Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/1163 E. 2023/1389 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1163
KARAR NO : 2023/1389
KARAR TARİHİ : 02/11/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 05/10/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2023
NUMARASI : 2020/404 Esas – 2023/185 Karar

DAVACI : YMTEK OTOMOTİV MAKİNA İNŞAAT TURİZM KİMYEVİ MADDELER MADEN AKARYAKIT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : BİBERCİ İNŞAAT NAKLİYE PETROL SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. – … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali

HÜKÜM : Kararın kaldırılması, mahkemesine gönderme
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili – Davalı vekili

Taraflar arasındaki itirazın iptali (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile Biberci-Şifa İş Ortaklığı arasında 20/10/2013 tarihli tedarikçi sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye istinaden KOÜ Umuttepe Batı Yerleşkesi Altyapı İnşaatı Yapım İşinde müvekkili şirket taşeron olarak çalışmaya başladığını, müvekkilinin iş gereği üstlendiği edimlerini eksiksiz yerine getirmiş ve akabinde 19 adet hak ediş faturası düzenlemiş ve faturaları teslim ettiğini, gelinen aşamada Biberci-Şifa İş Ortaklığının 424.885,04 TL tutarında borcu bulunmakla geçen sürede ortaklığın müvekkili şirkete herhangi bir ödemede bulunmamış ve müvekkili şirketi oyaladığını, Kocaeli 3. Noterliği 01/08/2019 tarih 09543 yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun ödenmesini talep edilmişse de müvekkilinin çabasının sonuçsuz kaldığını, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/140 D.İş sayılı dosyası ile yapmış olduğu ihtiyati haciz başvurusunun kabul edildiğini, davalı tarafından 30/07/2020 tarihinde borca ve yetkiye itiraz edildiğini belirterek borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20(sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karış tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili ve Şifa İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti aleyhine Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2020/82144 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibi için itirazın iptali davası açtığını, dosya kapsamında iş ortaklarından Şifa İnşaat San ve Tic. Ltd. Şti hakkında da icra takibinin durmasına karar verildiğini, şirket hakkında duran takip için dava açmadan sadece müvekkili açısından dava açılmış olmasının yerinde olmadığını, Şifa İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti ile müvekkili arasında adi ortaklık bulunduğu, zorunlu dava arkadaşlığı olduğunu, bu açıdan şirket aleyhine dava açılmadan sadece müvekkili aleyhine dava açılmış olması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin adresinin Konya olduğunu, icra takibine itiraz edilirken icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğini, icra dairesi yetkisiz olduğundan davanın yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde KOÜ Umuttepe Batı Yerleşkesi Altyapı İnşaat Yapım İşi gereği üstlendiği edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini belirttiği, müvekkili tarafından davacının yaptığı işlerin kabul ettiğine yönelik bir beyanının olmadığını, işlerin eksiksiz yapıldığını ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, borcun muaccel olduğundan söz edilemeyeceğini, fatura ve cari hesapların kabul edilmediğini, aktedilecek sözleşme ile ilgili bütün hususlarda pilot ortak ortaklık nam ve hesabına hareket etmeye tam yetkili olup, aktolunacak sözleşmenin konusuna ve kapsamına girecek işlerin ve taahhütlerin ve sözleşmeden doğup da ortaklığa yönelecek yükümlülüklerin yerine getirilmesinden ortaklar müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı hükmünün bulunduğunu, Davalı şirketin İş ortaklığını temsile yetkili olan şirket olduğunu, Davacı tarafından sunulan mutabakat metni ve cari hesap ekstresindeki imzaların davalı şirket yetkililerine ait olmadığını, açıklanan ve resen uygun görülecek nedenlerle, davanın reddine, davacının aleyhine %20 az olmamak üzere kötüniyet tazminatına/icra inkar hükmedilmesine, mahkeme masrafı ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep edmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ” ….davacı tarafından düzenlenen fatura, davalının da ortağı olduğu adi ortaklık tarafından yapılan ödemeler ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 12.maddesinde davacı şirket tarafından davalı iş ortaklığına yapılan ödemelerden vergi, damga vergisi, işçi ücretleri, çalışanların tazminat ve fazla mesai ücretleri, SGK primlerinini davacıya ait olduğuna ilişkin düzenleneme gözönüne alındığında davacının bakiye alacağı kalmadığından davanın reddine karar verilmiş, kötüniyet tazminat şartları oluşmadığından bu talebin reddine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; iş ortaklığının ekonomik yetersizliği nedeni ile iş ortaklığı adına tahakkuk eden; KDV, Stopaj vergisi, iş ortaklığının personel ödemeleri gibi bütün ödemeleri müvekkil şirket karşıladığını, bu ödemelerin müvekkil şirket tarafından yapılma sebebi; iş ortaklığının bu ödemeleri karşılayamayacak olması ve iş ortaklığı aleyhine borç birikmesi bu haliyle de idareden hak ediş ödemelerinin tahsil edilemeyecek olması olduğunu, müvekkil şirketin yaptığı bütün ödemeler iş ortaklığı adına tahakkuk eden ödemeler olup bunların iş ortaklığına ait olduğu ödeme belgeleri ve tahakkuk numaraları ile sabit olduğunu, müvekkil şirket konu ödemeleri mükellef olarak değil; mükellefin tahakkuk numarası ile onun nam ve hesabına carisine borç kaydedilmek üzere ödediğini, zira müvekkil şirket bizzat mükellefi olduğu vergileri sözleşmeye göre zaten kendisi ödemiş ve karşıladığını, 20/10/2013 tarihli sözleşmenin 12. maddesi müvekkil şirketin mükellefi olduğu vergi, damga vergisi, prim, işçi ücretleri vs kalemlere ilişkin olduğunu, hükme esas alınmış olan mukim rapor ile irdelenen ödemeler yani yerel mahkemenin gerekçesinde bahsedilen ödemeler ise bundan tamamen bağımsız iş ortaklığının mükellefi olduğu yani; iş ortaklığının idareden aldığı iş ile ilgili bizzat iş ortaklığı adına tahakkuk etmiş ödemelere ilişkin olduğunu, bu ödemelerin davalı şirketin ödemesi gereken kalemler olduğu izahtan vareste olduğunu,
yerel mahkeme gerekçesinde ve gerekçeye esas raporda irdelenen … nolu fatura müvekkil şirket tarafından davadışı iş ortalığına kesildiğini, fatura 1682 yevmiye sayısı ile kayıtlıdır. faturanın tarihi 31/12/2014 tarihi olup dayanak raporda da belirlendiği üzere faturanın işlendiği tarihte dava dışı şirket adına kaydedilmiş bir stopaj ödemesi de olmadığını, kaldı ki davalı tarafın bu yöndeki beyan ve itirazları dosya içerisinde yer alan daha evvelki raporlar (07/11/2022 tarihli rapor 2.1.3 numaralı bölüm) ile de giderildiğini,
gelinen aşamada yapılması gereken cari alacağa konu ödemelerin hangi şirket adına tahakkuk ettirildiğinin açıkça ortaya konulması olduğunu, ayrıca gerekçeye konu 20/10/2023 tarihli sözleşmenin 12. maddesi müvekkilin dava dışı iş ortaklığından aldığı iş ile ilgili olarak doğan vergi, resim ve harçlara ilişkin olduğunu, zira bu sözleşme ile dava dışı iş ortaklığının aldığı ihale nedeni ile iş ortaklığı nam ve hesabına doğacak vergi, resim ve harçların müvekkile yükletilebilmesi olanaksız olduğunu, açıklanan ve resen dikkate alınacak olan nedenlerden dolayı, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını, davanın kabulü yönünde yeniden hüküm tesis edilmesini, davalı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

Katılma yoluyla istinaf eden davalı vekili istinaf ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf başvuru sebepleri yönünden; müvekkilim lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken buna hükmedilmemiş olması yerinde olmadığını, davacının kötü niyetli davranışlar içinde olduğu, alacağı olmadığını bildiği halde müvekkili hakkında icra takibi yaptığının açık olduğunu, bu durumlar kötü niyetli olduğunun açık göstergesi olduğunu, buna rağmen asıl alacağın %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerekirken bunun yapılmamış olması yerinde olmadığını, istinafa cevaplar yönünden;davacı kendisinin ödemesi gereken miktarları, ticari deftelerine iş ortaklığı adına yapılmış gibi göstermek suretiyle haksız kazanç temin etme yoluna gidildiğini, ödemelerin ortaklık adına yetkilisi tarafından istenilmesi ve bunun yazılı belge ile ispat edilmesi gerekli olduğunu, bu kayıtlarda belirtilen ödemelerin gerçekte bahsedilen yerlere ödendiğine ilişkin ödeme dekontlarına ayrıca bu ödemelerin veya virmanların yapılmasının ortaklık yetkilisi talimatı ile yapılması gerekli olduğunu, dolayısıyla böyle bir talimatın olduğunu davacının ispat etmesi gerekeceğini, buna ilişkin belgeler sunulamamıştır. buna rağmen yukarıda belirtildiği üzere ortaklık adına yapılan ödemeler başlığı altında; şantiye suyu, elektriği, maaş ödemesi, SGK prim ödemesi, vergi gibi ödemelerin bulunduğu görüldüğünü, tüm giderler davacıya ait olduğu sözleşmede belirtilmesine rağmen bu ödemelerin iş ortaklık adına ödendiğinin gösterildiği anlaşıldığını, bu nedenle bunların kabulü zaten mümkün olmadığını, aksinin kabulü halinde %7 ile tenzilatla devir ettiği işten zarar etmesi söz konusu olacaktır. zira bu miktarları ödemek zorunda olan müvekkilimin bu yaptığı hayatın olağan akışına aykırı olacağını, sadece KDV’nin %18 olduğu, SGK priminin %30’un üstünde olduğu düşünüldüğünde böyle bir devir yapmış olmasının mantıklı bir açıklaması olmayacağını,
iş ortaklığı tarafından yapılan ödemeler toplamı, davacının ortaklığı düzenlemiş olduğu faturadan daha fazla olduğunu, mutabakat mektubu ismiyle düzenlenen belge ortaklık yetkilisi tarafından imzalanmamış olup ortaklığı bağlaması mümkün olmadığını, esasında alınan raporlarla da ticari defterler arasındaki uyumsuzluk belirlenmiş olup bu belgenin esasında müvekkil yetkilileri tarafından değil, başkası tarafından delil oluşturmak amacıyla düzenlendiği ortaya çıktığını, icra takibine konu alacağın oluşmasını hukuki temelden yoksun olup davacı şirket ile diğer şirket arasında girift ve muvazaalı işlemler olduğu anlaşıldığını, arz ve izah olunan, yargılama aşamasında ortaya koyduğumuz beyan ve itirazlar ve heyetçe resen uygun göreceği başkaca nedenlerle; katılma yolu ile yapmış olunan istinaf başvurusunun kabulü ile Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.03.2023 Gün ve 2020/404 E, 2023/185 K. sayılı kararının ortadan kaldırılmasına, heyetin uygun göreceği şekilde talebimize uygun olarak %20’den az olmamak üzere müvekkil lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davalının istinaf başvurusunun reddine reddine, vekalet ücreti ve masrafların davacıya yüklenmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 HMK, 6098 Sayılı TBK

3. Değerlendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu kapsamda;
Davacı yüklenici (taşeron), davalı iş sahibi (yüklenici)dir.
Davacı; müvekkili şirket ile Biberci-Şifa İş Ortaklığı arasında 20/10/2013 tarihli tedarikçi sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye istinaden KOÜ Umuttepe Batı Yerleşkesi Altyapı İnşaatı Yapım İşinde müvekkilinin iş gereği üstlendiği edimlerini eksiksiz yerine getirmiş ve akabinde 19 adet hak ediş faturası düzenlemiş ve faturaları teslim ettiğini, gelinen aşamada Biberci-Şifa İş Ortaklığının 424.885,04 TL bakiye alacağının tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır.
Davalı ise, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Somut dosyada, taraflar arasında 20/10/2013 tarihli KOÜ Umuttepe Batı Yerleşkesi Altyapı İnşaatı Yapım İşine ilişkin eser sözleşmesi düzenlendiği, davacı tarafça edimlerinin ifa edildiği iddia edilerek cari hesap ilişkisinden kaynaklı 424.885,04 TL alacağın tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacı şirketin defter ve kayıtlarına göre, davalı adına düzenlenen 19 adet satış faturasına istinaden 20.416.028,25.-TL borç kaydedildiği, davacı tarafından 2013 ve 2017 yılları içerisinde Davacı Şirket tarafından davalı iş ortaklığı adına yapılan toplam 1.107.437,36.-TL muhtelif ödemeler borç kaydedildiği, Davalı İş Ortaklığının 21.098.580,56.-TL Banka Havalesi, SGK ve Teminat ödemeleri alacak kaydettiği, davacı alacağının 424.885,05.-TL olmakla birlikte 207.137,23.-TL Şüpheli Alacak Kaydedilip ve Davalı İş Ortaklığı Lehine alacak kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacı, dava konusu alacağının davalı iş ortaklığı adına yapılan toplam 1.107.437,36.-TL den kalan 424.885,05.-TL ye ilişkin olduğunu, davalı iş ortaklığının ekonomik yetersizliği nedeniyle iş ortaklığı adına tahakkuk eden ve dava konusu 20/10/2013 tarihli sözleşmeden kaynaklanmayan KDV, stopaj vergisi, iş ortaklığının personel ödemeleri gibi davalı nam ve hesabına müvekkili tarafından yapılan ödemelere ilişkin olduğunu iddia etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 20/10/2013 tarihli sözleşmenin 12. Maddesinde bu sözleşmeden doğan hertürlü vergi, damga vergisi, işçi ücretleri ve sgk primleri, çalışanların tazminat ve fazla mesai ücretlerinin davalı iş sahibine ait olacağı kararlaştırılmıştır.
Mahkemece bilirkişi raporu uyarınca davanın reddine karar verilmişse de, özellikle, davacı defter ve kayıtlarında davalı iş ortaklığı adına yapılan toplam 1.107.437,36.TL ödemelerin kaynağı araştırılmamış, bu yönde ödemelere dayanak tahakkuk kayıtları dosyaya getirtilerek ödemelere konu borcun kaynağının ne olduğu, borcun davalı ortaklık adına tahakkuk edip etmediği, borcun taraflar arasındaki 20/10/2013 tarihli sözleşmeden mi yoksa davalının başka işlerden kaynaklanan borçlarının ödemesi mi olduğu hususlarında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan sonuca gidilmesi eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Bu durumda mahkemece, daha önce rapor düzenleyen bilirkişilerden alıanacak ek raporla veya gerektiğinde yeniden oluşturulacak bilirkişilerden alınacak raporla, davacı defter ve kayıtlarında davalı iş ortaklığı adına yapılan toplam 1.107.437,36.TL ödemelerin kaynağı tahakkuk ve ödeme belgeleri araştırılıp dosyaya kazandırılarak,ödemelere konu borcun kaynağının ne olduğu, borcun davalı ortaklık adına tahakkuk edip etmediği, borcun taraflar arasındaki 20/10/2013 tarihli sözleşmeden mi yoksa davalının başka işlerden kaynaklanan borçlarının ödemesi mi olduğu hususlarında denetime elverişli ve gerekçeli bilirkişi aldırılarak sonrasında oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

VI. KARAR
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eksikliklerin tamamlanması amacıyla dosyanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, davalı vekilinin istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
2-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/03/2023 tarih 2020/404 E. 2023/185 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf talep eden tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
5-İstinaf talep eden tarafça ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KESİN olarak 02/11/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸