Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/573 E. 2022/596 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/573 – 2022/596

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/573
KARAR NO : 2022/596
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : SAKARYA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 24/03/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
NUMARASI : 2021/92 Esas – 2022/662 Karar

DAVACI : SNC NAKLİYE PLASTİK SANAYİ VE TİC.A.Ş. …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :SAKARYA III. ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ TÜZEL KİŞİLİĞİ …
VEKİLLERİ :Av. …
Av. …
Av. …
Av. …
DAVA :Abonelik ilişkisi içerisinde kaçak kullanım iddiasına dayalı düzenlenen faturalar nedeniyle menfi tespit
KARARIN YAZIL. TARİH : 21/04/2022

Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/92 Esas – 2022/662 Karar sayılı dosyasından verilen 02/03/2022 tarihli karara karşı istinaf talebinde bulunulması ile dosyanın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderildiği, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin 7. Hukuk Dairesinin 31/03/2022 tarih, 2022/858 Esas, 2022/660 Karar sayılı kararı ile inceleme görevinin 5. Hukuk Dairesi olduğu gerekçesiyle dosyanın Dairemize gönderildiği, taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davalı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikle Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 2021/17 D. İş sayılı tedbir kararının devamına karar verilmesini, dava konusu kaçak kullanım iddiası sebebiyle düzenlenen faturalar ve sair alacakların, müvekkil şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu faturaların, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu faturaların ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, müvekkil şirketin kaçak elektrik kullanmadığı hususunun tespitine, davalı şirkete kaçak kullanımdan kaynaklı borcumuz olmadığı hususunun tespitine, fazlaya ilişkin alacak ve dava haklarımızın saklı kalması kaydıyla, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirketüzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine, haksız ve yasal dayanaktan yoksun ,usul ve yasaya aykırı olarak müvekkil aleyhine açılan işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine, Karar kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin bu kararı hukuka aykırı olduğunu, zira, görevsizlik kararı ancak kanunla belirlenen göreve aykırılık durumunda verilebileceğini, yerel mahkemenin ticari bir uyuşmazlık olan davamızda görevli olduğu açık olduğunu, zaten gerekçeli karara bakıldığında mahkemenin görevsizlik gerekçesinin ” görevsiz olduğundan ziyade, HSK kararı uyarınca kurulduğu tarihten önce açılmış dava açısından görevsiz olduğu ” şeklinde yazılmış olduğunun görüleceğini, yerel mahkemece sayfalarca daha önce bu yönde verilmiş BAM kararlarını gerekçe kısmına yazdığını, ancak bu dahi HMK uyarınca yasal gerekçe olarak sayılmaz, zira bir yüksek mahkeme kararının gerekçeye dayanak olabilmesi ancak yargıtay içtihadı birleştirme kararı olmasına bağlı olduğunu,

bu nedenle, yerel mahkemenin kanundan kaynaklanmayan, bağlayıcı üst mahkeme kararına da dayanmayan görevsizlik kararı hukuka aykırı olduğunu, kaldı ki yerel mahkeme tarafından dava şartlarının oluştuğu kanaatini içeren ön inceleme duruşmasının yapılmış olması ve esasa girerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış olması dikkate alındığında, dava şartının olmadığının sonradan anlaşılacak bir husus olmadığı ortada olduğunu,
dolayısıyla hükme dayanak yapılan HMK madde 115/3 gereğince ;
” (3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez. “

görüleceği üzere kanun koyucu, usul ekonomisi gereği, dava şartı eksikliğinin hüküm anında giderilmesi durumunda dahi davanın usulden reddini engelleme çabasında olduğunu, davamızda ise zaten doğal hakimlik ilkesi gereği ticaret mahkemesinde görülmesi gereken bir davanın, sırf HSK kararında halihazırda devam eden davalar konusunda uygulanma esası belirtilmediği için aslında görevli olmayan Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiğini, bu yorumun kanuni dayanağı bulunmadığından mahkeme kararı hukuka aykırı olduğunu, bu kararın tarafların mağduriyetine yol açarak adalete zarar vereceği açık olduğunu,
açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/92 E. 2022/662 K. Sayılı 02.03.2022 tarihli görevsizlik kararının istinaf incelemesi ile ortadan kaldırılmasına, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; açıklanan ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/92 E. 2022/662 K. Sayılı 02.03.2022 tarihli görevsizlik kararının istinaf incelemesi ile ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, abonelik ilişkisi içerisinde kaçak kullanım iddiasına dayalı düzenlenen faturalar nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir..
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2021/122 Esas, 2021/404 Karar sayılı ilamıyla, HSK Birinci Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı müstemir yetkilerin belirlenmesine ilişkin kararı ile Sakarya’da 01/09/2021 tarihinden itibaren Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup faaliyetine başlamış olması gerekçesiyle dosyanın görevli ve yetkili Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesine devrine ve gönderilmesine kesin olmak üzere karar verilmiştir.
Dosya kendisine tevzi olunan Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/92 Esas, 2022/662 Karar sayılı ilamıyla, Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi’nin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararında derdest dosyaların devredileceği yönünde bir ibare de bulunmadığı nazara alınarak mahkemenin kurulup faaliyete geçtiği 01/09/2021 tarihinden önce açılmış olan eldeki davanın yargılamasına açıldığı (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince devam edilmesinin gerektiği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliği nedeni ile HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle istinaf edilmiştir.
Yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2019 tarihli ve 2017/11-10 E., 2019/401 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile, Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin ilin mülki sınırları olarak belirlenmesine, işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına ilişkin kararının 01/09/2021 tarihinden sonra açılacak davalar için yetkili ve görevli olduğu, 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve halen derdest olan mahkemelerin elindeki Ticaret Mahkemesi’nin görev ve yetkisine giren davaların açıldığı mahkemelerce sonuçlandırılması gerektiği şeklinde yorumlanması gerekmekte olup, (Aynı yönde: Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 21/02/2022 tarihli, 2022/1073 Esas, 2022/1073 Karar sayılı ilamı) Sakarya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcından alınması gereken harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına,
4- Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf kararının yerel mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile HMK.362/1-c maddesi uyarınca KESİN olarak karar verildi.

*

Başkan …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Üye …
¸e-imzalı

Katip …
¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸