Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/823 E. 2022/1271 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/823 – 2022/1271

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/823
KARAR NO : 2022/1271
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : …
ÜYE : ….
KATİP : ….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
NUMARASI : 2017/1187 Esas – 2021/565 Karar

DAVACI : 2M ENERJİ GERİ KAZANIM SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : MARJİNAL PROJE TASARIM ARGE İNOVASYON SANAYİ VE TİCARET A.Ş. –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, kar kaybı ve fazla ödendiği ileri sürülen iş bedelinin iadesi

KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022

Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkil şirket ile davalı arasında 29.01.2016 tarihinde “Üretim ve Satış Sözleşmesi” başlığı altında, ekinde teknik şartnamenin de yer aldığı, ‘’satıcının kurutma ünitesini kendi fabrikasında üretip alıcıya satması’’ ve sözleşme konusu makinenin iş başlangıç tarihinden itibaren opsiyonsuz 55 gün içerisinde, asgari 6 ton/saat kapasite ile çalışır halde ve %90 kurutma verimi sağlayacak şekilde alıcı firmaya teslimi, belirtilen süre içerisinde makinenin teslim edilememesi hailinde her gün için makine bedeli üzerinden %0,3 cezai yaptırım uygulanacağı şartlarıyla 550.000,00.TL. + KDV bedel karşılığında sözleşme imzalandığını, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini, sözleşmede açık şekilde belirlenen sürede kendi kusurlu fiil ve eylemleri sebebiyle ve işin yapımını savsaklaması neticesinde yerine getirmediğini, davalı şirketin, çeşitli bahaneler ileri sürerek, sözleşme koşullarına aykırı, gerçek dışı ve alakasız iddialarla sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığını, davalıya Kadıköy 19. Noterliğinin 18.05.2017 tarih ve 11016 Yevmiye numaralı İhtarnamesiyle (EK-3) sözleşme koşullarına aykırı, asılsız ve mesnetsiz bahaneler ileri sürmek suretiyle sorumluluğu müvekkil şirkete atfetmeye çalışıldığını, davalının iş bu ihtarnamele Kocaeli 6. Noterliğinin 06.06.2017 tarih ve 10533 Yevmiye numaralı İhtarname ile cevap verildiğini, davalının bu kez Kadıköy 29. Noterliği’nin 07.08.2017 tarih ve 18159 Yevmiye numaralı İhtarnamesi (EK-5) ve yine benzer ithamlarla ihtarname keşide ettiğini belirterek, davanın kabulü ile, davalı şirketin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL. Gecikme Cezası, 5.000,00 TL. Kar Kaybı ve 1.000,00 TL. Fazla Ödeme olmak üzere toplam 11.000,00-TL. Alacağın Tespit tarihinden itibaren ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve Vekalet Ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava dilekçesi ve eklerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, huzurdaki dosyada haksız ve mesnetsiz iddiaların, davacının ek süre verilmesine ve fazladan ödeme yapmasına rağmen müvekkilinin çamur kurutma makinesinin teslimini süresinde gerçekleştirmediği gibi müvekkilin fazladan yaptığı 1.000,00-TL nedeniyle sebepsiz zenginleştiğini, makinede eksiklikler olduğu, eksiklikleri kendilerinin tamamlattırdıklarını, davacının bu iddialarını ispatla yükümlü olduğunu, sözleşmenin belirli vadeli bir sözleşme olduğunu, dava dilekçesinde de görüldüğü üzere bu konuda herhangi uyuşmazlık söz konusu olmadığını, davacının 20/04/2016 tarihinde ihtara gerek kalmaksızın kendiliğinden temerrüde düştüğünü, davacının çamur kurutma makinesi yatırımına başlayabileceği en erken tarihin 11/11/2016 olduğunu, bu tarihten önce projeye yatırım yapılamayacağını, sözleşme imzalama tarihinin ise 29/01/2016 olduğunu belirterek, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Davanın REDDİNE” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yargılamaya esas bilirkişi raporları eksik incelemeye dayanmakta olup, söz konusu raporlara itirazlarımızın kabul edilmemesi yanı sıra, ayrıca raporların da yerel mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak davanın reddi yönündeki hüküm hukuka aykırı olduğunu, 28.04.2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazların sunulduğu 16.07.2020 tarihli dilekçede dosyaya sunulan evvelki dilekçelerde de taleplerin yerel mahkemece dikkate alınmadığını, ek bilirkişi raporu hakkındaki dosya içeriği ve fiili gerçekliğe aykırı tutarsızlıklar ve yanlış tespitler bulunduğunu, müvekkil şirket davalı tarafından hiç yapılmamış olan scrubber ünitesini haricen Barat Endüstiriyel Plastik Makina İnşaat Taahhüt Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. şirketine yaptırmış olup, yine söz konusu şirkete 2 adet scrubber yapımı için toplam 215.000 TL ödediğini, (1.scrubber için 155.000.00 TL, ikinci scrubber için 60.000,00 TL. her iki scrubberın kapasiteleri farklı olduğundan kapasite oranlarına göre fiyatları farklıdır.) 2 adet scrubber yapılması müvekkilin kapasite artışı ve keyfine dayalı olmayıp davalının yarım olarak bıraktığı ve tasarım üretim hataları içeren makinesinin tamamlanması ve sözleşmede belirtilen 6 ton/saat kapasiteye çıkabilmesi için çözüm amaçlı yapılan tadilatlardan olduğunu, dosyada mevcut üretim ve satış sözlemesinin 21.maddesinde açık olarak ” satıcı, çamur kurutma ünitesini alıcı firmaya tesliminden sonra; makinenin taahhüt edildiği kapasitede (6 ton/saat) üretim yapıp yapmadığı ve sağlıklı şekilde çalışıp çalışmadığını kontrol etmek amacıyla 2 ay süresince ücretsiz destek sağlayacaktır.” şeklinde makinenin 6 ton/saat kapasiteli oluğunu ve bu şekilde çalışacağını karşılıklı olarak kabul ve taahhüt ettiklerini, makinenin kapasitesi sözleşmede bu kadar açık olarak belirtildiği halde, bilirkişiler tarafından makinenin kapasitesinin sözleşmede belli olmadığı, sözleşmenin yetersiz olduğu, makinenin projesine göre zaten kapasitesinin 6 ton/saat olamayacağı, davacının beklentisinin fazla olduğu mütalaa edilmesi anlaşılamadığını, dosyada bulunan, davalı tarafça düzenlenen 02.05.2017 tarihli taahhütnamede ayrıca, “29.01.2017 tarihinde imzalanan ve tarafımıza geriye dönük cezai şartlar sabit kalmak üzere ve tarafımızca kabulü ile 07.05.2017 tarihine kadar ek süre” tanınmıştır. tanınan bu süre içerisinde iş bitirip eksiksiz ve çalışır, sözleşmede belirtilen şartlarda teslim edeceğimizi taahhüt ve beyan ederiz. ” şeklinde taahhütname tarihinden evvel doğan cezai şartlara dayalı tazminat hakları da kabul edildiğini, bu yönüyle bilirkişilerin geç ve eksik teslimi müvekkil şirkete yüklemeye çalışması ve cezai şart doğmayacağı sonucuna varması da akla ve hukuka aykırı olduğunu, 02.05.2017 tarihli taahhütnamede davalı taraf kendisi geriye dönük cezai şartları kabul ettiğini, bilirkişi raporu bu yönüyle de sakatken yerel mahkemece bu hususların dikkate alınmadan reddi hukuka aykırı olduğunu, arz ve izah ettiğimiz sebeplerle, istinaf kanun yoluna başvurumuzun kabul edilerek, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde, Kocaeli 2.asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1187 E 2021/565 K sayılı 02.11.2021 tarihli kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını, talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı, kötü niyetinden hala menfaat elde etme çabasını sürdürdüğünü, hukuka aykırı iddiaların kabulü mümkün olmadığını, tarafların anlaşmasına göre davacı müvekkile kısmi ödeme yapacaktır, müvekkil de aldığı ödemelerle makineyi yapacağını, müvekkil yapım aşamasında işçilerinde yol- yemek vb. bu aldığı bedelden karşılayacağını, bedeli 550.000 TL + KDV olan makine için 308.250,00 TL ödeme yaparak adete hibe edilmiş bir makineyi kullanmaya devam etmekte, kendi dolandırıcılığını müvekkile yansıtarak kötü niyetiyle haksız menfaat ede etme çabasında olduğunu, müvekkile ödemesi gereken tutarı ödemeyerek, işin yapıldığı yerden kovan, müvekkilin işi tamamlamak için gönderdiği ihtara rağmen işi tamamlamasına müsaade etmeyen davalının haksız fesih ile menfaat elde etme çabası karşılık bulmadığını, müvekkili bir buçuk yıl bekleten davacı yan, sahtecilik yaptığı muhasebe kayıtları ile hesabı yanlış yapmış, müvekkile sözleşme bedelinin yarısını ödediğini düşündüğünü, müvekkile ödemeyi yaptığını düşünerek, kararlaştırıldığı üzere sözleşme bedelinin kalan yarısını ödememek için makinede kusur bulması gerektiğinden, makinenin sözleşmeye göre çalışması için gerekli doğalgaz bağlantısını yaptırmamış, müvekkilin ihtarına rağmen makineyi tamamlamasına müsaade etmemiş ve müvekkili makineyi yapmaya devam ederken iş yerinden kovarak, müvekkilin sözleşme bedelinin kalan yarısına hak kazanmasını engellemek için sözleşmeye aykırı bir çok değişiklik yaptığı makineyi hibe ile almış gibi kullandığı halde bir de bu dava ile haksız kazanç elde etme çabasına giriştiğini, dava sürecinde yeniden bilirkişi raporu alındığını, Kocaeli Üniversitesi Profesörlerinin bilirkişi incelemesinde makinenin durumu aydınlandığını, makinenin yaklaşık %94,5’inin tamamlandığı ve sözleşmeye uygunluğun davacının fiilleri nedeniyle sağlanmadığı açığa çıktığını, bu beyanlarını profesörlere de keşif günü belirttiğinde bu hususları bilirkişi incelemiş ve bu iddiaların sözleşmede açıkça yer almadığını bildirdiğini, mahkemece feshin haksız olduğu açığa çıktığını, kimse kötü niyetinden menfaat elde edemeyeceğini, bu nedenle hibe de edilmeyen makinenin bedeli için her türlü dava haklarının saklı olduğunu, makinedeki eksiklikler bakımından açıklamalara bilirkişi raporunda açıklık getirildiğini, davacı sözleşme hükmüne akla mantığa uymaz, dediğini, bu halde kararı istinafa götürdüğünü, bizce de makinenin yarı bedelinden daha az tutar ödeyerek makinenin maliki olması ve bu halde kazanç elde etmeye devam ederken müvekkilin makineden para kazanmamış olması, bütün aldığıyla makineyi yapmış olması akla mantığa sığmadığını,
haksız fesihte sonra müvekkil ihtar göndermesine ve makineyi tamamlamak istemesine rağmen teslimine müsaade etmeyen davacı, makinede kendi kendine bir sürü alakasız yaptırdığı kısımlarla müvekkile kusur yüklemeye çalışarak haksız kazancına gerekçe oluşturma derdinde olduğunu, davacı, huzurdaki davada karar sonrası kapak hesabını ödediğini, müvekkilin makineden para kazanmamış olması nedeniyle açacağı dava öncesi kararın kesinleşmesini önlemek için davayı istinafa götürdüğü açık olduğunu, karar, hukuka uygundur ve müvekkilin bu makineden elde edemediği bedele ilişkin bütün dava hakları saklı olduğunu, arz ve izah olunan nedenlerle
davacının istinaf talebinin reddine,
Kocaeli 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1187 E 2021/565 K sayılı 02.11.2021 tarihli kararının onanmasına,
yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart, kar kaybı ve fazla ödendiği ileri sürülen iş bedelinin iadesi taleplerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu kapsamda;
Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.
Taraflar arasında 29.01.2016 tarihinde çamur kurutma ünitesi imal ve teslimine ilişkin eser sözleşmesi imzalandığı, iş bedelinin 550.00,00-TL +KDV olarak götürü bedel kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Sözleşmede bedel toplam olarak kararlaştırıldığından götürü bedellidir. Götürü bedelli sözleşmelerde yüklenicinin hakettiği iş bedeli ya da iş sahibinin fazla ödemesi olup olmadığı veya sorumlu olacağı iş bedelinin belirlenmesi için, sözleşme ile üstlenilen işin tamamına göre eksik ve kusurlar dikkate alınmak ve düşülmek suretiyle gerçekleşme fiziki oranının tespit ve bu oranın götürü bedele uygulanarak yüklenicinin hakettiği imalât bedeli bulunduktan sonra yapıldığı kanıtlanan ödemelerle karşılaştırılarak ödenmesi gereken kalan iş bedeli, fazla ödeme olup olmadığı ya da borçlu bulunulan miktarın tespiti gerekmektedir
Kararlaştırılan sözleşmenin 21 ve 22. Maddelerinde dava konusu ünitenin asgari 6 ton/saat kapasiteyle çalışır halde olacak ve asgari %90 kurutma verimi sağlayacağının davalı yüklenici tarafından taahhüt edildiği, davalı tarafça davacıya gönderilen 12.1.2016 tarihli e-mail yazısında bu taahhüdün yeterli olabilmesi için doğalgaz bağlantısının saatte yaklaşık 330 m3 olması gerekeceğinin bildirildiği anlaşılmaktadır.
Dosyada yer alan bilirkişiler Murat Teker ve arkadaşları tarafından düzenlenen kök ve ek raporlar incelendiğinde; davalı vekilinin sunduğu 18.9.2017 tarihli dilekçe ekindeki CD içindeki video kayıtlarında görüntülerin 11.5.2017 tarihinde kaydedildiği, görüntüde davalının scrubber hariç dava konusu çamur kurutma sistemini bu tarihten önce davacıya teslim ettiği, davacı tarafından eksik olan scrubber sisteminin montajının üçüncü kişilere yaptırıldığı kapasite arttırımına yönelik ilave tadilatlar da yaptırılarak kapasitenin 5 ton/saate çıkarıldığı tespitlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık davalı tarafça sözleşme ile sistemin 6 ton/saat kapasiteyle çalışır halde olacak şekilde taahhüt edildiğinden dava konusu sistemin davacı tarafça yaptırılan ilave tadilatlar olmadanki haliyle, başka deyişle, davalının sistemi davacıya teslim ettiği durumdaki haliyle ve doğalgaz bağlantısının saatte 330 m3 olması durumuna göre mevcut olan sistemin kapasitesinin ne kadar olabileceği ile şayet taahhüt edilen 6 ton/saat altında ise aradaki kapasite farkı eksik ve ayıplı iş kapsamında değerlendirilerek tespit edilen fiziki seviyeden düşülmesi gerekmektedir. Öte yandan, davalı tarafından düzenlenen faturaya göre yapılan işlerin işin tamamına oranı %94,5 olarak belirlenmişse de, bilirkişilerce davalının sunduğu faturadaki miktara bağlı kalınmadan davalının üniteyi scrubber sistemi haricinde teslim ettiği de gözetilerek sözleşme ve şartname hükümleri gereği eksik bırakılan scrubber sisteminin tüm işe oranı yüzde olarak belirlenmelidir.
Bu durumda, mahkemece, gerektiğinde dava konusu ünite üzerinde yeniden keşif de yapılmak suretiyle hükme esas alınan bilirkişiler Murat Teker ve arkadaşlarından alınacak ek raporla veya gerektiğinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan alınacak raporla, yukarıda belirtine scrubber sistemi ve kapasiteye yönelik varsa eksik ve kusurlar dikkate alınıp düşülmek suretiyle davalı yüklenicinin sözleşme ve şartnameyle üstlendiği iş ve imalâtların, işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranının ne olduğu ve bu fiziki gerçekleşme oranının sözleşmedeki toplam götürü bedele uygulanması suretiyle davalı yüklenicinin gerçekleştirdiği imalât bedeli konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Yukarıda yazılı sebeplerden dolayı eksikliklerin tamamlanması amacıyla dosyanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/11/2021 tarih, 2017/1187 E. 2021/565 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf talep eden davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine,
5-İstinaf talep eden davacı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK.nun 353/1-a.6 maddesi gereğince 06.10.2022 tarihinde KESİN olarak oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye ..
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸