Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/1512 E. 2023/1452 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1512
KARAR NO : 2023/1452
KARAR TARİHİ : 09/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 26/10/2022
KARAR TARİHİ : 20/09/2023
NUMARASI : 2023/705 Esas – 2023/866 Karar

DAVACI : … – … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki Menfi Tespit davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davacı tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin müvekkili adına Antalya 2. İcra Dairesinin 2022/1344 sayılı takip başlattığını ancak bu takibin konusu olan alacağın haksız bir alacak olup müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını beyanla; davalı ile müvekkili arasında mevcut geçerli bir hukuki ilişkinin bulunmadığının ve bu nedenle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, Antalya 2. İcra Dairesinin 2022/1344 esas sayılı icra takibinin durdurulmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, bu dava sebebiyle uğramış oldukları zararların alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötü niyetli davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın icra takibinin yapıldığı Antalya’da görülmesi gerektiğini, davalı müvekkili şirketin tacir olması hususu da dikkate alınarak davanın Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, aksi kanaatin hasıl olması halinde müvekkili şirketin bulunduğu Ardeşen/RİZE’de davanın görülmesi gerektiğini, icra takibine itirazda bulunulması üzerine itirazın iptali davasının görüldüğünü ve anılan davada verilen hükmün Yargıtay incelemesinden de geçmek suretiyle kesinleştiğini, bu nedenle de kesin hüküm sebebiyle de davanın reddi gerektiğini belirterek; öncelikle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesine, davanın esasına girilmesi halinde ise davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre;…ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmış olmakla göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde; dava konusu olan 24/06/2024 tarihinde yapılan iş sözleşmesi 3 sayfa ve 16 şarttan oluşmuş olup taraflarca İstanbul ve Antalya’da imzalandığını ve birer nüshası taraflara verilerek yürürlüğe girmiştir denmesinin aynı zamanda yetkili mahkemelerinde belirlediğini gösterdiğini, buna göre İstanbul ve Antalya mahkemelerinin yetkili kabul edildiğini, iş bu dava İstanbul ve Antalya bölgeleri dışında dava açılmış olsaydı o zaman yetki itirazının söz konusu olabileceğini, sözleşmede iki bölge isminin özellikle zikredildiğini, bu nedenle dosyanın istinaftan bozularak davanın görüldüğü mahkemede devamı yönünde karar verilmesi gerektiğini, davalı ile iş veren ve yüklenici olarak genel şartları açıkça beyan eden sözleşmenin yürürlüğe girmesi ve izlenecek sorumluluk yollarının açıkça belli olduğunu, davalının icra takibi yanlış haksız ve art niyet taşımakta olduğundan yapılan takibin iptali gerektiğini beyanla; kararın istinaf incelemesi ile kaldırılarak davanın görülmekte olduğu mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; , davacı tarafın yasal dayanaktan yoksun istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Menfi Tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı HMK, 6102 Sayılı TTK,

3. Değerlendirme
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı faturaya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince kamu düzeni yönünden ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Somut olayda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470. vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Anılan bu tür uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan mutlak ticari davalardan değildir. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.
Davalı taşeron şirketin sözleşme konusu işleri ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamaktadır. Davacı gerçek kişi olmakla birlikte, davacının oda kaydı silinmiş ise de sözleşme tarihi itibariyle sicile kayıtlı tacir olduğunun belirlenmesi karşısında sözleşme tarihinde eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olup, görevsizlik kararı isabetsiz olmuştur.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 20/09/2023 tarih, 2023/705 E – 2023/866 K sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan istinaf maktu karar harcının (269,85 TL) istek halinde iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
5-İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6, maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı