Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/1265 E. 2023/1349 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1265
KARAR NO : 2023/1349
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 07/03/2023
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
NUMARASI : 2023/129 Esas -2023/368 Karar

DAVACI : … (TC Kimlik No-…) …
VEKİLLERİ : Av. … – …

DAVALILAR : 1- KOÇSU YAPI SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ …
2- HAYAT SAPANCA GAYRİMENKUL YATIRIM İNŞAAT TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLLERİ : Av. … – …

DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi
HÜKÜM : Kararın kaldırılması-gönderme
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili

Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;
Davacı … ile Davalı Koçsu Yapı San. Ve Tic. Ltd. Şti ve Hayat Sapanca Gayrimenkul Yatırım İnş. San. ve Ltd. Şti arasında … İli … İlçesi … Köyünde yapılan … adet müstakil yapı ve … İli … İlçesi … Köyünde yapılan … adet müstakil yapı olmak üzere toplam 12 adet yapının yapımına ilişkin ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davacı tarafından yapılan imalatların yapım masrafların davacı tarafından karşılanmadığını, davalı borçlulardan ödenmemiş bakiye fatura alacağı, ödenmemiş işçilik bedelleri, kar payı ve ekstra yapılan ve ödenmeyen iş ve işçilik bedelleri alacakları bulunduğunu, davalıların ödeme yapmaması üzerine başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek Sapanca İcra Müdürlüğü 2022/382 Esas Sayılı icra takibine davalılarca yapılan itirazların iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde;
Davalılar vekili görev itirazında ve zamanaşımı savunmasında bulunmuş ve davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ”dava şartı yokluğundan usulden reddine ” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle;
Vekil eden … ile Davalı Koçsu Yapı San. Ve Tic. Ltd. Şti ve Hayat Sapanca gayrimenkul yatırım İnş. San. ve Ltd. Şti arasında; … İli … İlçesi … Köyünde Yapılan 6 Adet Müstakil Yapı ve … İli … İlçesi … Köyünde Yapılan 6 Adet müstakil yapı olmak üzere toplam 12 adet yapının yapımına ilişkin ticari iş ilişkisi kurulduğunu, vekil eden tarafından yapılan imalatların yapım masrafları vekil edence karşılanmış olup davalı borçlulardan; ödenmemiş bakiye fatura alacağını, işçilik bedelleri, kar payı ve ekstra yapılan ve ödenmeyen iş ve işçilik bedelleri alacakları bulunduğunu, davalılar yükümlülüklerini yerine getirmemiş belirlenen bedel ödenmediğini, faturaların ve belgelerin, davalı şirket ile yapımında anlaşılan, … İli … İlçesi … Köyü’nde yapılan 6 adet müstakil yapı ve … İli … İlçesi … Köyü’nde yapılan 6 adet müstakil yapı olmak üzere toplam 12 adet yapının masraflarını gösterdiğini, tarafların tacir olduğundan ve aralarında kurulan dava konusu iş her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirdiğinden görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olması gerektiğini, vekil edence yapılan yapımlara ilişkin alacaklarını tahsil edemeyen vekil eden adına işbu dava açılmadan önce ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı tamamen kötü niyetli olup alacaklarının tahsilini geciktirmek amaçlı olduğunu, Yetki itirazı sonrasında icra dosyası yetkili Sapanca İcra Dairesi’ ne gönderilmiş olup 2022/382 Esas sayılı dosyası ile takip devam ettiğini, borçlu davalılar tarafından bu dosyaya da itiraz edilerek takip durdurulduğunu ve tarafça Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinde iş bu dava açıldığını, yerel mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararına itiraz ettiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6102 sayılı TTK

3. Değerlendirme
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince kamu düzeni yönünden ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili, vekil edeni … ile Davalı Koçsu Yapı San. Ve Tic. Ltd. Şti ve Hayat Sapanca Gayrimenkul Yatırım İnş. San. ve Ltd. Şti arasında … İli … İlçesi … Köyünde yapılan 6 adet müstakil yapı ve … İli … İlçesi … Köyünde yapılan 6 adet müstakil yapı olmak üzere toplam 12 adet yapının yapımına ilişkin ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davacı tarafından yapılan imalatların yapım masrafların davacı tarafından karşılanmadığını, davalı borçlulardan ödenmemiş bakiye fatura alacağı, ödenmemiş işçilik bedelleri, kar payı ve ekstra yapılan ve ödenmeyen iş ve işçilik bedelleri alacakları bulunduğunu, davalıların ödeme yapmaması üzerine başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek Sapanca İcra Müdürlüğü 2022/382 Esas Sayılı icra takibine davalılarca yapılan itirazların iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, görev itirazında ve zamanaşımı savunmasında bulunarak davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince; dava dilekçesinin dava şartları yokluğu nedeniyle usul yönünden reddine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Öte yandan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için Asliye Hukuk Mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık, Kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, Asliye Hukuk Mahkemesinin ticari olmayan bir davayı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açık usule aykırılık halini oluşturmaktadır.
Somut olayda uyuşmazlık, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470. vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Anılan bu tür uyuşmazlıklar 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde tahdidi olarak sayılan mutlak ticari davalardan değildir. O halde, eldeki davanın ticari dava olarak kabulü ve asliye ticaret mahkemesinin görevli olması için uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.
İddianın ileri sürülüş biçimine göre, davalı iş sahibi şirketlerin sözleşme konusu işleri ticari işletmesiyle ilgili olarak yaptığında tereddüt bulunmamaktadır. Buna karşılık davacı gerçek kişi olup, yapılan araştırmada vergi kaydının bulunduğu ve bilanço usulüne göre defter tuttuğu, ticaret sicil gazetesinden alınan kayıtlara göre 4731 sicil numarasında gerçek kişi tacir olarak kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Her ne kadar Mahkemesince, inşaat yapımı davacının işletmesini ilgilendiren faaliyet konularından olmadığından taraflar arasındaki uyuşmazlık nispi ticari dava niteliğinde olmadığı şeklinde karar verilmiş ise de davacının iddiasına konu sözleşme kapsamındaki ilişkinin boyutu ve hacmi dikkate alındığında uyuşmazlık nispi ticari dava niteliğinde olduğunun kabulünün gerektiği anlaşılmakla, işin esasına girilerek yapılacak yargılama neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.3 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/06/2023 tarih 2023/129 E. 2023/368 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde tarafına iadesine,
5-Davacı tarafından ödenen istinaf başvuru harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a.3 ve 362/1-c maddeleri gereğince KESİN olmak üzere 26/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı