalıya verilen 14.434,64 TL teminat miktarının davacıya ödenip ödenmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesinin 18/3. Maddesinde taşeronun ( davacının) sözleşme kapsamında SGK ve vergi dairesine ilişkin borcunun bulunmadığına dair yazı ile çalştırdığı işçilerin alacaklarına dair ibraname ibraz etmesi ve davalının onayı akabinde teminatın taşeron olan davacıya iade edilebileceği kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamında davacının bu yükümlülüğünü yerine getirdiğine dair ispata elverişli bir delil ibraz etmediği anlaşılmakla davalının teminat miktarı iade etme yükümlülüğünün bulunmadığı, davacının teminat alacağının muaccel olmadığı mahkememiz tarafından kabul edilmiş ve davacının bu talebinin reddine karar verilmiştir. Nihai olarak davacının talep etmiş olduğu 40.830,87 TL alacağın 13.198,12 TL’lik kısmının konusuz kaldığı, 14.434,64 TL teminat alacağının muaccel olmaması ve taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca talep etme hak ve yetkisinin bulunmadığı, bu alacakları dışında davacının davalıdan 11.687,23-TL talep edebileceği ve talep edebileceği alacağının likit olması nedeni ile de icra inkar tazminatı talep etme hakkının bulunduğu kabul edilmekle davanın kısmen kabulüne” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin “11.687,71.TL tutarındaki kalan kısım için tarafların birbiriyle herhangi bir ihtilafının olmadığı” tespitine katılmadıklarını, müvekkil tamamlanmış işlere ilişkin yükümlülüklerinin tamamını eksiksiz yerine getirmesine rağmen asıl iş sahibi Muallimköy Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yönetici A.Ş. tarafından projeye ilişkin kesin kabuller yapılmadan ve henüz alacaklar muaccel olmadan davacı icra takibi başlatmış bulunduklarını, davacı tarafça icra takibi yapılan tarihte kesin kabullerin yapılıp yapılmadığı araştırıldığında davacının bir alacağı varsa bile takip tarihinde henüz doğmadığı ortaya çıkacağını, bu hususa ilişkin tarafımızca yerel mahkeme yargılaması sırasında asıl iş sahibinden davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu projelere ilişkin kesin hakedişin, kesin kabullerin yapılıp yapılmadığının sorulması ve davacının sözleşmeye konu işleri tam ve eksiksiz yapıp yapmadığının araştırılması talep edilmişse de yerel mahkemece bu hususta taleplerimiz değerlendirilmeksizin ve hiçbir araştırma yapılmaksızın eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması gerektiğini, asıl alacak olduğu belirtilen ve teminat dahil edilen 24.885,85 TL üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi yerinde olmadığını, öyle ki; icra takibi ve dava tarihinde teminatın iadesi şartları oluşmadığı tespit edilen ve teminat olduğu açıkça belirlenen alacak kaleminin asıl alacak olarak değerlendirilerek icra inkar tazminatına konu edilmesi hukuken mümkün olmadığını, bununla birlikte borçlunun icra inkar tazminatıyla sorumlu tutulabilmesi için alacağın likit olması yasal zorunluluk olduğunu, dosyada mevcut deliller ile teminat olduğu sabit olan tutar ile birlikte bilirkişi raporları neticesinde ancak belirlenebilen alacak likit alacak olmadığından icra inkar tazminatından söz edilemeyeceğini, (Yargutay 4. Hukuk Dairesi E.2015/10762, K. 2016/11555 T.24.11.2016) yerel mahkemece talebimize rağmen haksız çıkan davacı (alacaklı) aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmediğini, arz ve izah edilen sebeplere binaen, istinaf kanun yoluna başvuru dilekçemizin kabulü ile Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 2021/503 E. 2022/546 K. sayılı kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 HMK, 6098 Sayılı TBK

3. Değerlendirme
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Mahkemece, 11.687,23-TL üzerinden itirazın kısmen iptaline, 13.198,12 TL’lik kısmın takip sonrası ödeme nedeniyle bu miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı taşeron (yüklenici) davalı yüklenici (iş sahibi)dir.
Taraflar arasında davalının yüklendiği işlerden aktrik tezgah işlerinin yapımına dair 5.5.2018 tarihli sözleşme düzenlendiği, işin bedelinin 251.906,40 TL +KDV olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, sözleşme kapsamında edimlerini ifa ettiğini beyanla takip konusu 40.830,87 TL üzerinden itirazın iptalini talep etmiş,
Davalı, müvekkilin hakkedişlere göre ödemelerini tam yaptığını, davacının asıl iş sahibinin kesin kabullerin yapılmasını beklemeden takibe girişmesinin yerinde olmadığını, henüz muaccel alacak bulunmadığını, takip konusu 40.830,87 TL alacağın 13.198,12 TL sinin takipten sonra ödendiğini, 14.434,64 TL teminat alacağının iade koşullarının oluşmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece tarafların defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, buna göre, davalının kayıtlarında takip tarihi itibariyle davalının davacıya 24.885,85 TL borçlu olduğu, bunun 13.198,12 TL sinin takip tarihinden sonra ve davadan önce davacıya ödendiği, nitekim bu ödemenin davacının da kabulünde olduğu, mevcut ödeme düşüldüğünde davalının davacıya 11.687,73.TL borçlu olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davalının defter ve kayıtlarıyla sabit olduğu üzere davalının davacıya 11.687,73.TL borçlu olduğu ispatlandığından mahkemece bu miktar yönünden itirazın iptaline karar verilmiş olması yerindedir. Her ne kadar davalı borcun muaccel olmadığını savunsa da, davacının alacağı taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı olup dava dışı iş sahibinin kesin kabulüne bağlı olmadığı gibi az yukarıda açıklandığı gibi davalı da borcu kabul ederek defterine kaydetmiştir. Bu nedenle davalının bu yöne değinen istinafı yerinde değildir.
Buna karşılık, mahkemece 24.885,85 TL asıl alacak üzerinden davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmişse de, davadan önceki ödeme miktarı icra inkar tazminatına dahil edilemeyeceğinden mahkemece kabul edilen 11.687,23-TL üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken daha fazla miktar üzerinden hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Reddine karar verilen kısım yönünden davacı takibinde haksız ise de kötüniyetli olduğundan sözedilemeyeceğinden davalının kötüniyet tazminatı talebi yerinde değildir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması ile yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/09/2022 tarih 2021/503 E. 2022/546 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA,
Davanın KISMEN KABULÜ ile; İstanbul 34 İcra Müdürlüğünün 2020/19137 esas sayılı dosyasına borçlunun yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 11.687,23-TL üzerinden devamına, fazla ilişkin istemin reddine,
Takibin 13.198,12 TL’lik kısmı yönünden takip sonrası ödeme nedeniyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Asıl alacak olan 11.687,23 TL’nin %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 798,35-TL harçtan, peşin alınan 493,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 305,21-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
(İlk Derece Mahkemesince hesaplanan harç miktarı ile Dairemizce hesaplanan harç miktarının aynı olduğu, İllk Derece Mahkemesince de harç tahsil müzekkeresi yazıldığı anlaşıldığından yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,)
Davacı tarafından yapılan 552,44 TL harç, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 252,10-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.004,54-TL yargılama giderinden; davanın kabul red oranına göre 1.221,73-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul red oranına göre 804,40-TL’sinin davalıdan; 55,60-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,(harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
(İlk Derece Mahkemesince arabuluculuk yönünden hesaplanan harç miktarı ile Dairemizce hesaplanan harç miktarının aynı olduğu, İllk Derece Mahkemesince de harç tahsil müzekkeresi yazıldığı anlaşıldığından yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,)
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi bakımından;
Davalı vekilinin başvurusu kısmen yerinde görüldüğünden yatırılan istinaf karar harcının tarafına iadesine,
Hükmün ferisine yönelik düzeltme kararı verilmesi nedeniyle takdiren davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 07/07/2023 tarihinde KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸