Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2023/1044 E. 2023/1114 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/1044
KARAR NO : 2023/1114
KARAR TARİHİ : 26/09/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 19/11/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
NUMARASI : 2021/82 Esas – 2021/479 Karar

DAVACI / KARŞI DAVALI : PAIPURTH İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET A.Ş. – … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI / KARŞI DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı ayıplı ifa nedeniyle tazminat ve cezai şart, karşı dava ise, yüklenicinin açtığı alacak

HÜKÜM : Kararın kaldırılması-Yeniden hüküm verilmesi

Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/82 Esas – 2021/479 Karar sayılı dosyasından verilen 14/09/2021 tarihli karara karşı davalı/karşı davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın dairemize gönderildiği, dairemizin 24/02/2022 tarih ve 2021/1394 Esas, 2022/255 Karar sayılı kararı taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 24.05.2023 tarih ve 2022/2231 Esas – 2023/2004 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla yeniden yapılan yargılama sonucunda;

I. DAVA
Davacı vekili görevsiz mahkemeye vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil Yaşaroğlu Gayrimenkul Mimarlık San. Ve Tic. Ltd. Şti., … adresinde bulunan iki adet villa inşaatının ferforje işlerini yapılması hususunda davalı … ile 02.01.2018 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, iş bu sözleşme gereği davalının söz konusu taşınmazlardaki ferforje işlerini sözleşmede belirtilen şekilde yapacağını, müvekkilinin de bunun karşılığında sözleşmede belirlenen bedeli davalıya ödeyeceğini, ancak davalının, sözleşmede belirlenen işleri sözleşmede belirtildiği şekilde yapmadığını, davalının söz konusu sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması müvekkil davacının taşınmazı geç satışa sunmasına neden olduğunu, davalının eksik işleri yapıldığı için satışa sunulamadığını, bu nedenle müvekkil davacının müşteri ve zaman kaybetmesine sebebiyet verdiğini, müvekkil davacının yukarıda açıklanan zararları toplamı fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik (gecikme cezası ile birlikte) 111.070,00-TL olduğunu, bu masrafların yanında işin bir üçüncü şahsa yaptırılması nedeniyle de doğacak sair masraflar dahil olmadığını, müvekkilin uğradığı ve davalının sebep olduğu menfi, müspet ve munzam zararların tazmini için mahkeye başvurma zaruretinin hasıl olduğunu, bu nedenle sözleşemeye aykırılıktan doğan zararlarımızın tazmini için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 87.320,00-TL ile 23.750,00-TL gecikme cezasının davalıdan ödenmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili görevsiz mahkemeye vermiş olduğu cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının, davasındaki dayanağı sözde sözleşmeyi kabul anlamına gelmediğini, davacı tarafından dosyaya sunulan 02.01.2018 tarihli sözleşmenin incelenmesinde sözleşmesin son sayfasında, davacı şirketin kaşesinin olmadığının ve ünvanının yazılı olmadığının görüldüğünü, sadece kimliği belirsiz bir şahsa ait bir imza olduğunun görüldüğünü, limited şirketlerde yetkilinin imzasının yanında kaşesinin de arandığını, kaşenin sözleşmenin tarafı olan şirket ya da tüzel kişiye ait olması ve sözleşmenin kaşelenmesi de gerektiğini, davacı şirketin ana sözleşmesinde de görüleceği üzere , davacı şirketin “şirketin kaşe ve ünvanı üzerinde atacağı imza ile temsil ve ilzam edilmesi gerekmektedir” sözleşme de, şirket kaşe ve ünvanı üzerine atılmış böyle bir imzanın olmadığını, dolayısı ile davacı tarafın sözleşmenin tarafı olamayacağını, davanın dava şartı-dava ehliyeti-husumet açılarından red edilmesi gerektiğini, iş bu davanın görevli mahkemede açılmadığını,Karamürsel’ de yapılmış olan (KDV hariç 203.840 TL) KDV Dahil 240.531 TL ödemenin ve aynı sözlü sözleşme kapsamında Almanya’daki daireye yapılan 10.000 EURO – 60.000 TL ödemenin % 70 tutarının müvekkile sözlü sözleşme tarihinde peşin ödenmesi geri kalanının da, 1 hafta içinde ödenmesi şeklinde olduğunu, bu hususlarda şifahi olarak taraflar arasında anlaşmaya varıldığını ve yeni bir yazılı sözleşmeye geçilmesinin kabul edildiğini, ancak muhatabın yeni sözleşme yapmadığını, ödemelerin zamanında yapılsa ide müvekkilinin düşük kur nedeniyle düşük fiyatlarla mal ve malzeme alacağını, yatırım yapacağını veya düşük kurdan döviz alacağını, ödemelerin gecikmeli yapılmasının 75.531,00 TL nin de hiç ödenmemesi nedeniyle yaklaşık 50.000,00 TL zararlarının mevcut olduğunu, denkleştirici adalet gereği de bu zararımızın karşılanması gerektiğini, bu nedenlerle şimdilik 30.000,00 TL nin ihtar tarihinden itibaren ticari faizi ile tarafımıza ödenmesini talep ettiklerini, fazlaya ilişkin haklarının saklı tuttuklarını, tüm bu nedenlerle de fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile usul itirazlarımızın kabulüne, davaya cevaplarının kabulüne, davacının dayanak olarak sunduğu, 02.01.2018 tarihli (sözde) sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine ve kabulüne, bu talebimiz kabul edilmez ise sözleşmenin iptaline karar verilmesini, davanın reddine, karşı davanın kabulü ile karşı davanın alacak tutarı olan şimdilik toplam 135.531,00 TL nin, ihtarımız tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davacıdan alınarak müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına göre; ” …. tarafların … adresinde bulunan iki adet villa inşaatının ferforje işlerini yapılması hususunda 02.01.2018 tarihli sözleşme uyarınca mutabık kaldıkları, davalının sözleşmeye konu işleri sözleşmede belirlenen şekilde yapmaması üzerine davacı tarafından Karamürsel Noterliğinin 12.09.2018 tarihli 1233 nolu ihtarnamesi ile eksikliklerin giderilmesinin istendiği, Karamürsel Sulh Hukuk Mah. 2018/8 D.İş sayılı dosyası ile eksik, hatalı ve sözleşmeye aykırı olarak yapılan ve yapılmayan hususlarla ilgili sözleşmeye konu taşınmazda tespit yaptırıldığı, Kadıköy 29. Noterliğinin 01/11/2018 tarih ve 25521 yevmiye nolu ihtarnamesi ile eksik işlerin tamamlanarak sözleşmeye uygun hale getirilmesi ayrıca günlük 250 TL üzerinden hesaplanacak cezai şart bedelinin de ödenmesinin istendiği, davalının yetki ve husumet itirazında bulunduğu ve açtığı karşı dava ile maddi ve manevi tazminat talep ettiği ancak yargılama devam ederken karşı davanın takipsiz kaldığı, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davanın sözleşmenin ifa yerinde açıldığı, yetki itirazının yerinde olmadığı, ayrıca davalı her ne kadar sözleşmenin geçerli olmadığını ileri sürmüş ise de davalının sözleşmeye konu işe fiilen başladığı, bu durumun sözleşme iradesinin bulunduğu hususuna delil teşkil ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırılık nedeniyle davacının davalı taraftan cezai şart talep edip edemeyeceği, davacı tarafından sözleşmeden kaynaklanan edimin ayıplı ve eksik ifa edilip edilmediği, davacının ayıplı ve eksik ifa nedeniyle davalı taraftan talep edebileceği alacak tutarının tespiti hususlarında olduğu, görevsiz Mahkemece mahallinde keşif yapılarak bilirkişi heyetinden rapor alındığı, alınan bilirkişi raporunda davacının yaptığı ferforje imalatlarında yer yer paslanmaların olduğu, bu durumun davacının doğru şekilde boya uygulaması yapmamasından kaynaklandığı, ferforje korkuluklarda boya öncesi malzeme yüzeyinin gerektiği gibi temizlenmediği, antipas astar katmanının ve sözleşme ile kararlaştırılan epoksi boya uygulamasının yapılmadığı hususlarının tespit edildiği, sözleşmede teslim tarihinin 30/07/2018 olarak kararlaştırıldığı, davalının sözleşmeden doğan edimini süresinde ve sözleşmeye uygun olarak ifa etmediği, davacının, davalının yaptığı imalatlardaki eksikleri gidermek amacıyla yaptığı giderlerden sözleşmenin 14. Maddesi uyarınca davalının sorumlu olduğu, sözleşmenin 7. maddesinde teslim tarihleri belirtilerek işin 92 gün içinde bitirileceği kabul edildiği, sözleşmenin 12. maddesinde işin süresinde bitirilmemesi ya da iş programında gecikilmesi halinde gecikilen her gün için 500 TL ceza kesileceğinin düzenlendiği, bu maddede kabul edilen cezai şartın 6098 sayılı TBK’nın 179/II. maddesinde düzenlenen ifaya ekli cezai şart olup alacaklı, bu hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça asıl borcun yani edimin ifası ile birlikte cezanın ödetilmesini de isteyebileceği, davacının ihtarname çekerek aynen ifa ve cezai şart talep ettiğini davalı tarafa bildirdiği, bu nedenle davacının işin sözleşmeye uygun olarak tamamlattırılmasından doğan zararının tazminini ve cezai şart talep edebileceği anlaşılarak davanın kabulüne” karar verilmiştir.

Hükmün davalı/karşı davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, dairemizin 24/02/2022 tarih ve 2021/1394 Esas, 2022/255 Karar sayılı kararı ile; “Davalı işin eksiksiz teslim edildiğini savunsa da, yukarıda tespit raporu ve mahkemece aldırılan raporlarda açıklandığı üzere, davalı yüklenici sözleşme kapsamında yüklendiği edimi ayıplı ifa etmiş ve ayıplı imalatın bedelini almadığını da istinaf konusu etmemiştir. Bu nedenle davalının yükümlülüğünde olup ayıplı ifa edilen edim nedeniyle mahkemece ayıp giderim bedeline ve açık istinaf olmadığından cezai şart alacağına hükmedilmesi yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle mahkemenin asıl dava yönünden verilen kabul kararı, ileri sürülen istinaf nedenlerine göre, yerinde görüldüğünden davalı/karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine” karar verilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı ayıplı ifa nedeniyle tazminat ve cezai şart, karşı dava ise, yüklenicinin açtığı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 HMK, 6098 Sayılı TBK

3. Değerlendirme
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı ayıplı ifa nedeniyle tazminat ve cezai şart, karşı dava ise, yüklenicinin açtığı alacak istemine ilişkindir.
Dairemizce verilen 2021/1394 E, 2022/255K sayılı karara karşı vaki temyiz üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2022/2231 E, 2023/2004 K sayılı ilamı ile,
‘’… Yüklenici vekili istinaf dilekçesinde; işin tamamını eksiksiz bir şekilde teslim ettiğini ifade etmiş olduğundan cezai şartı da istinaf ettiğinin kabulü gerekecektir. Bölge adliye mahkemesince bu konuda istinaf incelemesi yapılmadan karar verilmesi doğru olmadığından cezai şarta ilişkin itirazın da incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken açık istinaf olmadığından bahisle incelenmemesi yerinde olmamış kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir…’’ gerekçesiyle dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiş, dairemizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma ilamına uyulması sonrası yapılan yargılamada;
Bozma öncesi dairemize gelen dava dosyasında İlk Derece Mahkemesince, asıl davanın kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davalı vekili tarafından asıl davada verilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
Taraflar arasında davacıya ait villa inşaatının ferforje işlerinin yapılması hususunda birim fiyatlar üzerinden 02.01.2018 tarihinde sözleşme imzalanmıştır.
Dava açılmadan önce davacı tarafça yaptırılan tespitte ve dava sırasında mahkemece yapılan keşif sonrası aldırılan bilirkişi raporunda, sözleşme kapsamında yapılan imalatların ayıplı olduğu, bu nedenle, imalatın sökülerek atölyeye nakledilmesi, atölyede kumlama ve epoksi uygulaması yapılmasından sonra imalatın yeniden yerine nakil ve montajı gerekeceği, bahçe giriş kapısındaki kapıların sözleşmeye uygun olarak değişimi gerekeceği, bunların piyasa rayici ile bedellerinin 87.320 TL olacağı belirlenmiştir.
Mahkemece 87.320 TL ayıplı imalat bedeli ile 23.750 TL ifaya ekli cezai şart alacağına hükmedilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf dilekçesi incelendiğinde; mahkemece hükmedilen ayıplı imalatların bedellerinin alınmadığı şeklinde bir istinafı yoktur. Davalının istinafı, işin eksiksiz teslim edildiği ve davacının eksik işleri üçüncü kişilere yaptırdığı iddiasına ilişkin bunun faturasının sunulmasına ilişkindir.
Davalı işin eksiksiz teslim edildiğini savunsa da, yukarıda anılan tespit raporu, dava öncesi çekilen ihtarnameler ve mahkemece aldırılan raporlarda açıklandığı üzere, davalı yüklenici sözleşme kapsamında yüklendiği edimi ayıplı ifa etmiş ve ayıplı imalatın bedelini almadığını da istinaf konusu etmemiştir. Bu nedenle davalının yükümlülüğünde olup ayıplı ifa edilen edim nedeniyle mahkemece ayıp giderim bedeline hükmedilmesi yerinde görülmüştür.
Taraflar arasında kararlaştırılan sözleşmenin 2. Maddesinde iş bitim tarihi 30.7.2018 olarak kararlaştırılmış, işin süresinde teslim edilmemesi halinde günlük 250 TL gecikme cezası uygulanacağı kararlaştırılmış olup anılan hüküm TBK.179/2 maddesi uyarınca ifaya ekli cezai şart niteliğinde olup davalı tarafça yöntemince eserin davalıya teslim edildiği ispatlanamadığı gibi davacı tarafça delil tespiti öncesi davalıya çekilen ihtarnamesi ile cezai şart alacağını talep ettiğinden bu ihtarname ihtirazî kayıt niteliğinde sayılıp ihtarname öncesi 30.7.2018 tarihi itibariyle yüklenici temerrüdü oluştuğundan ve davalı tarafça davacının kusursuzluğu ispatlayamadığından, mahkemece, davacının cezai şart isteminin kabulü kararı yerindedir.
Karşı dava yönünden mahkemece verilen açılmamış sayılmasına dair karara karşı herhangi bir istinaf başvurusu bulunmadığından bu yöndeki hüküm yasa yolu sürecinde kesinleşmiş olup dairemizce bu yönde kurulan hükmün tekrarı şeklinde hüküm kurulmuştur.

VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle; asıl davanın kabulüne, karşı davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın KABULÜ İLE; 87.320,00-TL tazminat tutarı, 23.750,00-TL cezai şart olmak üzere toplam 111.070,00-TL nin 01/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 14.501,65 TL vekalet ücretinin davalı- karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 7.587,19 TL harçtan peşin alınan 1.896,80 TL nin mahsubu ile 5.690,39 TL harcın davalı- karşı davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı- karşı davalı tarafından sarf edilen posta masrafları 197,20 TL, bilirkişi ücretleri 638,00 TL olmak üzere toplam 765,20 TL yargılama giderinin peşin yatırılan 1.896,80 TL harç ile birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.nın 333.maddesi uyarınca davacı- karşı davalı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı- karşı davalıya iadesine,
B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davanın açılmamış sayılmasına,
2-Davacı – karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 2.314,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.255,24 TL harcın davalı-karşı davacıya iadesine,
4-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK.nın 333. maddesi uyarınca davalı-karşı davacı tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davalı-karşı davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı ve davalı tarafın yokluğunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca KESİN olarak karar verildi. 26/09/2023

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı