Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/1165 E. 2023/1167 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1165
KARAR NO : 2023/1167
KARAR TARİHİ : 28/09/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 10/02/2023
KARAR TARİHİ : 08/06/2023
NUMARASI : 2023/74 Esas -2023/344 Karar

DAVACI : VEHER NAKLİYAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ … –
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : ALİ YILMAZ – …- …
VEKİLLERİ : Av. … – …
Av. … – …
Av. … – …
Av. … – …

DAVA : Sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı ilişkin tazminat talebi
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki sebepsiz tazminat davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;
Vekil edenin … İli, … İlçesi, … Köyü, … Mevki, … Ada, … parselde kain vekil edenin hissesine düşen 7.670,23 m2 yüz ölçümlü taşınmazı satın aldıktan sonra değerini artırıp artırmadığını, değeri artmış ise bu değeri taşınmazın ön alım davası sonucu Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/171 Esas ve 11/01/2023 tarihli duruşma tutanağına istinaden verilen mahkeme kararıyla adına tescil yaptıran kişilerden talep edilmesi noktasında toplandığını, vekil edenin davaya konu taşınmazın hissesini dava dışı hissedarlardan satın aldığını, alıcı vekil edenin aleyhine ön alım davası açıldığını, vekil edenin satın aldığı taşınmaz üzerindeki tasarruf hakkını kaybettiğini, vekil edenin dava konusu yeri 08/04/2021 yılında satın aldığını, taşınmazı ekip biçtiğini, bilirkişi yoluyla ön alım davasının kesinleştiği tarihi itibariyle davaya konu taşınmazın, vekil edenin yaptığı taş toplama ve toprak işleme masrafı ile davacının diktiği ağaçların bedellerinin hesaplanmasını, mahkemece vekil edenin yaptığı taş toplama ve toprak işleme masrafı ile davacının dikiği ağaçların bedellerinin de vekil edenin uğradığı zarar olarak alacak toplam tutarına eklenmesi gerektiğini, arabuluculuk görüşmelerinin sonuç vermediğini, yargılama sırasında ispat edecekleri hususlar göz önünde bulundurularak davanın kabulüne, davalı tarafından uhdesine geçirilen tutar nedeniyle davalıda oluşan sebepsiz zenginleşmeye dayalı zarardan kaynaklanan 10.000,00 TL alacağın işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte hesaplanarak tespitine ve vekil edene ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde;
Davanın görevsiz mahkemede açıldığını, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davalarında görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, yetkili mahkemenin ise davalının yerleşim yerindeki mahkeme olduğunu, vekil eden ile davacı arasında Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/171 Esas sayılı dosyası üzerinden ön alım davası görüldüğünü, davacı tarafın vekil edenin hissedarı olduğu taşınmazda vekil edenin bilgisi dışında gizlice …’a ait hisseyi satın aldığını, vekil edenin adına ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemi ile dava açıldığını, ön alım hakkının paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı satın alma yetkisi veren bir hak olduğunu, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğacağını ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale geleceğini, davacının bahsetmiş olduğu gibi kötü niyetli bir sebepsiz zenginleşme meydana gelmediğini, şufa hakkının ancak bir paydaşın payını satın alan alıcıya karşı kullanılabilir olduğunu, davacının davada iddia ettiği tüm hususları Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde de haksız ve kötü niyetli olarak iddia ettiğini ancak hukuki dayanağı olmayan bu iddialara itibar edilmediğini, davaya karşı sunulan cevapların kabulüne, esasa girilmeden görev yönünden yapılan itirazların değerlendirilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ”usulden reddine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle;
Yerel Mahkeme kararında görev yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmelere her ne kadar kabule şayan ise de yetki yönünden yapmış olduğu itirazlarına ilişkin kararında herhangi bir değerlendirmeye yer vermediğini ve yazılı şekilde kurmuş olduğu kararda yetki yönünden hatalı karar verildiğini, vekil edenin ikamet adresi … İl, … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, No:… ‘tür. Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri, yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yerindeki mahkeme olduğunu, vekil eden aleyhine açılabilecek olan sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın, vekil edenin yerleşim yeri olan … İli, … İlçesindeki Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, mahkeme tarafından esasa girilmeden yetki yönünden yapmış olduğu itirazların bu anlamda değerlendirilmediğini, eksik inceleme sonucu yanlış hüküm kurulmuş olduğu sabit olduğunu, Yerel Mahkeme ilamı ile verilen kararın istinaf yargılaması neticesinde ortadan kaldırılarak; görevli ve yetkili mahkemenin kocaeli gölcük asliye hukuk mahkemesi yönünden hüküm tesis ederek davanın görevli ve yetkili olan gölcük asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olması nedeni ile istinaf talebimizin kabulü ile yeniden hüküm tesis edilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı ilişkin tazminat talebi davası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK

3. Değerlendirme
Dava, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı ilişkin tazminat talebine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili, davacının … Ada, … parsel sayılı taşınmazın 7.670,23 m²’ye karşılık gelen hissesini dava dışı hissedarlardan 08.04.2021 tarihinde satın aldığını, satın aldıktan sonra taşınmazın üzerindeki taşları toplayarak ve taşınmaz üzerine ağaçlar dikerek değerini artırdığını, davalının Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/171 Esas sayılı dosyasında açtığı ön alım davasının kabul edilerek davacının taşınmazdaki hissesinin iptal edildiğini ve ağaçların kesindiğini belirterek, haksız ve hukuka aykırı eylemler nedeniyle davalı tarafından uhdesine geçirilen tutar nedeniyle davalıda oluşan sebepsiz zenginleşmeye dayalı zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın HMK’nın 114/1-c ve 115/1. Maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine; görevli Mahkemenin Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2 nci maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4 üncü madde-sinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinin 1 inci bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar asliye ticaret mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) asliye hukuk mahkemelerinde görülmelidir.
Somut olayda davacı, sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı ilişkin tazminat talebinde bulunmuştur. Davacının tacir, gerçek kişi davalının tacir sıfatı bulunmamaktadır. Davacı tacir olsa da davacı yönünden ticari iş olarak değerlendirilecek işlemin mahkemede mutlak suretle ticari bir dava olarak nitelendirilmesini gerektirmeyeceği, bir taraf yönünden ticari sayılan işin diğer taraf yönünden de ticari iş sayılacağına dair düzenlemenin uygulanacak hukuk bakımından önem arz ettiği ve görevli mahkemeyi belirlemediği, dolayısıyla davanın kanunda sayılan mutlak ve nispi ticari davalardan olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğinden mahkemece davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan reddine dair kararda bir isabetsizlik bulunmamıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle; ilk derece mahkemesinin inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2023 tarih, 2023/74 E – 2023/344 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan, peşin yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.3 uyarınca 28/09/2023 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı