Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1583
KARAR NO : 2023/1663
KARAR TARİHİ : 11/12/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 10/04/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2023
NUMARASI : 2022/648 Esas -2023/391 Karar
DAVACI : AKMEŞE TARIM HAYVANCILIK VE GIDA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : İZMİT SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ – …
VEKİLİ : Av. … – …
BİRLEŞEN MAHKEMENİN 2019/397 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVACI : AKMEŞE TARIM HAYVANCILIK VE GIDA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ- … …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : İZMİT SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tahakkuk edilen faturalar dolayısıyla borçlu olunmadığının tespitine talebi
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki tahakkuk edilen faturalar dolayısıyla borçlu olunmadığının tespitine talebi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararı asıl ve birleşen dava davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
ASIL DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Vekil eden şirketin Akmeşe … adresinde ikamet eden … abone ve … kimlik numaralu su tüketicisi olduğunu, vekil eden şirketin kullanımlarına ilişkin olarak … abone numaralı 31/10/2018 tarihli 37.076,00 TL borç tahakkuk ettirildiğini, söz konusu fatura bedelinin gerçek kullanım miktarını yasıtmadığını, fahiş bedelli ve hatalı şekilde işlem yapılarak oluşturulduğunu, dava konusu edilen fatura sarfiyat dönemini kapsayan 28/11/2017 ve 31/10/2018 tarihleri arasında 12 adet okuma yapıldığını, bu okumaların 11 tanesi sarfiyat miktarı sıfır olarak girildiğini, son dönem yani 31/10/2018 tarihli tahakkuk döneminde ise yaşam deneyimlerine tamamen aykırı olarak 3358 ton sarfiyat belirterek 37.076,00 TL sarfiyat bedeli girildiğini, vekil edeni şirket ikameti yakınındaki kara yollarına ait yol çalışması sırasında yaşanan patlamalar sebebi ile yapılan sürekli su kesintirleri olduğunu, yaşanan kesintiler akabinde vekil edence İsu tarafına arıza kaydı oluşturulması ardından İsu tarafından aktarılan su hattından gelen aşırı basınçlı su ve sık sık yaşanan su kesintileri sebebiyle oluşan hava basıncı dolayısıyla bir çok kez toprak zemin altında bulunan boru hatlarında patlamalar yaşandığını, bu patlamaların boruların toprak zeminin oldukça aşağıda bulunduğu bölgelerde yaşandığından zemin üzerinde belirginleşinceye kadar vekil edeni tarafından farkedilmesinin imkan dahilinde olmadığını, görünür hale geldikten sonra müdahale edildiğini, yaşanılan olayda her ne kadar kusurun kendisine atfedilemeyecek ve salt bu kaçak su sarfiyatlarını ödemek zorunda bırakılsa bile sayaç okumalarının yapılmaması, sarfiyat sebebinin kaçak su olması durumunda bunun erken farkedilmemesi ve akabinde oluşan zarardan biran önce dönülmemesinden dolayı oluşturulan fatura sarfiyat bedelinin davalı kurumun sorumluluğunda olduğunu beyanla dava konusu 31/10/2018 tarihli faturanın iptali ile dava konusu faturanın tahsili halinde vekil edeni şirketin ileride telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi zararlara uğrayacağının muhtemel olduğu ve yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davalı tarafından vekil edeninin adresine sağlanan hizmetin kesintiye uğratılmaması, dava konusu faturanın ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takibinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Vekil eden şirketin … adresinde ikamet eden … abone ve … numaralı su tüketicisi olduğunu, vekil eden şirketin kullanımlarına ilişkin olarak 17/05/2019 tarihli fatura ile 6.293,00-TL borç tahakkuk ettirildiğini, fatura okuma dönemleri incelendiğinde 31/10/2018 ve 17/05/2019 tarihleri arasında olduğunu, uzun bir süre sayaç okuması yapılmamış ve belirtilen tutarın vekil eden şirkete borç olarak yansıtıldığını, davalı kurumun basınçlı suyun engellenmesi amacı ile belirli çalışmalar yaptığını, ancak yeterli olmadığını, vekil eden tarafça sayaç sonrası belirli standartlarda borular döşendiğini, vekil eden şirketin adresi yakınlarında sürekli patlamalar yaşandığını, patlamalar sonucunda tadilat ve yenileme külfetinin sürekli vekil eden şirket tarafınca karşılandığını belirterek iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davalı tarafından vekil eden adresine sağlanan hizmetin kesintiye uğratılmaması, dava konusu faturanın ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmektedir.
II. CEVAP
Asıl dosyada Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Şube Müdürlüğü tarafından abonede tespit ve kontroller sonucuna göre yapılan incelemede; davaya konu … numaralı aboneliğin yapı kullanım izin belgesi alınmadığı için abone türünün inşaat olduğunu, ilgili aboneliğin besihane-ahır faaliyeti için kullanıldığı, Besihane-ahır faaliyetinin işletmeciliğinin Akmeşe Tarım Hayvancılık ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. tarafından kiraya verilerek farklı kişi tarafından yürütüldüğü, İşletme kiracısının İdare ile abonelik sözleşmesi yapmadığı ve abonelik sözleşmesinin kendi adına olmaması nedeni ile sayaç okumaları ile ilgili herhangi bir takibinin ve İdare ile iletişiminin olmadığı, aboneliğe ait sayacın çiftlik içerisinde olması ve çiftlikte bulunan köpekler nedeni ile okuma zorluğu çekildiği için personelimizin sözlü uyarısı ile sayacın önceki dönemlerde çiftliğin dışına alındığı, çiftliğin bulunduğu yerin çoğunlukla traktör ya da tarım iş makinaları ile gidilebilecek yolunun bulunduğu, İdare araçlarının yolun çok engebeli olduğunu ve düzgün olmaması ve mevsim şartlarına göre yolu su basması ve yer yer bataklık oluşması nedeni ile teknik olarak araçların bu yolda sayaç okumaya gidemediğini, abonenin bulunduğu yere ulaşım kısıtlılığı kaynaklı problem nedeniyle dönemsel tahakkukların düzenli şekilde yapılamadığı, okuma personelinden edinilen bilgiye göre dönemsel sayaç okuması için gidilirken zaman zaman aracın çamura saplandığını, bölgede devam eden otoyol çalışması nedeni ile çitliğe giden yollarda tahribata bağlı çukurlar oluştuğu, çiftlik içinde ve bu çiftliğe yakın bölgede köpek bulunması nedeni ile sayaç okuma personelinin işini yapamadığını, 27/4/2019 tarihinde yapılan 2019/4 dönem sayaç okumasında okuma personeline mutlaka okuma yapması bildirildiği halde personelin büyük bir özveri ile çiftliğe giden iki alternatif yol üzerinden gitmeye çalışmasına rağmen yollarda oluşan zemin tahribi nedeni ile çiftliğe ulaşamadığı yazı ekinde yer alan resimlerle sabit olduğu tespit edildiğini, abone, idare tarafından ulaşım imkanlarının kısıtlılığı nedeni ile okuma yapamadığını bildiği halde idare ile sayaç endeksini bildirmek üzere herhangi bir iletişiminin bulunmadığı hatta abonenin adreste fiili kullanıcı olmadığı başkalarına kiraladığı görüldüğünü, bu sebeple sayaç ölçümleri doğru olduğunu yapılan tahakkuk mevzuata uygun olduğunu, davanın reddinin gerektiğini, abonenin itiraza konu tahakkukunun abonenin dahili hattında meydana gelen patlama veya su kaçağından kaynaklandığı, ayrıca tahakkuka resmi şikayet olmadığından yapılan işlemler usulüne uygun olduğunu, davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DOSYA
Davalı vekili birleşen cevap dilekçesinde özetle;
Davaya konu … numaralı aboneliğin yapı kullanım izin belgesi alınmadığı için abone türününün inşaat olduğu, ancak ilgili aboneliğin besihane-ahır faaliyeti için kullanıldığı, besihane-ahır işletmeciliğinin Akmeşe Tarım Hayvancılık ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. Tarafından kiraya verilerek farklı kişi tarafından yürütüldüğü, işletme kiracısının İSU ile abonelik sözleşmesi yapmadığı ve abonelik sözleşmesinin kendi adına olmaması nedeni ile sayaç okumaları ile ilgili herhangi bir takibinin ve İdareyle iletişiminin olmadığı, aboneliğe ait sayacın çiftlik içerisinde olması ve çiftlikte bulunan köpekler nedeni ile okuma zorluğu çekildiği, endeks okuma personelinin sözlü uyarısı ile sayacın önceki dönemlerde çiftliğin dışına alındığını, çiftliğin bulunduğu yerin çoğunlukla traktör ya da tarım iş makinaları ile gidilebilecek yolunun bulunduğu, İdare araçlarının yolun çok engebeli olup bu yolda sayaç okumaya gidemediği, abonenin bulunduğu yere ulaşımın kısıtlı olması nedeniyle dönemsel taahhukların düzenli şekilde yapılamadığı, abonenin 2018/10 dönem fatura yargı süreci devam ederken 17/05/2019 tarihli fatura Akmeşe Tarım Hayvancılık ve Gıda San. Tic. Ltd. Şti. Yetkilisinin telefonuna kayıtlı sayaç resmi üzerinden teyit edilerek Şube Müdürlüğü Borç Takip Şefi tarafından yetkili kişinin talebi üzerine devam yargı sürecindeki taahhuklara eklenmek amacıyla oluşturulduğu ve 2019/5 okuma dönemi sayaç resmi ile endeksin açık şekilde kayıt altına alındığı, abonenin ayrıca idareden izinsiz şekilde sayacını söktüğü, personelleri tarafından yerinde yapılan işlemle İdare kayıtlarından tespit edildiği belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ”Asıl davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne, davacının asıl davaya konu edilen davalı tarafından düzenlenen … abone numaralı, 31/10/2018 tarihli ve 37.076,00 TL bedelli fatura nedeniyle 33.593,10 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya yönelik talebin reddine, birleşen 2019/397 Esas sayılı davaya konu … abone numaralı, 17/05/2019 tarihli, 6.293,00 TL bedelli fatura nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleşen dava davalısı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Asıl ve birleşen dava vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle;
İdarenin istinaf taleplerinin, Mahkemece yerinde görüldüğünü fakat hükmün ilk derece mahkemesi tarafından, kararın aykırı olarak kurulduğunu, kamu zararına sebebiyet verdiğini, muhtemel kiralananın boş olduğu veya üretim yapılmadığı dönemler baz alınarak tahakkuk yapıldığını, abone yolunda meydana gelen arızalardan kaynaklanan ölçülemeyen su kayıpları hesaplanarak ilgililerine tahakkuk edildiğini, zorunlu olarak yıkılan, kırılan, tahrip edilen diğer yapıların yapımı İdareden talep edilemediğini, idarenin imkanları çerçevesinde yapılamayacak su bakım ve onarımları ise İdarenin kontrolünde abone tarafından yaptırılır.” hükümlerine göre parsel alanı içinde abone yolu tamamen abone sorumluluğunda olduğu anlaşıldığını, abonenin sayaç sonrasında dahili bağlantısında oluşan kaçak nedeni ile davaya konu tahakkukunun geçmiş dönem ortalamalarına göre kıyas hesabı yapılarak düzenlenmesinin yapılamayacağı, anlaşıldığını, idarenin de bu yönü ile yaptığı tüm savunmaların altyapının slandartlara uygun olduğuna ilişkinde geçmişte herhangi bir tespitinin olmadığını, Şube Müdürlüğünün teknik ekiplerince arazide yapılar keşif doğrultusunda su sayacından önce ev tipi basınç kırıcı vana olduğu gözlemlendiğini ve bu nokladan alınan basınç değerinin 2.2 bar olduğunu, işletme basıncında her hangi sıkıntı gözlemlenmediğini, rapora itirazlarının dinlenmediğini, bölgede basınçtan kaynaklı bir şikayet rastlanmadığını, davacı basiretli bir tacir gibi davranmadığını, aboneliğini de feshetmediğini, adrese gidip okuma yapan tanıkları ifadesi dosyada mevcut olduğunu, işletme kiracısının İdare ile abonelik sözleşmesi yapmadığını ve abonelik sözleşmesinin kendi adına olmaması nedeni ile sayaç okumaları ile ilgili herhangi bir takibinin ve idare ile iletişiminin olmadığı da açık olduğunu, idarenin kusursuzluğunun ortada olduğunu, sonuçta idarenin adresle sayaç dönemsel olarak okuyamamış olsa bile son endeks okunduğnuu ve bu sayaç üzerinde ki endeks olduğunu, adresin birçok kiracı tarafından kullanıldığı açık olduğunu, kimin ne iş yaptığı, ne kadar su tükettiği idarenin sorumluluğunda olmadığını, abone üzerinde ki aboneliği devretmek zorunda olduğunu, bu o tarihlerde yürürlükte olan mevzuat hükümleri olduğunu, idare tarafından ulaşım imkanlarının kısıtlılığı nedeni ile okuma yapamadığını bildiği halde idare ile sayaç endeksini bildirmek üzere herhangi bir iletişiminin bulunmadığı hatta abonenin adreste fiili kullanıcı olmadığını, mahkemenin ilk kararının bozulduğunu, Yerel Mahkeme hükmünün kaldırılmasını ve davanın reddine karar kesinleşinceye kadar tehir-i icra kararı verilmesini, talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tahakkuk edilen faturalar dolayısıyla borçlu olunmadığının tespitine talebi davası istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK
3. Değerlendirme
Dava, tahakkuk edilen faturalar dolayısıyla borçlu olunmadığının tespitine talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı, adına kayıtlı olan … nolu abonelikten dolayı 31/10/2018 tarihli, 37.076,00 TL ile 17/05/2019 tarihli, 6.293,00 TL su kullanım ücreti tahakkuk ettirildiğini, bu kadar su kullanılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, fahiş fatura nedeni ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya konu … numaralı aboneliğin yapı kullanım izin belgesi alınmadığı için abone türününün inşaat olduğu, ancak ilgili aboneliğin besihane-ahır faaliyeti için kullanıldığı, besihane-ahır işletmeciliğinin davacı tarafından kiraya verilerek farklı kişi tarafından yürütüldüğü, işletme kiracısının İSU ile abonelik sözleşmesi yapmadığını, abonelik sözleşmesinin kendi adına olmaması nedeni ile sayaç okumaları ile ilgili herhangi bir takibinin ve idareyle iletişiminin olmadığı, tarifeler yönetmeliğine göre sayacın tespit ettiği bedelin ödenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı kabulüne, Davacının 2019/145 Esas sayılı asıl davaya konu edilen davalı tarafından düzenlenen … abone numaralı 31/10/2018 tarihli ve 37.076,00 TL bedelli fatura ile birleşen 2019/397 Esas sayılı davaya konu aynı abone numaralı 17/05/2019 tarihli 6.293,00 TL bedelli fatura nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dairemizin 14/12/2022 tarih, 2022/1235 Esas, 2022/1620 Karar sayılı ilamında “…Davalı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 341/2, 346 ve 352/1 maddeleri gereğince usulden reddine….Mahkemece, dava konusu aboneliğe ait sayacın tükettiği su miktarını gösterir su sarfiyat föyleri getirtilmeli, geçmiş dönem tüketimleri göz önüne alınarak davaya konu faturaların tahakkuk dönemlerindeki kullanımına ilişkin davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedel hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli istinaf ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken…” denilerek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında Mahkemesince, asıl davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne, davacının asıl davaya konu edilen davalı tarafından düzenlenen … abone numaralı, 31/10/2018 tarihli ve 37.076,00 TL bedelli fatura nedeniyle 33.593,10 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya yönelik talebin reddine, Birleşen 2019/397 Esas sayılı davaya konu … abone numaralı, 17/05/2019 tarihli, 6.293,00 TL bedelli fatura nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Hüküm, asıl ve birleşen dava davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Birleşen dava yönünden verilen karar kesinleşmesi sebebiyle asıl davaya yönelik istinafa incelemesi yapılmıştır.
Somut olay değerlendirildiğinde; davacının … abone numarasıyla davalı kurum arasında abonelik ilişkisi bulunduğu, 31/10/2018 tarihli, 37.076,00 TL bedelli fatura ile 17/05/2019 tarihli faturalardan dolayı borçlu olmadığının tespiti için eldeki davayı açmıştır. Yapılan keşif sonucu dosyaya kazandırılan gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporlarında davaya konu aboneliğin adresin davalı kurumun sorumluluk alanının en sonunda bulunduğu, keşifte yapılan tespite göre keşif mahallinin Sakarya il sınırına komşu olduğu, su temininin su ve hava basıncı gibi etkenlerden etkilenebileceği, adres civarında yer alan başı boş köpekler ve yağmurlu havaların yolu bozuk olması sebebiyle faturalandırmanın uzun aralıklarla gerçekleştirilebildiği, her ayın belirli gününde sayaç kontrolü yapılarak fatura düzenlenmemesi nedeniyle dava konusu iki adet fatura yönünden İSU tarifeler yönetmeliğinin 50/1-a bendine aykırı olarak davalı tarafından denetim görevinin de ihmal edildiği, sayaç girişinde basınç kırıcı vananın olduğu dikkate alındığında su kesintilerine bağlı olarak tesisata giren havanın sıkışması ile oluşan basınç yükselmesine bağlı olarak sızıntının meydana geldiği, sızıntının toprağı ıslatması ve fiziki olarak ıslaklığın görülmesi ile tedbir alınabileceği, davacının standartlara uygun malzeme kullandığı, davacının çiftliğinde olağan zamanlarda kullanılan su miktarının 3 ile 138 m3 arasında olmasına rağmen davaya konu edilen faturalandırma dönemleri olan 2018/10 ve 2019/05 dönemlerinde tüketilen su miktarlarının sırasıyla 3358 m3 ve 569 m3 olarak tespit edildiği, davacının şebeke vanasından sonraki hattan sorumlu olduğu ve bu kısımlarda standartlara uygun malzeme kullandığı, davalı kurumun sorumluluk sahasının en sonunda yer alan davacıya ait işletmede basınç artışının etkisi ile aboneye ait alanda yer alan borularda patlama gerçekleştiği, davacının toprak alandaki su borusundan su kaçağı tespit etmesinin mümkün olmadığı, sayaç memurlarının düzenli kontrol ve tahakkuk işlemlerini yapmamaları nedeniyle arızaların tespit edilemediği, standartlara uygun malzeme kullanılması nedeniyle davacının sorumlu bulunmadığı, hat sonunda yer alan işletmede basınç değişikliğinin oluşturulacağı olumsuz durumların önüne geçmeyen ve düzenli aralıklarla kontrol vazifesini yerine getirmeyen davalının hizmetin ifasında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Fakat davalı kurumun tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre davacı taraftan tüketim bedelini talep edebilecektir. Dairemizin kaldırma kararında işaret edildiği üzere bilirkişi raporunda dava konusu aboneliğe ait sayacın tükettiği su miktarını gösterir su sarfiyat föyleri getirtilerek geçmiş dönem tüketimleri göz önüne alınarak davaya konu faturaların tahakkuk dönemlerindeki kullanımına ilişkin davalı kurumun davacıdan isteyebileceği bedel belirlenmiştir. Bu belirlemeye göre, 31/10/2018 tarihli ve 37.076,00 TL bedelli fatura nedeniyle davacının tüketim miktarının önceki dönem tüketim ortalamasına göre 315,48 m3 küp olabileceği ve bunun 3.482,90 TL tüketim bedeline tekabül edeceği tespit edilmiştir. Davalının kendi sorumluluğunun nedenlerle yerine getirilmemiş ve fazladan tüketime davalı tarafından sebebiyet verilmiş olması nedeniyle davacının asıl davaya ilişkin fatura sebebiyle davacının bu döneminde tespit edilen tüketim bedeli tenzil edilerek 33.593,10 TL yönünden borçlu olmadığının tespiti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı kurum, tarifler yönetmeliği 50. maddesine göre düzenli olarak aylık dönemler halinde su sayacını okutmadığı, davacının çiftliğinde abone yolunda kullanılan boruların normal şartlardaki şebeke basıncına dayanabilecek nitelikte borular olduğu, bu boruların çatlaması veya patlamasındaki fiziki etkenin suyun yüksek basınçlı olması ve su basıncındaki aşırı değişimin borunun patlamasına neden olduğu, toprak altındaki borudan sızan suyun hemen görünmesinin ve tedbir alınmasının mümkün olmadığı, su kaçağının toprağı ıslatması ve fiziki olarak suyun görünmesi ile tedbir alınabileceği, toprak altındaki borudan kaçan suyun miktarının fazla olmasının tespitinin sayacın okunması ile yapılabileceği tespitlerine göre olağan kullanımı aşan su tüketiminden davalı kurumun tam kusurlu olduğuna ilişkin mahkemenin değerlendirmesi yerinde olduğu kabul edilerek davalının bu yöne değinen istinaf yerinde bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/06/2023 tarih, 2022/648 E – 2023/391 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalıdan alınması gereken 2.294,74 TL harçtan peşin yatırılan 574,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.720,74 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 11/12/2023 tarihinde KESİN olarak karar verildi. *
…
Başkan
…
¸e-imzalı
…
Üye
…
¸e-imzalı
…
Üye
…
¸e-imzalı
…
Katip
…
¸e-imzalı