Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2022/552 E. 2022/683 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/552
KARAR NO : 2022/683
KARAR TARİHİ : 20/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA TARİHİ : 31/03/2016
KARAR TARİHİ : 14/07/2021
NUMARASI : 2016/464 Esas – 2021/422 Karar

DAVACI :… –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/05/2022

Kocaeli 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/464 E – 2021/422 K sayılı dosyasından verilen 14/07/2021 tarihli karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağına ilişkin yapmış olduğu icra takibine davalı tarafından haksız ve kötüniyetli olarak itiraz edildiğini, müvekkili ile davalı şirket arasında 20/10/2013 tarihinde taşeron sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanan iş bu sözleşmenin işin fiyatı başlıklı 5.maddesinde ihale bedeli 1.400.000,00-TL olarak belirlenmiş ise de, daha sonra idarenin ilave işleri birinci imalat artışı 234.404,84 TL, ikinci imalat artışı 26.999,98 TL ve mekanik otomasyon kablolama işlerinde 25.000 TL ilave edilmesi ile ihale bedeli 2.034.589,22 TL olduğunu, müvekkilinin sözleşmesi konusu olan edimlerini ve daha sonra imalat artışı 1 ve 2 mekanik otomasyon kablolama işinden doğan tüm edimlerini eksiksiz bir biçimde yerine getirdiğini, ayrıca müvekkilinin işi yaptığına ilişkin dava dışı idare tarafından geçici kabullerin yapıldığını ve yine Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı eksiksiz yapıldığına ilişkin 19/08/2015 tarihli yazı ile bu durum tespit edildiğini, bunun yanında ihaleyi alan firma Ekşi&Türkoğlu firmasının düzenlediği 21 nolu en son hakediş belgesinin de ortaya koyduğu üzere ihale bedelinin tamamı davalı tarafından vekalet yoluyla tahsil edildiğini, bu açıklamalar ışığında 20/10/2013 tarihli sözleşme uyarınca müvekkilinin yaptığı işler, imalat artışı 1, imalat artışı 2 ve buna bağlı ücretler ile idareninin ilave işleri için yaptığı imalat artışı 1, imalat artışı 2 ve mekanik otomasyon kablolama ile toplam bedel KDV dahil 2.034.589,22 TL olup, bu miktardan davalı tarafından yapılan 1.198.000,00 TL ödeme ve müvekkiline ait işçilik ücretleri 101.408,59 TL düşüldüğünde davalının müvekkiline bakiye borcunun 735.180,63 TL olduğunu, müvekkilinin icra takibine konu edilen alacağı davalı tarafça ödenmediğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının haksız ve kötüniyetli itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın 06/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, davalı tarafından yapılan takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi sebebiyle %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın müvekkili firmaya değil, Mustafa Ekşi İnşaat Limited Şirketi ya da kamu kurumuna açılması gerektiği, dava konusu iş götürü bedelle alınmış ve sözleşmeye uygun şekilde müvekkilinden yazılı onay almadan ek işler yapıldığını, bundan dolayı müvekkili firmanın da hukuken bir borcu söz konusu olmadığını, davacının borcunu nasıl ifa edeceği ve karşılığında hangi bedelleri ne şekilde alması gerektiği sözleşmede hüküm altına alındığını, davacının beyanlarını kabul etmediklerini, davacının yaptığını iddia ettiği işlerin müvekkili firmanın emri ile yapılmadığından müvekkili firmayı bağlamadığını, davacının eş iş diye tanımladığı işlerin götürü işin içinde yer alan ve sözleşmenin 4 ve . Maddelerine göre sözleşme kapsamındaki işler olduğunu, dolayısıyla sözleşme gereği müvekkiline bir yükümlülük getirmediğini, davacı şirkete hakediş ve kimi faturalar karşılığı avanslar çek ve eft yolu ile ödendiğini ve toplamda 1.392.153,95-TL ödeme yapıldığını, ancak davacı şirketin sunduğu faturaların ve yaptığı işin toplamı 1.363.504,90 TL olduğundan dolayı müvekkili firma halen 28.619,05 TL fazla avans ödeme yaptığından alacaklı durumda olduğunu, dolayısıyla eksik ödeme değil fazla ödeme söz konusu olduğunu beyan ederek davanın reddine ve davacının takibinin ağır kusur ile başlatıldığı göz önüne alınarak %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet ve ağır kusur tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili her ne kadar hükmü istinaf etmiş ise de; istinaf dilekçesi ile birlikte ve sonrasında çıkartılan muhtıraya rağmen istinaf harç ve giderlerini yatırmadığından ek karar ile istinaf yasa yoluna başvurmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından bilirkişi raporları, toplanan deliller, vergi dairesi yazı cevapları ve diğer deliller değerlendirerek davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptaline ,takibin devamına, alacağa ticari faiz işletilmesine yönünde verilen kararın yerinde bir karar olduğunu, ancak yerel mahkeme tarafından alacak likit olmadığı gerekçesi ile icra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine dair verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle istinaf taleplerinin kabulü ile; davanın tüm talepleri bakımından kabulü ile davanın kabulüne, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz işletilmesine, icra inkar tazminatına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
DELİLLER :
Tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
TBK’nın 470. maddesi uyarınca; eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği bir sözleşmedir. Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 470 ve devamı maddelerinde öngörülen “eser sözleşmesi” ilişkisi kurulmuş olup, yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına uygun fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek, iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir.
Davacı Gersan AŞ ile davalı Ayyapı arasında 22/10/2013 tarihinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi İnşaat İşleri kapsamında bulunan tüm elektrik ve elektronik proje, şartname, müşavir ve idarenin ön gördüğü tüm elektrik ve elektronik, gerek müşavirliğe ve gerekse idareye teslim etmekle ilgili işlerin tümünün daire bazında malzeme ve işçilik olarak anahtar teslimi götürü bedel olarak yapılmasının kararlaştırıldığı, sözleşme bedelinin sözleşmenin 5. maddesinde 1.400.000,00 TL KDV dahildir olarak düzenlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşme dışı yapılan imalatlara ilişkin hakediş ödemelerinden kaynaklandığı, dosyada yer alan delillere ve mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre dava konusu işlerin davacı tarafından yaptırıldığı ve işin yapıldığı yıl piyasa rayicine göre iş bedelinin tespit edilerek, davalının iş bedeline yönelik somut belgeye dayalı ödemelerinin düşümünün yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı istinafını reddedilen icra inkar tazminatına hasretmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, kabul edilen miktarın tespiti bilirkişi incelemesiyle mümkün olduğundan alacak likit değildir. Bu nedenle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi yerindedir.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi dosyasında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/07/2021 tarih, 2016/464 E – 2021/422 K sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 21,40 TL harç terkin sınırı altında kaldığından alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.b.1 ve 361/1 maddeleri gereğince, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yolu açık olmak üzere 20/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

*

Başkan

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Üye

¸e-imzalı

Katip

¸e-imzalı

¸Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca E-İMZA ile imzalanmıştır.¸