Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1154
KARAR NO : 2023/1209
KARAR TARİHİ : 06/10/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 03/05/2017
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
NUMARASI : 2021/573 Esas – 2023/336 Karar
DAVACI : … – …- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : ÜÇ-PA AKARYAKIT LPG İSTASYONLARI ORGANİZASYONU MAKİNE ELEKTRİK ELEKTRONİK İMALAT İNŞ. VE TAAH. SAN. TİC. LTD. ŞTİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemi
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İSTİNAF EDEN : Davacı vekili
Taraflar arasındakieser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde;
Davalı tarafından vekil eden şirkete ait …-… … mevkiinde bulunan benzinlikle ilgili olarak şifahen kurulan eser sözleşmesi mukabili iş ve işlemlerin yapıldığını, davalının tüm işlemleri ve işleri yarım bırakarak şantiye sahasını terk ettiğini, yarım kalan tüm inşai işlerin vekil eden şirket tarafından karşılandığını, davalı şirketin ekonomik kriz nedeniyle vekil eden şirketçe yapılan bakiye iş nedeni ile doğan zararlarının tahsil edilemeyeceği düşüncesi ile davalı aleyhine takip yapılmadığını, dava da açılmadığını, davalının buna karşın vekil eden şirketin cirosunu taşıyan kambiyo senedini Gölcük İcra Müdürlüğünün 2014/2787 sayılı takibi ile işleme koyduğunu, tarafların ticari defterlerinin tetkikinde görüleceği üzere davalıya işin başında ve devamında yapılan ödemelerin mevcudiyetinin tespit edilip davalıya herhangi bir borçlarının bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini ve kötü niyetli takip nedeni ile % 20 oranında tazminatın davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde;
Davacının takip konusu bononun … … … mevkiinde bulunan benzinlik ile ilgili yapılan işler kapsamında bir ödeme aracı olarak vekil edene verildiğini, vekil eden şirketin gereli iş ve işlemleri yapmadığı iddiasında olduğunu, takip dayanağı bono bakımından işin yapılmadığının ispat yükünün davcıda olduğunu, dava dilekçesinin büyün halinde incelendiğinde ne tür işlerin yapılmadığı hangi sebeplerden dolayı bu bono kapsamında borçlarının bulunmadığı hakkında en ufak bir açıklamanın olmadığını, davacı hakkında bir çok icra takibi yaptıklarını, bir kısmının ödendiğini, 2014 yılında başlatılan dava konusu icra takibine karşı yaklaşık 3 yıl sonra ise kötü niyetli olarak iş bu davayı açtıklarını, 14/12/2016 tarihli fiili haciz tutanağında görüleceği üzere pompaların haciz edildiğini, borçlu tarafından bir itirazın da bulunmadığını, vekil edenintığı ve ve yapmayı taahhüt ettiği tüm iş ve işlemlerini yaptığını, hak ettiği ücretin ödenmediğini, davacıya faturaların kesildiğini, süresi içerisinde bir itirazda bulunmadığını, davacı faturalara 8 gün içerisinde itiraz etmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ”davanın reddine” karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle;
Mahkemenin 2021/826 E 2021/1070 K. sayılı kararı ile mahalli mahkemece davanın reddine olan kararını kaldırdığını ve yapılması gereken işlemler ile bilirkişilere yüklenen görevleri de belirttiğini, mahkemece saptanan bu işlemler eksiksiz olarak yerine getirilmemiş bulunduğundan davanın reddine dair verilen kararın kaldırılmasını talep ettiğini, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;
Yerel mahkeme dosyasında yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verildiğini, davacı tarafça bu karara karşı, yargılama sürecinde yapılması gereken işlemlerin eksik bırakıldığı ileri sürülerek istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, istinaf başvurusunda ileri sürülen iddialarının aksine, mahkemece tüm işlemler eksiksiz şekilde yerine getirildiğini, araştırılacak başkaca bir husus kalmadığından davanın reddine karar verildiğini, kararın ve usul bakımından hukuka uygun olduğunu, davacı tarafından belirtilen başvuru nedenlerini, dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK
3. Değerlendirme
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı husus olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı vekili, davalı tarafından vekil eden şirkete ait …-… … mevkiinde bulunan benzinlikle ilgili olarak şifahen kurulan eser sözleşmesi mukabili iş ve işlemlerin yapıldığını, davalının tüm işlemleri ve işleri yarım bırakarak şantiye sahasını terk ettiğini, yarım kalan tüm inşai işlerin müvekkili şirket tarafından karşılandığını, davalı şirketin ekonomik kriz nedeniyle vekil eden şirketçe yapılan bakiye iş nedeni ile doğan zararlarının tahsil edilemeyeceği düşüncesi ile davalı aleyhine takip yapılmadığını, dava da açılmadığını, davalının buna karşın vekil eden şirketin cirosunu taşıyan kambiyo senedini Gölcük İcra Müdürlüğünün 2014/2787 sayılı takibi ile işleme koyduğunu, tarafların ticari defterlerinin tetkikinde görüleceği üzere davalıya işin başında ve devamında yapılan ödemelerin mevcudiyetinin tespit edilip davalıya herhangi bir borçlarının bulunmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini ve kötü niyetli takip nedeni ile % 20 oranında tazminatın davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının takip konusu bononun … … … mevkiinde bulunan benzinlik ile ilgili yapılan işler kapsamında bir ödeme aracı olarak vekil edenine verildiğini, ancak vekil eden şirketin gerekli iş ve işlemleri yapmadığı iddiasında olduğunu, bu kapsamda takip dayanağı bono bakımından işin yapılmadığının ispat yükünün davcıda olduğunu ancak dava dilekçesinin bütün halinde incelendiğinde ne tür işlerin yapılmadığı hangi sebeplerden dolayı bu bono kapsamında borçlarının bulunmadığı hakkında en ufak bir açıklamanın olmadığı, davacı hakkında bir çok icra takibi yaptıklarını, bir kısmının ödendiğini, borçlu tarafından bir itirazın da bulunmadığını, vekil eden firmanın anlaştığı ve ve yapmayı taahhüt ettiği tüm iş ve işlemleri yaptığını, hak ettiği ücretin ödenmediğini, davacıya faturaların kesildiğini, süresi içerisinde bir itirazda bulunmadığını, davacı faturalara 8 gün içerisinde itiraz etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine verilen karara karşı taraf vekillerince istinafa başvurulmuştur.
Dairemizin 30/01/2020 tarihli, 2020/56 Esas, 2020/77 Karar sayılı ilamıyla ” …Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/411 E sayılı dosyadan verilen karar iş bu dosyadaki talep sonuçlarını doğrudan etkileyeceğinden mahkemece anılan dosyadan verilen kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması”,” Davalı yüklenici tarafından davacının kaşe ve imzasını içeren 24.3.2014 tarihli sözleşme başlıklı … … … yolu üzeri kurulu bulunan mevcut akaryakıt istasyonunun tadilatlarının standartlarına göre yenilenmesi işine ilişkin yapılacak işler belirtilerek toplamda KDV dahil 129.800 TL bedelli sözleşme ve 13.11.2014 tarihli ilave işler isimli belgede liste halinde işlerin bedellerinin 22.255 TL olarak belirtildiği belge sunulmuş ise de mahkemece anılan kayıtlar üzerinde durulmamış, davalının iddiası kapsamında hakettiği iş bedeli ortaya konulmamıştır. Diğer bir uyuşmazlık konusu olan ödemeler bakımından ise davacı ve davalının defter kayıtlarında yazılı çek ve senet ödemelerinin dayanaklarının araştırılması”,”davalının savunması doğrultusunda götürü bedel kararlaştırıldığı belirtilen 24.3.2014 tarihli KDV dahil 129.800 TL bedelli imalatlar ve 13.11.2014 tarihli ilave işler isimli belgede liste halinde yazılı imalatların yapılıp yapılmadığı, yapılan imalatların 24.3.2014 tarihli sözleşmede yazılı imalatlar için bu sözleşmede yazılı fiyatlar üzerinden, 13.11.2014 tarihli ilave işler isimli belgede listede yazılı imalatlar için ise bu listede yazılı fiyatlar üzerinden miktarlarının tespit ettirilmesi için dosyaya rapor sunan bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerekirse yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması, bu arada daha önceki keşif tutanağındaki taraf ve tanık beyanları ve davacının sunduğu faturalar doğrultusunda hangi imalatların davacının faturalarıyla uyumlu olduğu da tespit ettirilerek davacı tarafından tamamlatıldığı iddia edilen imalatların ayrıca belirlenmesi, davacı ve davalı imalatları arasında mükerrer imalat varsa bunların da belirtilmesi suretiyle davalı yüklenicinin hakettiği iş bedelinin tespiti yönünden gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınmalı, ayrıca, davacı ve davalının ticari defterlerinde kayıtlı çek ve senet ödemelerinin dayanaklarının araştırılıp mevcutsa aslı veya onaylı örneklerinin taraflardan ibrazı sağlanarak, çeklerle ilgili ön ve arka yüz fotokopilerinin ve ödeme bilgilerinin muhatap bankadan sorularak özellikle davalı yüklenicinin bu yöndeki itirazlarının dosyaya rapor sunan mali müşavir bilirkişiden denetlenebilir ve gerekçeli ek rapor alınarak karşılanması ve sonrasında hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi” gerektiğine işaret edilerek 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.4-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dairemizin eksik araştırma sebebiyle verilen kaldırma kararı sonrasında, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/411 E sayılı dosyasının bekletici mesele yapıldığı, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2018 tarihli, 2017/411 E, 2018/145 K. sayılı dosyasında, faturaya konu işlerin yapılmış olduğu davacı kabulünde olup davacı bu işlerin davalı tarafından yapılmayıp, kendisi tarafından 3. Kişilere yaptırıldığını iddia ettiği, bu hususta 3. Kişilerce kesilen faturalara delil olarak dayanmış ise de 3. Kişilerce her zaman düzenlenmesi mümkün olan belgeler ile iddianın ispatlanmasının mümkün olmadığı, iddianın taraflar arasında düzenlenen yazılı bir belgeye veya mahkeme tespit kararı ile belirlenmesi gerektiği, davacının davasını ispat edemediğinden dava reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2020/77 Esas, 2020/131 Karar sayılı ilamıyla istinaf başvurusunun kesin olmak üzere esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Dairemizin eksik araştırma sebebiyle verilen kaldırma kararı sonrasında İlk Derce Mahkemesince davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.
Dairemizin 30/01/2020 tarihli, 2020/56 Esas, 2020/77 Karar sayılı ilamıyla “…Bu durumda mahkemece; davalının savunması doğrultusunda götürü bedel kararlaştırıldığı belirtilen 24.3.2014 tarihli KDV dahil 129.800 TL bedelli imalatlar ve 13.11.2014 tarihli ilave işler isimli belgede liste halinde yazılı imalatların yapılıp yapılmadığı, yapılan imalatların 24.3.2014 tarihli sözleşmede yazılı imalatlar için bu sözleşmede yazılı fiyatlar üzerinden anılan sözleşme götürü bedelli olduğu için, şayet sözleşmede yazılı imalatların tamamı yapılmamışsa, yani eksik ve ayıplı işler varsa eksik ayıplar gözetilerek sözleşme kapsamındaki işin yüzde olarak ne kadarın tamamlandığı belirlenmeli, kurulacak fiziki oran götürü bedele uygulanarak götürü bedel belirlenmeli, sonrasında 13.11.2014 tarihli ilave işler isimli belgede listede yazılı imalatlar için ise bu listede yazılı fiyatlar üzerinden miktarlarının işin yapıldığı mahalli piyasa rayici ile bedelleri belirlenmeli, belirlenecek bedel 22.255,02 TL üzerinde ise 22.255,02 TL esas alınmalı, üzerinde değil ise tespit edilecek bedel esas alınarak bu şekilde davalının sözleşme kapsamında olan ve ilave işler olarak tanımlanan işlere yönelik hak ettiği iş bedeli için dosyaya rapor sunan bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerekirse yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması, bu arada daha önceki keşif tutanağındaki taraf ve tanık beyanları ve davacının sunduğu faturalar doğrultusunda hangi imalatların davacının faturalarıyla uyumlu olduğu da tespit ettirilerek davacı tarafından tamamlatıldığı iddia edilen imalatların ayrıca belirlenmesi, davacı ve davalı imalatları arasında mükerrer imalat varsa bunların da belirtilmesi suretiyle davalı yüklenicinin hakettiği iş bedelinin tespiti yönünden gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınmalı, ayrıca, dosyadaki kayıt ve belgeler gözetilerek kanıtlı ödemeler yönünden dosyaya rapor sunan mali müşavir bilirkişiden denetlenebilir ve gerekçeli ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken…” denilerek kararın kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrasında İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince kaldırma kararının gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Somut olay değerlendirildiğinde; davalının sunduğu davacının kaşe ve imzasını içeren 24.03.2014 tarihli sözleşme başlıklı … … … yolu üzeri kurulu bulunan mevcut akaryakıt istasyonunun tadilatlarının standartlarına göre yenilenmesi işine ilişkin yapılacak işler belirtilerek toplamda KDV dahil 129.800 TL bedel kararlaştırıldığı, yine 13.11.2014 tarihli ilave işler isimli belgede liste halinde işlerin bedellerinin 22.255,00 TL olarak belirtildiği, yerinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda 24.3.2014 tarihli 129.800 TL bedelli işin tamamlanma oranının % 89 olduğu, davacının 115.522,00 TL hak edişinin hesaplandığı, dolum hatları için ilave iş bedelinin 13.668,00 TL olduğu, bu şekilde davacının toplam hak edişinin 129.190,00 TL olarak belirlendiği, tacir olan tarafların ticari defter ve kayıtlarına göre; davacının 2014 yılı defterlerinde davalı tarafından düzenlenen 99.800,86 TL ve 22.255,02 TL olmak üzere toplamda 122.055,88 TL tutarındaki faturanın işli olduğu, davacının sözleşme kapsamında 99.800,00 TL ödemesinin bulunduğu, davalının hak edişinden yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davalının 29.390,00 TL alacağının bulunduğu, tank dolum yeri değişikliği bedeli 4.129,20 TL, nefeslik yer değişim bedeli 2.583,00 TL toplamının 6.712,20 TL’nin davalının kusurlu olduğu kabul edilerek toplam alacaktan mahsubu yapıldığında davalının toplam alacağının 22.677,00 TL olduğu, ayrıca davacının ticari defterinde kayıtlı bulunan 24.04.2014 tarihli 5.000,00 TL ödemenin banka havalesi olduğu dikkate alınarak toplam alacaktan düşüldüğünde davalının 17.255,88 TL bakiye alacağının olduğu anlaşıldığı, bu şekilde Dairemizin kaldırma kararında işaret edildiği üzere yapılan incelemede ve araştırmada davalının davaya konu sözleşme ilişkisi kapsamında menfi tespiti istenen icra dosyasında borcunun bulunduğu tespit edildiği, davacının bilirkişi raporundaki tespitlere, alacağın belirleme yöntemine ve bedele ilişkin açık bir istinafının bulunmadığı, davacının istinafının Dairemizin kaldırma kararının yerine getirilmediğine ilişkin olduğu gözetilerek davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; mahkemenin davanın reddine kararı yerinde olduğundan, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2023 tarih, 2021/573 Esas – 2023/336 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından harç tahsiline yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-H.M.K. 302/5 maddesi gereğince iş bu ilamın kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararın yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin, H.M.K. 359/4 maddesi gereğince iş bu kararın taraflarına tebliği işlemlerinin yapılması ve varsa artan gider avansının ilgili tarafa iadesi işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 06/10/2023 tarihinde KESİN olarak karar verildi.
*
…
Başkan
…
¸e-imzalı
…
Üye
…
¸e-imzalı
…
Üye
…
¸e-imzalı
…
Katip
…
¸e-imzalı