Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/595 E. 2022/984 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/595 – 2022/984
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/595
KARAR NO : 2022/984
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 06/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
NUMARASI : 2020/94 Esas – 2021/913 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- UĞURSAL ELEKTRİK ELEKTRONİK İNŞ.MAL.KIR.MED.MOB.BEY.EŞ.SAN.TİC.A.Ş.
2- ABU YAPI TAAHHÜT İNŞAAT ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022

Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/94 E – 2021/913 K sayılı dosyasından verilen 15/11/2021 tarihli karara karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların Dilovası-Kocaeli bölgesinde bulunan TCDD şantiyesinde iş ortaklığı şeklinde faaliyet gösterdiklerini, dava/takip konusu faturanın iş ortaklığı adına kesildiğini, Yargıtay kararlarına göre iş ortaklığının tüzel kişiliği husumet ehliyeti olmadığı için ortaklığı oluşturan iki şirkete alacakları için takip yapıldığını ve davanın bu şekilde açıldığını, iş ortaklığına 24/01/2019 tarihli 0002937 sıra numaralı 18.160,00 KOV dahil fatura keşide edildiğini, iş ortaklığının fatura tutarının 10.000,00 TL’lik kısmını ödediğini, davalıların fatura bakiyesini müvekkilin vergi borçlarına istinaden vergi dairesine ödendiğini iddia ettiklerini, ancak bununla ilgili belge sunamadıklarını, bakiye alacaklarının tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, davanın kabulü ile itirazın iptalini ve takibin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; İş ortaklığının elektrik tesisatı işi için … ile anlaştıklarını, iş ortaklığının …’a borcu bulunmadığını, davacının sunmayı taahhüt ettiği hizmeti zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, vermiş olduğu hizmetin ayıplı olduğunu, dava/takip konusu faturaya istinaden davacı adına 461,70TL gelir vergisi ve 831,06TL KDV ödemesi yapıldığını, davacının ispatlayamadığı muaccel ve likit olmayan alacağı için icra inkar tazminatı talep edemeyeceğini, davanın reddini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
1-Davanın KISMEN KABUL-KISMEN REDDİNE,
Davalı borçluların Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/40901 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 6.867,44.-TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı borçlular itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si oranında 1.373,49.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Reddedilen kısım açısından kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkillerinin,…’a herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı…’ın sunmayı taahhüt ettiği hizmeti teklifine uygun ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, söz konusu fatura bedellerinin karşılığı olan hizmeti yerine getirirken gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, yükümlülüklerine aykırı hareket ettiğini, kendisinin bu konuda defalarca kez sözlü olarak uyarıldığını, ancak…’ın hiçbir zaman bu uyarılara riayet etmediğini, ayıplı hizmet sunduğunu, şantiye ortamında işlemlerin sözlü olarak ve yüz yüze yapılması nedeniyle davacı …’a yazılı bir bildirim yapılmadığını, sözleşme konusu hizmetin tam ve eksiksiz olarak sunulduğuna ilişkin ispat külfetinin davacı … üzerinde olduğunu, verilen hizmet tam olarak yerine getirilmediğinden, …’ın yasal olarak alacağa hak kazanmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen mahkemenin tüm yargılama giderlerinden davalıları sorumlu tutmalarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, nitekim … basiretli davranmayarak dava açmadan önce gerekli araştırmaları yapmadığını, gerçeğe aykırı beyanlarla huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle …’ın reddedilen tutar üzerinden yargılama gideri, vekalet ücreti kötü niyet tazminatından sorumlu olmamasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, icra inkâr tazminatı talebinin kabulünün ve kötü niyet tazminatı talebinin reddinin de hukuka aykırı olduğunu beyanla; yerel mahkemenin kısmen kabule ilişkin kararının kaldırılarak davanın reddine ve davacının %20’ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının doğru olduğunu beyanla haksız istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözlü eser sözleşmesi kapsamında düzenlenen fatura bedellerinden bakiye alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı, davalı ile arasında yapılan sözleşme uyarınca “Gebze-Köseköy Demiryolu 3 ve 4 Hat Peron inşaatı altyapı, üstyapı ve elektrifikasyon yapım işi”ni üstlendiğini, işin eksiksiz olarak teslim edildiğini, fatura bedellerine istinaden bakiye alacağın ilamsız icra takibine konu edildiğini, takibin başlatıldığı tarih itibariyle davalı birliğin yapılan iş karşılığı şirkete 18.160,00 TL olan borcundan ödemiş olduğu 10.000,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.160,00 TL’nin ödenmemesi üzerine Gebze 4.İcra Dairesi’nin 2019/40901 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının sözleşme kapsamında edimini eksik/ayıplı ifa ettiği gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/40901 sas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın 6.867,44 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda iş sahibi eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmal etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır. Eksik işlerle ilgili teslim alınırken itirazi kayıt ileri sürmeye ve ihbarda bulunmaya gerek yoktur. Zamanaşımı süresi içinde işin eksik yapıldığı iş sahibince ileri sürülebilir.
Ayrıca, 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddesi hükmünde bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmazsa faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre davalının sicile kayıtlı tacir olduğu anlaşılmaktadır.
Eldeki davada, dava ve takibe konu faturanın iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla anılan faturaya davalı tarafça 8 gün içerisinde itiraz edildiği ileri sürülüp ispat edilmediğinden içerikleri kesinleştiğinden davalının işi eksiksiz teslim aldığı ve açık ayıplarla ilgili muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğinin kabulü zorunludur. Bu halde davalı iş sahibi ancak sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların varlığı ve bunları ortaya çıkmasından itibaren gecikmeksizin yükleniciye bildirmesi halinde giderilmesini ya da bedelinin iş bedelinden düşülmesini isteyebilecektir. (Emsal Yargıtay 15. H.D. 2017/1382 E,2017/3332 K sayılı kararı)
Açıklanan nedenlerle, davalı iş sahibi, davacı yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği edimi eksiksiz teslim aldığını kabul ettiği ve açık ayıplarla ilgili muayene ve makul sürede ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi tebliğlerinden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmediklerinden fatura içerikleri kesinleştiği, davalının ileri sürdüğü ebat ve ürün üzerindeki yazıya ilişkin ayıp iddialarının açık ayıp niteliğinde olduğundan davalı tarafça ürünün teslim edildiği haliyle kabul edilmiş sayılacağı açık olup davacı yüklenici tarafından kesinleşen fatura bedeline hak kazanılmıştır.
Öte yandan, alacağın sırf faturaya dayalı olması onu likit kılmaz. Alacağın likit sayılabilmesi için faturaların borçluya tebliğ edilmesi ve yasal 8 günlük süre içerisinde itiraza uğramaması, ya da davalı borçlunun faturaları ticari defterlerine kaydetmiş ve yasal süresi içinde iade faturası kesmemiş olması gerekeceğinden somut dosyada alacak likit niteliktedir.(Emsal 15.H.D. 2013/5783 E, 2014/102 K sayılı kararı) Bu nedenle mahkemece icra inkar tazminatına da hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, mahkemenin davanın kabulüne dair kararı yerinde olmakla; ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 15/11/2021 tarih, 2020/94 E – 2021/913 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 469,11 TL harçtan peşin yatırılan peşin yatırılan 236,00 TL’nin mahsubu ile, bakiye 233,11 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına, (harç tahsil müzekkeresinin temyize tabi dosyalarda Dairemizce, temyize tabi olmayan (kesin karar) dosyalarda ilk derece mahkemesince ilgili vergi dairesine yazı yazılmak sureti ile yerine getirilmesine,)

3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-a maddesi uyarınca 30/06/2022 tarihinde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı