Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/310 E. 2023/855 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/310
KARAR NO : 2023/855
KARAR TARİHİ : 16/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 27/08/2020
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
NUMARASI : 2020/397 Esas -2022/770 Karar

DAVACI : İDOL DİZAYN MİMARLIK MÜHENDİSLİK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ -… …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
Av. … – …
Av. … – …
Av. … – …

DAVALI :YILKA İNŞAAT SANAYİ TİCARET VE PAZARLAMA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedelin tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedelin tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;
Taraflar arasındaki 10/07/2018 Makü Kütüphane Binası Beton İşleri Sözleşmesi nedeniyle davacının davalının beton işlerini üstlendiğini, davalının faturadan kaynaklı borcunun bir kısmını ödemediğini, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2019/146520 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe itiraz edildiğini beyan ederek; itirazın iptalini, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde;
Davacının yapması gereken imalatları eksiksiz ve hatasız olarak tamamlanmadığını, davacının eksik bıraktığı işlerin davacı nam ve hesabına Anık Kardeşler ve Kartaş Hazır Beton firmalarına tamamlatıldığını, davacının yapması gereken işlerini zamanında, düzgün ve anahtar teslim şekilde yapmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ”davanın Kısmen kabulü ile; Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2019/146520 esas sayılı dosyasına borçlunun yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, Takibin 11.374,86-TL asıl alacak, 344,75 TL işlemiş faiz toplamı 11.719,61 TL üzerinden devamına, asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle;
Yerel Mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, verilen kararın bozulmasının gerektiğini, davacı vekil eden ve davalı arasında bir ticari ilişki söz konusu olup asıl alacak miktarı 32.040,22 TL olduğunu, ticari ilişkinin varlığı ve miktarı tarafların ticari defterleri ile de sabit olduğundan haklı davanın kabulünün gerekli olduğunu, davalı ticari kayıtlarında ne şekilde, nasıl düzenlendiği belli olmayan faturaların Yerel Mahkeme tarafından hükme esas alınmasının bozma nedeni olduğunu, davalı tarafça ne sebeple düzenlendiği belli olmayan; taraflara tebliğ edilmeyen daha öncesinde ayıp,eksik vs… ihtar veya ihbarında bulunulmayan faturaların Yerel Mahkemece kabul edilmesi hatalı olduğunu, bilirkişilerin bu yönde yapmış olduğu değerlendirmelerin kabulü mümkün değil iken; Yerel Mahkeme’ nin hükmünü bu bilirkişi değerlendirmeleri üzerine kurmasının bu yönüyle hatalı olduğunu, verilen kararın bozulmasının gerekli olduğunu, alt yapı işlerinin yapım ve imalatı davacı vekil eden şirkete ait olmadığını, davalı tarafın iddia ve beyanlarının hiçbir hukuksal dayanağı bulunmadığını, yerel mahkeme ilamının bozulmasını ve yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;
Vekil eden şirketin, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörlüğü ile 17.03.2017 tarihli 2016/17184 ihale kayıt numaralı Makü istiklal yerleşkesi kütüphane binasını ve çevre düzenlemesi yapım işine ait sözleşme imzalamış olup bu sözleşmedeki yapım işi gereğince davacı karşı taraf ile 04.07.2018 tarihli makü kütüphane binası baskı beton sözleşmesinin imzalandığını, bu sözleşmenin Makü kütüphane binasının baskı beton işlerine ilişkin, anahtar teslim götürü bedel sözleşmesi olduğunu ve davacı karşı taraf sözleşme gereği taşeron konumunda olduğunu, davacı tarafın sözleşmeye göre iş yeri teslim tarihi olan 10.07.2018 tarihinde işe başlamasını ve 60 gün içerisinde işi bitirmesi gerektiğini, vekil eden şirket sözleşmeden doğan bütün edimlerini yerine getirdiğini, ödemelerini hiç aksatmadan günü gününe yaptığını, yapılan işlerin bedeli olarak davalı vekil eden firmadan 401.021,22 TL bedelli 549107 numaralı fatura alındığını, bu faturalara karşılık çek ve nakit olarak toplamda 368.981,00 TL’lik ödeme yapıldığını, kalan bakiye olan 32.040,22 TL ise yapılan işlerin garantisi olarak kesin kabul sürecine kadar teminat olarak tutulduğunu, yarım bırakılan işleri bir başka firmaya yaptırmak zorunda kaldığını, davacının alacağının toplam 32.040,22 TL’den 20.665,36 TL’nin mahsubunun gerektiği anlaşılmakla davanın 11.374,86TL yönünden davanın kabulüne karar verildiğini, istinafa cevap dilekçelerinin kabulü ile verilen kararın istinaf taleplerinin usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedelin tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi davası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK

3. Değerlendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye bedelin tahsiline yönelik yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Davacı; taraflar arasındaki 10/07/2018 MAKÜ Kütüphane Binası Beton İşleri Sözleşmesi nedeniyle davacının davalının beton işlerini üstlendiğini, ancak davalının faturadan kaynaklı borcunun bir kısmını ödemediğini, başlatılan icra takibe itiraz edildiğini belirterek haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının yapması gereken imalatları eksiksiz ve hatasız olarak tamamlanmadığını, davacının eksik bıraktığı işlerin davacı nam ve hesabına dava dışı üçüncü firmalara tamamlatıldığını, davacının yapması gereken işlerini zamanında, düzgün ve anahtar teslim şekilde yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline, takibin 11.374,86-TL asıl alacak, 344,75 TL işlemiş faiz toplamı 11.719,61 TL üzerinden devamına, asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karara karşı davacı vekillince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Taraflar arasında davlı şirketin Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi istiklal yerleşkesi kütüphane binası ve çevre düzenlemesi yapim işini üstlendiği, bu sözleşme kapsamında 04.07.2018 tarihli sözleşmeyle MAKÜ kütüphane binası yapım işinin baskı beton işlerinin yapımının davacıya taşere edildiği, bu şekilde taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında kurulan sözleşme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddeleri hükümlerine göre eser sözleşmesidir. Yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına, fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir. Sözleşmede garanti şartı bulunması halinde işi yapan taşeron ya da yüklenici garanti vermekle iş sahibinin açık ayıplarda muayene ve süresinde ihbar yükümlülüğünü, gizli ayıplar yönününde de derhal ihbar yükümlülüğünü kaldırmayı ve garanti süresi içinde ortaya çıkan bu ayıpları bedelsiz olarak gidermeyi üstlenmiş demektir. Garanti süresi içinde ortaya çıkan açık ve gizli ayıplarla ilgili iş sahibi ayıp ihbarında bulunmak zorunda kalmaksızın zamanaşımı süresi içinde ayıbın giderilmesi ve zararlarını isteyebileceği gibi, iş bedeline karşı ayıp defini de ileri sürebilir (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 19.06.2014 gün 2013/4976 Esas 2014/4282 Karar, 28.01.2015 gün 2014/1955 Esas, 2015/442 Karar sayılı ilâmları). Sözleşmenin 20. Maddesinde geçici kabul tarihiden itibaren 24 ay teminat süresi öngörülmüştür.
Ayrıca, 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi hükmünde bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmazsa faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir. Eldeki davada, davaya konu faturaların davacı ve davalının defter ve kayıtlarına işlendiği, davacı yüklenicinin davalı iş sahibinden 32.040,22 TL alacaklı olduğu dosyada yer alan bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamından; davacı yüklenici dava konusu işe ilişkin 04.10.2018 tarihli 401.021,22 TL bedelli fatura düzenlendiği, fatura bedelinin 368.981,00 TL’sinin önceden ödendiği, bakiye iş bedeli için 32.040,22 TL asıl alacak, 6.591,96 TL işlemiş faiz için takip başlattığı, takibe itiraz üzerine davacının eldeki davayı açtığı, davalının da ayıplı ve eksik imalat savunmasında bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Ayıp ihbarında bulunma yükümlülüğü davalı iş sahibi şirkete aittir. Ayıp ihbarı niteliği itibariyle def’i olduğundan, yüklenici tarafından süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı savunması ileri sürülmedikçe, mahkemece re’sen dikkate alınıp değerlendirilemez. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 141. maddesine göre; tarafların karşılıklı dilekçelerini verdikleri aşamada, herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın uyuşmazlığın genel çerçevesi içinde iddia ve savunmalarını değiştirebilecekleri kabul edilmiştir. Ayrıca, Kanun’un 141. maddesinin 1. fıkrasında 28.07.2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanun’un 15. maddesi ile yapılan değişiklikle, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra, ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hariç olmak üzere, iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilemeyeceği esası benimsenmiştir.
Somut olayda davacı yüklenici şirket ön inceleme duruşmasına kadar ayıp ihbarının yapılmadığı veya süresinde olmadığı savunmasında bulunmadığına göre, davalı iş sahibi şirketin süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu kabul ederek uyuşmazlığın çözümlenmesi zorunludur.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönülecek olursa; 22.08.2022 tarihli bilirkişi raporunda; sözleşmede belirtilen (baskı-beton) şartları ve keşif tarihi itibarıyla 2022 yılı Serbest Piyasa şartlarına göre (tamirat dahil) kdv dahil 100,00 TL /m2 den yapılabileceği, dolayısıyla eksik, hatalı ve ayıplı Baskı-beton işlerinin maliyeti 32.500,00 TL olduğu belirlenmiştir. Raporda, davacının edimini ayıplı ifa ettiği belirlenmekle ayıbın niteliğine ilişkin bir açıklamada bulunulmamıştır. Ek bilirkişi raporunda, Davalı iş sahibi tarafından ayıplı ve eksik işlerin dava dışı üçüncü kişilere yaptırıldığı iddiasına ilişkin dosyaya sunulan faturada gösterilen miktar mevcut işlerin ihtilaftaki eksik ve ayıplı işler ile uyumlu olduğu, bu faturalar kadri maruf olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, dosya kapsamında asıl iş sahibi idare tarafından 31/10/2019 tarihli teslim tutanağı ile ayıplı işlerin tutanağa bağlandığı ve 20/06/2019 tarihli yazısında davalıya bildirimde bulunulduğu görülmüştür. Kaldı ki, sözleşmede imalat için 24 ay garanti süresinin öngörülmesi sebebiyle teminat süresi içerisinde ortaya çıkan ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam etmektedir. Davacı yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği edimi ayıplı olarak ifa ettiği ve ayıpların davacı yüklenicinin ayıplı imalatında kaynaklandığı tespitlerine göre mahkemece eksik ve ayıplı işlerin giderim bedeli olan 20.665,36 TL’nin davacının alacağı olan 32.040,22 TL’den mahsubuyla bakiye bedelin yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yukarıda belirtilen gerekçelerle ve HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf başvurusu sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda davalının söz konusu istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesinin istinafa konu edilen nihai kararının HMK’nın 353/1-b.1.maddesi gereğince usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu değerlendirilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin istinafa konu edilen 27/12/2022 tarih ve 2020/397 E – 2022/770 K sayılı nihai kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 179,90 TL harçtan, davacı tarafça istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf maktu karar harcının mahsubu ile bakiye 173,02 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf başvurusunda bulunan tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 302/5.maddesi gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin; harç tahsil işlemlerinin, HMK’nın 359/4 maddesi gereğince işbu kararın taraflara tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan incelemeyle H.M.K’nın 362/1-a maddesi uyarınca 15/06/2023 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı