Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/803 E. 2022/841 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/803 – 2022/841
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/803
KARAR NO : 2022/841
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 08/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
NUMARASI : 2022/361 Esas – 2022/1051 Karar

DAVACI : VODAFONE TELEKOMÜNİKASYON ANONİM ŞİRKETİ …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/06/2022

Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/361 E – 2022/1051 K sayılı dosyasından verilen 28/03/2022 tarihli karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili Sakarya Tüketici Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; davalının 106503908 nolu Abonelik/Müşteri numarasından kaynaklanan … tek fatura numarasında kayıtlı 18/11/2019, 17/12/2019, 17/01/2020, 17/02/2020 son ödeme tarihli fatura borçlarını ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2020/384527 sayılı MTS dosyası ile takibe geçildiğini, takipte toplam alacağın ( diğer masraflar hariç ) 47.142,80 TL olduğunu, davalının borcunun bulunmadığını belirterek ilgili takip dosyasına itiraz ettiğini ve icra müdürlükleri tarafından takibin durdurulduğunu, itirazların kötü niyetli, haksız ve geçersiz olduğunu, arabuluculuğa başvurduğunu ancak anlaşamadıklarını beyan ederek itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Sakarya Tüketici Mahkemesi’nin 20/01/2022 tarih, 2021/406 Esas, 2022/24 Karar sayılı dosyası verilen görevsizlik kararı ile dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; …eldeki davada, davalının tacir sıfatına haiz olmadığı, davanın alacak iddiasına dayalı itirazın iptali davası olduğu, davanın mutlak ticari dava olmadığı gibi davalının tacir olmaması nedeniyle davanın nisbi ticari dava da olmadığı, bu haliyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararı hukuka ve kanuna açıkça aykırı olup kaldırılması gerektiğini, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğunu, tüm bu sebeplerle yerel mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılması gerektiğini beyanla; istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkemece verilen görevsizlik kararının kaldırılarak Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi uyarınca, davacının ödenmeyen fatura bedeli alacağının tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın, Türk Ticaret Kanunu’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca mutlak ve nispi ticari dava olmadığından bahisle davayı görmeye Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek, görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça görevli Mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5. maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Eldeki davada, davacının tacir olduğu, davalının gerçek kişi olduğu anlaşılmıştır. Gerçek kişi olan davalının tacir olup olmadığının tespiti amacıyla UYAP sisteminden yapılan Gelir İdaresi sorgulamasına göre davalının ticari faaliyetlerinin VUK’un 177/1. Maddesinin 1 ve 3. Bendindeki limitlerinin yarısını veya 2. Bentteki limitinin tamamını aşmadığından davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, davalı tacir sıfatını taşımadığı ve dava konusu da kanunda özel olarak düzenlenen hallere girmediğinden, 6102 sayılı TTK’nın 4/1 maddesi hükmünce, davayı ticari dava saymak ve Asliye Ticaret Mahkemesini görevli kabul etmek mümkün değildir. Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Mahkemece de, aynı gerekçelerle Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı belirtilerek, davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle, usulden reddine karar verilmiş olmasında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından, istinaf sebepleri yerinde görülmemiş ve davalının istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/(1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 28/03/2022 tarih, 2022/361 E – 2022/1051 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin yatırılan istinaf karar harcı yeterli olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 09/06/2022 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸