Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/277 E. 2023/822 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/277
KARAR NO : 2023/822
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 07/10/2016
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
NUMARASI : 2018/778 Esas -2022/946 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın ve kazanç kaybının tazmini istemi
HÜKÜM : Kararın kaldırılması- yeniden hüküm
İSTİNAF EDEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın ve kazanç kaybının tazmini istemi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;
Vekil eden şirketin hazır beton sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu, ihtiyacı olan beton hammedesinin taşınması içn 30/06/2016 tarihli fatura ile Mercedes marka … plakalı tır kamyonunun Hases Otomotiv’den satın aldığını, araca damper kısmının çalışması için şanjımana damper motoru montesinin davalı tarafından yapıldığını ve 02/08/2016 tarihli fatura düzenlendiğini, monte işleminin tamamlanmasından ve aracın vekil edene tesliminden 2 gün sonra aracın arıza verdiğini, arızanın yetkili serviste yapılan onarımı sonrasında aracın şanjıman yağ dolum tıpasının yerinde olmadığını, yağın dışarıya sızdığını ve şaseye sıçradığı tespitinin yapıldığını, aracın onarım yedek parça ve işçilik ücreti olarak ödenne 42.226,81 TL ‘nin davalıdan talep edildiğini ancak davalının talebi kabul etmediğini, İstanbul Anadolu 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/89 D.İŞ sayılı dosyası ile alınan raporda araçta meydana gelen arızanın davalının edimini ayıplı şekilde yerine getirmesi sebebiyle gerçekleştiği yönünde tespit sunulduğunu, arızanın haksız fiilden kaynaklanması sebebiyle mahkemenin yetkili olduğunu ileri sürerek 42.226,81 TL ile aracın tamirde kaldığı süre olan 62 gün zarfında kullanılmaması sebebiyle oluşan aylık 5.000,00 TL’den toplam 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde;
Vekil edenin esnaf işletmesi olduğunu, tacir olarak kabul edilemeyeceğini, yargılamasının ticari bir dava olmaması nedeniyle ticaret mahkemesinin görevine girmediğini, davanın görevli olan asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğini, vekil edenin adresinin Gebze/ Kocaeli olması nedeniyle davanın yetkili mahkeme olan Gebze mahkemelerinde açılması gerektiğini davacının esasa ilişkin belirtimiş olduğu hususların gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ”Davanın Kısmen Kabulüne, 42.226,82 TL ayıp nedeniyle hasar bedeli ve 5.966,44 TL kazanç kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle;
Dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, işbu dosya kapsamında gerekli inceleme, değerlendirme ve tespitlerin yapılabilmesi için dosya 12/11/2019 tarihli celsede makine mühendisi bilirkişiye tevdii edildiğini, dava dilekçesinde meydana geldiği bildirilen hasarın, vekil edenin yaptığı işlem nedeniyle meydana gelip gelmediğini, söküldüğü anlaşılan şanzıman tapasının vekil edenin yaptığı iş ile ilgisi bulunup bulunmadığı konularında inceleme yapması istendiğini, dosya kapsamında aldırılan son rapor olan ve yerel mahkemece hükme esas alınan 19/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda dosya kapsamında aldırılan diğer üç bilirkişi raporunun incelendiği, ikisinde vekil eden kusurunun olmadığı birinde ise vekil edenin kusurlu bulunduğu belirtilmişse de, dosya kapsamında son rapordan önce üç değil iki rapor aldırılmış olduğunu, ikisi de vekil edenin kusurunun olmadığı yönünde olduğunu, vekil eden işletme tarafından yapılan işlemde düştüğü iddia edilen tapa ile herhangi bir işleminin olmadığı için kontrol edilmemiş olduğunu; bu hususta kusurlarının bulunmadığını, 06/05/2022 tarihli hesap bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların da hatalı olduğunu, hesap bilirkişi raporunda aracın arızasının onarım süresi için 30 günlük sürenin gerekli olduğu yönünde tespit yapılmışsa da, bu süre çok uzun olup kusura ilişkin tüm itirazlarının saklı kalmak kaydı ile tarafça bu tespite de itiraz edildiğini, vekil eden işletme tarafından yapılan işlemde düştüğü iddia edilen tapa ile herhangi bir işlemini olmadığı için kontrol edilmediğini, bu hususta kusurlarının bulunmadığını, Albayraklar Hazır Beton San ve Tic Ltd Şti’nce hatalı yapıldığı iddia edilen işlem gibi Albayraklar Hazır Beton San ve Tic Ltd Şti’ne ait olan …, …,… araçlara da uygulanmış olduğunu; bu araçlarda da herhangi bir şekilde ana şanzımana müdahale edilmediğini, ana şanzımana müdahale edilmediğinden ana şanzımandan kaynaklı hasardan vekil eden işletmenin sorumlu olması beklenemediğini, itirazlarının kabulü ile kararın ”davanın kısmen kabul edilen kısmının” hem esas hem usul açısından başkanlığınızca yeniden incelenmesini ve kaldırılmasını, davanın tamamen reddine karar verilmesini, kararın icrasının dosya istinaf incelemesinden dönünceye kadar ertelenmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;
Vekil edenin; 30.06.2016 tarihli fatura ile Mercedes marka … Plakalı Tır kamyonu aracını Eskişehir de bulunan Hases Otomotiv Yatırım ve Pazarlama A.Ş. den satın aldığını, aracın sıfır olarak tabir edilen şekilde yeni olduğunu, ilk kez alındığı gün kullanıldığını, aracın Eskişehir’den Yetkili bayiden alınmış olup ilk kez çalıştırıldığını ve ilk kez yola çıkarak Eskişehir’den Gebze’ye 6 saatte normal seyirde geldiğini, Gebze’de davalı şahıs firmasının adresine damper motoru pompası takılması işlemlerinin yapılması için teslim edildiğini, yan araç eskişehirden bayiden yola çıktığını ve direk başka yere uğramadan davalıya işlemleri yapmak üzere teslim edildiğini, davalı firmanın yaptığı işlem Şanzıman arkasında PTO denilen parçada bulunan 4 adet cıvatanın sökülerek kapağın açılması sonucu buraya damperi hareket ettirecek pompanın takılması işlemini yaptığını,şanzıman arkasında bulunun PTO daki 4 adet cıvata söküldüğü zaman ve kapağı açılınca şanzımanda bulunan yağ aktığını, aracın Eskişehir’den Mercedes firmasından yeni alındığını ve yürütülerek 6 saatte 400 Km yoldan geldiğini, yan aracın Eskişehir’den bayiden yola çıktığını ve direk başka yere uğramadan davalıya işlemleri yapmak üzere teslim edildiğini ve yağ kirliliğinin davalı firma tarafından görülmemesini veya fark edilmemesi mümkün olmadığını, davalı tarafın istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın ve kazanç kaybının tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK

3. Değerlendirme
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın ve kazanç kaybının tazmini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
Davacı; davacı şirketin 30/06/2016 tarihli Mercedes marka tır kamyonunun Hases Otomotiv’den satın aldığını, söz konusu araca damper kısmının çalışması için şanjımana damper motoru montesinin davalı tarafından yapıldığını, aracın tesliminden 2 gün sonra aracın arıza verdiği, tespit dosyasında söz konusu arızanın yetkili serviste yapılan onarımı sonrasında aracın şanjıman yağ dolum tıpasının yerinde olmadığı, bu sebeple yağın dışarıya sızdığı ve şaseye sıçradığı tespitinin yapıldığı, aracım onarımı dava dışı firmaya yaptırılarak 42.226,81 TL ücret ödendiğini, aracın onarım bedeli 42.226,81 TL ile aracın tamirde kaldığı süre olan 62 gün zarfında kullanılmaması sebebiyle oluşan aylık 5.000,00 TL’den toplam 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı; görev ve yetki itirazında bulunarak araçtaki arızanın yerine getirdikleri edimle ilgili olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Taraflar arasında davacıya ait aracın üzerinde damper pto’su bulunan çekiciye, damper pompası ve ekipmanı montajına ilişkin eser sözleşmesi yapıldığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktır. Taraflar arasında kurulduğu anlaşılan sözleşme, kurulduğu tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğindedir. Tarafların tacir oldukları, aralarındaki ticari iş mahiyetinde olmakla, taraflar arasındaki anlaşmazlık ilişkin yapılan eser sözleşmesinden kaynaklı ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi ve 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Kural olarak yapılan işin miktar ve değerini ispat yükü yüklenicide, iş bedelinin ödendiğini ispat yükü ise iş sahibindedir.
Taraflar arasında 6098 sayılı BK’nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek (TBK’nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK’nın 471/1.). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK’nın 474. maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır.
Ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları aynı kanunun 475. maddesinde; Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde işsahibi, eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme ve genel hükümlere göre tazminat isteme olarak belirtilmiştir.
Yukarıdaki açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde; davacı tarafından Hases Otomotiv Yatırım Ve Pazarlama A Ş ‘den 30/06/2016 tarihinde sıfır KM Plaka sayılı, Mercedes – Benz marka, 1840 LS 36 Tıpı, 2015 Model çekici satın aldığı, bu firma tarafından aracın PTU sökülerek yerine damper motorunun monte edilmesi için kapak takıldığı ve aracın Eskişehir’den geldiği, davacı tarafından alınan araca davalı firma tarafından tesisat sökme takma işlemi ile şanzımana damper motoru monte işleminin yapıldığı, tespit dosyasındaki raporda davalı Tokar Makine Hidrolik … firmasının kusurlu ve hasar miktarının 47.859,05 TL olduğu, hasar sebebinin de şanzıman yağ tapasının yerinde olmaması nedeni ile yağın akması ve şanzımanın yağsız kalmasından kaynaklandığı, dava konusu hasarın Gülsoy Otomotiv San. ve Tic A.Ş.’nde 42.226,81 TL bedelle yaptırıldığı, davacının talebinin işin ayıplı yapılmasından kaynaklanan zararına ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın ve kazanç kaybının tazmini talebinden ibarettir. Mahkemece hükme esas alınan ve Dairemizce de benimsenen 19.10.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda, davalı şirketin yalnızca damper motor takması nedeniyle 30-50 gram arasında şanzıman yağı aktığı ve şanzımanda 18 lt yağ olduğu düşüncesiyle montajı tamamladığı, yaptığı müdahale sonrası şanzımandaki yağı tamamen boşaltarak üretici firmanın önerdiği yağ ile önerilen miktarda yeniden doldurması gerekiyorken yağ doldurma tapasının dahi yerinde olup olmadığı kontrol etmeden işlemi tamamlayarak aracı teslim ettiği, bu durumda eksik imalat nedeniyle sorumluluğun tamamen davalıya ait olduğu sonucuna varılmıştır. Bu belirlemelere göre; eser sözleşmesine konu işlemin yapılarak davacıya aracın tesliminden kısa süre sonra araçta arıza meydana geldiği, yol yardımı ile aracın onarım işlemlerinin yapıldığı servise çekildiği, tespit dosyası ile hasarın niteliği ve tarafların kusur durumlarının tespit edildiği, davacının olayın özelliğine göre makul sürede hasarın tespiti için girişimlerde bulunup durumu yüklenici davalıya bildirdiği, tespit dosyasındaki rapor ve hükme esas alınan bilirkişi raporu ile araçta oluşan arızanın davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği ifa ile arasında illiyet bağı olduğunun belirlendiği, davaya konu ayıbın tespitinin teknik inceleme ve değerlendirme gerektirdiğinden tanık beyanlarına bu yönüyle itibar edilemeyeceği, davacı iş sahibinin eserin ayıplı ifası sebebiyle ayıp giderim bedelini ve araç yoksunluğu sebebiyle uğranılan zararını talep edebileceği, raporda bu bedelin davacının sunduğu ayıp giderim faturası ile uyumlu şekilde 42.226,82 TL, aracın arızasının onarım süresinin 30 gün olduğu belirlemesiyle dava konusu araca ait 2016 yılında onarım süresinde kazanç kaybının 5.966,44 TL olarak hesaplandığı anlaşılmakla mahkemece, çelişkileri giderir, açıklamalı, gerekçeli ve denetime uygun Dairemizce de benimsenen 19.10.2021 tarihli bilirkişi raporları tespitler dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair verilen hükümde dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Ancak, 6100 sayılı HMK’nın “Hükmün tashihi” başlıklı 304 üncü maddesinin birinci fıkrası; “Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir.” Aynı Kanun’un “Hükmün tavzihi” başlıklı 305 inci maddesi; “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” hükmünü içermektedir. 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Kanunun Hükmün Tamamlanması başlıklı HMK 305/A. Maddesinde ise “Taraflardan her biri, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebilir. Bu karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. ” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
28.07.2020 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sy. HMK 305/A. maddesine göre taraflardan her biri nihai kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda ek karar verilmesini isteyebilirler. Bu kanun değişikliği öncesindeki mevzuatımıza göre hüküm verirken unutmuş olduğu vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verip, bunu hükmüne dahil edemez. Aynı şekilde; kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişki de tavzih yolu ile giderilemez.
Somut olayda, Mahkemece verilen kararda davacının alacağa dava tarihinden itibaren ticari avans faiz işletilmesi talebi varken faiz talebi ile ilgili gerekçede ve hükümde bir karar verilmediği, davacı vekilinin 03.01.2022 tarihli dilekçesiyle bu hususta HMK 305/A maddesine göre ek karar verilmesi talebinde bulunduğu, mahkemece 09.01.2023 tarihli tashih şerhi şeklindeki düzeltme işlemi ile faiz hususunun hükme eklendiği, tashih şerhi ile “…avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde hüküm fıkrası eklenmesi talebinin hüküm fıkrasını değiştirecek nitelikte olduğu, HMK 304 ve devamı maddelerinde yer alan şartların gerçekleşmediği, davacının HMK 305/A maddesine göre ek karar verilmesi talebine aykırı şekilde tahsis şerhi ile hükme ekleme yapıldığı, hükümde yer verilmeyen talebe tashih şerhi hükme ekleme yapılması doğru bulunmamış olup, davacının süresinde ve usulüne uygun hükmün tamamlanması talebinin bulunduğu görülmekle infazı mümkün karar verilmesi için davalının bu yöne değinen istinafı yerinde bulunmakla karar kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuştur.

VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle; davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması ve aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2022 tarih, 2018/778 E – 2022/946 K sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince sayılı kararının KALDIRILMASINA, aşağıdaki şekilde yeniden hüküm kurulmasına,
2-Davanın kısmen kabulüne, 42.226,82 TL ayıp nedeniyle hasar bedeli ve 5.966,44 TL kazanç kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 3.292,08 TL karar ve ilam harcının başlangıçta yatan 721,13 TL peşin harç ile 171,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan 2.399,95 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
4-(Dairemizce yeniden hüküm kurulduğu, ancak ilk derece mahkemesince hesaplanan harç miktarı ile Dairemizce hesaplanan harç miktarı aynı olduğundan ve ilk derece mahkemesince harç tahsil müzekkeresi yazıldığından yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,)
5-Davacı tarafından yatırılan 721,13 TL peşin harç, 29,30 TL başvurma harcı, ve 171,00 TL tamamlama harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan 5.973,75 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre 5.512,39 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan … Ü.T. uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Yargılama sırasında davalı tarafından yatırılan 619,15 TL yargılama giderinden kabul red oranına göre 47,82 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan …Ü.T. uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 4.033,56 TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
10-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının talep halinde yatırana iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
11-Davalının başvurusu kısmen yerinde görüldüğünden istinaf başvurusu sırasında yatırılan 824,00 TL nisbi istinaf harcının istek halinde kendisine iadesine,
12-Davalının yapmış olduğu 492,00 TL istinaf başvuru harcı, 27,00 TL tebligat ücreti ve 166,00 TL posta gönderim ücreti olmak üzere toplam 685,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
13-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
14-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
15-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 08/06/2023 tarihinde KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı