Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/882 E. 2022/916 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/882 – 2022/916

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/882
KARAR NO : 2022/916
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 07/08/2015
KARAR TARİHİ : 02/07/2021
NUMARASI : 2019/216 Esas – 2021/389 Karar

DAVACI :……
VEKİLİ :……
DAVALI :……
:……
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı eksik ve ayıplı işlerin giderim bedeli ile gecikme (kira) tazminatı
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022

Dairemizin 10/05/2019 tarih, 2019/259 Esas, 2019/268 Karar sayılı kararı ile; HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verildiği, eksikliklerin tamamlanması üzerine dosyanın yeniden Dairemize gönderildiği, taraflar arasında görülen dava sonucu Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/216 Esas – 2021/389 Karar sayılı hükme yönelik, davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ve davalı arasında 08/03/2012 tarihinde “Kocaeli Vilayeti M.Ali Paşa mevkiisindeki inşaatın silikon ve kapaklı giydirme cephe (mavi renk cephe) kompozit levha ısı yalıtımsız alüminyum doğrama 4+4 lamine cam ve küpeşte korkuluk imalatları ve montajı” konusunda sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye göre davalının 15/05/2012 tarihine kadar tüm edimlerini yerine getirerek sözleşmede belirtilen hususları eksiksiz olarak yaparak müvekkiline teslim etmesi gerekirken, tüm uyarılara ve ihtarlara rağmen tam bir yıl sonra 11/05/2013 tarihinde teslim ettiğini, bu suretle müvekkilinin diğer inşaat işlerinin de aksatıldığını ve müvekkilinin taşınmazı ancak 2014 yılının eylül ekim aylarında kiraya verebildiğini, ayrıca davalının yaptığı imalatlarında ayıp olduğunu, bu eksik ve ayıplı işlerin Kocaeli 5. AHM’nin 2015/16 D.iş sayılı dosyası üzerinden de tespit ettirildiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıya gönderilen Kocaeli 6. Noterliğinin 28/12/2012 tarih ve 41983 yevmiye nolu ihtarname masrafı olarak 106,60TL, yine davalıya gönderilen Kocaeli 5. Noterliğinin 04/02/2015 tarih ve 2500 yevmiye nolu ihtarname masrafı olarak 73,76TL, Kocaeli 5. AHM’nin 2015/16 D.iş sayılı dosyasından yapılan masraflar olarak 500,00TL, davalının eksik ve hatalı yaptığı işlerin telafisi için teklif alınmak suretiyle yapılan masraflar olarak 15.000,00TL, davalının üzerine aldığı işi geç teslim etmesi nedeniyle, davacı müvekkilinin söz konusu taşınmazı kiraya verip gereği gibi kira geliri elde edememesi nedeniyle uğradığı kâr kaybı zararları olarak da şimdilik 50.000,00 TL olmak üzere toplam 65.690,00TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderinin ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; 08/03/2012 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre uygulama sırasında davacının değişiklik talep ettiğini, 23/04/2012 tarihinde cephe camlarını sinerji cam olarak değiştirdiğini, bu hususta fiyat farkı olacağını davacıya ilettiklerini, davacının sözleşmede olmayan bina içi cephe kenarlarına kompozit kaplama işini de ayrıca 01/07/2012 tarihinde talep ettiğini, 10/08/2012 tarihinde ilave alüminyum doğrama, çatı katında ilave kapı imalatı ettiğini, iş bitirim ve teslim tutanağının 11/05/2013 tarihinde alındığını, binada yapılan işlerden dolayı kendilerinin 1 yıl sorumlu olduklarının sözleşmede olduğunu, binanın teslim tarihinden itibaren kiraya verildiği tarihe kadar olan 16 aylık sürede binada tadilatlar yapılırken (badana, boya vb.) hiçbir şekilde kendilerine dava dilekçesinde söz edilen olaylardan bahsedilmediğini, 23.666,45-TL olan bakiye alacaklarının ödenmediğini, davacı tarafın taleplerini kabul etmediğini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “847,74-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun kabul edilerek, Kocaeli 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.07.2021 tarih 2019/216 E.2021/389 K.sayılı usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılarak davanın istinaf mahkemesinde yeniden görülerek davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini; davanın mahkemece yeniden görülmesi mümkün değilse, yerel mahkemenin kararının kaldırılarak davanın talepleri gibi kabulü yönünde karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı eksik ve ayıplı işlerin giderim bedeli ile gecikme (kira) tazminatı taleplerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
İlk derece mahkemesinin 2018/265 Esas – 2018/581 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuş, vaki istinaf başvurusu nedeniyle dairemizin 2019/259 E, 2019/268 K sayılı ilamı ile mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.353/1-a-6 maddesi uyarınca eksikliklerin giderilmesi amacıyla kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dairemizin 2019/259 E, 2019/268 K sayılı kararında;
‘’….mahkemece, mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, davalının 31/08/2015 tarihli cevap dilekçesinin 3 nolu bendinde sıralanan toplam 5 kalem imalatla ilgili söz konusu işlerin davacı inşaatına yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bu imalatların, davalının düzenlediği 11.8.2012 tarihli fatura içeriği de gözönüne alınarak sözleşme dışı işler olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılması, sözkonusu imalatların sözleşme dışı iş olarak yapıldığı yıl (2012) mahalli piyasa rayici ile bulunacak rakama KDV ilave edilmeden tespiti, bu imalatların makul olarak kaç günde yapılabileceği ile bulunacak sürenin teslim süresine eklenip eklenmeyeceği, davacı tarafça kabul edilen bakiye 23.666,45 TL nin davalının takip tarihi olan 14/08/2013 tarihinden verilecek karar tarihine en yakın tarihe kadar hesaplanacak faizin hesaplanarak davacının varsa alacağından mahsup edilip edilmeyeceği, ayrıca varlığı tespit edilmesi halinde sözleşme dışı işlerin davacı alacağından mahsup edilip edilmeyeceği hususlarında araştırma ve değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceğinden …’’ Denilerek mahkeme kararı kaldırılmıştır.
Kaldırma kararı sonrasında mahkemece, bilirkişi incelemesi yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
Taraflar arasında davacıya ait binaya imalat inşaatı işi yapımına ilişkin 8.3.2012 tarihinde sözleşme düzenlendiği, bu sözleşmede işin bedelinin 90.000 TL + KDV götürü bedel olarak kararlaştırılıp sürenin sözleşme tarihinden itibaren 15.5.2012 tarihi olarak belirlendiği, işin sözleşmede belirlenen sürede teslim edilememesi nedeniyle 28.12.2012 tarihinde davacı tarafından davalıya ihtarname gönderildiği, taraflar arasında düzenlenen ”iş bitirim ve teslim tutanağı” başlıklı belgeye göre işin 11.05.2013 tarihinde bitirildiği anlaşılmaktadır.
Davacı yargılama sırasında, davalının düzenlediği 11.8.2012 tarihli fatura kapsamında 23.666,45 TL borcu olduğunu kabul etmiştir. Nitekim davalı tarafça Kocaeli 7. İcra müdürlüğünün 2013/6919 sayılı dosyası ile 23.666,45 TL alacakla ilgili davacı aleyhinde 14.8.2013 tarihinde ilamsız icra takibi başlatılmış, davacının itirazı üzerine takip durmuştur.
Davacının eldeki davada talebi; teslim sonrası ortaya çıkan ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatı isteklerine ilişkindir.
Gecikme tazminatı talebi yönünden yapılan incelemede; taraflar arasındaki sözleşme karşılıklı edimleri içeren, iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir. Taraflardan biri kendi edimini yerine getirmeden karşı taraftan edimini yerine getirmesini isteyemez (TBK.97). Somut olayda, taraflar arasında kararlaştırılan götürü bedelli sözleşme kapsamında davacı iş sahibince sözleşme kapsamındaki iş bedelinin tamamı ödenmemiş olup kendi kabulünde de olduğu üzere 23.666,45 TL bakiye iş bedeli borcu bulunmaktadır. Bu nedenle davacı iş sahibi iş bedelini ödeme edimini yerine getirmemiştir. Bu durumda davalı yükleniciden edimini yerine getirmesini isteyemeyeceklerinden gecikme cezası (kira tazminatı) isteme hakkı bulunmamaktadır. Belirtilen nedenle davacının gecikme tazminatı isteminin reddi gerekmekle birlikte istnafa gelenin sıfatı gözetilerek davacı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir.
Davacının ayıplı işler bedeline yönelik talebi incelendiğinde; Kapatılan Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihat ve uygulamalarında, iş bedelinin tamamının iş sahibince yükleniciye ödenmesi halinde eksik ve kusurların giderim bedeli hüküm altına alınabilir ise de iş bedelinin ödenmemiş olması halinde eksik ve kusurların giderim bedeli değil, varsa fazla ödenen bedelinin iadesine karar verilmesi gerektiği, somut dosyada da, mahkemece tespiti yapılan ayıplı işler bedelinden iş sahibinin faiz hesabı yapılmamış haldeki bakiye borcu düşüldüğünde bile fazla ödemesi bulunmamaktadır. Bu nedenle, istinafa gelenin sıfatı gözetildiğinde davacı vekilinin bu yöndeki istinafı da yerinde değildir.
Bununla birlikte yukarıda belirtilen hususlarda mahkemece kararın gerekçesinde hata edildiğinden bu durum yukarıda açıklanan gerekçelerle düzeltilerek HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması ile yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemekle birlikte kararın gerekçesinde hata edildiğinden, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/07/2021 tarih, 2019/216 Esas – 2021/389 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA,
2- 847,74-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan davacı tarafından peşin ve ıslah ile yatırılan 1.385,83‬-TL nin mahsubu ile arta kalan 1.326,53‬-TL nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 847,74-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin ve ıslah ile yatırılan 59,30-TL harç ve aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinden mahsup işlemi dikkate alınarak 14,09 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, arta kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 122,10 TL tebligat gideri, 58,00 TL posta ücreti, 120,00 TL keşif aracı ücreti, 314,00 keşif harcından oluşan toplam 1.214,00 TL yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Dava açılırken peşin yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine (HMK 333) (HMK 331- 333)
İstinaf incelemesi bakımından;
8-Davacının başvurusu yerinde görülmediğinden alınması gereken istinaf karar harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
9-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
11-İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
12-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 23/06/2022 tarihinde (davacı tarafça reddedilen 80.257,87 TL yönünden istinafa gelindiğinden) KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸